Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Para Özlem Dalga'ya başarı ödülü - Makro Ekonomi Haberleri

        MÜSİAD tarafından bu yıl 10.cusu gerçekleştirilen Ekonomi Basını Başarı Ödülleri, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın da katıldığı bir törenle sahiplerini buldu. 11 kategori de ödüllerin dağıtıldığı törende, MÜSİAD Yönetim Kurulu tarafından verilen MÜSİAD Özel Ödülü’ne, Türk Hava Yolları (THY) layık görüldü. Törende bir konuşma yapan MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, “Türkiye’nin tıkır tıkır bir demokrasiye ihtiyacı var” dedi.

        Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), tarafından ekonomi basınını teşvik etmek ve başarılı çalışmaları desteklemek amacıyla 2000 yılından bu yana düzenlenen Ekonomi Basını Başarı Ödülleri’nin 10.cusu Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın katıldığı bir törenle sahiplerini buldu.

        Ödül töreni öncesi bir konuşma yapan Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, Türkiye'nin geçmiş yıllardaki büyüme trendini yakalamasının elzem olduğunu, bu büyümenin sağlanabilmesi içinse ''Tıkır tıkır çalışan bir demokratik düzene'' ihtiyaç bulunduğunu kaydetti.

        Konuşmasına ekonomi basının önemine değinerek başlayan ve ekonominin hayatımızda oldukça önemli bir yer tuttuğunu ifade eden Vardan, “Ekonomi Basını öyle bir alan ki; ülkenin ekonomisinin an ve an nabzını tutmak durumunda ve bunları yaparken hayatta kalmasını da bilmek zorunda. İfadeleriyle ülkeye müspet veya menfi etki yapabilecek nitelikte. Bu mecrada faaliyet gösterenler, her ne koşulda olursa olsun, hem doğruyu yazmak, hem de yazdıklarıyla toplumda kırılganlığa, kaosa sebebiyet vermemek durumundalar. Ekonomi basını, aslında tüm hayatımızı etkileyecek sorumlulukları taşımak ve bunları taşıdığını bilmek durumunda” dedi.
        Bu yıl Ekonomi Basını Başarı Ödülleri’nin (EBBÖ) 10.cusunu düzenlemekten onur duyduklarını söyleyen Vardan, “2009 yılı ekonomi açısından, son yüz yılda dünyanın yaşadığı en büyük ikinci küresel krize muhatap olurken, ekonomi basınına her zamankinden fazla iş düştü. Ekonomi basınındaki arkadaşlarımız da bizler gibi, Sayın Bakanımızın da içinde bulunduğu ekonomiden sorumlu birçok yönetici gibi oldukça fazla mesai yaptılar. Gelişmeleri yakından takip etmeye çalışarak, hem iş dünyasıyla, hem halk ve hem de yöneticilerle dirsek temasında bulunarak, kamuoyunu bilgilendirmeye gayret gösterdiler. Bu bilgilendirmede bir kısım değerli arkadaşımız gayet başarılı olurken, maalesef bir kısmı ise yayınlarıyla, bilerek veya bilmeyerek, toplumda kaosa sebebiyet vermek suretiyle sınıfta kaldılar. Gelinen noktada, bu büyük küresel krizin ardından, sanıyorum ve umuyorum ki; hepimiz, bir kez daha topluma karşı sorumluluklarımızı hatırlamak veya öğrenmek durumunda kaldık” dedi.
        2009’dan Dersler Alınmalı

        Konuşmasına sorumluluk mevkiinde olan toplumun her kesiminin 2009’dan dersler alması gerektiğini söyleyerek devam eden Vardan, “İşverenler, iş görenler, sendikalar, yöneticiler, iktidar, muhalefet ve basın; evet; toplumun her kesimini kastediyorum. Hatta hatırlarsınız; 4 Ocak 2010’da, 2009 yılını değerlendirip, 2010 yılına yönelik olarak hedefleri sizlerle paylaştığımız toplantıda, 4 x 4 önerilerden bahsetmiştik. Bir başka deyişle, 4 kesime 4’er ödev düştüğünden bahsetmiştik. 20.yılını kutlayan iş dünyasının en önemli sivil toplum kuruluşlarından biri olarak, o gün söylediğimiz gibi, bugün de, hepimizi yakından ilgilendirdiği için tekrar diyoruz ki; gelin hep beraber 2023 hedeflerimize koşalım. Bu hedeflere odaklanalım ve bunlara ulaşmak için neler yapmamız gerektiğini tartışalım. Tam tersine, ülkede kaos oluşturacak yönetimlere yönelik müdahale düşünce ve teşebbüslere zihinlerde yer vermeyelim. Bunların modern dünyada olabileceğini aklımızdan çıkaralım. Herkesin imreneceği, herkesin gıptayla bakacağı, refah seviyesi yüksek, insanları mutlu bir ülke olabilmek için neler yapmamız gerektiğini tartışalım” dedi.

