Fikret Kuşkan: Gurur duyabileceğim bir eser ortaya çıkardık

Habertürk'ten Akif Yaman'ın haberine göre; Mahsun Kırmızıgül’ün senaryosunu kaleme alıp, yönettiği "Mucize 2 Aşk", filminin basın toplantısı geçtiğimiz gün gerçekleşti.

Filmin oyuncularının tam kadros katıldığı etkinlikte Mahsun Kırmızıgül, 3 yıl önce senaryosunu yazdığı filmin çok büyük umut ve mutluluk vaat ettiğini söyledi.

"FRAGMANDA SAKLADIĞIMIZ BİRÇOK HİKAYE VAR"

Kırmızıgül, "Bence filmlerde ağlatmak en kolayı. Önemli olan izleyiciyi düşündürtmek. Bugüne kadarki bütün filmlerimde önemli olan izleyiciye bir şeyler düşündürmek ve o mesajı alt metinde insanlara aktarmak. Bu çok önemli. Fragmanda sakladığımız birçok hikaye var. İzleyicinin fragmanda görmesini istemediğim, sinemada izlemesini istediğim çok önemli sahneler var" dedi.

"FİLMLERİN İTİCİ GÜCÜNE İNANIYORUM"

Kırmızıgül, film vizyona girdikten sonra kendisinin daha iyi anlaşılacağını söyleyerek, "Film gerçekten çok güzel. Birinci Mucize'de farklı yan hikayeler vardı ama bu film tamamen Aziz'in, Doğu'dan gelen bir engelliye Batı'nın sevgiyle kucak açtığı bir hikaye bu. Bu ülkenin hikayesi. Samimi ve tamamen insana dayalı bir hikaye bu. Bazen bizler istediğimiz kadar her şeyi söyleyelim ama bir filmin anlattığını inanın biz başaramıyoruz. Filmler daha etkili oluyor. Filmlerin itici gücüne inanıyorum" ifadelerini kullandı.

"KOMEDİ FİLMİ ANLATMAYI BİLMİYORUM"

Dram filmleri yapmayı tercih etmesine ilişkin de Kırmızıgül, şunları söyledi:

Ben hayatım boyunca hep dram filmlerini sevdim. Kendimi orada bulabiliyorum ancak. Ayrıca bu ülkenin çok önemli toplumsal sorunları var. Ben yönetmen olarak bunları dile getiriyor ve bu insanların hikayelerini anlatıyorum. Komedi yapan ve başarılı arkadaşlarımız var. Ben bunu anlatmayı biliyorum. Komedi filmi anlatmayı bilmiyorum. Benim aslında çocukluğumdan beri beslendiğim damar, dram.

Dijital platformlarda filmin yayınlanmasına ilişkin ise Kırmızıgül, yeni yasa ile birlikte vizyondan 6 ay sonra yapımların dijital platformlarda yayınlanabileceğini kaydetti.

"GURUR DUYABİLECEĞİM BİR ESER ORTAYA ÇIKARDIK"

Başrol oyuncularından Fikret Kuşkan, filmde ellerinden geleni yaptıklarını söyleyerek, şöyle konuştu:

Umarım çok başarılı bir çalışma olmuştur. Ben montajda ve kurguda bulunmayı tercih eden bir insan değilim. Yönetmenin yatak odasıdır orası. İzinsiz girilmez. Dolayısıyla basın toplantılarına ve basın gösterimlerine de katılmam. Herkes gibi ben de gider galada izlerim filmi ama bütün çekim boyunca gördüğüm şudur ki; çok sağlam ve çok özel ve hikayesi, anlatımı ve biçimiyle, bütün arkadaşlarımla gurur duyabileceğim bir eser ortaya çıkardığımızı düşünüyorum. Sinematografisinin de güçlü olduğunu düşünüyorum.

"ÇOK BÜYÜK EMEK VERDİK"

“Aziz”i canlandıran oyuncu Mert Turak, günümüzde insan ilişkilerinde yaşanan yozlaşmaya işaret ederek, şunları söyledi:

Özellikle herkesin herkese tahammülsüz olduğu ve kimsenin kimseyi menfaatsiz, karşılıksız sevmediği bir dünyada, tam zamanında 'Mucize'ye ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Sekiz hafta çok büyük emek verdik. Çok özenle çalıştı herkes. Erdal Özyağcılar, Fikret Kuşkan, Şenay Gürler, Ayda Aksel, Suna (Selen) abla, değerli arkadaşlarımızla çok güzel bir iş yaptığımızı düşünüyorum. Mahsun'un dediği gibi; 'Mucizeler her zaman gökten gelmez ve aslında insanın içindedir. Yeter ki inanın. İnanmaktan vazgeçmeyin'

"BU FİLMDE OYNAMAKTAN MUTLUYUM"

Başarılı oyuncu Erdal Özyağcılar, filmin "Dünyada bunca insan varken, bana da kusurlarıyla Aziz düştü" cümlesiyle başladığına dikkati çekerek, şunları söyledi:

Filmimiz bir aşk filmi değil. Saf sevginin filmi. Saf sevginin, zorluklar karşısında el ele, emin adımlarla, bütün güçlükleri yenerek nasıl mucizeye dönüştüğünün filmini göreceksiniz. Bu filmde oynamaktan mutluyum. Mahsun'u ve şahsında bütün arkadaşları tebrik ederim. Çok güzel bir film sizi bekliyor.

