Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Röportajlar Utku Ateş: Hastanelerin acil bölümlerinde gözlem yaptım

        Yapımını O3 Medya’nın üstlendiği, NBCUniversal Formats ve Universal Television’un başarılı dizisi ‘New Amsterdam'ın uluslararası ilk uyarlaması olan 'Hayat Bugün', her çarşamba izleyiciyle buluşuyor.

        Yönetmen koltuğunda Çiğdem Bozali’nin oturduğu, uyarlama senaryosunu Ayça Üzüm ve Cansu Çoban’ın kaleme aldığı 'Hayat Bugün'ün başrollerinde; Ulaş Tuna Astepe, Hazar Ergüçlü, Tansel Öngel, Hande Doğandemir, Mert Denizmen ve Şerif Erol yer alıyor.

        'Hayat Bugün'ün oyuncularından Utku Ateş ile diziye dahil olma sürecini, ve canlandırdığı acil sorumlu hemşiresi 'Mert Biçer' karakterini konuştuk.

        'Hayat Bugün' için "Tatili yarım bırakıp İstanbul’a döndüm" diyen Ateş, "Senaryoda beni en çok etkileyen şey, pandemide hayatını kaybeden tıp dünyasındaki birbirinden değerli kişileri anarak, isimlerini bir nebze olsun toplumumuza hatırlatmak ve bu diziyi hem toplumumuza kültürel olarak yakın bir şekilde hem de güncel döneme uygun olarak uyarlanmasındaki başarısı oldu" ifadelerini kullanıyor.

        * SHOW TV ekranlarında beğeniyle izlenen 'Hayat Bugün' projesinde acil sorumlu hemşiresi 'Mert Biçer'e hayat veriyorsunuz... Diziye dahil olma sürecinizden bahseder misiniz?

        Geçen sene ayağımın kırılması sebebiyle üç tane ameliyat geçirmiş ve bir süre dinlenmek zorunda kalmıştım. Yeni yeni toparlanmaya başladığım sırada yaz sonu gibi birkaç günlük tatil için Bozcaada’dayken telefonum çaldı ve menajerim ‘Hayat Bugün’ dizisinden bahsetti. Senaryoyu okuduktan sonra hikâyesi beni çok etkiledi ve projenin içinde yer almak istedim. Dizinin ertesi gün hemen sete çıkacak olması sebebiyle tatili yarım bırakıp İstanbul’a dönmek zorunda kaldım ama bu tatlı bir yarım bırakmaydı. Zaten Bozcaada’nın benim için hep ayrı bir yeri olmuştur. Ne zaman oraya gitsem hayatımın dönüm noktalarından biri diyebileceğim yeni bir hikâyem oluyor. (Gülüyor)

        "GERÇEK BİR HİKÂYE"

        * 'Hayat Bugün'ün senaryosunda sizi en çok ne etkiledi? Hikâyeyi nasıl buldunuz?

        Senaryoda beni en çok etkileyen şey yakın tarihte yaşadığımız ve herkesin hayatında bir iz bırakan pandeminin ve pandemide ne yazık ki hayatını kaybeden tıp dünyasındaki birbirinden değerli kişileri en azından anarak, isimlerini bir nebze olsun toplumumuza hatırlatmak ve bu diziyi hem toplumumuza kültürel olarak yakın bir şekilde hem de güncel döneme uygun olarak uyarlayabilmesindeki başarısı oldu. Hikâye bana göre oldukça efektif, tempolu ve oldukça samimiyet unsuru barındıran sıcak ve gerçek bir hikâye.

        "ARAŞTIRMA GEREKTİREN ROLLER BENİ DAHA ÇOK HEYECANLANDIRIYOR"

        * Sizi ekranda ilk defa bir sağlık çalışanı olarak izliyoruz... Bu rol yaşamınızı nasıl etkiledi size neler kazandırdı?

