Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Güncel Son dakika deprem haberi: ABD'li sismolog Tobin: "Sismolojik aletlerin icadından bu yana böyle bir deprem görmedik!" - Güncel haberler
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        ABD'li sismolog Profesör Harold Tobin,​​​​​​​ merkez üssü Kahramanmaraş olan depremlerle ilgili, "24 saatten kısa bir süre içinde bu kadar büyük iki deprem neredeyse eşi benzeri görülmemiş bir olay. Çok çok uzun zamandır ki tahminim sismolojik aletlerin icadından bu yana böyle bir olay görmedik." değerlendirmesinde bulundu.

        AA'da yer alan habere göre Washington Üniversitesi Yer Bilimleri Bölümü'nde Profesör ve Kuzeybatı Pasifik Sismik Ağı Direktörü olan Tobin, Kahramanmaraş merkezli, 10 ili etkileyen depremlerin büyüklüğünü ve yapısını AA muhabirine anlattı.

        Çocukluğunun 5 yılını Osmanlı araştırmaları yapan babasının doktora döneminde İstanbul ve Ankara'da geçirdiğini belirten Tobin, üzerinde çalıştığı alanlardan birinin de Anadolu Fay Hattı olduğunu dile getirdi.

        Türkiye'nin depreme en yatkın ülkelerden biri olduğunu kaydeden Tobin, Kahramanmaraş merkezli depremlerin gerçek anlamda çok büyük olduğuna işaret etti.

        Tobin, "Bunlar, sadece Türkiye'de son yıllarda yaşadığımız en büyük deprem değil, dünyada da son yüzyılda ya da daha uzun süredir meskun bölgelerde yaşanan en büyük deprem." yorumunda bulundu.

        "DEPREMİN ŞİDDETİ ÖNGÖRÜLENDEN DAHA BÜYÜK"

        Tobin, 7,7 büyüklüğündeki ilk depremin yıllardır bilinen bir fayda meydana geldiğini belirtti.

        "Bu bölgede depremler bekleniyordu ancak depremin şiddeti öngörülenden daha büyük." diyen Tobin, şunları kaydetti:

        "Doğu Anadolu Fay Hattı'nda bu kadar büyük bir depremin tarihte olduğunu düşünmüyorum. Bu kadar büyük bir deprem, fay hattında çok büyük bir alana yayıldı. Tabii ki fay hattındaki başka bölgeleri etkileyen artçıları görürüz ancak 9 saat sonra 7,6 büyüklüğünde yaşanan deprem bu hatla bağlantılı ama tamamen farklı bir hatta. Bu hat da daha önceden biliniyordu ancak bu kadar büyük depremler bilinmiyordu. Bu ikisinin bir araya gelmesi ne yazık ki korkunç bir trajedi. İlk deprem çok hasara yol açtı ve ikinci zaten hasarlı bölgeleri salladı. Bu, arama kurtarma ekipleri ve bölgedeki insanlar için gerçekten çok zor bir durum."

        Depremlerin ardından Anadolu levhasının 3 metre kadar kaydığına ilişkin bilgilere de değinen Tobin, Anadolu'nun iki fay hattının arasında sıkışmış durumda olduğunu söyledi.

        "SANTİMETRİK HAREKETLER METRELERE DÖNÜŞTÜ"

        Tobin, yerin kaymasının ardındaki bilimsel gerçekleri ise şöyle anlattı: "Afrika, kuzeye doğru hareket ediyor, Suudi Arabistan ülkeyi doğuya itiyor, bu da levhaların çok yavaş bir şekilde hareket etmesini sağlıyor. Bu hareket her yıl santimetrik oluyor ancak bu levhalar fay hatlarının arasında sıkışmış durumda. Ağır bir mobilyayı itmeye çalıştığınızda ne olur bilirsiniz, önce direnir, hareket etmez. Bu, yer kabuğundaki gerginliği oluşturur ancak sonra deprem olduğunda bir dakika gibi bir sürede tüm enerjisini salar. Bu fay hatlarında birkaç metre hareket meydana geldi. Bu da yüzlerce yıllık levha tektonik hareketlerinin biriken gerginliğiydi. Yüzlerce yıl sonra oluşan bir depremde santimetrik hareketler, metrelere dönüştü."

