Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Fiskos Esin Övet: Filmin hakkını vermemiş...
        1

        HT MASA ekibi bu hafta Arif Sağ’ın Orhan Gencebay’ı nefret suçu işlemekle suçlamasını, Hülya Avşar’ın ‘Selfi’ filminin gişede çakılmasını, Emre Altuğ’un gazino açma kararını, Asena Atalay’ın hızlı yaşamdan sonra duraklamasını ve Defne Samyeli’nin Cem Yılmaz’ın evinde sabahlamasını masaya yatırdı.

        2

        "KUCAKLAŞIN ARTIK"

        ORHAN Gencebay ile Arif Sağ arasındaki kriz büyüyor. Sağ, Gencebay’ın MESAM’dan ayrılırken yazdığı istifa dilekçesinde nefret suçu işlediğini iddia ederek Türkiye’de ve yurtdışında dava açacağını açıkladı. Bu mevzu nasıl bir hal alır sizce?

        3

        Esin Övet: Belli bir yaşa gelmiş 2 ustanın bu durumda olması ger- çekten hoş değil. İkisi de kendi alanında 2 büyük usta. İkisi de saygın. İkisi de önemli isim. İnşallah en yakın zamanda çözerler aralarındaki davayı.

        4

        Oben Budak: Gencebay her zamanki gibi orta yoldan bir cevap verecek, tüm hayatı ortalamayı tutturmakla geçti çünkü. Arif Sağ konunun üzerine gidecek nasıl olsa, doğruları öğrenme şansımız olacak.

        5

        İpek Durkal: Arif Sağ eğer kendini haklı görmese ve çok içerlememiş olsa bir yandan sağlığıyla ilgili bunca sıkıntıyla uğraşırken, diğer yandan Orhan Gencebay’la uğraşmazdı. Dostundan aldığın yara canını daha çok yakıyor. Keşke bunca yıllık dostluktan sonra anlaşıp sarılıp kucaklaşıp helalleşseler.

        6

        Kadir Kaymakçı: 50 yıllık 2 dostun geldiği bu nokta gerçekten çok üzücü! 50 yıl bir dostluğu paylaştınız, şimdi ne oldu da bu hale geldiniz? Her 2 usta sanatçı da bir aynaya bakıp kendilerine bu soruyu sorsun bence...

        Bülent İpek: Eserleri gelecek nesillere kalacak olan Arif Sağ ve Orhan Gencebay gibi 2 büyük sanatçının geriye bir de böyle anlamsız bir kavga bırakıyor olmaları en başta bıraktıkları eserlere haksızlık. Sevginin, barışın, kardeşliğin, Anadolu kültürünün 2 büyük ozanı, çevrelerinin dolduruşundan kurtulup bir an evvel barışıp kucaklaşsın artık.

        7

        "DİKKAT ÇEKME HASTALIĞI"

        CANER Erkin’le evli olduğu dönemde lüks otomobilleriyle adından söz ettiren Asena Atalay, şimdilerde mütevazı yaşamıyla dikkat çekiyor. Nişantaşı’nda kuaförden çıkan Atalay, mütevazı bir araca binerken görüntülendi...

        8

        O.B.: Bu gayet normal değil mi? Kimse futbolcular kadar para kazanmıyor, kimse de onlar kadar harcayamıyor. Durum böyle olunca Asena’nın boşandıktan sonra o tip bir hayata devam etmesi zor.

        9

        İ.D.: Bırakın lüks otomobilleri panda kıyafetiyle geziyordu gecelerde. Caner gitti, dikkat çekme hastalığı bitti.

        10

        K.K.: Nedir yani, insanlar lüks otomobillere binmeyince aşağı mı düşmüş oluyorlar! Gerek yok böyle “Ne oldum dememeli ne olacağım demeli” gibi yargılara.

