Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Güvenlik Son dakika: İstanbul Emniyet Müdürü'nden 15 Temmuz kitabı!

        İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan FETÖ'nün 15 Temmuz hain darbe girişiminde yaşananları kaleme aldı. Çalışkan 'Milli Duruş' isimli kitabında çarpıcı ifadeler kullandı.

        Habertürk'ten Mustafa Şekeroğlu'nun haberine göre 15 Temmuz akşamı Vatan Emniyet Müdürlüğü'nde saat 19.00 sıralarında DEAŞ terör örgütü ile ilgili toplantı yaptıklarını belirten Çalışkan, kitabında şunları anlattı:

        ‘DARBE YAPTIK TESLİM OLUN'

        "15 Temmuz günü MİT'ten ve Amerikalı yetkililerden gelen 100 kişilik DEAŞ'lı listesi bize ulaştı. Biz yardımcılarımızla bu konuyu konuştuk. Akşam makam odamda oturmuş operasyon planlaması yapıyorduk. O sırada il emniyet müdür yardımcılarımdan Erkan Karalı beni saat 21.30 sıralarında telefonla arayarak kendisini albay olarak tanıtan bir kişinin ‘Darbe yaptık. Bu darbe çerçevesinde teslim olmanız gerekiyor. Kan akıtmak istemiyoruz' şeklinde bir takım sözler söyledi."

        REKLAM

        ‘BİLGİMİZ YOKTU'

        Bu sözleri ciddiye almadıklarını ifade eden Çalışkan "Biz bunu ciddiye almadık. 'Darbe yaptık teslim olun' diyen birisi arıyor. O esnada biz darbeye dair bir şey görmüyoruz. İstihbari bir bilgi gelmemiş. Akıllara şu soru geliyor. Darbe gecesi ve öncesi İstanbul Emniyeti'ne hiç mi darbe istihbaratı ulaşmadı? Cevap, maalesef evet o ana kadar hiç bir kaynaktan kendi istihbaratımız, MİT, jandarma istihbaratı da dahil hiç bir istihbari bilgi bize ulaşmamıştı. Biz de o arayana dair ilk önce 'meczuptur' diye düşündük. Bir süre sonra Beylerbeyi Sarayı önüne iki askeri araç geldiğini, araçtan inen darbeci unsurların saat 21.35'te yolu trafiğe kapattığını haber aldık. Burada konunun ne olduğunu öğrenmeye çalışan polisin silahlarını zorla alma girişiminde bulunmuşlar ve havaya ateş ederek ‘Darbe oldu, TSK yönetime el koydu' ifadesini kullanmışlar. Bu duyduğum ilk somut olaydı" ifadelerini kullandı.

        İLK EMİR: POLİS KESİNLİKLE SİLAH TESLİM ETMEYECEK

        REKLAM

        Kitabında haberi alır almaz yerinden fırladığını anlatan Çalışkan "Kesinlikle polis silah teslim etmeyecek. Gerekirse de silahını kullanacak" diyerek ilk talimatını verdiğini kaydetti.

        "ÜMİT PAŞA'YI ARADIM, BİLGİSİ YOKTU"

        İlk talimatını verdikten sonra odasından çıktığını söyleyen Çalışkan şöyle devam etti:

