Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam İnsanoğlunun kaderi: Büyü!

        İnsanoğlunun belki de en merak ettiği şey büyü.. Birçok kişi önce bir falcıya gider, "İşim kötü gidiyor acaba biri bana büyü mü yaptı?" diye sorar. Falcının yanıtı da "Evet, sana biri büyü yapmış" olur. Ve kişi bundan kurtulmak için akıl almaz yollar dener. Kimi medyumun verdiği okunmuş gülsuyunu içer, kimi okunmuş suyu gider kapısının önüne döker. Bazıları da evinin her yerini sirkelerle siler.. Amaç işlerinin açılmasıdır. Bazıları da sevdiği kişiyi kendisine bağlamak için "Aşk büyüsü" yaptırmanın peşine düşer. Tutar ya da tutmaz.. Pek fazla ilgilendirmez.. Bir gerçek var ki hemen hemen herkesin hayatından büyü ile ilgili bir olayın muhakkak geçmiş olmasıdır...

        Konuyu araştırmaya başlamam arkadaşlarla olan bir fal merakından ortaya çıktı. Bayanların en sevdiği şeylerden biri fal olduğu için de ısrarlara dayanamayıp Beykoz'daki medyum Ayşe'nin kapısını çaldım.. Ve bize öyle ilginç şeyler anlattı ki, kimi arkadaşımın gözleri doldu, kimi korkudan titremeye başladı..

        Medyum Ayşe "Büyü insanın kaderidir" diyerek söze başladı ve devam etti..

        EN POPÜLER BÜYÜLER AŞK VE İŞ İÇİN OLANLAR

        "Genelde herkes üzerimde büyü var" diyerek gelir. Medyumlar bu işten büyük paralar kazanır. "Büyüyü çözdüm" derler ama bu koskoca bir yalandır. Büyünün kökeni Arabistan'dır. Babam da Arap kökenlidir. Bizzat bir ölüm büyüsünü anlatmıştır. Canlı akrebi alırlar ve dua okuyarak yakarlar. Bu kim için yaplılıyorsa adı zikredilir ve o kişi kısa bir sürede ölür. Ama büyü tamamen ego tatmini için yapılan birşeydir. Kur'an'da da yeri vardır. Ancak Allah büyü yapan veya yaptıran kişileri asla affetmez. Çok farklı çeşitleri vardır. Şu anda en popüler olanı aşk ve iş için yapılanlar. Ancak bunun yanında domuz yağı, mezarlık, yumurta, dil bağlama gibi çeşitleri de vardır. Ancak yapılması büyük günahtır. Genelde gelenlerin belirli bir amacı oluyor. Mesela bazı sureleri bir suya okuyarak o suyu gidip kişilerin kapısına döküyorlar. Ve bu o kişinin işini, eşini kaybetmesine bile neden olabiliyor..

        Medyum Ayşe'ye meraklanıp sorduk. "Siz hiç böyle bir olay yaşadınız mı?" Yanıt en acı olanını yaşadım olarak geliyor ve konu şöyle devam ediyor..

        KORKUNÇ OLAY

        "O zamanlar evliydim. Sene 1998... İki çocuğum ve eşimle mutlu bir hayat yaşıyorduk. Kayınvalidemle sorunlarım vardı. Öyle cimriydi ki bir yumurtanın bile hesabını yapardı. Eşim, o dönem bir arazi satın aldı ve bu araziye bir ev yapmak istediğini söyledi. Daha geniş, büyük bir ev yaparız. Arkadaşlarımız, ailemiz gelir. Yazları rahat olur diyerek evi yapmaya başladık. Evin temelinin atıldığı gün kayınvalidem geldi ve evin temeline bir altın attığını ve bize bereket getireceğini söyledi. Biz de teşekkür ettik. Bir yıl sonra evimiz bitmiş içine yerleşmiştik. Gelenimiz gidenimiz oluyordu. Bir sabah çok erken saatte eşimin dayısı geldi. Bizim de bahçemizde kümesimiz, hayvanlarımız vardı. Eşimin dayısı benden "Hastamız var kızım, yumurta götüreceğim. Sizin kümesten birkaç tane verebilir misin?" diye sordu. Ben de düşünmeden kümese gittim birkaç tane yumurta çıkarıp verdim. Çok tuhaftı ki eşimin dayısı sabah o erken saatte 12 kilometre yoldan gelip yumurta istedi. Bu olaydan bir ay sonra kızımla televizyon izlerken ikinci kattan aşağıya sarkan, düğümlenmiş bir ip gölgesi gördüm. Kızıma da dedim, "kızım yine dağıtmışsın ortalığı, dikiş kutusunu açtın niye toplamadın?" Kızım bana dikiş kutusunu açmadığını söylediğinde ikimiz de korktuk. İkinci kata çıkmaya başladık. Kızım benden bir basamak önceydi. Son basamağa geldiğinde birden bağırmaya başladı "Anne her yer yumurta akı oldu. Ayağıma bulaştı".. Ama ben hiçbirşey görmüyordum. Kızım delirmiş gibiydi, sirkeledim kendine gelmedi. Sinir krizi geçirdiği an kızımı hastaneye götürdüm. Hastaneden eve çıktıktan bir hafta sonra kızım kendini av tüfeğiyle vurarak intihar etti"

