Artık daha çok yere göç ediliyor
Yeterli donanıma sahip sahneler kurulmasının yanı sıra ulaşım şartlarının iyileşmesiyle birlikte tiyatro oyunlarının turne ağı büyük şehirlerin merkeziyetinden çıkıp küçük şehirleri ve ilçeleri de içine aldı. Seyircilerin tiyatro oyunu seyretme adına büyük şehirlere ettiği günübirlik göç, tiyatro oyunlarının küçük şehir ve ilçelere göç etmesine evrildi
Demet Akbağ'ın da dediği gibi bundan 15 - 20 yıl öncesinde seçkin tiyatro oyunlarının büyük şehirlerdeki turneleri yaklaşık bir ay sürerdi.
Günümüzde ise böyle bir durum söz konusu değil.
Tiyatroya ilgi mi azaldı?
Hayır…
Tam aksine.
Ülkemizde tiyatroya olan ilgi her geçen yıl daha da artıyor.
Sahnelenen oyunlarda ve buna bağlı olarak seyirci sayısında büyük bir artış söz konusu.
Tiyatro turnelerinin günümüzde büyük şehirlerde uzun soluklu olamamasının iki nedeni bulunuyor.
Birincisi;
Büyük şehirlerin çevresindeki şehir ve ilçelerde yeterli donanıma ve uygun ölçülere sahip sahneler olmadığından dolayı turneye çıkan oyunları seyretmek için günübirlik tiyatro yolculuğuna çıkılırdı.
Çevre şehir ve ilçelerde yaşayanların ilgisi nedeniyle büyük şehirlere düzenlenen tiyatro turneleri günlerce sürerdi.
Günümüzde ise hemen hemen her şehirde ve birçok ilçede yeterli donanıma ve uygun ölçülere sahip sahneler bulunuyor.
Örneğin İzmir, tiyatro oyunlarının turneleri için Ege'nin merkezi konumundaydı. Turne sırasında tiyatro oyunlarını sadece İzmir'in sakinleri seyretmezdi. Manisa, Aydın, Çanakkale, Kuşadası, Çeşme ve Bodrum gibi çevre şehir ve ilçelerde yaşayanlar da İzmir’e giderek tiyatro oyunlarını seyretme olanağı bulurdu.
Seyircilerin tiyatro oyunu göçü, günümüzde tiyatro oyunlarının küçük şehir ve ilçelere göç etmesine evrildi. Ulaşım şartlarındaki gelişme de tiyatro oyunlarının turne ağının genişlemesinde önemli pay sahibi oldu.
İkincisi;
Türkiye, kültür, sanat ve eğlence etkinlikleri adına yüksek ölçüde zenginleşti.
Son 15 - 20 yılda kültür, sanat ve eğlence etkinliklerinde yükselen çeşitlilik, seyirciler için çok sayıda alternatif etkinliğin ortaya çıkmasına neden oldu.
Bir tiyatro oyunu veya konser Anadolu'da günlerce ardı ardına sahnelenemese de kültür, sanat ve eğlence etkinliklerinin toplam seyirci sayısı 15 - 20 yıl öncesine oranla bir hayli arttı.
Bu iki nedenden dolayı günümüzde bir tiyatro oyununun İstanbul dışındaki büyük şehirlerde iki gün sahnelenmesi, bir şarkıcının aynı şehirde iki gün konser vermesi büyük bir başarı olarak kabul ediliyor.
'Aydınlıkevler'in ekibi, her oyun öncesinde olduğu gibi İzmir turnesinde de bir hayli keyifli ve heyecanlıydı.‘Aydınlıkevler’in İzmir turnesi için Kültür Park’ın önünde oturuyorum.
Yukarıda sözünü ettiğim çeşitliliğin bir göstergesi olan üç büyük pano karşımda duruyor. Panolarda İzmir’de haziran ayında sahnelenecek oyunların, verilecek konserlerin afişleri yer alıyor.
Her güne bir tiyatro oyunu veya konser...
Yılmaz Erdoğan’ın 'Bana Bir Şeyhler Oluyor'dan 20 yıl sonra yazdığı ilk tiyatro oyunu olan ‘Aydınlıkevler’, nisandan itibaren iki ay içinde İstanbul’da 12 kez sahnelendi.
