Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel Habertürk'ten Kübra Par'a konuştu

        CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Habertürk'te Kübra Par'ın sorularını yanıtladı. Özel, Türkiye'de yeni bir darbe riski iddiasından, FETÖ'nün siyasi ayağı tartışmalarına, Gezi davasında beraat kararının ardından Osman Kavala'nın yeniden gözaltına alınmasına ilişkin pek çok konuda görüşlerini açıkladı.

        Par'ın "Rand RAND Corporation Pentagon için hazırlanmış raporunda Türkiye'de orta seviyede subayların 15 Temmuz sonrasında tasfiyelerden rahatsız oldukları, önümüzdeki süreçte de kendilerinin tasfiye edileceği endişe ettiğini yazıyor. Aynı raporda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu tehdidi çok ciddiye aldığı iddi ediliyor. CHP bu rapora ve darbe riski iddialarına nasıl bakıyor" şeklindeki sorusuna Özgür Özel şu karşılığı verdi:

        REKLAM

        ABD'de bir STK'da yazdığı raporun yazıldığından 1 ay sonra Türkiye'de konuşulmasını bu kadar gündem edilmesini çok sağlıklı bulmuyoruz. Yarattığı sonuç açısından bakıldığında Türkiye'yi yeniden demokrasisi tehdit altında olan, darbe tehdidi altında bir ülke pozisyonuna çekmenin hiç kimseye faydası yok. Bu Türkiye'nin kendi kendini değersizleştiren bir şey ortaya çıkarıyor. Cemaat ordudaki unsurlarını harekete geçirdi, ama bu darbe gerçekleşmediyse, darbenin karşısında duran yüzde 98,5 sayesinde gerçekleşmedi. Bütün tartışmalarda darbenin öngörüldüğü ama önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınmadığı eleştirisi var. Yüzde 1,5 darbeci FETÖ'cü o gece kendisini nöbetçi yazdı. Akşam 6 olduğunda önden gelen istihbaratlar değerlendirilip 'seferberlik ilan ettik' deseler, kimse gitmeseydi. Darbeyi püskürten olguların başında geçmişte FETÖ'nün uğraştığı, tasfiye ettiği birçok Atatürkçü subay geldiler, FETÖ'nün 'Yurtta Sulh' ibaresini kullananlarla çatıştılar. Darbenin kimden geldiğine bakmaksızın karşı çıkmak. CHP ve diğer muhalefet partileri de onu yaptı. Aslında Türkiye 15 Temmuz'u çok önemli bir sınavla atlattı.

        İşte Özgür Özel'in açıklamalarından satır başları:

        "TÜRKİYE'DE DARBE RİSKİ OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM"

        Genel başkanımızdan aldığımız talimatla Meclis'in kurucu partisi olarak meclisteyiz, darbenin karşısındayız demişiz o gece. O gece bunu hep beraber yaptık. Onun içindir ki, bir sonraki darbe ihtimalinin başarılı olma ihtimali yok. Türkiye'nin darbeler dönemi geride kaldı diyebilirim. Ama bunu o gece iktidarı ve muhalefetiyle ortaya koyduğu ortak tavrına güvenimden ve milletin ortaya koyduğu iradeden alıyorum. O gece darbeye alkış tutan kimseyi görmedim. Ama bu gaflet halinde durmak değil. Alıncak tedbir neyse herkesin görevi. MİT bu darbeyi alamamakta, genelkurmay, siyaset ne hata yaptıysa bu hatalardan ders almak lazım. Ama bu darbe paranoyası içinde durmak Türkiye'ye kaybettirir. Türkiye'de darbe riski olduğunu düşünmüyorum, düşünmenin doğru olduğunu da düşünmüyorum. Darbenin önündeki en önemli panzehir liyakattir. Bu hükümetin geçmişte yaptığı en büyük yanlışlık alınları secdeye değiyor diye bir yerlere getirmek oldu. Bu iktidarın bu konuda zaafiyeti artarak devam ediyor. Ama biz darbe riski görmüyoruz.