        "ARKADAŞIMIN SEVGİLİSİNİ EŞİNDEN AYIRDIK"

        Ayşe Hanım'ın anlattığı bu hikaye hepimizin tüylerini diken diken etti. Bize anlattığına göre kendisine yapılan yumurta büyüsü kızını etkilemiş. Bu olaydan bir ay sonra da eşiyle yollarını ayırmış..

        Peki daha başka olay var mı diye sorduk ve anlatmaya başladı..

        "Bir arkadaşım vardı. Biriyle birliktelik yaşıyordu. Ancak adamın evli olduğunu sonradan öğrendik. Arkadaşım benden yardım istedi. Ve birlikte o adama domuz yağı büyüsü yaptık. Ve yaptıktan bir hafta sonra adam eşi tarafından terk edildi, arkadaşıma döndü. Akabinde adamın ayrıldığı eşi de bir medyuma gitmiş ve eşinin yeniden kendisine dönmesi için bir büyü yaptırmış. Adam iki büyü arasında kaldı. Önce iflas etti sonra da bir trafik kazası geçirip komaya girdi. Komadan çıktığında eşine döndü. İstanbul'u terk etti.. Şimdi İstanbul dışında bir kasabada eşi ve oğluyla birlikte oturuyor. Küçük bir atölyede işçi olarak çalışıyor. Arkadaşım ise kayboldu.. Bir daha da görmedim, ulaşamadım"

        PEKİ İLAHİYATÇILAR BÜYÜ MESELESİNE NASIL BAKIYOR?

        İlahiyatçı Ahmet Tekin sorularımızı yanıtladı...

        Büyü nedir? Hadislerde(ilahi kaynaklarda) nasıl yer almıştır?

        Sihir,sebebi ne olursa olsun gizli ve ince şey,aklı etki etki altına alan şey,aldatan ve hile yapan,bozan şey manalarınadır.

        Terim olarak da, gizli bir araç kullanarak gerçeğin aksini tehayyül ettiren yaldızcılık, şarlatanlık, hilekarlık manasınadır. İnsanların ellerindeki en eski dini metinler kadareski, insanları meşgul eden bir meseledir.Şer ve günah işleme

        sanatıdır. Kur'an-ı Kerim'de Bakara Suresi 102. ayette, Hz. Süleyman'ın devlet ve iktidarı anlatılırken sihir sözkonusu edilmekte, 48 yerde sihirden bahsedilmektedir. Müşrikler ve kafirler Hz. Peygamber'e gelen vahyi sihirle irtibatlandırmaya çalışmışlar. Kur'an bu iddiaları reddetmiştir.

        Büyünün yaptırımı(tesiri) nedir?

        Büyünün tesir gücü vardır.Zaten pratiği yapılan bir iştir.Teorik tarafından çok pratik tarafı olan bir ilimdir. En çok şöhret bulduğu zaman Hz. Musa zamanıdır. Hz. Musanın Asası

        ejderha haline gelerek sihirbazların büyü ile ortaya koydukları yılanları yutmuştur.