        "Birinci Ordu Komutanı Ümit Dündar saat 21.40'da aradım. Beylerbeyi ve Çengelköy civarında askerlerin karıştığı anormal bir durum, bir hareketlilik olduğunu, aynı şekilde Boğaz Köprüsü'nde askerler tarafından polisin silahını zorla almaya giriştiklerini ifade ettim. Ümit Paşa ile bir hukukumuz vardı. Bir iki yıldır aynı ilde görev yapıyorduk. ‘Komutanım böyle bir durum söz konusu bilginiz var mı?' dedim. Kendisi bana ‘Şu an evdeyim. Sorup döneceğim' dedi. Bu sırada ben de köprüye doğru gitmeye çalıştım. Saat 22.00 gibi köprüdeydik. Bu sırada Ümit Paşa'yı tekrar aradım. Paşa bana ‘Kimseye ulaşamıyorum. Kimse cevap vermiyor' gibi bir şeyler söyledi. Ben de kendisine ‘Komutanım bakın biz birazdan askerle karşı karşıya geleceğiz. Belki birbirini öldüreceğiz. Bildiğiniz bir şey varsa lütfen benimle paylaşın' dedim. Bu tarihi konuşma aynı zamanda ikimiz için de tarihi bir andı. Artık bir şeyleri saklamak ve gizleme lüksümüz yoktu. O da 'İnanın benim bilgim yok, ben de araştırıyorum' dedi. Ben ordu komutanına ‘lütfen bilginiz var ise bizimle paylaşın. Aksi takdirde polise birazdan ateş emri vereceğim. Hiçbir polise silah teslim ettirmem. Türk askerine ateş etmek zorunda kalacağız. Lütfen bilginiz varsa paylayın bizimle' dedim. Komutan bilgisinin olmadığını tekrar etti. Aramızda böyle bir kaç görüşme daha oldu. ‘O zaman ben köprüye geçiyorum siz de gelin konuşalım' dedim. Orada Ümit Paşa ile istişare yaptık. Ama komutanın da bilgisinin olmadığını anladım."

        ‘ŞEREFSİZ ADAM'

        REKLAM

        Köprüye ulaştığı sırada kendisine bir telefon geldiğini belirten Çalışkan "Telefonun diğer ucundaki kişi, ‘Ben Genelkurmay temsilcisiyim. Teslim olun kan akmasın' gibi bir takım ifadeler kullanıyordu. Ben de ona ‘Önce ismini söylemelisin' dedim. Bana hitaben çok üst perdeden ‘Genelkurmay temsilcisiyim dedim ya' dedi. Ben de tekrar ‘İsminizi söyler misiniz kardeşim bana' dedim. Cevap olarak ‘Teslim olun' sözlerini tekrarlayınca ben ‘Şerefsiz adam, ismini söylemeyen bir kişi Genelkurmay temsilcisi olamaz' diyerek telefonu suratına kapattım" dedi.

        KRİTİK TELEFONUN ELE GEÇİRİLDİĞİ AN

        Kitapta darbecilerin whatssApp grubuna ulaşılan telefonun ele geçirilmesini ise Çalışkan şöyle anlattı:

        "Bir vatandaş, Aksaray Orduevi civarında tedbir amaçlı beklemekte olan müdür yardımcım Gaffar Demir'in yanına gelip, çok kısa bir süre önce o noktada gözaltına alınan darbeci Yarbay Osman Akkayı'yı kastederek ‘Müdürüm bu telefon onun' diyerek siyah renkli bir cep telefonu teslim ediyor. Şarjı yüzde 5'e düşen telefonda darbecilerin WhatsApp grubu ele geçirildi."

        Ele geçirilen WhatsApp grubu bilgileri, darbeci rütbelileri deşifre etmesini sağladı. Çalışkan, kitapta yer alan bu önemli detayda 50 kişilik bir grubun paniklediğini yapılan yazışmalarda gördüğünü ifade etti. Ayrıca bu grubun sadece İstanbul ile ilgili olmadığını, tüm Türkiye genelinde darbeci yöneticiler olduğunu vurguladı.

        KİTAPTAKİ DİKKAT ÇEKEN DETAYLAR

        Çalışkan önemli anların resim ve görüntülü videolu linklerin olduğu 222 sayfalık kitabında darbeci terör örgütü ile nasıl mücadele ettiklerini, personeli nasıl bir arada tuttuğunu anlatıyor. Kendisini ilk olarak Başbakan Binali Yıldırım'ın arayıp bilgi istediğini belirten Çalışkan o geceye ait telsiz konuşmalarına da kitabında yer veriyor.

        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