        11

        B.İ.: Asena’nın Caner’le evli olduğu dönemde, onun ve başka futbolcu eşlerinin milyonluk transfer ücretleriyle zenginliklerini göze sokmalarına bolca şahit olduk. Yapacak bir şey yok. Biri o kadar gösteriş yapıyorsa, o servet gittiğinde de yaşadığı hayat standardı böyle didiklenir.

        12

        "KEŞKE İNTERNET ÜZERİNDEN İZLEMEYE AÇSAYDI"

        HÜLYA Avşar, başrolünde oynadığı ‘Selfi’ filminin gişesiyle hüsrana uğradı. Avşar’ın uğruna soyunduğu filmini sadece 2440 kişi izledi. 2.3 milyon Instagram takipçisi bulunan Avşar nerede hata yaptı sizce?

        13

        E.Ö.: Artık şöhretlerin tek başına bir şey olmadığını gördüğümüz günlerden geçiyoruz. Onlar da çok büyük sınavlar veriyor. Sosyal medya kocaman bir balon. Yani kimse “Benim bilmem kaç takipçim var, beni yalnız bırakmazlar” diye düşünmesin. Artık işin reklamını iyi yapmak şart. Bir de tabii Hülya Avşar ‘e’ harfinin eksik olduğu ‘Selfi’sinin hakkını vermemiş filminde. Hayatından eksik hikâyeler var.

        14

        O.B.: Daha önce bu konu açıldığında yine örnek vermiş- tim ama Madonna da çok daha önce kendi hayatını belgesel haline çevirmişti. O zaman Madonna’nın en parlak seneleri olduğu halde çok da büyük bir gişe elde edilmedi. Birbirinden bıktırıcı açıklamalarla dikkat çekmeye çalışan Avşar Kızı’nın bu şekilde bir belgeselle seyirci çekmeye çalışması fazla ütopikti.

        15

        İ.D.: Bence mecra yalıştı. Yani şu güzel havada milyondolar prodüksiyonlu benim diyen film bile salona izleyici çekemezken, Avşar’ın filminin izlenmemesi sürpriz değil. Keşke bu filmi internet üzerinden izlemeye açsalardı. O zaman çok daha fazla kişi ilgi gösterirdi.

        16

        K.K.: Hülya Avşar’a “Gişede hüsrana uğradı” demek ne kadar doğru! Kendisi 30 yıldan fazla bir süredir bu işin içinde. Herkesten daha iyi biliyordur filminin gişesinin ne olacağını. O yüzden bir hata falan yaptığını sanmıyorum.

        17

        B.İ.: Yıllarca televizyon programlarının reyting başarısı, filmlerinin yüksek gişe rakamları, şöhretini iyi yönetmesi övülüyor ve bunlar normal oluyor da, son filmine seyircinin ilgi göstermemesi neden ‘gişe hüsranı’ olarak yorumlanmasın? Arşivlik bir belgeselse yaptığı o ayrı. Ama öyle de olsa yaptığın işi 80 sinema salonunda görücüye çıkarıyorsan aslolan sinema seyircisinin izlemesidir.

        18

        "GİZLEMEYE ÇALIŞTIKÇA İŞ BÜYÜYOR"

        BİR süredir aşk yaşadıkları konuşulan Cem Yılmaz-Defne Samyeli cephesinde bu hafta ilginç gelişmeler yaşandı. Samyeli, Yılmaz’ın Levent’teki evinde sabahladı. İkili görüntü vermemek için uğraşsa da başarılı olamadı. Bu birlikteliğin geleceği var mı?

        19

        E.Ö.: Geleceği olup olmadığı bilinmez ama görüntü vermemek için uğraşmalarını anlamıyorum. İkisi de olgun insanlar. İkisinin de bildiğim kadarıyla iliş- kisi yok ve 2 aydır haklarında aşk haberleri çıkıyor. Ne gerek var bu kadar uğraşmaya, kastırmaya. Bayağı bir uğraşmışlar görüntü vermemek için. Boşuna sinirlerini bozmuşlar. Oysa ne güzel birlikte zaman geçirmişler. Dostları da gelmiş. Güzel sohbetler edip gülmüşlerdir.