        Ortalıkta dolaşan medyumların büyü çözdüğü gerçekten doğru mu?

        Sihir din ilimleriyle bağlantısı olmayan pratik bir ilimdir. Her cins ve sınıf insandan; büyücü yetişebilir. Eğer erbabından bu işi ciddi ciddi öğrenmişlerse medyumlar da büyü çözebilir. Büyü yapmak haram, büyü çözmek helal ve

        meşrudur.

        Cinler aracılığıyla mı yapılıyor? Öyle bir şeyler duydum..

        İnsanlık alemi gibi bir de cinler alemi vardır. Peygamberimiz Hz. Muhammed hem cinler insanlar aleminin peygamberidir. Onların da inananları, inanmıyanları mevcuttur. Bir kısım

        insanların cinlerle münasebeti bilinmektedir. Büyücüler cinleri kullanmaktadırlar.

        Cinlerle evlenmek mümkün müdür?

        İnsanlar ve cinler farklı kanuniyetler içinde yaşayan, farklı yapıdaki varlıklardır. Birbirlerini kullanmaları mümkün olmakla birlikte evliliklerinin mümkün olup olmayacağı ciddi bir eski metinde veya

        dini metinde bulunmamaktadır. Bu konuda elimizde ciddi bir delil yoktur.

        Büyü ve sihirle ilgili olarak hangi sureler vardır?

        Hz. Muhammed S.A.V.'e Yahudiler tarafında büyü yapılmıştır. Bunun üzerine Kur'an-ı Kerim'in son iki suresi, yani 113. ve 114. sureler indirilmiştir. Bunlardan biri El-Felak suresi diğeri de En Nas suresidir.

        SİHİRLE İLGİLİ AYETLER

        Yahudiler, Süleyman'ın devleti, iktidarı aleyhine şeytanların, şeytan tıynetli ahlâksız azgınların, şeytanî güçlerin uydurup ortaya sürdükleri şeylerin, rüzgarın ve cinlerin Süleyman'a hizmetinin sihirle gerçekleştirildiği uydurmasının ardına düştüler. Süleyman sihirle uğraşarak inkâr edip kâfir olmamıştı. Fakat şeytanlar, şeytan tıynetli ahlâksız azgınlar iyice küfre saplandılar. İnsanlara sihri, büyüyü öğretiyorlardı. Babil'deki iki meleğe, Hârût ve Mârût'a, sihirle ilgili bir bilgi, bir emir ve hüküm indirilmemişti. Ayrıca bu iki melek herhangi bir

        kimseye:

        "- Biz, yalnızca itaatkâr ile âsiyi, mümin ile münafığı ayıran imtihan için görevliyiz. Öğreteceğimiz şeylerin kötüye kullanılması, sihirde kullanılması küfürdür. Sakın, bunları kötüye kullanıp küfre girme" diye

        ikaz etmedikçe bir şey öğretmiyorlardı. İnsanlar bunlardan, kocanın karısı ile arasına geçimsizlik, ayrılık sokacak şeyler öğreniyorlardı. Fakat Allah'ın ilmine,

        planına, iradesine uygun olmadıkça kimseye zarar veremediler. Kendilerine zarar veren, fayda sağlamayan şeyleri öğreniyorlardı. Andolsun ki, sihri

        satın alanların âhiretten, ebedî yurttan nasiplerinin olmayacağını da biliyorlardı. Uğruna kendilerini sattıkları şey ne kötüdür. Keşke bunu anlayabilselerdi.

        Biz, onların, seni dinlerken ne

        maksatla dinlediklerini, ortalık bulandırmak için Kur'an-ı yalanlayan ve alaya alan fısıltılar yaydıklarını; isyan ile, inkâr ile baskı, zulüm ve işkence ile temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu, Allah

        yolundaki faaliyetleri engelleyen zâlimlerin:

        - Siz, büyülenerek aklı etki altına alınmış bir adama tâbi oluyorsunuz; dediklerini çok iyi biliyoruz.

        Rabbinin vahyi, sana ihsan ettiği peygamberlik nimeti sebebiyle, sana deli de, cinlere mahkûm olmuş biri de diyemezler. Sen deli de, cinlere mahkûm olmuş biri de değilsin.

