Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika ATA İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan'dan Fatih Altaylı'ya açıklamalar

        ATA İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Dr. Sinan Oğan'dan Teke Tek programında Fatih Altaylı'ya açıklamalar...

        Oğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

        Sayın İnce'nin son yaşadıklarına üzüldüğümü ifade etmek istiyorum. Maalesef birtakım sahte girişimlerle sayın İnce'ye birtakım itibar suikasti yapıldı. Sayın İnce'nin sağlık sorunu yaşamasına sebep oldu. Sayın İnce'ye geçmiş olsun demek istiyorum. Türk siyasetinde artık bu metodların atılması gerektiğini ifade etmek isterim. Medya sayın İnce'yi çok hızlı bir şekilde tüketiyor demiştim sizin programınızda. Şunu demiştim; kamuoyu diğer üç adayı zaten biliyor. Kamuoyu bizi bilmiyor, en büyük eksiğimiz o. Kamuoyu bizi tanıdıkça sevecek. Sayın İnce ile ben yaklaşık 6 ay önce görüşme yapmıştım. Kendisine bir ittifak kuralım bu ittifakın içinde Memleket Partisi olsun demiştim. Zafer Partisi, Memleket Partisi'nin bu işin içinde olması yönünde çalışma yürütüyorduk. O zaman sayın İnce 'Kabul, ancak bana şunu ispat ederseniz olurum; benden 1 oy fazla alacağını ispat ederseniz' demişti. Ben kendisine şu cevabı vermiştim. Sayın İnce'nin daha çok CHP tabanına dönük siyaseti oluğunu, CHP seçmeninin Kılıçdaroğlu'na yöneleceğini söylemiştim. Süreç içerisine bizim oylarımız arttı. HDP'nin Türk siyasetinde kilit olma rolünü ortadan kaldıracağız demiştik. Bugün itibariyle çoktan ortadan kaldırdık.

        REKLAM

        "NE KANDİL DAĞI NE DE DOMUZ BAĞI DEDİK"

        HDP'nin genel planı Türk siyasetinde kilit rol oynayacaktı. Biz Türk milliyetçilerini Türk siyasetini ana eksenine oturtarak bu oyunu bozduk. Daha sonra HÜDA PAR çıktı. Bu defa bu nasıl sistem ki, bir tarafa HDP'yi öte tarafa HÜDA PAR'ı eklemledi? Ne Kandil Dağı ne domuz bağı dedik. Kandil'den destek anlayışa da domuz bağı geçmişi olana da karşıyız. Türk milliyetçilerinin, Atatürkçülerin, vatanseverlerin, köhne siyasetten yorulanların 20 senedir kısır tartışmalar var, Sayın Kılıçdaroğlu'nun da sayın Erdoğan'ın da Türk siyasetinde köhneyi temsil ettiğini Türk kamuoyuna anlatma fırsatı bulduk. Daha devlet adamı tavrıyla siyaset yapılmasına özellikle gençlerin özlem duyduğunu gördük.

        "ANA GÖVDENİN BİZE GELECEĞİNİ SÖYLEYEBİLİRİM"

        Sayın İnce'ye oy verecek olan sayın İnce'nin tarafında olan insanların bugün şöyle bir kampanya gördüm; bir oy Memlekete bir oy Sinan Oğan'a. Sayın İnce'nin genç, protest bir kitlesinin olduğunu gördüm. Seçmen tabanının bizim Atatürkçü, milliyetçi aday profiline rahatlıkla oy verebileceğini, ana gövdenin bize geleceğini söyleyebilirim.

        "SAYIN KILIÇDAROĞLU SAYIN BAHÇELİ YANLIŞ HESAP YAPMASIN"

        Ben birilerinin yedek adayı değilim. İddialı bir adayım. Sinan Oğan, Türk milliyetçilerinin, Atatürkçülerin oyunu alan bir aday. Türkiye'de sosyal demokratların oyları yüzde 30 olur. Sayın Kılıçdaroğlu istediği kadar 'Ben Türk milliyetçisiyim' desin, hatta Başbuğ Alparslan Türkeş'in her yere yazdığı 'Ne Amerika, ne Rusya, ne Çin' sloganını yazsın. Sayın Kılıçdaroğlu Türk milliyetçileri üzerinden hesap yapmasın. Sayın Bahçeli istediği kadar söylesin. MHP içindeki Türk milliyetçiliğinin oyunun Sayın Erdoğan'a gitmeyeceğini söyleyebilirim. Türk milliyetçilerinin oyu 30'dan başlar. Kendi sosyal tabanımı, oy tabanımı neden bırakıp birinin teklifine kanıp gideyim ki? Sinan Oğan ne zaman pazarlık içinde oldu ki? Sinan Oğan bir ittifakın Cumhurbaşkanı adayıdır, ceviz kabuğundan çıkmadı ki?