        20

        O.B.: İlişkiye şoke olmak yerine bir internet sitesinin haberi veriş şekline takıldık gitti. Büyük gazetelerin internet sitelerinde bile sunum çok tatsızdı. Bu durumun da konuşulması gerekiyor. Ayıp denen bir şey var, insanların özel hayatına bu kadar da girilmemeli.

        21

        İ.D.: İkisi de hem matrak hem de aklı başında insanlar. Ben her anlamda çok yakıştırdım bu çifti.

        22

        K.K.: Hep söylüyorum ünlü ve bekâr insanların bu kadar kaçgöç yapmasını anlamıyorum. Gizlemeye çalıştıkça iş daha da büyüyor, çığrından çıkıyor. Yalan yanlış bir sürü haber-dedikodu ortaya dökülüyor. İlişkinin geleceği konusunu bilemem. İnsan bir ilişkiye “Şu kadar sürer, bu kadar sürmez” diye başlamaz ki! Hayırlısı olsun eğer bir aşk varsa ortada...

        23

        "TİCARİ KAFAN VARSA YATIRIM MANTIKLI"

        Emre Altuğ, otel ve bar işletmeciliğinin ardından gazinoculuğa soyundu. Altuğ’un bu adımından sonra akıllara ek iş yapan diğer ünlüler de geldi. Hande Yener’den Okan Bayülgen’e, Bergüzar Korel’den Başak Dizer’e kadar pek çok ünlünün ek iş yapması dikkat çekiyor...

        24

        E.Ö.: Emre Altuğ’un yaptığı öyle bir şey değil bildiğim kadarıyla. Emre en iyi bildiği işi yapıyor yani müzik yapıyor. Ve en iyi müziği yapan, sahneyi sunan isimleri bir araya getiriyor. Bildiğim kadarıyla da bunu çok iyi yapıyor. Yıllardır çok güzel yürütüyor. Bir ara otel işinde tökezler gibi oldu ama onu da hemen toparladı. Şimdi tamamen müzik ve sahne işinde, gayet de başarılı. Sanatçı dediğin duygusaldır. Ticarette zorlanabilir, bu çok normal. Duygusal kişiler ticaretten anlayamayabilir.

        25

        O.B.: Bu doğruluğu ya da yanlışlığı tartışılacak bir konu değil bence. Yatırımlarını değerlendiriyorlar sonuçta. Herkes kendi hayat tarzına göre bir yatırım yapıyor. Hande (Yener) beach açıyor, eğlenceli partiler veriyor, Başak (Dizer) kendi kadar şık bir mekân açıyor, Gülben (Ergen) taksi plakası alıyor, Bülent Ersoy iş makinesi kiralıyor…

        26

        İ.D.: Sanat ip üzerinde yürümek gibi. Bir yanlış sözün, bir yanlış şarkın, bir yanlış filmin kariyerini kolaylıkla zedeleyebilir. Eğer ticari kafan varsa, geleceğini garanti altına almak adına farklı alanlarda yatırım yapmak en akıllıcası.

        K.K.: Profesyonel kariyerlerini aksatmadıktan sonra her şeyi yapabilirler. Dünyada birçok ünlü yıldız da kazançlarını kâh restoran açarak kâh bir şirkete ortak olarak değerlendiriyorlar.

        27

        B.İ.: Yaşadığı şehirden sıkılan “Her şeyi bırakıp Bodrum’a yereleşeceğim”, yaptığı işten sıkılan “Bir kafe açıp kasada oturacağım” der. Ama gerçekte bu kadar kolay mı yaşadığın yeri terk etmek, bildiğin işi bırakmak? Yeme içme dışarıdan kolay gibi görünüp en çok batıran iş kolu bence. Paraları çoksa yapsınlar, batıracak paraları yoksa bilenler yapsın.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