Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam Turgut Uyar Şiirleri ve Alıntıları - En Güzel Turgut Uyar Aşk Temalı Şiirleri ile Kısa, Uzun, Resimli Sözleri

        Turgut Uyar, 4 Ağustos 1927 yılında doğdu. Türk şiirinin önde gelen isimlerinden birisi olan Uyar, “Arz-ı Hal” şiiriyle tanınmıştır. Uyar'ın dil, tema, imge, anlatım biçimi, biçim/öz ilişkisi açısından büyük bir değişimi yansıttığı ilk İkinci Yeni kitabı olan Dünyanın En Güzel Arabistanı, 1959'da yayımlanmıştır. Arz-ı Hal, Türkiyem, Dünyanın En Güzel Arabistanı, Tütünler Islak, Her Pazartesi ve Divan gibi hafızalardan silinmeyen şiir kitapları vardır. Turgut Uyar aşk şiirleri, alıntıları ve kısa sözleri, ölümünün üstünden yıllar geçmesine rağmen unutulmamıştır...

        REKLAM

        TURGUT UYAR SÖZLERİ, ŞİİRLERİ VE ALINTILARI 2023

        Turgut Uyar şiirleri kaleme alırken simgeci bir söyleyişe, yoğun hayal gücüne ve şaşırtıcı tamlamalara önem vermiştir. Şiir ve düzyazı ayrımını ortadan kaldırarak uzun lirik şiirleri tercih etmiştir. Turgut Uyar’ın özellikle duygu yüklü aşk şiirleri ve sözleri büyük ilgi görmüştür. İkinci Yeni akımının önde gelen şairi olan Turgut Uyar şiirleri, sözleri ve alıntıları sizler için derledik. En güzel, duygusal Turgut Uyar’ın aşk şiirleri ve resimli sözleri ile kısa, öz alıntıları için en doğru yerdesiniz!

        TURGUT UYAR KİMDİR?

        4 Ağustos 1927’de Ankara’da doğan sanatçı, babasının mesleği nedeniyle ilköğrenimini çeşitli kentlerde tamamlamıştır. 1946’da Bursa Işıklar Lisesi’ni, 1947’de Askeri Memurlar Okulu’nu bitirmiştir. Bir süre orduda subay olarak görev yaparak 1958’de ordudan ayrılmıştır. Türkiye Selüloz ve Kağıt Fabrikaları Ankara Bürosu ile Sanayi Bakanlığı’nda çalışmış, 1968’de emekliye ayrılmıştır. İlk şiiri 1947’de Yedigün dergisinde çıkan sanatçı yaşamını serbest yazar olarak sürdürmüş ve 1969’da öykü yazarı Tomris Uyar ile evlenmiştir. 22 Ağustos 1985’te İstanbul’da yaşamını yitirmiştir.

        REKLAM

        TURGUT UYAR SÖZLERİ

        Başka havalar getir bana. İçinde biraz bahar olsun biraz da sen…

        Tahammül gerek, özlem iyice arsızlaştı.

        Bu dünyada en iyi ben yenilirim. Dosta, düşmana, aşka

        Göz göze bakışınca, biliyoruz neyi bölüştüğümüzü, konuşmasak da…

        Herkesin bir gideni vardır. İçinden bir türlü uğurlayamadığı.

        Bir biz ikimiz varız güzel öbürleri hep çirkin.

        Düşünüyorum da biz büyüyerek çocukluk etmişiz.

        Biri kurbağa öper, biri yüzyıllarca uyur, biri 7 cüceyle yaşar, biri kuleye kapatılır. Bir masal prensesi olsan bile kadınlık zor.

        Yaz yağmurları misali yıllarca, yağmış durmuşum kendi içime…

        “Her şeyden biraz kalır” diyor birileri, çoğunlukla haklılıktır. Kavanozda biraz kahve, kutuda biraz ekmek, insanda biraz acı…

        REKLAM

        İşte, ben hep böyle bildiği gibi: Kaderi öpüp başıma koymuşum, gülüşüm, oturuşum, konuşuşum…Belli efendim, besbelli yaşamaktan soğumuşum.