        REKLAM

        "DIŞ POLİTİKAYI ŞİRKET GİBİ YÖNETMEYE ÇALIŞIYORLAR"

        Türkiye'yi huzursuz etmeye çalışıyorlar. Türkiye'nin aklını başka şeyle meşgul etmek istiyorlar, had bildirmek istiyorlar. Sarkaç siyasetinde Türkiye'ye karşı pozisyon üstünlüğü elde etmeye çalışıyorlar. Rusya ile olan bütün ilişkilerini sıfır noktasına inme, ekonomik açıdan zor durumda olup Amerika'ya doğru savrulmuş. Daha sonra uçak olayıyla ilgili apar topar mektup yazıp Rusya ile ilişkiler ve Amerika'yla uzak düştüler. Bir anda Amerika ile ilişkiler, Rusya'yı rahatsız edecek Ukrayna'ya gitmeler. O sırada konvoyumuzun rejim güçleri tarafından eliyle konmuş gibi vurulması filan. Zaafiyet içinde bir diplomasi var. Monşerler diplomasi diye aşağıladıkları Rusya ve Amerika arasında uyguladığı başarılı denge politikasının terk edilip, şirket gibi yönetceğiz deyip, hatta aile şirketi gibi el yordamıyla, iş bilmez yönetimiyle Amerika'dan Rusya'ya, Rusya'dan Amerika'ya savrulduğu bir dönemdeyiz.

        REKLAM

        "AMERİKA VE RUSYA TÜRKİYE'YE VERDİĞİ SÖZÜ TUTTU MU?"

        Amerika ile anlaşmıştık, çok uzun değil 5 günlük sürede güvenli bölgemiz olacaktı. Silahlar bırakılacak, terörist unsurlardan arındırılacaktı. Amerika sözü tuttu mu? Tutmadı diyen ben değilim. Rusya ile 150 saatlik anlaşma yapmıştık. Söz tutuldu mu, tutulmadı. Kimden biliyoruz, Erdoğan'dan biliyoruz.

        "15 TEMMUZ DARBE GİRŞİİMİNDE ABD'NİN PAYI YOK MU?"

        Sonuçta Fetullah Gülen nerede ikamet, himaye ediliyor? Türkiye'deki darbe teşebbüsünün en başındaki kişi değil mi? Türkiye onunla ilgili iade talep etmiyor mu? Amerika ile aramızda iyi ilişkilerin olası gerekiyor. En eski, en kadim tırnak içinde müttefikimiz değil mi? Peki onu niye himaye ediyor? 15 Temmuz'da Amerika'nın payı yok mu? Öncesinde sonrasında Amerika darbeye karşı bir tutum izledi mi? O raporu yazanların FETÖ'cülerin tasfiye edilmesinden rahatsız oldukları açık. O raporu yazanların 'hala bizim sizin ordunuz içinde harekete geçireceğimiz unsurlar' deniyorsa, bu Türkiye'yi tehdit etme ve Türkiye'de kaygı yaratmaya yönelik operasyondur, bu konuda çok netim.

        REKLAM

        "AMERİKA'NIN İSTEDİĞİ MUHALEFET BİZ DEĞİLİZ"

        Bu konuda CHP iktidara gelirse ne yapacağına bakmak için geçmişte ne yaptık ona bakmak lazım. Biz Amerika'nın haşhaş ekimi kararına direnerek iktidara kalmışız. Kıbrıs ambargosuna direnerek ama bir santim eğilmeyerek durmuş bir partiyiz. Bu raporu yazanlar, avukat bürolarında kurulup ilk ziyaretini Amerika'ya yapan partilerle CHP'yi karıştırmasın. Türkiye'nin Amerika yanlısı politika izleyecek muhalefet kasıt biz değiliz. Herkes gönlüne göre muhalefet ister. Amerika'nın gönlüne göre bir muhalefet vardır. CHP iktidarlar için makbul olmadığı için iktidara geldiği için müttefikleri için ortak çıkarlar açısından çalışır. CHP iktidarında Türkiye'nin lehine bir iktidar partisi olur. CHP olursa halkla ilişkileri iyi olur. Atatürk'ten miras 'Yurtta sulh, cihanda sulh' diyen, komşuların iç işlerine kavuşmayan, göçmen akınları yaratacak işler yapmayan, İran, Çin, Rusya, ABD; AB ile demokratik standartlarda daha iyiye giden ilişkiler olur. Amerika'nın keyfine bir CHP iktidarı çıkmaz. AB'ye üyelik doğruysa ki, bence doğrudur. O noktaya yürüyüş Türkiye'ye önemli mesafeler kazandırır.

