Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Doğan Cüceloğlu aort yırtılması nedeniyle hayatını kaybetmişti! Aort yırtılmasından korunmak için bu öneriler
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Psikolog ve yazar Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu'nun (83) aort damarı yırtılmasına bağlı olarak hayatını kaybettiği bildirildi. Bilinen bir rahatsızlığı olmayan ve iki yıl önce kalp ameliyatı geçirdiği ifade edilen Cüceloğlu, ölümüyle sevenlerini yasa boğdu.

        Ünlü sanatçı Oya Aydoğan da (59) yaklaşık beş yıl önce yemek yerken rahatsızlanmış, aort damarının yırtılması üzerine hastaneye kaldırılmıştı. 12 saat süren ameliyatın ardından tedavisi yoğun bakımda devam eden Oya Aydoğan hayatını kaybetmişti.

        Doğan Cüceloğlu

        Peki aort yırtılması nedir, aort damarı yırtılması en çok kimlerde görülür, aort yırtılmasını önlemenin yolları neler? İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı, Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Akgül, bu konuyla alakalı bilinmesi gerekenleri Habertürk'e anlattı.

        REKLAM

        Prof. Dr. Ahmet Akgül, "Aort, kalpten çıkan en büyük ana damardır. Bütün vücuda kan veren ve dallarıyla bütün vücudu besleyen ana atardamarımızdır. Özellikle tansiyon ölçümü yaptığımız kollar ile amacımız; o atardamar içerisindeki kanın duvara yaptığı basıncı ölçmektir. Biz aortun içindeki kan basıncını tansiyon cihazıyla ölçeriz. Tansiyonu ölçmenin amacı şudur; eğer tansiyon belli bir limitin üzerindeyse o atardamar yavaş yavaş genişlemeye başlar. Aynı zamanda hastada kolesterol, hareketsizlik, stres ve yaşın ilerlemesiyle beraber damar duvarlarında da plaklar oluşmuşsa veya damar duvarı kireçlenmişse, sertleşmişse o zaman damar genişlemesine bağlı duvarda harabiyet olur ve bu damar duvarı yırtılır" dedi.

        AORT YIRTILMASI İKİ ŞEKİLDE MEYDANA GELİYOR

        Aort yırtılmasının iki şekilde olduğunu söyleyen Prof. Dr. Akgül, "Birincisi, damar duvarının içinden yırtılabilir; çünkü damar duvarı üç katlıdır. Bu katların arasına kan girerek yırtmış olur ve buna aort diseksiyonu denir. İkincisi, aort duvarı tamamen ayrılır ve kan dışarı yani vücudun boşluklarına, göğüs boşluklarına akar. Buna da aort rüptürü denir" diye konuştu.

        AORT YIRTILMASINDA RİSK FAKTÖRLERİ

        Prof. Dr. Ahmet Akgül, aort yırtılmasında en önemli risk faktörünün hipertansiyon olduğunu aktararak şunları söyledi: "Hipertansiyonu oluşturan nedenler ise obezite, sigara kullanımı, ileri yaş, erkek cinsiyetidir. Bunlar damar yırtılmasını artıran durumlardır. Aynı zamanda kişide Marfan sendromu gibi doğuştan bağ dokusu hastalıkları varsa da aynı şekilde etkilenir. Marfan sendromu, kalp-damar, iskelet sistemi ve göz bozukluklarıyla kendini gösteren bir hastalıktır. Hastalar uzun boyludur. Hastada bağ dokusu bozuktur. Bağ dokusu iyi gelişmediği için aort duvarını oluşturan bağ dokusu da iyi gelişmemiştir bu nedenle burada aort yırtılması meydana gelebilir."

        REKLAM

        AORT YIRTILMASINDA BU BELİRTİLERE DİKKAT!

        Aort yırtılmasının, genelde aort damarının genişlemesiyle ortaya çıktığına dikkat çeken Prof. Dr. Akgül, "Aort damarının genişlemesine aort anevrizması denir. Aort anevrizması, hem göğüste olabilir hem de karın içerisinde olabilir. Çünkü aort, kalpten çıkıp bacaklara kadar giden geniş bir damar sistemidir. Aort genişlemesi olduğu zaman hastada zaten tansiyon bulguları olur. Aynı zamanda hastalar yutma güçlüğü, göğüs ve sırt ağrısından şikayet edebilirler. Çok nadiren nefes darlığı olur. Diseksiyon olduğu zaman ağrı çok keskindir, bıçak saplanır gibi bir ağrı tarif edilir. 50-60'lı yaşlarda erkek hasta, göğsün ön veya arka kısmından çok şiddetli bir şekilde bıçak saplanmış gibi hisseder. Bu hastaların hemen kontrol edilmesi gerekir.

