Devir Guardiola, Klopp, Sarri gibi teknik direktörlüğün dönemi olabilir!
Manchester City, Guardiola yönetiminde geçen sezon kaldığı yerden devam ederken Jürgen Klopp'un çalıştırdığı Liverpool da bu sezon ligde namağlup gidiyor. Premier Lig'e henüz bu sezon adım atan tecrübeli Maurizio Sarri de Chelsea ile rekor kırarken İngiltere bir konuyu tartışıyor: Despot menajerlerin döneminin sona gelip gelmediği... Jose Mourinho gibi disipline ağırlık veren menajerlerin devrinin bitip bitmediği sorgulanırken daha farklı bir teknik direktörlük anlayışı benimseyen Klopp, Guardiola ve Sarri gibi menajerler ise taraftarının yüzünü güldürüyor. İşte bu isimlerin başarılarının sırrı...
Bu anektodlar Pep Guardiola, Maurizio Sarri ve Jürgen Klopp'un iş disiplininden uzak olduğu anlamına gelmiyor. Klopp’un Liverpool’daki ilk antrenmanını Portekizli oyuncu Joao Teixeira defalarca istifra ederek tamamlarken, iki oyuncu da mide spazmı geçirmişti! Bazı oyuncular, antrenman dozajının gereğinden fazla olduğunu düşünüyordu.
Klopp sezon öncesi hazırlıkları için takımı ABD’ye götürdüğünde, bunun bir “seyahat” olmadığını ısrarla belirtiyordu. Los Angeles, San Francisco ve St Louis’te maç yapacaklardı ancak o, bunun bir hazırlık kampı olacağının altını kalın kalemle çizdi. Yani bir hayli yoğun ve yorucu geçecekti.
Antrenmanlar dışında gayet rahat bir ortam vardı. Klopp herkesin eğlenmesini ve bu yolculuktan keyif almasını istiyordu. Dışarıdan göründüğü gibi katı, disiplinli, hatta fiziksel anlamda yıpratıcı olmasının yanı sıra, bir o kadar eğlenceli ve rahat biriydi.
“Antrenmanlarda bizi hem yoruyor, hem de eğlendiriyor” diyordu, takımın İngiliz oyuncularından Adam Lallana. “Herkesle çok samimi. Bu, birçok oyuncu için çok önemli bir şey. Size böyle davrandığında kendinizi çok iyi hissediyor, onun için her şeyinizi vermek istiyorsunuz. Bu sayede antrenmanlarda ve sahada yüzde 100’ünüzle mücadele ediyorsunuz.”
Bayern Münih'te Pep ile çalışan Thiago Alcantara da detaycılığından nasibini alanlardandı. Bayern’le imzalamadan önce Bundesliga’daki diğer takımların nasıl hücum ettiğini anlamak için detaylı analizler yapan Pep, video izleyerek, oyuncularla konuşarak, en ince detayı analiz ederek geçirdiği o vakitlerin, sahada galibiyet gelmediği sürece hiçbir anlamı olmadığını biliyordu.
“Nasıl oynamanız gerektiğini ve bunu yeteneklerinizle nasıl harmanlamanız gerektiğini biliyor” diyordu Thiago Alcantara. “Zaten iyi sonuçlar da böyle geliyor. O kadar yorucu antrenman yaptırıyor ki, bizi perişan edeceğini bilsek de sonunda kazanacaklarımızı düşününce hiç yorulmuyoruz.”
Pep'in felsefesinin temelinde ise "rondo" adı da verilen 'ortada sıçan' çalışması yatıyor. Tabii bunu yapabilmek için oyuncuların fizik olarak en üst seviyeye gelmesi gerek. Bu yüzden sezon öncesi kamplarında genelde günü iki idmanla geçirir. Bayern’deki ilk sezonunda, ekim ayına kadar 100 antrenman yaptırmıştı bile.
İşin püf noktası; diğer birçokları gibi oyuncularının topa dokunması için günlerce beklemesi gerekmiyor çünkü Pep’e göre topsuz antrenmanın hiçbir faydası yok. “Ortada sıçan oynarken bile herkesten yüzde 100’ünü vermesini isterim” diyordu Pep. “Ya öyle yaparsınız, ya da hiç yapmayız! Oyuncularım bunu istemiyorsa dağa çıkıp koşabilirler. Tabii bu şekilde potansiyelimize ulaşmamız mümkün değil!”
Katı bir teknik direktörlük anlayışıyla tanınan Jose Mourinho, İngiltere'de zor günler geçirirken eğlenceli ve pozitif yapılarıyla bilinen Jürgen Klopp ve Pep Guardiola, Premier Lig'in zirvesi için kıyasıya rekabet halinde. İngiltere, disiplinin başarı için ilk şartı olmadığını tartışırken onlar çevrelerine ve camialarına hem huzur hem güven hem de mutluluk veriyor. Kafalarda ise şu soru beliriyor: Katı teknik direktörlerin devri geçti mi? Bunu zaman gösterecek ancak Guardiola ve Klopp'un başarılarının sırrının, katı bir anlayıştan geçmediği kesin...