"UMARIM SİZ DE BU MUCİZELERE TANIK OLURSUNUZ"

Filmde "Mızgin" karakterini canlandıran Damla Biran Yılmaz, "Sadece benim için değil, bu ekip için ve bence toplumumuz için de çok özel bir film oldu. Çok güçlü bir kadın hikayesi ortaya çıkardık yönetmenimizle. Mahsun hocamız sağ olsun. Ben sizleri Aziz ve Mızgin'in mucizelerle dolu hayatına davet ediyorum. Umarım siz de bu mucizelere tanık olursunuz.

"ÇOCUKLARINIZLA BU FİLME GELİN"

Oyuncu Şenay Gürler de şunları söyledi:

İnsanın hayatında, oyuncu olarak içinde yer almaktan mutlu olduğu projeler vardır. Bunlar benim için birkaç tane. Mucize 2: Aşk da benim için öyle bir film. Biz iki ay çalıştık. Tabi 2 ayın öncesinde de bir araya geldik ve çalıştık. Toplam 3 ay. Mahsun 3 yıl diyor. Onun emeği gerçekten çok fazla. onunla çalışmaktan çok mutlu oldum. Aynı zamanda öyle güzel bir ekip vardı ki... O yerinden, yurdundan apayrı, bambaşka bir yerde kalıyor ve her gün sete gidiyorsun. Gerçekten böyle bir ekip ruhuyla çalıştığımız için çok mutluyum. Film bir kadın hikayesi, bir engelli hikayesi. İnat etme hikayesi. Erdal Bey'in dediği gibi, saf sevgi, aşk ve direnme hikayesi. Çocuklarınızla bu filme gelin ve izleyin.

"EMPATİ KURMAYI BİLMEK GEREKİYOR"

Filmin engelli bireylere karşı farkındalığı arttıracağını ifade eden Gürler, "Empati kurmayı bilmek gerekiyor. Herkesin aynı şekilde bir engelli bireyin annesi, babası ya da akrabası olabileceğini bilmesi gerekiyor. Çünkü herkes böyle bir potansiyel taşıyor" ifadelerini kullandı.

Oyuncu Ali Sürmeli, "Güzel bir film yaptığımıza inanıyorum. Kavgasız, gürültüsüz, sevgiyle çalıştık. Gözünüz aydın olacak. Mutlulukla ilgili bir film. Aşk, sevgi filmi" dedi.

"KÜLT BİR FİLM"

Oyuncu Deniz Oral, Kırmızıgül ile çalıştığı için oyuncu olarak kendini şanslı hissettiğini belirterek, "Kült bir film. Özellikle çocukların izlemesini istiyorum. Çocuklarımız çok çabuk her şeyi yakabilir, kırabilir. Burada engellilere nasıl davranacağını öğrenecek çocuklar" ifadelerine yer verdi.

"YETER Kİ KALBİNİZİ AÇIN"

Levent Sülün, mucizelerin kalpte başladığına işaret ederek, "Yeter ki burayı (kalbinizi) açın. İnsanlara bir şeyler yapabildiğinizi gösterin. Aziz'in en büyük şansı öğretmeniydi. Eğer öğretmeni gerçekten bir mucize yapmasaydı Aziz bu noktaya gelebilir miydi? İkinci büyük şansı da eşi Mızgin'di. Mızgin ve öğretmeninin mucizeleriyle hayata tutundu" şeklinde konuştu.

"BENİM GÖZÜMDE CİDDİ BİR SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ"

Oyuncu Suna Selen, Kırmızıgül ile yeniden çalıştığı için mutlu olduğunu söyleyerek, "Hakikaten çok iyi bir çalışma yaptık hep birlikte. Çocukların da gelmesini muhakkak isterim. Çünkü benim gözümde bu ciddi bir sosyal sorumluluk projesi. Herkesin bunu görmesi lazım" şeklinde görüşlerini dile getirdi.

"ŞEYTAN TÜRÜ OLAN BİR İNSAN"

Sinan Çalışkanoğlu ise filmin senaryosunu kendisine anlatırken Kırmızgül'ün ağladığına dikkati çekerek, "Ben de o kadar inanan bir insan (Mahsun Kırmızıgül) gördüm ki... Onun inancının içerisine girmemek imkansız. İkna etmekle ilgili gerçekten şeytan tüyü olan bir insan" dedi.