Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam Türk popuna ilham veren 7 albüm

        Sırma KARASU / GAZETE HABERTÜRK

        Adele’in yeni single’ı “Hello” ile yarattığı etki, dinleyicinin o bir şarkıyla aşka düştüğü 45’lik dönemine benzer coşkuda. Herkes Adele’in baladına vurulmuş durumda. Şarkının indirilme sayısı 15 yıllık dijital müzik tüketim tarihinin en yükseği olan 1.1 milyonu sadece 1 haftada buldu. Adele’in sesini hem vokal hem de enstrüman olarak kullanışının şarkıya epik bir aura verdiğini kabul etsem de “Hello” orijinalliğiyle konuşulacak bir şarkı değil. Sonuç olarak “Hello”, özel hayatıyla asla gündeme gelmeyerek büyük bir gizem bulutu yaratan ve “21” albümüyle 6 Grammy alan Adele’in 2012’den koruduğu suskunluğu bozan şarkı. Adele’in yakında çıkacak albümü “25” ile ilgili Rolling Stone dergisine verdiği röportajda ilhamını Madonna’nın küllerinden doğuş albümü olan “Ray of Light”tan aldığını söylemiş. 1998 tarihli albüm, “Frozen”, “Ray of Light”, “The Power of Goodbye” gibi birçok hiti barındırıyor. Bu hafta ben de Türk popunun ilham verecek kadar yalın, sanatçı içgüdüsü ve dışavurumuyla yapılmış albümlerini derledim. Türk popu dediğimizin başlangıcı ve çoğunluğu arajman 45’liklerden oluştuğu için listeye ancak söz-müzik özel bestelenmiş bütünlüklü albümleri koydum.

        Barış Manço - ‘Yeni Bir Gün’ Manço’nun Kurtalan Ekspres ile kaydettiği bu albüm sayesinde insan hâlâ Türk müziğinden orijinal bir şeyler bekleyebiliyor. Albümdeki şarkılar Teoman’dan Kurban’a ve Ayna’dan Nev’e tekrar yorumlandı. Ancak hiçbiri albümdeki progresif rock tarzındaki orijinaliyle boy ölçüşemez. Dünyada müziğin gidişatını takip etmekle kalmayıp yarışan Manço’nun albümde kullandığı analog synthesizer bir sonraki albümü Disco Manço’nun da müjdecisi.

        Timur Selçuk - ‘İspanyol Meyhanesi’ Timur Selçuk albümdeki her bir şarkıyı saf şairane tasvirlerle yazmış, besteleri babası Münir Nurettin Selçuk’tan aldığı miras, Türk kültürüne olan hayranlığı ve Fransa’da aldığı konservatuvar eğitimiyle bestelemiş. Defalarca kez yorumlanan İspanyol Meyhanesi şarkısının da olduğu albüm; kaydının Fransa’da yapılmış olması ve Timur Selçuk’u Türk müziğindeki singer-songwriter’ların öncüsü yapmasıyla ilham veriyor.

        Moğollar - ‘Dünden Bugüne Türkiye’den Ritimler ve Danslar’ “Anadolu ezgileri saykodelik rock’la buluşunca ne olur?”un cevabı olan albüm 1971’de Academie Charles Cros ödülünü almıştır. Sonraki senelerde bu ödülü alanlar arasında Jimi Hendrix ve Pink Floyd var. Bu bakımdan Moğollar’ın albümünün yalnız Türk rock müziğine değil genel olarak rock müziğe ilham verdiğini söylemek doğru olur.

        Erol Evgin - ‘İşte Öyle Bir Şey’ ve ‘Bir de Bana Sor’ Erol Evgin’in en büyük hitlerinin ardında herkesin hayalini kurduğu ama çok azının elde edebildiği bir güç vardı; gerçek aşkın gücü. Çiğdem Talu ve Melih Kibar ikilisinden bahsediyorum. Talu ve Kibar’ın çocuksu, naif aşkını yorumlayan, kulaktan kulağa yayılmasını ve bugünkü efsane haline gelmesini sağlayan ses Erol Evgin.

        Nükhet Duru - ‘Melankoli’ Prodüktör Ali Kocatepe; düzenlemeler Onno Tunç, Doğan Canku ve Osman İşmen; sözler Mehmet Teoman ve Sabahattin Ali; vokaller Nükhet Duru. Fantezi futbol liginde Messi, Ronaldo ve İbrahimoviç’i aynı takıma koymak gibi bir şey. Türk popunun en büyük projelerinden olan albüm, Duru’nun “Melankoli”, “Ben Sana Vurgunum”, “Yıldızlar” ve “Bir İnsan Doğdu” şarkılarını içeriyor. Türk popunda arajman ve 45’likler devrinden sonra 1978’de yerli müziğin zaferini kanıtlıyor.

        Nilüfer - ‘Geceler’ ve ‘Nilüfer 84’ Kayahan ve Nilüfer arasında yıllar süren besteci-yorumcu tartışmasına anlam veremeyenlerdenim. Ne Kayahan’ın besteleri olmasa Nilüfer “Selam Söyle” ve “Oh Ya” gibi “lolipop gençlik” şarkılarının ötesinde yetişkin ve kadın yorumcu olabilirdi ne de Nilüfer’in yorumu olmasa Kayahan’ın şarkıları ayrılığı ve hüznü bu kadar iyi anlatabilirdi. Bu, birbirini muazzam besleyen ortaklıklardan... İki albüm de baştan sona hem ayrılığın acısını hem de sonrasında devam eden hayatı anlatıyor.

        Fikret Kızılok - ‘Zaman Zaman’ Fikret Kızılok arajman, Anadolu funk-rock ve Doğu-Batı sentezi yıllarının sonunda ağırlıklı olarak çellodan gitara yaylı çalgıların hâkim olduğu kendine has müziği ve insanın kendini doğayla bir bütün olarak gördüğü saf rüyalara benzeyen sözleriyle var oldu. Bugün bile hâlâ ön planında gitar ve vokal olan her şarkının çıkış noktası 1983 tarihli “Zaman Zaman” albümüdür.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