        Herkes kendi derdinde anca, herkesin yüreği lime lime…

        “Kadınları mutlu etmenin 20 yolu” diye bir sürü gereksiz haber çıkıyor. Tek maddede açıklıyorum.: Dürüst olun yeter

        Mutsuzluktan söz etmek istiyorum. Dikey ve yatay mutsuzluktan. Mükemmel mutsuzluğundan insan soyunun sevgim acıyor.

        Bu hüznü siz de bilirsiniz… Anlat deseniz anlatamam. Enine boyuna yaşarım ancak…

        Ne o beni kandırmıştı. Ne ben onu baştan çıkarmıştım. İkimizde bildiklerimizin ötesine, bulduklarımızın üstüne çıkmak istemiştik. Bir noksanlığı var sanıyorduk bütün olanların belki. Ama aslında bütünlüklerimize bahaneydik.

        Elbet hep böyle geçmeyecek ömrüm, biliyorum bu çeşit yaşamak, zor. Kim bilir tanrım, kim bilir hangi güzel yerde beni, hangi ölesiye sevda bekliyor?

        REKLAM

        “Böyle sessiz ayrılıklarda

        Her şey önceden belli olur

        En güzel zamanında, aşkın ve hayatın

        İnsan deli olur…”

        Bir insan birini yalnızken hatırlıyorsa sevmemiştir, ansızın aklına getirip yalnızlaşıyorsa . İşte o zaman sevmiştir.

        TURGUT UYAR ŞİİRLERİ

        Denize Gidip Dönen Mavilerin Bire İndirgenen Üçlüğü

        yalanlı dolanlı alçak doğruca yaşanmamış bir

        bir gözsüz kulaksız elsiz ayaksız güdük bir gün

        bütün yitiklerim karalarım üstüste üstüste bütün karışıklığım

        gelip geçtiğim macera şu kadar binler yıllık

        şu kadar binler yıllık karalarım karışıklığım üstüste

        usul usul insan insan ölüm ölüm üstüste

        şu kadar güneş şu kadar su şu kadar su yılanı şu kadar düzen

        ben sebepliyim denizlere aylara kavgalara umursuzluğa

        REKLAM

        bir maviyi durup dururken birine benzetiyorum

        bir balığın ağzını anıyorum durup dururken

        serinliyorum

        ben üç yer tasarlamıştım üçü de sana bana uygun

        biri günebakanlarda biri otuz yaşta birini sorma

        birini sorma gün gelir ben söylerim

        daha usta olurum daha yiğit o zaman söylerim

        bu kırgın karanlığı bir ışıtalım ilkin

        yeniden şehirler kuralım şimdikilerine benzeyen

        baştan başlayalım susamlara ekmeklere denizaşırılarına

        sevmelere

        gidip dönelim

        belki bir yerde bir tohumda bir durumda belki

        belki o ses o yudum o yumuşak döşekler yeşil yeşiller

        ben taş çekerim yılmam çamur kararım yol döşerim

        bakarsın göneniriz gidip dönelim

        ben yılmam taş çekerim çamur kararım ben

        senin de gürül gürül saçların var nasıl olsa.

        Yalağuz

        Bektaş yüce dağ başında -yalağuz-du.

        Bektaş zaten doğduğundan beri -yalağuz-du...

        REKLAM

        Bir sopa, üç beş koyun, bir köpek,

        Bulutların içinde kendi kendine -yalağuz-du...

        Mintanı ile yalnızdı, çarığı ile yalnızdı,

        Bilinmez düşünceleri, Tanrısı ile yalnızdı...

        Köyde, şehirde, kasabada, dağda

        Beş on kelimesi, diliyle.

        Yalnız insanların o garip haliyle;

        Yalnızdı Bektaş, yapayalnızdı..

        Bektaş mayıs böceği kadar yalnızdı,

        Esaretinde hürriyetinde sevdasında,

        Üç yaşında da yalnızdı, on beşte de, seksende de,

        Yağmurların altında, bulakların kenarında.