        REKLAM

        "CHP'NİN YAPMIŞ OLDUĞU TÜM UYARILAR BUGÜN DOĞRU ÇIKIYOR"

        CHP Türkiye için doğru olanı yapar. Hem sınır ötesi operasyona evet demiş ama ardından uyarılarını sıralamış bir partiyiz. Yaptığımız tüm uyarılar bugün doğru çıkıyor. Gözlem noktalarıyla ilgili 1 yıl önce söylediğimiz ne varsa keşke CHP'nin sözü dinlenseymiş noktasına geliniyor. CHP'nin Türkiye ile ilgili önerdiği doğrular o gün ABD'nin pozisyonu ile örtüşebilir. Her yaptığımızı Amerika'nın aleyhine olacak diye düşünürsek onu da yanlış yapmış oluruz. Dünyanın en gelişmiş ekonomilerinin 10 tanesinin 9'nun parlamenter sistemle yönetildiğini görüyoruz.

        "KAVALA'YA BERAAT KARARI VEREN FETÖ'CÜ OLMAYAN HAKİMLER"

        Toplumun çok önemli kısmının Gezi olaylarıyla ilgili çevre duyarlılığından başladığını, devletin şiddeti tırmandırdığını, o dönem İstanbul'daki yetkililerin FETÖ'cü çıktığını not etmek isterim. Osman Kavala için 'Bir manevra ile beraat ettirmeye kalktılar' diyor Cumhurbaşkanı Erdoğan. Hakimler vicdanlarına göre karar veriyor ve bu kararlarından sorumlu tutulamıyor. Hakimleri, savcıları külliyede topluyor, yanlış. Hatta salona birileri giyince ayağa kalkmazlar. Dün beraat etti. FETÖ'cü olmadığını bildiğimiz hakimler beraat ettirdi. O beraat kararına karşı bunu manevra olarak gören birisi var. Dün akşam akıllara durgunluk verecek bir şey yaşandı. Mahkeme kararı kendisinin salıverilmesi yolunda olup, oradan salınmadı. Bekletildi, sonra ona İstanbul Cumhuriyet Savcılığı 'Biz ayrıca 15 Temmuz davasından kendisini gözaltına aldık' diyor. Cezaevindeki birisini serbest kalmasın diye akşamın bir vaktinde gözaltı kararı vererek içeride tutuyorlar. Bu doğrudan talimatla oluyor.

        REKLAM

        "PELİKANCILARIN İSTANBUL GRUBU DİYE YARGIDA AYAĞI VAR"

        Mahkeme kararları anayasaya göre herkes için bağlayıcı, Cumhurbaşkanı için de bağlayıcı. Amerika'da bir STK rapor yazmış. Onu köpürtüyorlar. Bu Pelikancılar olarak bilinen köpürtüyor. Yargıda bir İstanbul grubu var. Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatlarının etkin olduğu bir grup. O Pelikancılar birlikte olduğu yargıdaki ayakları İstanbul Grubu. Adliye içerisindeki kararlara müdahaleler yapıyorlar. Kemal Kılıçdaroğlu'na Cumhurbaşkanı'nın açtığı davaya bakacak hakim neye karar verecek? Cumhurbaşkanının tazminat davasına hayır derse başına ne gelecek? Karar verecek hakim kanunlara, anayasaya, vicdanlara göre nasıl karar verecek? O da biliyor ki, ertesi gün onun hakkında da soruşturma açılacak.

        "GEZİ İDDİANAMESİNİ HAZIRLAYAN FETÖ'CÜ BİR SAVCIYDI"

        Hukuk devletlerinde aracı yakanı cezalandırırlar. Taksim Dayanışması diye platform oluşturulmuş, Cumhurbaşkanı'ndan randevu istemiş, gençleri ikna edelim, kimse burnu kanamadan evine gitsin. Talepler de oraya topçu kışlası yapmasın denmiş, Cumhurbaşkanı istifa etsin bir yerine adam atayacağız demiyor hiçbirisi. Topyekün Gezi'yi yargılayacaksınız ona özel bir mahkeme kurun bir olguyu yargılayın. Siz Osman Kavala ya da Mübeccel hanımın araç yaktığını görüyorsanız, onun cezasını verirsiniz, küfür etmişse tazminatı ödesin. Mahkeme 'bütün delillere baktım böyle bir şey görmedim' dedi. Birirlerini daha önceden hiç tanımadığı, iddianamenin şu anda yurt dışında kaçak olan FETÖ'cü Muammer Aktaş'ın iddianamesinin kullanıldığını. Polis fezlekesinin düzenleyen FETÖ'cü olduğu bir durum. Bunu savunuyor olmak akla ziyan bir iştir.

