Dünyada sahip çıkılmayan topraklar
Neva ÇİFTÇİOĞLU BANES / GAZETE HABERTÜRK
Uluslararası hukukta “terra nullius” terimi kimseye ait olmayan toprak anlamına geliyor.
Örneğin Antarktika’nın batısında “Marie Byrd Land” olarak isimlendirilen, Türkiye’nin yaklaşık 2 katı kadar büyüklükte bir bölge hiçbir ülke tarafından resmi olarak sahiplenilmemiş.
Gerçi 1939 yılında Franklin D. Roosvelt sahiplenmek için girişimde bulunmuş, hatta “Amerika Birleşik Devletleri’ne aittir” diye siyasi tartışmlarda sözel olarak da iddia edilmiş. Fakat resmi kayıtlarda böyle bir belge yok.
Daha sonra Şili, Arjantin, Norveç, Avustralya, Yeni Zelanda da sahiplenme girişimlerinde bulunmuş ama kayıtlar hâlâ boş.
Sahiplenilmeyen bir bölgenin adı da “Bir Tawil”. Mısır ile Sudan sınırında 2060 kilometrekarelik üçgen bir bölge. Her iki ülke de sahiplenmiyor bu toprakları.
Sebebi ise her iki ülkenin de Kızıldeniz’e bakan daha büyük bir bölgeyi, “Hala’ib Üçgeni”ni istemeleri. Her iki ülke de “Büyük üçgeni ben alayım, küçük üçgen sana kalsın” kavgasında kısacası.
Bu arada Virginia’lı Jeremiah Heaton, Bir Tawil’e el koyup “Madem kimse istemiyor bari ben burada bir devlet kurayım” diyor.
Sonuç: O da henüz tanınmış durumda değil. Sahiplenilmemiş daha küçük boyutlarda başka topraklar da var. Falanca zenginin falanca adayı satın almasının ardında da genelde böylesi gerçekler var.
Mesela işadamlarından Richard Branson ve Dietrich Mateschitz, Fiji Adaları’ndan bu şekilde yerler edinebildiler.
Demek ki birazcık para, birazcık diplomatik ilişkilerle güzel bir adada modern “gecekondular” kurulup etrafına çit çekilebiliyor.