        "BIRAKIN ÇEKİLMEYİ İKİNCİ TUR İDDİAMIZI SÜRDÜRÜYORUZ"

        Birçok şeyi kendim yapıyorum. Arkadaşlarımızla kısıtlı imkanlarla yapıyoruz. Sayın Erdoğan ve sayın Kılıçdaroğlu bizim çekilmemizi falan beklemesin. Böyle bir şey asla yok. Sabah Adana'daydım. Bir muzlu süt içmeye gittik. Kafeye gittiğimizde baktık ki miting olmuş orası. Dün Osmaniye'de muazzam ilgi vardı. 1 saat uçakta geçirdik. Birisi bir tweet atmış 'Sinan Oğan çekiliyor'. Allah'tan korkun. İsmail Bey'e yazdım, 'çok ayıp ediyorsun' dedim. İsmail Bey beni herzaman arayabilen gazeteciler. İnsanlar atıyorlar. Biz bırakın çekilmeyi ikinci tur için iddiamızı sürdürüyoruz. Son iki üç gün içerisinde yaşadığımız hadiseler bizi ikinci turun ortağa haline getirmiştir. Ben de diyorum ki biz büyük sürpriz yapacağız Türk siyasetinde.

        CUMHUR İTTİFAKI'NI DESTEKLEYECEK İDDİASI

        Bu arkadaşımız bizim yanımızan ayrıldığında 2022'nin 30 Eylül'ü idi. Son 7 aydır hiç görmedim. Bu arkadaşımız bir şekilde kırılmış. Genç arkadaşımızdır olabilir. Çok ciddiye almamıştım. Nedense ciddiye alındı. İkinci turda Cumhur veya Millet İttifakı'na geçmemi konuşursam insanlar bana niye oy versin? Hiçbirine geçmeyeceğim. Ben iddialı bir adayım. Sayın Erdoğan, sayın Kılıçdaroğlu yorulmuş. Birisinin yanına HDP birisinin yanına HÜDA PAR eklemlenmiş. Çok sayıda vatandaşımız ne HDP ne HÜDA PAR'ın yanında durmayacak, ATA İttifakı'nda duracak. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu 75 yaşındadır. Cumhurbaşkanlığının süresi 5 sene. Bugün olsa 5. senenin sonu sayın Kılıçdaroğlu 80 yaşında olacak. Vatandaşlarımız şöyle düşünsün, bir şirketleri olsa ve bir ilan verseler. 75 yaşında birisi müracaat olsa alırlar mı? Bütün imkanları ona tahsis ederler mi? Kimse demez. İstisnasız tüm vatandaşlarımız 'Sayın Oğan siz tam bu ülkeyi yönetecek insansınız' diyor. E o zaman oy vereceksiniz. 'Ama ya şöyle olursa, ya böyle olursa' diyenlerin tamamını toplasanız 1. turu kazanırsınız. Ben bütün adayların ikinci tercihiyim biliyor musunuz? Allah bütün adaylara sağlık ve sıhhat versin. Yarın sayın Kılıçdaroğlu 'canım sıkıldı çekildim' dese veya sayın Erdoğan 'canım sıkıldı' dese, sayın Kılıçdaroğlu ve sayın Erdoğan'ın ikinci tercihi Sinan Oğan'dır. Benim tarzım biraz daha farklı. Sayın Özdağ'ın biraz daha farklı. Biz ittifakız. Bunun bizim yapımıza zenginlik kattığı kanaatindeyim.

        "SOYLU'NUN VE HÜDA PAR'IN AÇIKLAMALARI HAYRA ALEMET DEĞİL"

        Süleyman Soylu'nun istifa ettiği dönemlerde terörle mücadelede bir çabası vardı. Ben de siyaset tarzı olarak şöyleyim, sayın Erdoğan doğru bir şey yapsa doğru derim. O zamanlarda Soylu terörle mücadelede doğru şeyler yapıyordu. Sonra bu kelimeyi kullanmak istemiyorum ama sapıttı adam; CHP'lileri şehit cenazelerine almayın dedi. PKK kurşun sıkınca bu AK Partili, bu CHP'li diye soruyor mu? 14 Mayıs sivil darbe girişimidir dedi. Ülkeyi germeye çalışacaklar belliydi. Hiç olmazsa hem seçim güvenliğini konuşalım, Cumhurbaşkanı adayları olarak konuşailiyouz emek için randevu istedtim. Sayın Erdoğan randevu vermedi. Cumhurbaşkanı adaylarını kahve içmeye davet ediyorum. Derdim kahve içmek değil. Bu seçimde benim endişelerim var. Seçimin sükunetle geçmesini istiyorum. Ülkemin herhangi sebeple zarar görmesini istemiyorum. Süleyman Soylu'nun HÜDA PAR'ın açıklamalarını hayra alamet görmüyorum.