        İLAHİYATÇI YAZAR ADNAN ŞENSOY:

        Bir insan kendisine büyü yapılıp yapılmadığını nasıl anlar. Bu konu için hocalara danışabilir mi ve bu zatların öğütlerini yerine getirebilir mi. Bu zatların güvenilir olduklarını nasıl anlarız? Bu konuda olur olmaz herkese müracaat etmek doğru olmaz. İlmine ve takvasına güvenilen ve hiç bir maddi menfaat beklemeden Allah rızası için isanlara yardım eden ilim sahibi kişilerin tavsiyelerine göre de hareket edilebilir. Durum psikolojik bir rahatsızlıkta olabilir. Önecelikle dindar bir psikoloğa müracaat etmeyi tavsiye ederiz. Eğer büyü yapıldığı tesbit edilirse okunması gereken bazı sure ve dualar vardır. Bunları okumaya devam etmek faydalı olur. Kişinin Allah'a sığınması, iman ve ibadet konusundaki titizliği ile, büyünün tesir etmesinde etkili olan şeytanın insana yaptığı telkinlere kulak asmaması, şeytanın insanlar üzerindeki etkisini azaltır ve büyünün tesirinden de korunmuş olur. Çünkü şeytanın yaptığı, sadece telkin yoluyla korkutmak, şüpheye düşürmek, vesvese vermekten ve temelsiz kuruntulardan, neticesi olmayan vaatlerden başka bir şey değildir. Nitekim, Kur'ân-ı Kerim'de şöyle denir: "(Şeytan) onlara söz verir ve onları ümitlendirir; halbuki şeytanın onlara söz vermesi, aldatmacadan başka bir şey değildir." (Nisa suresi, 120) Ayette geçen "ümitlendirme" ve "söz verme", bilindiği gibi geneldir. Ancak konumuzla ilgili olması da söz konusudur. Çünkü insan, pek çok şey umar. Hatta kendini umduğu şeylere, yani beklenti ve ümitlerine öylesine kaptırır ki, bazen kendi kendisini bile büyüler ve olmasını istediği şeyler için büyücülere gider. Bu da, yanlış olduğunu bile bile bu yola gitmesi ve şeytanın bu konuda kendisine teminat vermesiyle olur. Bu, genellikle haramlarda olur. Yani bir bakıma insan kendisinde büyü olduğunu, birilerinin bu işle ilgilendiğini düşünerek, hastalığı davet eder. Oysa, gerçek öyle olmayabilir. Nitekim ayetlerde, "İman edip yalnız Rablerine tevekkül edenler üzerinde şeytanın bir hakimiyeti olmayacağı"ndan, "Ancak onu dost edinip Allah'a ortak koşanlar üzerinde hakimiyet kurabileceğinden söz edilir. (Nahl suresi,99-100) Hakimiyet kurma konusunda insanın, inanmanın yanı sıra ihlaslı olması da söz konusudur. Şeytanın, ihlaslı kimseler üzerinde bir hakimiyeti söz konusu olamayacağı, bu kimseleri Allah'ın koruyacağı belirtiliyor. Ancak "İhlassız ve tevekkülsüz kimselerden gücünün yettiklerini kandıracağı, davetiyle şaşırtacağı; süvarileri ve yayaları ile onları yaygaraya boğup; mallarına, evlâtlarına ortak olabileceği, kendilerine vaatlerde bulunarak aldatabileceği" konusunda şeytana izin verilmiştir. (İsra suresi, 63-65) Bu da, yaşamakta olduğumuz hayatın bir imtihan olmasından kaynaklanmaktadır. Yoksa tam bir yetki değildir. Zaten şeytan, insana boş kuruntulardan başka bir şey telkin etmez. Malumdur ki, büyünün tesir etmesi, kişinin içinde bulunduğu psikolojik durumlarla, karamsarlık, evham ve şüphelerle de yakından ilgilidir. Felâk ve Nas Sûresi'nde ise bu noktalara işaretle, normal durumlarda olduğu gibi, insanın başına böyle bir hal geldiğinde de yine sadece Allah'a sığınması istenmektedir. Nitekim, Kur'ân-ı Kerimde, "Böylece biz, her peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman yaptık. (Bunlar), aldatmak için birbirlerine yaldızlı sözler fısıldarlar" buyuruluyor. (En'am suresi, 112.) Kısacası, günlük hayatımızda dua ve ibadetlerimize dikkat eder, dualarla Allah'a sığınır ve gerektiği gibi yakın olursak, O’nun himayesine girer, büyüden ve büyüyü uygulayabilecek büyücülerden, habis ruhlardan korunmuş oluruz.

