Ütüyü kim icat etti, kim buldu? Ütü ne zaman, nerede icat edildi?
Uzun yıllardır giysilerimizi pürüzsüz hâle getiren ütünün ardındaki mucit kimdi? İlk sıcak metal parçası hangi coğrafyada kumaşla buluştu? Basit bir ev aletinden sanayi devriminin simgelerinden birine dönüşen bu araç, sandığımızdan çok daha eski bir hikâye barındırıyor.
ABONE OLİnsanlık, ateşle tanıştığı günden beri kırışıklıkla savaş içindeydi; kimi zaman kızgın taşlar devreye girdi, kimi zaman mangal kömürleri. Peki “Ütüyü kim icat etti?” ve “Ütü ne zaman icat edildi?” sorularının tek bir yanıtı var mı? Sayfayı aşağı kaydırdıkça yüzyıllar ötesinden günümüze uzanan şaşırtıcı ayrıntılarla karşılaşacaksınız. İşte detaylar…
İpek Yolu üzerinde gezginlerin kırışmış kumaşlarına çare aradığı dönemlerden, 21. yüzyılın buharlı canavarlarına uzanan serüven düşündüğünüzden karmaşıktır. İlk bakışta “sıcak bir şeyin üstüne bastır, kırışıklık gitsin” mantığı basit görünür; ancak kültürler, malzemeler ve ihtiyaçlar devreye girince ütünün evrimi hızlanır. Orta Çağ Avrupa’sında demir döküm “sürme ütüler” popüler olurken, Osmanlı sarayında pirinçten yapılma kömürlük modeller yaygındı. Endonezya’da oyma ahşap saplı presler, Çin’de pirinç tavalar içinde kızgın kömürler aynı amaca hizmet ediyordu. Endüstri Devrimi’nin buharlı makineleriyle birlikte ütü, ağırlıklı demir kütlesinden elektrikli ev aletine dönüşüyor; hatta 1800’lerin sonunda Henry W. Seeley’in patentiyle modern çizgisine kavuşuyor. Yol haritası böyleyken “Ütünün mucidi kim?” sorusunun tek kişilik yanıtı olmadığını hemen fark edeceksiniz. Şimdi ayrıntılara inelim; hangi dönemde kim, nasıl bir dokunuşla günümüz ütüsüne yön verdi, birlikte bakalım.