        "DAHA ÖNCE BİRÇOK ÖNGÖRÜMÜZ DOĞRU ÇIKTI"

        Bu seçimlerde birilerinin çatışma ihtimali çıkarma ihtimali var. Cüzi farklarla kazanılması ülkemizi kriz ortamına sürükleyebilir. Özellikle de HDP ve HÜDA PAR üzerinen çatışma çıkarmak isteyenler olacaktır. Meseleleri analiz ettiğimde bunu görüyorum. Daha önce birçok öngörümüz doğru çıktı. Umarım bu defa yanlış çıkar, yanılırız.

        "SEÇİM GÜVENLİĞİNDE İŞBİRLİĞİ YAPMAK LAZIM"

        Kahve içmek toplumu sembolik olarak rahatlatmak amaçlıdır. Cumhurbaşkanı adaylarının her birisinin seçmen tabanına açıktan çağrıda bulunması lazım; biz savaşa gitmiyoruz, seçime gidiyoruz diyene. Cumhurbaşkanı adaylarının kullanacağı dile dikkat etmesi lazım. Birincil öncelikli her seçmen tabanında savaşa gitmediğimiz, seçime gittiğimiz, bu seçimin seçim olduğuna topluma algılatmamız lazım. Tabanda taraflar kavga ediyor bazen yukarıda tokalaşıyorlar. Olan onlara oluyor. Tabanda kavga gürültüyü bitirmek lazım. Seçimlerin sükunetle gerçekleşmesi için seçim güvenliğinde işbirliği yapmak lazım. Biz yabancı seçmen konusunda tedirginiz. Seçmen tabanımız çok hassastır bu konuda. YSK bu konuda ne yapıyor? Hiçbir şey yapmıyor. YSK'nın bizim kafamızdaki soruları cevaplaması lazım.

        "BU KONUDA YSK'YA VE BİZ ADAYLARA GÖREV DÜŞÜYOR"

        Yurt dışından bana gelen bilgiler var. 'Ben burada sandık görevlisiyim, gelen vatandaşların kılık kıyafetlerinden, konuşmalarından görüyorum ki, adam Türkçe bilmiyor, vatandaşımız değil' diye. Bu konuda YSK'ya görevler düşüyor, biz Cumhurbaşkanı adaylara da görevler düşüyor.

        "ARTIK BAŞA BAŞ OLMA İHTİMALİ YOK"

        Bu tezi ilk otaya ben attım. 4 adaylı bir yarışta seçimin 1. turda kazanılması çok başa baş olacaktı. İstanbul seçimlerinde olduğu gibi az farklarla olacaktı. Şu an manzara değişti. Artık çok başabaş olma ihtimali yok. Muhakkak ki 4-5 puan farkla olacaktır. Bugünkü manzarada seçimin birkaç puan farkla alınacağı gözüküyor.

        "NET OLARAK SALDIRI İSTİHBARATI ALDIM"

        O tivitteki tutanakta üstünü kapattığımız halde büyütünce şoför kardeşimizin adı gözüküyor diye uyarılar geldi. Ben de tabii ki onu tehlikeye atmak istemem. Yeterince çizememişiz. O tiviti sildim. Tutanaksız resim ve videoları paylaştım. Türkiye'de kargaşa yaratılmaya çalışıldığı kanaatindeyim. Ama bunun adresini bilmem. Türkiye'de sükunetle gidilmesini istemeyen kesimler var. Erzurum'da Ekrem İmamoğlu'na saldırı yapılıyor. Diyarbakır Silvan'da Sinan Oğan'a saldırı yapılıyor. Bunların tesadüf olduğu kanaatinde değilim. Beni bir ekip koruyor. O ekiple gece gündüz çalıştığım için polis arkadaşlarım perişan oldu. İçişleri Bakanı'na müracaatta bulundum, 'Sen istediğine koruma veriyorsun, ben senden sadece 1 haftalığına ilave ekip istiyorum' dedim. Sayın Erdoğan, sayın Kılıçdaroğlu ve Sinan Oğan Cumhurbaşkanı adayı. Bizim net provokasyon duyumu almaktan kaynaklanıyor bu. Benim temel endişelerimden biri bu devlet rayından çıkarılmış. Devleti rayına oturtmak istiyorum. Adaleti yeniden hakim kılmak lazım. İçişleri Bakan Yardımcısına 'Net istihbarat aldım, bana dönük saldırı olacak, bir ekip daha istiyoruz' dedim. Vermediler. Olsun biz de bunları not ediyoruz.

        "AFET BAKANLIĞI KURMALIYIZ"

        Bu ülkede önce adaleti sonra liyakati sağlayacağız. Adalet ve likayat bu ülkedeki en önemli iki temel meseledir. Cumhurbaşkanı olursam bunu mutlaka sağlayacağım. 13 milyon sığınmacıyı1 sene içinde göndereceğiz. Bu ülkede afet gerçeği var, Afet Bakanlığı kurmalıyız dedim. Türkiye'de kurumlarda reforma ihtiyaç var. Cumhurbaşkanı olsam kurumların tamamını gözden geçireceğim.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