        Bir de karında aort genişlemesi ve yırtılması söz konusudur. Bu hastalarda ise karın ağrısı meydana gelir. Karın içerisinde sanki nabız atıyormuş gibi bir his duyulur" açıklamasında bulundu.

        REKLAM

        AORT YIRTILMASINI NASIL ÖNLEYEBİLİRİZ?

        Prof. Dr. Akgül, sözlerine şöyle devam etti: "Ailede, annede, babada, kardeşlerde veya dedelerde koroner arter hastalığı varsa, hastanın kalp damarlarında veya kalpten çıkan ana damarlarında bir hastalık varsa veya bir ameliyat olmuşsa o kişide de atardamar şikayetleri riski büyük olur. Bu kişiler 1-0 geriden başlarlar. O nedenle çevresel faktörleri çok iyi bir şekilde düzenlemeleri lazım. Sigara kesinlikle içilmemeli, obezite ve tansiyon engellenmeli, bu hastalarda özellikle aktivite önemlidir. Hastaların hiçbir şikayeti olmasa bile senede bir kez kalp ve ana damarlarının kontrolü gerekmektedir. Eğer risk varsa kontrol sayısı daha da sık yapılmalıdır. Bu hastalara anjiyografi yapılması gerekir hem aort damarını görüntülemek için aortografi hem de koroner damarlarını görüntülemek için koroner anjiyografi gerekir."

        AORT YIRTILMASI NASIL TEDAVİ EDİLİR?

        Aort yırtılmasına karşı uygulanan tedavi hakkında bilgi veren Prof. Dr. Ahmet Akgül, "Aort diseksiyonu yalnızca kalpten çıkan bölgede olmaz. Göğüsten aşağıya inen damarda da olur. O yüzden bunun tip 1, tip 2 ve tip 3 türleri vardır. Tip 3, kalpten daha uzakta, göğüs boşluğundaki aort damarındaki yırtılmadır. Bunları genelde medikal tedavilerle takip ederiz, ameliyat düşünmeyiz" dedi.

        "TEDAVİ KALBE YAKINLIK DURUMUNA GÖRE PLANLANIR"

        Prof. Dr. Akgül sözlerini şöyle sürdürdü: "Aorttan çıkan ana damar ve arkus dediğimiz bölgede yırtılma olduğu zaman beynin kanlanması da bozulacağı için ve yırtık kanamaya yol açacağı için bu kişilere ameliyat yapılır. Tedavi kalbe yakınlık durumuna göre planlanır. Kalbe yakınlık olduğu zaman kişi eğer uygun zamanda ameliyat olmazsa bu durum ölümcül seyredebilir; çünkü o damarların devamı şah damarıdır. Felç olabilir, ölüm olabilir ve diğer organların beslenmesi bozulabilir. Hasta ölmese bile gittikçe ölüme yaklaşan diğer organ bozuklukları olacaktır."

        Oya Aydoğan

        DİKKAT! HAPŞIRMA, ÖKSÜRME, AĞIR YÜK KALDIRMA AORTU YIRTABİLİR

        Aort yırtılması riskine karşı önerilerde bulunan Prof. Dr. Akgül, "Kişi eğer tansiyon hastasıysa, özellikle erkekse, kiloluysa bu hastalarda bazen aort damarı geniş olabilir. Bu yüzden devamlı kontrol için kardiyologlara veya kalp damar cerrahlarına gitmesi gerekir. Çünkü burada ani bir göğüs içi basınç artışı bile damarda hasara yol açabilir. Mesela hapşırma, şiddetli öksürük, kabızlık, ıkınma, ağır yük kaldırma ani göğüs içi basınca neden olabilir. Sanatçı Oya Aydoğan da boğazına bir şey kaçtığında onu çıkarmak için öksürdüğünde ani basınç oluştu. Aort genişlemesi diseksiyonu zaten çok sınırda gider. Birden yayılır; çünkü orda basınç yüksektir, damar boylu boyunca yayıldığı zaman da ölüm riski çok yüksektir. O nedenle ailede eğer böyle bir öykü varsa kişinin kendisine çok dikkat etmesi gerekir" diye konuştu.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