Bursa'dan sonra ikinci turne adresi olan İzmir'de iki gün ardı ardına seyirciyle buluşan ‘Aydınlıkevler’, yaz ayları boyunca İstanbul'un yanı sıra çeşitli şehir ve ilçelerde sahnelenmeye devam edecek.
1970'Lİ YILLARIN PANORAMASI
Yılmaz Erdoğan'ın çocukluk, ergenlik ve erken dönem gençlik yıllarında yaşadıklarını ve gözlemlerini içeren hikâyelere sahip 'Aydınlıkevler’, seyircilere 1970'li yılların Türkiye panoramasını sunuyor.
Serdar Biliş’in yönettiği ‘Aydınlıkevler’de Demet Akbağ, Salih Bademci, Burak Dakak, Sinem Ünsal, Sevda Baş, Nebi Tolga Yılmaz, Barkın Sarp, Ömer Güneş, Kiraz Tosun ve Caner Alkaya rol alıyor.
Yılmaz Erdoğan’ın ustalık dönemi eseri olan, Demet Akbağ’ın ise ustalık dönemi performansını sergilediği oyun, İzmir’de de seyircilerden büyük ilgi gördü.
RÜZGÂRIN AZİZLİĞİNE DOĞAÇLAMA FRENİ
‘Aydınlıkevler’ ilk kez İzmir’de açık havada sahnelenirken İzmirliler, oyunu kapalı alanlarda izleyenlerden daha şanslıydı.
Oyunun ortasına doğru çıkan sert rüzgârın azizliği, Demet Akbağ’ın doğaçlamalarıyla bertaraf edildi. Rüzgâr nedeniyle dekorda yaşanan sorunların Akbağ’ın doğaçlamalarıyla oyunun içine eritilmesiyle ortaya çıkan fazladan performans, İzmirli seyircileri ziyadesiyle memnun kıldı.
'HANGİ İŞİ YAPARSANIZ YAPIN AMA SEVEREK YAPIN'
Turnenin ilk oyununun sahnelendiği günün ertesinde Ege Üniversitesi Karikatür ve Mizah Topluluğu tarafından düzenlenen ‘Ege Mizah Günü’ etkinliğine katılan Demet Akbağ, öğrencilerle bir araya gelmenin kendisi için özel anlamlar taşıdığını söyledi. Her fırsatta okullardaki etkinliklere katılarak öğrencilerle sohbet ettiğini söyleyen Akbağ, söyleşiye “Hangi işi yapacaksanız yapın ama onu severek yapın. Başarılı ve mutlu olmanın tek yolu yaptığınız işi sevmektir” sözleriyle başladı.
SÖYLEŞİDEN SATIR BAŞLARI
• “Sinema ve tiyatroyu kıyaslayacak olursak, tiyatroda hatanızı düzeltme şansınız yok. Sinema gibi tarihe geçmiyorsunuz ama hatanızı da geri alamıyorsunuz. Ancak seyirciyle göz gözesiniz. Bunun keyfi başka bir şeyle paylaşılmaz. Ayrıca tiyatroyu çok seviyorum ve yerine bir şey koyamıyorum. Sinema ise daha minimallik ve yönetmenlik gerektiriyor”
• “Çok seçici davranıyorum. Her projeyi tercih etmiyorum. Yönetmen ve set ekibi bir projede oldukça önemlidir. Benim oynadığım projede seyirciler, adımı afişte gördüklerinde o işi izlemek istesinler.”
• “Dizi veya sinema gibi uzun süreli projelerde rolden çıkamama durumu oluyor. ‘Bir Demet Tiyatro’ zamanlarında sokakta karşılaştığımız insanlar, oradaki karakterimizin ismiyle bizlere hitap ediyorlardı. Yılmaz Erdoğan, Cem Yılmaz ve Altan Erkekli gibi isimlerin rol aldığı ‘Vizontele’ de Türk sinemasına çağ atlatan bir filmdi. O filmden sonra Türk sinemasında gişe rekortmeni filmler çıkmaya başladı.”