        Türküsünde, koşmasında, şarkısında,

        Tamamda da, noksanda da,

        Papatya gibi yalnızdı, kuşyemi gibi yalnızdı.

        . . . . . . .

        İğneden ipliğe işte Bektaş, yapayalağuzdu...'

        Göğe Bakma Durağı

        İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım

        Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından

        Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından

        REKLAM

        Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar

        Şu aranıp duran korkak ellerimi tut

        Bu evleri atla bu evleri de bunları da

        Göğe bakalım

        Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım

        İnecek var deriz otobüs durur ineriz

        Bu karanlık böyle iyi afferin Tanrıya

        Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum

        Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun

        Herkes uyusun bir seni uyutmam birde ben uyumam

        Herkes yokken biz oluruz biz uyumıyalım

        Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda

        Beni bırak göğe bakalım

        Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım

        Tuttukca güçleniyorum kalabalık oluyorum

        Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi

        Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor

        Seni aldım bu sunturlu yere getirdim

        Sayısız penceren vardı bir bir kapattım

        Bana dönesin diye bir bir kapattım

        Şimdi otobüs gelir biner gideriz

        Dönmiyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç

        REKLAM

        Bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin

        Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat

        Durma kendini hatırlat

        Durma göğe bakalım

        Umuttur

        Ben beni sevdikçe ey yar derdim artar daima

        Çünkü beni sevsen de

        Güvenmezsin bana bilirim

        Ama artan her şeyle birlikte yanlışlık da artar

        Mesela her su gözyaşı olur

        Her dönem bir hazin geçiş

        Suya boşversem yanılsama

        Aya baksam bir bulut

        Sevgisizlikle birlikte yanlışlığın hükmü başlar

        Bir düşün kaç kişiyiz bildirilerde

        Şimdilik kaç paralığız hele akşam olunca

        Bunca sütsüzün kahrını çektik düşün ki

        Gene de soluğumuz

        Bir orman yangını sanılır oralarda buralarda

        Ezildik gerçi ama horlanamadık bunu hatırlarsın

        Mutlaka hatırlarsın bunu

        Tut ki enver bırakır tehdidini

        Ethem başlar

        Çünkü beni sevsen de bana güvenmezsin iyi bilirim

        REKLAM

        Apoletim sırmasız hatta hiç yok

        Su içsem ağzımın kenarlarından dökerim

        Neyi hatırlatır benim sana uzak bir bakışım bilirim

        Aslında mutsuz yaşayıp gidiyoruz

        Ölüme direnerek şimdilik

        Şimdilik alımlı bir başka mutluluklara özenerek

        Aşkımız ve mutfak rafları ve uçaklar üstüne korkumuz

        Bir yudum gelecek ve mutlu saatler üstüne korkumuz

        Ama birlikte biliyoruz: eğilecek bugünkü başlar

        Sev beni, alış bana

        Kimse ürkütemez bağlandığımız güzelliğin utkusunu

        Sev beni, bir dağ gölgesi kadar sev

        Şimdilik bırak musluğun sızmasını damın akmasını

        Bir tırnak gibi büyü domuz bir tırnak gibi

        Zorlayarak her bir yanı

        Çünkü biraz sonra umut başlar her günkü, başlar

        Aslında bir alıştırmadır umut

        Öbürlerinin azıcık nefes diye bağışladığı

        -Baharı beklemeye benzer-

        Hain ve olmayanadır çünkü

        REKLAM

        Umutsuzluğu taşır yanında

        Oysa nasıl olsa gelecektir bahar denen tarih

        Önüne durulmaz mantığıyla doğanın

        Yeşilden olma birim

        Sudan gelme itmeyle

        Umut yoktur

        Kimse yoktur umut etmemeyi önleyecek

        Çünkü umut kaçınılmaz gelecektir

        Bütün gümbürtüsüyle

        Umut kaçınılmaz gerçektir çünkü

        Biri Asya’da biterken sözgelişi, Şili’de öbürkü başlar

        ÖNERİLEN VİDEO
        Haberi Hazırlayan: Kubilay Kos
        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