        MÜSİAD Genel Başkanı konuşmasına şöyle devam etti:

        Sistemde hata varsa onları düzeltelim. İnsanlar, bu ülkede kazanıp, harcamaktan, kazandıklarına göre vergilerini vermekten memnun olsunlar. İleriye dönük, ailelerinin, şirketlerinin de hedefleri ve hayalleri olsun.

        Tabii ki, şunu da unutmayalım. Hiç kimse, hiçbir ülke yerinde durmuyor. Ülkeler arasında, firmalar arasında kıyasıya bir rekabet yaşanıyor. O halde biz de, pozisyonumuzu rakip ülkelere kaptırmadan, hatta önümüzdekileri de bir bir geçmek üzere stratejiler belirleyelim. Bizim bu yolda yürümemizi engelleyen neler varsa onlardan kurtulalım.
        Belki bu yolda en önemli konu olan, demokratikleşmeyi evvel emirde tam anlamıyla sağlamamız gerekiyor. Demokrasinin tam işlemediği yerde, ekonominin de yürümediğini, özellikle 2007’den bu yana hepimiz yaşadık ve gördük. Ekonomi basını da bunu yakından izledi, tespitlerini ve görüşlerini kamuoyuyla paylaştı. Kör olan gözler hariç, bütün bu yaşadıklarımızdan hepimiz, anlamış olmalıyız ki; artık demokrasiden başka alternatifi düşünme lüksümüz dahi yok.
        Tıkır tıkır çalışan bir demokratik düzene ihtiyaç var

        Vardan, Geçmiş yıllardaki büyüme trendini yakalamanın elzem olduğunu ifade etti. Bu büyümeyi sağlayabilmemiz için ise; “tıkır tıkır çalışan bir demokratik düzene” ihtiyacımız var diyen Vardan, “Bunun için de; insan hak ve özgürlükleri temelinde işleyecek, yargı reformuna, kamu yönetimi reformuna, eğitim reformuna ve yeni, sivil, çoğulcu bir demokratik anayasaya ihtiyacımız var” dedi.

        Finans kaynaklı krizden, Türkiye olarak, mali yapısı, birçok ülkeye nazaran oldukça iyi durumda çıktılarını söyleyen Vardan, eksikler ve hatalar da dikkat çekti. Vardan, reel sektörde sıkıntıların bir nebze azalsa da devam ettiğini belirterek, yükselen ekonomilerle mukayese edildiğinde Türkiye’nin yıldızının parlamakta olduğunu rahatlıkla söyleyebileceklerini ifade etti.
        Vardan açıklamasına şöyle devam etti:

        Özellikle OVP’ın açıklanmasından sonra ortaya çıkan gelişmelerle ülkemizin kredi notlarının yükseltildiğini görmek ileriye dönük olarak umut verici. Buna, mali kural uygulamasının da eklenmesiyle beraber, inanıyoruz ki, Türkiye’nin kredibilitesi daha da artacak. Bu da, bu son krize kadar, hayatında krizle hemen hiç tanışmamış ülkelere nazaran Türkiye’nin, birkaç adım önde olacağı anlamına geliyor.