        Canlandırdığım karakterlerin farklı meslek gruplarında yer alması ve o karakteri oluşturabilmek için ekstra bir araştırma gerektiren roller beni her zaman daha çok heyecanlandırıyor. Bundan önceki işimde bir şefi oynamıştım mesela, şimdi bambaşka bir meslek ve bambaşka hikâyesi olan bir karakteri oynamak oldukça keyifli. Az önce bahsettiğim gibi işin hemen öncesinde yaşadığım ayak kırılma olayı ve dolayısıyla yoğun bir dönem hastanede kalmış olmam; bir senedir bu işe hazırlanıyormuşum gibi bir duruma vesile oldu. Hayat bazen olumsuz bir şey başınıza geldiğini düşündüğünüz anlarda bile sizi aslında başka olumlu bir hikâyeye hazırlıyor olabilir. (Gülüyor)

        "HAKLARI ÖDENEMEYECEK KADAR DEĞERLİLER"

        * Peki sağlık çalışanlarına karşı bakış açınızda ne gibi değişiklikler oldu?

        Sağlık çalışanlarına önceden beri saygı duyuyordum ama bu iş sırasında bir kez daha ne kadar zor çalışma şartlarına sahip olduklarına şahit oluyorum. Bizim sahnelerimiz genelde acil tarafında olduğu için yoğun bir tempo ve koşturma içeriyor. Bu koşturma içerisinde bir yandan karşılarına gelen bir insanın hayatını kurtarmak için canla dişle mücadele ederken bir yandan da soğukkanlı hareket edip doğru karar vermeleri gerekiyor. Gerçekten her koşulda hakları ödenemeyecek kadar değerliler ve iyi ki varlar.

        "ROLE HAZIRLANIRKEN FARKLI HASTANELERİN ACİL BÖLÜMLERİNDE GÖZLEM YAPTIM"

        * Rolünüze hazırlık süreci nasıl geçti? Sizi zorlayan durumlar oldu mu?

        Role hazırlık olarak bir süre farklı hastanelerin acil bölümüne gidip gözlem yaptım ve oradaki değerli doktor ve hemşire arkadaşlarımla konuşup mesleki ve terimsel bilgiler aldım. Özellikle buradan dizide hala aktif olarak danışmanlık yapan Başhekim Atilla Yılmaz hocamıza teşekkür ediyorum. Diğer taraftan canlandırdığım karakterin hapishanede doğup büyümüş bir hikâyesi olması sebebiyle bir süre mahkumlar ve hapishanede doğup büyüyen çocuklarla ilgili araştırmalarım da oldu. Beni en çok zorlayan şey aslında masum çocukların dünyaya gözlerini demir parmaklıklar ardında açıp dört duvar arasında büyümek zorunda kaldıklarını bilmek ve biz gündelik hayatımıza devam ederken yardımımıza ihtiyacı olan birçok hayatı ne yazık ki fark edemememiz oldu.

        * Canlandırdığınız 'Mert Biçer' nasıl biri?

        Hapishanede büyümesi sebebiyle uzun süre içine kapanık olarak büyümüş fakat oradan çıktıktan sonra kendisini hayata adapte edebilmek için çok uğraşmış ve elinden geldiğince var olabilmek için çabalamış bir karakter. Canını dişine takıp kendini işe vermiş ve artık hayatı hastane olmuş. Bir de tabii duygusal olarak bir şeyler hissettiği bir doktor var. Arada statü farkı olması sebebiyle kafasında soru işaretleri olsa da gönlüne söz geçiremediği bir durum söz konusu. Onu ilerleyen bölümlerde göreceğiz.

        * Üç tane dil bildiğinize dair internette bir bilgi var; İngilizce, İspanyolca ve Korece... Doğru mu?

        (Gülüyor) Biraz doğru diyelim. İngilizcem iyi seviyede bir süre yurtdışında yaşamam ve okulda ileri seviye eğitimini almam sebebiyle. İspanyolca öğrenebilmek için iki kur eğitim aldım fakat iş yoğunluğu sebebiyle devam edemedim. Özellikle fiillerin İngilizce’ye benzer kalıplar olması sebebiyle hâlâ biraz İspanyolca hatırlıyorum ve ileride İspanya’da yaşama ve orada iş yapma hayalim olduğu için fırsat bulduğum ilk anda İspanyolca’mı geliştireceğimi düşünüyorum. Korece kısmı üniversite döneminde iki ay Güney Kore’ye yaz kampı için gitmiştim ve orada biraz öğrenmiştim. Çok keyifli fakat alfabesi de farklı olması sebebiyle oldukça zor bir dil. Ondan fazla öğrenemedim fakat "annyeonghaseyo" (Merhaba).