        Büyüyle ilgili bir anektodunuz var mı?

        TÜRKİYE'NİN TAROT FALI

        Yapılan büyüden dolayı hanımı evi terk ettiğini söyleyen bir bey, "Ne olur büyüyü boz, sihiri çöz, bunu ancak sen yaparsın", diye ısrarda bulundu. Ben de "Büyü yapılan hanım evi terk ederken bir bahane ileri sürer, bu bahane ile evi terk eder, seninki ne bahane ileri sürdü, onu söyle" dedim. Söylemek istemedi. Israr edince açıkladı. "Güya ben akşamları işimden çıkınca hemen eve gelmiyor da meyhaneye uğruyor, iki tek atıyormuşum". Zaten ben de bu itirafı bekliyordum. Hemen çareyi gösterdim. "Tamam, dedim, işte büyü de, büyü yapan da açıklandı. Büyüyü sen yapıyorsun meyhaneye gitmekle. Büyün de oradaki içkin. Çözmek istiyorsan akşamları işinden doğruca evine gel, meyhaneye uğrama. Göreceksin ki büyü derhal bozulmuş, sihir de hemen çözülmüş."

        Medyum Ayşe bu olayları anlattıktan sonra aklımıza ilginç şeyler sormak geldi. Birlikte tarot kağıtlarını açtık ve Türkiye'nin ve dünyanın 2010 falına baktık.. Tahminler enteresandı:

        2010'dan 2012'ye kadar liderler ile ilgili kötü olaylar var. Bazı liderler suikaste gidebilir. Bunlardan biri ABD Başkanı Barack Obama. Obama kendisine çok yakın bir kişi tarafından öldürülecek. Uzun vadeli bir liderlik görünmüyor.

        Usame Bin Ladin şu anda hasta ve Dubai'de yaşıyor.

        Kaddafi vefat edecek ama eceliyle.

        Çok önemli siyasi bir isimi zorlayacak bir olay olacak. İsminin içinde K, T ve A harfleri olan bir siyasi kişiliğin ortaya çıkardığı bazı olaylardan dolayı bu isim görevini bırakacak.

        Deniz Baykal'ın sadece bir dönem iktidarda olacağını söyleyebilirim. Ancak ismi "AN" ile biten bir kişi onun koltuğunu alacak.

        2010'un ilk aylarında Ergenekon ile ilgili flaş bir gelişme olacak. Yeni bir dalga gelecek ve yine sürpriz isimler gözaltına alınacak.

        Bu yıl şampiyon Fenerbahçe. Bu arada Şükrü Saraçoğlu Stadı'ndaki büyü iddiaları doğru.

        Yeni yıl isminin baş harfi M ve N olanlar için olumlu olmayacak

        İsmi M ile başlayan bir sanatçı bıçaklı bir saldırıya uğrayacak

        Seda Sayan- Onur Şan için sonsuza kadar mutluluk görünüyor

        Gülben Ergen'in işiyle ilgili sıkıntıları olacak

        Bir bayan siyasetçi ile ilgili 6 ay sonra olumsuz şeyler olacak

        2012'de dünyanın sonu gelecek tartışmalarını da sorduk. Medyum Ayşe bize şunları söyledi: "2012'de bölgesel kıyametler var. İşsizlik yükselecek. Ekonomide bozulma görüyorum. Gökyüzünde alışılmışın dışında olaylar olacak ve bunlar insanların psikolojisini bozacak. Sel ve deprem yılı 2012. Komşu ve çok yakın bir ülke topraklarımıza girecek. 9 yıl sonra Türkiye şu anki Türkiye olmayacak. Çok olumsuz şeyler görüyorum"

        Begüm ÇELİKKOL / HABERTURK.COM

        begumcelikkol@haberturk.com

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