        Ama bütün bunlara rağmen, biraz önce saymaya çalıştığımız reformlara acilen ihtiyacımız olduğu unutulmamalı. Bu reformların yapılmasında, uzlaşma, bizce oldukça önemli, ama taraflar uzlaşma masasına dahi oturmuyorlarsa, o halde referanduma gidilmekte de hiçbir beis yok. Her halükarda biz, hepimiz, ülkemizi düşünmek durumundayız ve ülkemizin geleceği için, insanlarımızın mutlu yarınlara kavuşması için yapılması gerekenleri yapmak durumundayız.
        Bu reformların yanı sıra; AB çıpasından kopmadan, piyasalarda başlamış olan hareketin devamı ve bu şekilde iç piyasanın daha da canlı tutulması oldukça önemli bir başka husustur. İnsanların piyasalara güveninin devam etmesi önem arz etmektedir.
        Bununla beraber, yeni yatırımların yolunun açılması ve %14’lere varan işsizliğe bir çare bulunması bağlamında yabancı sermaye girişinde tekrar artışın başlaması gerekmektedir. Tabii ki burada da, yabancı yatırımcıya güven vermek esastır. Unutulmamalıdır ki, yabancı sermaye, güvenli, adaletli ve istikrarlı olan yerlere gelir. Huzursuzluk ortamında yatırım beklemek ise hayaldir. Burada da biraz önce bahsettiğim reformlar ve onlar içinde de özellikle yargı reformu oldukça stratejik önemi haizdir.
        Bir de, bu yabancı sermayenin, büyümeye olumlu katkı sağlayacak, katma değeri yüksek yatırımlar niteliğinde olması gerektiği de akıldan çıkarılmamalıdır.
        Afro - Avrasya Coğrafyasına Dikkat Çekti

        Ülke kalkınması için, ihracat pazarlarının çeşitlendirilmesi ve bu pazarlara uygun ürün çeşitliliğini yakalamanın önemli olduğunu anlatan Vardan, “Geçtiğimiz bir yıl içinde net olarak gördük ki, biz Türkiye olarak eğer ihracatımızın çoğunu yaptığımız klasik batılı pazarlar haricinde alternatiflerimizi oluşturmaya başlamasaydık, bu pazarlardaki taleplerin düşmesiyle küresel krizin bize etkileri oldukça yıkıcı olabilecekti. Bu nedenle, mevcut pazarlarımız ihmal edilmeden, MÜSİAD’ın da yıllardır işaret ettiği Afro-Avrasya coğrafyasının dikkate alınması ekonomimize önemli katkı sağlayacaktır” dedi.

        11 kategoride ödül verildi

        Konuşmaların ardından, Jüri üyeleri tarafından yapılan iki toplantı sonucu ödül kazanan gazetecilere ödülleri takdim edildi. Ödül alan haberler ve gazeteciler şu şekilde sıralandı.

        Yılın Ekonomi Haberi

        Bankaların ortak soygun noktası

        Müge Bezirci – Yeni Şafak Gazetesi

        Yılın Reel Sektör Haberi

        Artvin-Gürcistan arası yaya ticareti yıllık 1 milyar dolar

        Deniz Çiçek – Akşam Gazetesi

        Yılın Ekonomi Araştırma Haberi

        Ekonomistlerin Krizi

        Ergün Meriç – İnfomag Dergisi

        Yılın Ekonomi Röportajı

        Küresel kriz, kapitalizme balans ayarı yapıyor

        Turhan Bozkurt – Zaman Gazetesi

        Yılın Ekonomi Kulisi Haberi

        Varlık Barışı`nda 8.5 milyar liralık Sülün Osman paniği

        Hüseyin Özay – Star Gazetesi

        Yılın Ekonomi Yazarı

        Doç. Dr. İbrahim Öztürk – Zaman Gazetesi

        Yılın Ekonomi Yayını

        Para Dergisi

        Yılın Ekonomi Sitesi

        www.ekoayrinti.com

        Yılın Ekonomi Programı

        Piyasalarda Bugün

        Özlem Dalga – Habertürk TV

        EEBÖ Jüri Özel Ödülü

        Anadolu Ajansı

        MÜSİAD Yönetim Kurulu Özel Ödülü

        Türk Hava Yolları (THY)

        Gecede, Jüride yer alan üyeler ile ödül törenine destekleyici olan Fuzul Group ve Romanson Saatçilik’e birer plaket takdim edildi. Ekonomi Basını Başarı Ödülleri (EBBÖ) 2010 Yarışması için başvurular MÜSİAD Genel Merkezi’ne gerçekleşecek.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