        REKLAM

        "BAHÇELİ O GÜNLERDE GENÇLERE İTİDAL TAVSİYESİNDE BULUNDU"

        Sayıları 600 genç, yanılabilirim, CHP'yi işgal etmek istedi. Biz onların etrafına oturup, niye işgal etmek istediğini sorduk. Sayın genel başkanımız 'benim için de öğretici oldu' demişti. Herkesin elinin altında internet var. Devlet Bahçeli 8 Haziran Gezi olayları basın açıklamasını okusunlar. Gençlerin anlanmadığını, bir diktatörün, biz bu diktatörü sandıkta yeneceğiz demektedir, gençlere itidal tavsiye etmektedir. Bu olayların tırmanmasının baş sorumlusunu Recep Tayyip Erdoğan'ı ilan etmektedir.

        "CUMHURBAŞKANI'NIN 7 YAVERİNDEN 6'SI FETÖ'CÜ ÇIKTI"

        İstedikleri her şeyi verip, altlarına uçak, tank verip, ellerine adaletin kılıcını verip teslim edenler, bir cemaati darbe yapacağı güce getirenler 'kandırıldık' diyor. Cemaatle ayrıştığı sırada, iktidarın televizyon kapatmasına CHP bir kapı ziyareti falan yapıyorlar. Bu birbirine denk tutulacak bir iş değil. Bugün diyorlar ki, bir televizyon kanalına ziyarete gitmiş iki üç milletvekilimzi. O yüzden darbecilere destek vermişiz. O gün oraya ayrıca iki tane MHP'li gitmiş, Ulvi İzzet Yönter. Aynı ziyareti yapmışlar. Recep Tayyip Erdoğan onları gösterip de 'MHP de FETÖ'nün siyasi ayağı' demiyor. O günkü bir polisin ifadesi var. 'Buna ses çıkarmazsak bunlar Sözcü'ye, Cumhuriyet'e kayyum atarlar' dediğimizi söylüyor. MHP'liler orada itişmiş, kakışmışlar. Bugün o MHP'liler makbul, CHP'liler şeytan. CHP o gün onların darbeye teşebbüs edeceğini bilse orada olmazlardı. Oraya giden üç kişiyi sayıyor Cumhurbaşkanı. 6 kişi 1 danışman. Ama Cumhurbaşkanının 7 tane yaveri vardı 6'sı FETÖ'cü çıktı. CHP'nin elinde hiçbir şey yok. İktidar partisinin elinde her şey var.

        REKLAM

        "DARBE KOMİSYONU'NA EK SÜRE BİLE VERMEDİLER"

        Buradaki karşılıklı güvensizliğin başladığı yerin esas kaynağına gidersek bu ülke Darbeyi Araştırma Komisyonu kurdu. Darbeyi Araştırma Komisyonu'na ek süre bile vermediler. Cumhurbaşkanının talimatıyla 'arkadaşlarınız bunu sonlandırsın' dedi. MİT Müsteşarı çağırdı, Genelkurmay Başkanı çağrıldı, yollamadı. Daha sonra CHP'nin 'FETÖ'nün siyasi ayağı araştırılsın' dediği bütün önerileri reddettiler. Biz FETÖ'nün tarihsel husumet içerisinde bir partiyiz. Biz Atatürkçüyüz, çağdaşız. Darbe başarılı olsaydı bize kara zindanlar düşerdi.

        "İDLİB'İ FIRSAT BİLEREK SIZMAK İSTEYEN TERÖRİSTLER VAR"

        CHP 1 yıl önce İdlib'deki gözlem noktalardaki askerlerimizin hayatından endişe duyduğunu söylemişti. O gün dediklerimizi duymayanlar, rejimin ilerlemesini hesap edemeyenler, şu an İdlib'de bir karışıklıktan fırsat kollayarak Türkiye'ye sızmak isteyen terörist grupları var. Yeni bir göç dalgasında Türkiye'ye sızma tehlikesi var. Eğer bizim oradaki askeri varlığımızı, 12 gözlem noktasındaki askerimizin hayatını emniyet altına almak için bir şey yapıyorlarsa bizim ne eleştirimiz olabilir. Yeni bir ateşkes hattının tarif edilmesini, Türkiye'nin buna göre konumlandırılmasını talep ediyoruz.

        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