        "SİSMOLOJİK ALETLERİN İCADINDAN BU YANA BÖYLE OLAY GÖRMEDİK"

        Ana karalarda depremlerin yan yana duran levhaların yanal hareketleriyle oluştuğuna ve Türkiye'deki depremin karakterinin farklı olduğuna işaret eden Tobin, "24 saatten daha kısa bir zaman diliminde 7,7 ve 7,6 kadar büyük bir şiddette depremi son 200 yılda dahi bilmiyorum." dedi.

        Tobin, art arda yaşanan depremlerin daha önce 1940'larda Japonya'da ve 2004 ile 2005'te Endonezya'da görüldüğünü ancak bu depremlerin arasında aylar olduğunu belirterek, "Ancak 24 saatten kısa bir süre içinde bu kadar büyük iki deprem neredeyse eşi benzeri görülmemiş bir olay. Çok çok uzun zamandır ki tahminim sismolojik aletlerin icadından bu yana böyle bir olay görmedik." ifadelerini kullandı.

        Türkiye'deki fay hatlarının 500 ila 800 kilometrelere ulaştığının altını çizen Tobin, "Fay hattında bir bölgede deprem olduğunda bir sonraki bölgenin üzerindeki basınç değişiyor. Son 2 günde gördüğümüz de ne yazık ki 7,7 büyüklüğündeki deprem, yer kabuğundaki basınç dağılımını değiştirdi ve bu da 7,6 büyüklüğünde başka bir depreme yol açtı. Bu artan baskı fay hattındaki başka bölgelerin durumunu da değiştirebilir. 7,7 ve 7,6'nın gerçekten korkunç olaylar olduğunu biliyoruz ve başka büyük depremlere yol açmamasını diliyoruz ancak insanların Anadolu Fay Hattı'nda daha çok depreme hazırlıklı olması gerekir." diye konuştu.

        "ANADOLU LEVHASI 3 METRE ARTTI"

        İtalya Ulusal Jeofizik ve Volkanoloji Enstitüsü (INGV) Başkanı Prof. Carlo Doglioni de, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından ilk tahminlerine göre Anadolu levhasının 3 metre kadar kaydığını ancak bunun artabileceğini, uydu verileri geldiğinde daha net göstergelere sahip olacaklarını belirtti.

        Türkiye'de yaşanan depremlerin "Anadolu levhasını 3 metre kaydırdığı" teziyle dikkati çeken, İtalya'nın depremler konusunda otorite kurumunun başındaki isim Prof. Doglioni, INGV'nin Roma'daki merkezinde AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

        Kahramanmaraş’taki iki büyük depremin, Anadolu levhasının Arap levhasıyla karşılaştığı alanda gerçekleştiğini dile getiren Doglioni, "Anadolu levhası, hem yer kabuğuna göre hem de Avrasya levhası ve Arap levhasına göre güneybatı yönünde ilerliyor. Aslında her gün ilerliyor. Birkaç mikron ilerliyor ama yıl sonunda bu birkaç santimetreyi bulabiliyor." ifadelerini kullandı.

        Doglioni, depremlerin yaşandığı noktaya işaret ederek, "Dolayısıyla bu noktada onlarca yıldır süren bir enerji birikimi söz konusu. Bu nokta, daha fazla bu enerjiyi tutabilecek durumda olmadığı için ve Anadolu levhası güneybatı yönünde ilerlerken bu taraf bloke olunca buradaki enerji bir noktada açığa çıkıyor." diye konuştu.

        Anadolu levhasının bu depremlerle 3 metre kaydığı değerlendirmesi hatırlatılan Doglioni, bunun ilk tahminleri olduğunu ve artabileceğini vurguladı.

        İTALYA'DAKİ SON ŞİDDETLİ DEPREMDEN 130 KAT DAHA BÜYÜK

        Doglioni, şöyle devam etti: "Uydu verilerini elde ettiğimizde daha net göstergelere sahip olacağız. Dolayısıyla şu anda sismik verileri tersine çevirebilir ve bunlar üzerinden hareketi hesaplayabiliriz. Bizim hesaplarımız ve Amerikan Jeolojik Servisi'nin hesapladığı ilk tahminlere göre, bu segment boyunca kaymanın 3 metre uzunluğunda olduğuydu ancak daha sonra bu kırılma yayıldı, böylece sistemin de hareketi devam etti. Bu kırılma ile ikincisi arasında metre sayısı da kesinlikle artacaktır."