        * Yabancı dillere olan merakınız nereden geliyor? Bunlar dışında üzerinde çalıştığınız başka diller var mı?

        Yabancı dillere olan merakım fazlasıyla yurtdışına gidip gezme, orada yaşama ve farklı kültürlerle iletişim kurup onları anlayabilmeye çalışma isteğimden geliyor. Bu ara hem set yoğunluğu hem de oyunculuk eğitimi veren yeni bir stüdyo kurduk onun yoğunluğu sebebiyle başka bir uğraşa ne yazık ki vakit ayıramıyorum.

        * Oyunculuğa başlama hikâyenizi anlatabilir misiniz? Sizi oyunculuğa yönlendiren etmenler neler oldu?

        Eskiden profesyonel bir basketbolcuydum. Sonra talihsiz bir sebepten dolayı basketbolu bırakmak zorunda kaldım ve birkaç sene ne yapacağımı bilemez bir şekilde birçok farklı mesleği icra etmeyi denedim fakat hiçbirinden keyif alamadım. Sonra alternatif bir şeyler denemek için oyunculuk eğitimi almaya karar verdim ve eğitim sırasında sahneye çıktığım ilk andan itibaren basketbol oynadığım dönemde sahaya çıktığım sırada hissettiğim heyecanı tekrar hissettim. Bu durum mesleğe adım atmak için en motive edici kaynağım oldu. Sonra alternatif oyunculuk eğitimleri almaya devam ettim ve aktif olarak çalışmaya başladım.

        "HAYALİM; GURUR DUYACAĞIM KARAKTERLER OYNAYABİLMİŞ OLMAK"

        REKLAM

        * Kariyeriniz adına en büyük hayaliniz nedir? Şimdiye kadar oyunculuğa dair edindiğiniz en önemli şey neydi?

        Kariyerim adına en büyük hayalim; yaşım ilerleyip de geriye dönüp baktığımda gurur duyacağım projelerde, gurur duyacağım karakterler oynayabilmiş olmak ve bundan dolayı tatmin olabilme hissiyatını yaşayabilmek. Şimdiye kadar oyunculuğa dair edindiğim en önemli şey oyunculuğun sonsuz bir dünya olup her daim öğrenmeye, yenilenmeye ve kendini geliştirmeye açık bir meslek olması.

        * Oyuncu olmasaydınız hangi mesleği icra etmek isterdiniz?

        Oyuncu olmasaydım, yönetmen olmak isterdim ki ileride bunu da yapacağıma inanıyorum.

        'HAYAT BUGÜN'ÜN YENİ BÖLÜMÜNDE NELER OLACAK?

        'Hayat Bugün'ün dördüncü bölümünde; Barış, çocuğunun olacağını öğrendiği için kanser tedavisine başlamaya karar verir. Bu sırada Çamlıtepe’deki kalp cerrahı Turgut, ölmek üzeredir ve Hisarönü Hastanesi’ne getirilir. Kalp Damar Cerrahisi Kongresi olduğu için tüm cerrahlar Londra’dadır. Barış bir karar verir, Çamlıtepe’nin tüm ambulansları Hisarönü’ne gelecektir! Bu kararda Aras, Barış’ın yanındadır. Hastanede “acil durum günü” ilan edilir. Bu esnada ise hastaneye gelen beklenmedik ziyaretçi Gazeteci Ekrem Tüzün, tüm aksaklıkları kaydetmektedir. İki genç çocuk Yusuf ve Mehmet Ali’nin de hastaneye getirilmesiyle işler değişir. Hisarönü Hastanesi’nin en zorlu gününden sonra Barış’ı, bir sürpriz beklemektedir.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