Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Magazin Ahmet Güneştekin'in "Yedigören'in Alfabesi" adlı sergisi 8 Aralık'ta açılacak
        1

        Ahmet Güneştekin'in "Yedigören'in Alfabesi" adlı sergisi, 8 Aralık 2022 ila 4 Şubat 2023 arasında DG Art Project tarafından açılıyor. Dursun Gündoğdu'nun kurucusu olduğu ve çağdaş sanat koleksiyonlarının oluşumuna katkı sunan DG Art Project, Piyalepaşa'da açacağı galeriyle kültür ve sanat dünyasında çalışma alanını genişletiyor.

        2

        Galeri Güneştekin Vakfı’nın işbirliğiyle gerçekleştireceği açılış sergisinde sanatçının mitoloji anlayışını gösteren farklı disiplinlerden çalışmalarını bir araya getiriyor. Küratörlüğünü Şener Özmen'in üstlendiği sergide; sanatçının zamansal ve uzamsal karmaşıklığı ifade eden heykelleri, yüzeye hareket yanılsaması verdiği boyutlu eserleri, yorumlayıcı bir strateji olarak mitosları kullandığı tuval işleri ve çoklu hikayelerin dokunsal deneyimlerle anlatılmasını sağladığı kırkyamaları sergileniyor.

        3

        "Yedigören'in Alfabesi"nde sergilenen eserler, sanatçının mitoloji anlayışını sofistike, kapsamlı ve zorlayıcı çeşitlilikte detaylandırdığı sembolizmle doludur. Ahmet Güneştekin sembolleri düşünüşünün yapısal ilkesi olan mitolojiyle yorumlamakla kalmaz, onları dönüştürerek yenilerini de yaratır. Sembollerin bu göçü ve dönüşümü örüntülerinde, dili imgeleme dahil ettiği ve sarmal yapıları mitolojik imgelerle birleştirdiği eserlerinde ortaya çıkar. Mitosları karmaşık anlamları çözmek ve inşa etmek için bir üst dil, görme şekli olarak kullanır.

        4

        Ahmet Güneştekin'in ışığa, zamana ve yıldızların uzayına olan tutkusu metal formlarla çalıştığı heykellerinde oldukça belirgindir. Göksel fenomenlere zamansal alanı dahil ederek kurguladığı işlerinde kozmosun doğal formlarının ve güçlerinin işlerini şekillendirmesine izin verir. Neredeyse tüm uygulamalarına ışığı dahil eder, ışığın temel davranışının yanı sıra göksel ışıktan yararlanır. Sanatçının birbirinden farklı konfigürasyonlardan oluşturduğu geometrik heykelleri daha derin etkileşime izin verirken mitosların yaşanan anla bağlantı kurmayı hâlâ sürdürebildiğini gösterir.

        5

        Sanatçı; mitlerin yersizliği, taşınabilirliği ve esnekliği sayesinde geçmişi ve şimdiyi yeniden biçimlendirir. Anlatı geçmişten türetilmiştir ancak kolayca başka bir dile çevrilebilir. Bu durum izleyiciyi de yorumlamaya, anlam oluşturmaya davet ederken, bu tür bilinçli olarak hissedilen yönlendirme, salt mitosun etkisi değildir, sanatçının yorumlamasındaki başkalıktır. Güneştekin; mitlerin zaman, mekân ve kültürleri aşan özelliklerine yoğunlaşarak çoğu zaman bilinçaltına çekilmiş anlamları yeniden keşfetmeye veya hatırlatmaya yönelir. Onun için düşünceleri harekete geçiren bazen bireysel ama çoğu zaman kolektif hafızadır. Bu nedenle sanatçının yapıtları insan ve kolektif hafıza arasında dolayımlanır.

        6

        Ahmet Güneştekin, mitolojiden yarattığı imgelerle ördüğü hikâyelerini iletmek için sanatsal formlarını yeniden yaratırken hikâye anlatma geleneklerini nasıl koruyabileceğini araştırır. Nesnelerin insanların karmaşık duygu ve anılarını saklayan cansız uzantılar olmadığını, yaşamları boyunca içlerine kazınmış hikâyeler aracılığıyla konuştuklarını düşünür. Hikâye anlatıcılığının en eski formlarından biri olan kırkyama tekniğiyle çalıştığı işlerinde uygulama ve anlatı arasındaki ayrılmaz ilişkiyi yoğunlaşır. Seyirciler, kendi dünyasının dokunsal deneyimi yoluyla hayal edileni gerçekleştirmeye yönlendirirken, yorumladığı hikayelerin unutulmaması için kendi nesnelerini de yaratır.

        7

        Mit her zaman bugünün fikirlerine göre yeniden yorumlanmayı talep eder. Bu esnekliği sayesinde herhangi bir zamana, bağlama veya kültüre uyarlanabilir. Ahmet Güneştekin’e göre; miti karakterize eden bu yapısöküm, geçmişte olduğu gibi bugün de insanların bilinçaltı belleğiyle bağlantı kurmasını sağlar ve anlamı iletme gücünü buradan alır. Bu düşünceleri izleyen sanatçı yapıtlarıyla mitolojik yaratımların yalnızca kendi anlarına ait olmadığını, her ana ait olduğunu söyler, kolektif olarak paylaşılan sınırsız değerler, diller ve anılar üzerinde düşünmeye teşvik eder.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