Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Resim Ahmet Güneştekin’in tematik müze sergisi Yansıma ve Yeniden Doğuş Macaristan’da açıldı

        Ahmet Güneştekin’in Yansıma ve Yeniden Doğuş adlı tematik sergisi 15 Kasım’da Janus Pannonius Müzesi, Vasarely Müzesi ve Zsolnay Müzesi’nde eş zamanlı olarak açıldı.

        Janus Pannonius Müzesi direktörü Dr. Boldizsár Csornay’nın himayesinde gerçekleşen serginin 15 Kasım’daki açılışına Peç Belediye Başkanı Zsolt Páva, Macar Kültür Merkezi Direktörü Fodor Gábor ve Macar sanat dünyasının saygın aktörleri katıldı.

        Victor Vasarely’nin eserleri dahil olmak üzere Çağdaş Macar sanatında uzman sanat tarihçisi József Sárkány ve Güler Sanat’ın sanat direktörü Kemal Orta’nın küratörlüğünü üstlendiği serginin açılış konuşmasını sanat tarihçisi Orta yaptı.

        REKLAM

        Türkiye’nin çağdaş bir sanatçısıyla bir sanat akımının kurucusunun işlerini birlikte sergileyen en kapsamlı tematik müze sergisi Yansıma ve Yeniden Doğuş’un açılışında Güneştekin’in işleri ilgiyle izlendi. Peç’in köklü müzelerinin ev sahipliği yaptığı, sanatçının pratiğine belirli temalar üzerinden özel bir bakış sunan sergi 1 Şubat 2019 tarihine kadar sürecek.

        Yansıma ve Yeniden Doğuş, sanatçının optik kafesler ismini verdiği eserlerini, boyutlu tablolarını, op art tekniklerini uygulayarak çalıştığı halı ve kırkyama işlerini ve Peç’in kardeş şehir olarak kabul ettiği Kütahya’nın seramik üretiminde dünyaca meşhur porselen fabrikasında sanatçının ürettiği seramik çalışmalarını içeriyor.

        Janus Pannonius Müzesi, sanatçının işlerini solo bir sergiyle sunarken, Vasarely Müzesi Güneştekin’in eserlerini op art akımının kurucusu Vasarely’nin eserleriyle birlikte sergiliyor. Zsolnay Müzesi ise sanatçının seramik işlerini müzenin daimi koleksiyonuyla birlikte sergiliyor.

        Victor Vasarely ve Ahmet Güneştekin gibi iki önemli çağdaş sanatçının işlerini bir araya getiren tematik müze sergisi, her iki sanatçının eserleri arasında bir diyalog oluşturarak, bu diyaloğun doğasına ve kaynaklarına bakıyor.

        REKLAM

        Güneştekin, perspektif bozulmalarıyla oluşturulan formların üç boyutlu etkisini artırmak için Vasarely’nin op art işlerinde kullandığı teknikleri uyguluyor. Formu, renk kontrastlarını ve tonların karşıtlıklarını kullanarak dönüştürüyor. Sárkány’a göre, her iki sanatçının uyguladığı yöntemler arasında önemli bir farklılık var. Vasarely geometrik optik yanılsamalarını oluşturmak için düz yüzeyler ve homojen renklerle çalışırken, Güneştekin renk noktaları içinde son derece zengin yüzeyler yaratıyor. Vasarely’nin işlerindeki amaç, izleyicinin gözünü, yanıltıcı boşluklar, belirsiz durumlarla kışkırtmak olan yaratıcı kompozisyonlar.

        Sárkány, Güneştekin’in sanatının ise evrensel bir doğası olduğunu söylüyor; insanlığın en temel sorusuna, yaşamın kaynağıyla ile sorularına bakıyor ve algı oyunlarını daha farklı biçimlerde uyguluyor. İşlerine çoğunlukla kozmik, gezegensel bir alan yanılsaması hükmediyor. Böyle bir düzlemde, izleyici, birbiriyle yakından ilişkili iki tema etrafında gruplanan yaratılış ve varoluş hakkında mitolojik anlatıları keşfedebiliyor.

        Vasarely’nin soyut ve geometrik işleri, hareketin optik etkileri ve kararsız, belirsiz görüntüleriyle tanımlanıyor. Bu görsel oyunları, çalışmalarında biçimsel motifler için kullanılırken, Güneştekin bu oyunları metafor olarak kullanıyor. Orta’ya göre Güneştekin’in yaklaşımı daha çok, Op art ile iç içe geçerek, figüratif soyutlama için yeni ifade biçimleri ve kendine özgü tekniği için yeni alanlar bulmaya yönelik. Çünkü op sanatını, kendi başına bir amaç değil sanatsal pratiğini genişletmenin bir aracı olarak görüyor.

        Güneştekin’in Peç’te sergilenen işlerinin yaşamın en temel sorusuna, yaratılışa cevap aradığını, eserlerinin bu nedenle entelektüel ve duygusal içeriğinin güçlü olduğunu söylüyor Sárkány. En çok kullandığı renklerin kırmızı ve sarı renkler ve tonları olmasını buna bağlıyor. Çünkü bu renkler beyaz bir parlaklığa dönüşen güneşin renkleri, yaşamın ve evrenin renkleri.

        Yansıma ve Yeniden Doğuş, yaratılış ve varoluş kavramları üzerinden tinsel aşk olgusunu ön plana çıkarıyor. İşlerin sergileme mekanında yerleştirilme biçimiyle oluşturulan tematik kurgu, Güneştekin’in tek tanrılı dinlerin öğelerini, antik Yunan mitolojilerini, Anadolu ve Mezopotamya efsanelerini işlerinin örüntüsüne dönüştürme yöntemine dair yeni bir bakış sunuyor. İzleyicilere, Güneştekin’in işlerindeki optik yanılsama düşüncesinin geçirdiği dönüşüme ve böylece Op art hareketine olağanüstü bir açıdan ve farklı dünyalardan bakmanın olanağını sunuyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