        İtalya'da 2016'da yaşanan Amatrice depremini hatırlatan Doglioni, "O depremde kayma 2 metrenin üzerindeydi ama büyüklük 6,5 idi. Burada çok daha güçlü bir enerjiden söz ediyoruz. 2016'da İtalya'da meydana gelen depreme göre 130 kat daha büyük bir enerji var burada." yorumunu yaptı.

        BÖLGEDE BENZER BÜYÜKLÜKTE BAŞKA BİR DEPREM OLUR MU?

        Kahramanmaraş merkezli depremlerle bölgede büyük bir enerji salınımı olmasının ardından aynı yerde yine büyük bir depremin gerçekleşme ihtimaliyle ilgili soru üzerine Doglioni, şunları söyledi:

        "Buna yanıt vermemiz mümkün değil çünkü bizim için her deprem, bir deney niteliğindedir. Depremleri ölçmek ve derecelendirmekte kullandığımız mevcut zaman aralığı, olup biteni anlamamıza yardımcı olacak sismometrik bir ağa ve GPS verilerine sahip olduğumuz son 80 hatta belki yalnızca 40 yıldır yararlandığımız bir araç diyebilirim. Ve bu hareketler bağlamında yeryüzünün bu enerji salınımı ve bunun sonucunda meydana gelen gerek yatay gerekse dikey deformasyon hakkında kesin bilgi sahibi olmamızı sağlayan uydu verilerini ancak son 15-20 yıldır elde edebiliyoruz."

        İtalyan uzman, Kahramanmaraş'ta gerçekleşen ve kendilerinin 7,8 olarak kaydettiği ilk depremde neredeyse 2G'ye varan bir ivme ölçüldüğüne dikkati çekerek, "2G, yer çekimi ivmesinin 2 katı anlamına geliyor ve bu olağanüstü büyüklükte bir ivme. Her şeyden önce 7,8 neredeyse karada kaydettiğimiz en büyük depreme yakın bir değer. Denizde ise 1960'ta Şili'de kaydedilen en büyük deprem olan 9-9,5 şiddetine ulaşan depremler yaşandı." diye konuştu.

        Büyük Marmara depremini hatırlatan Doglioni, "Depremler, etrafı oldukça açık ve zaten kırılgan nitelikteki bölgelerin yakınında meydana geldiklerinde, bugünlerde şahit olduğumuz ve geçmişte başka bölgelerde de meydana gelenlere benzer trajik olaylara yol açabilir. 1999 İzmit depreminde yaklaşık 17 bin kişi hayatını kaybetmişti. Dolayısıyla bu son olayda da hayatını kaybedenlerin sayısının ne yazık ki artacağı kaçınılmaz bir gerçek." yorumunu yaptı.

        "TÜRKİYE'DE DEPREME KARŞI DOĞRU BİR BİNA YENİLEME KAMPANYASI BAŞLADI"

        Araştırmacıların bir sonraki depreme hazır olmak için deprem sırasında neler olduğunu incelemelerine ve anlamalarına yardımcı olacak fazla araca sahip bulunmaları gerektiğinin altını çizen Doglioni, depremlerin merkezinde sarsıntılara dayanacak evlerin de inşasının gerektiğini vurguladı.

        INGV Başkanı Doglioni, şunları kaydetti: "Türkiye'de depreme karşı doğru bir bina yenileme kampanyası başladı. İtalya'da da buna ihtiyacımız var ve maalesef bu, onlarca yıl alıyor çünkü bu konuda bir kültür eksikliği var. Sadece deprem olduğu zaman bunun hakkında konuşuluyor, sonra unutuluyor. Bunun yerine bir sonraki deprem olduğunda hazır olmak için deprem yokken çalışmak zorundayız. Şimdi burada iki deprem oldu, biri 7,8 ve diğeri 7,5. Başka bir deprem olur mu bilemeyiz, genelde 2 tane olur ama doğa bazen bizi şaşırtıyor. Bu nedenle başka bir deprem olabileceğini göz ardı edemeyiz."

        ÖNERİLEN VİDEO
        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