Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Gülşen Orhan: Çığ bölgesinde hiçbir direktifim olmadı

        Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve eski AK Parti Van Milletvekili Gülşen Orhan, Habertürk Ankara Temsilcisi Bülent Aydemir'in Para Gündem programındaki açıklamalarının ardından Twitter hesabında iddiaya yanıt verirken bölgede yaşadıklarını anlattı. Orhan, şunları yazdı:

        "Maalesef acı bir bilançoyla karşı karşıyayız. Onlarca cenazemiz, şehidimiz, onlarca yaralımız var. Halen kar altından çıkmamış canlarımız var. Rabbimden vefat eden kardeşlerimize rahmet, yaralılara acil şifa, kar altındaki kardeşlerimize hayat niyaz ediyorum.

        4 Şubat, 16:30 civarında Bahçesaray yolunda meydana gelen çığ felaketi yaşandığında, Van - Ankara seferini yapan 16:05 uçağımdaydım. Ankara’ya indiğimde olaydan haberim oldu. Geri dönmek için, sabah ilk uçak olan 07:40 uçağıyla Van’a hareket ettim.

        Van'a ulaşınca Bölge Hastanesi'nde bulunan hastalarımızı ziyaret ettik. Ziyaretimizin anlık görüntülerini Twitter hesabımızdan paylaştık. Ardından felakette vefat eden vatandaşlarımızın cenazelerini, yakınlarıyla birlikte alıp Bahçesaray’a konvoy halinde hareket ettik.

        Hastaneden ayrılış anımız ve görüntüler Van Valimizin son durum açıklamasıyla medyada yayınlanmıştır. Felaketin gerçekleştiği yol olan Krapet Geçididinden Bahçesaray’a ulaşım idarece kapatıldığından söz konusu değildi artık.

        Dolayısıyla, cenazelerle birlikte Hizan üzerinden Bahçesaray'a doğru hareket edildi. İddia edildiğinin aksine Çatak veya başka bir yerde toplantı yapmadım. Beş cenazenin acısı varken herhangi bir toplantı yapmam zaten mümkün değildi.

        Ben olay yerinde çalışan ekipleri, son durumu, görmek için çığ bölgesine uğrayıp tekrar, cenaze konvoyuna dönmek üzere konvoydan ayrıldım. Tek araba ve bir kaç kişilik bir ekip olarak olay yerine vardık.

        Vardığımda, kalabalık bir insan grubu, jandarma ekipleri, AFAD il müdürümüz ve ekibi çalışma yürütüyorlardı. Oradaki yetkililerden bilgi almak için araçtan indikten iki dakika sonra çığ hepimizin üzerine düştü. Ben vardığımda herhangi bir iş makinası çalışmıyordu. Benim yanımda da hiçbir iş makinası yoktu ve olamazdı da. Çalışmalarla ilgili hiç bir direktifim veya tavsiyem olmadı. Amacım sadece olay yerini bizzat görmek ve oradakilere yanlarında olduğumuzu hissettirmekti.

        Cenazelerimizi götürürken onlardan ayrılıp çığ felaketinin yaşandığı yere gelmemize “toplantı için iş makinalarını yanına almış yolları açtırmış” demek yalancılıktır, acı bilmezliktir.

        Felaket bölgesine gidip son durum hakkınsa bilgi alıp,oradakilerin yanında olduğumuzu söylemek istedik, ordan cenaze konvoyuna tekrar dönecektim. Çığ felaketinin yaşandığı yere geldiğimde daha 2 dakika dahi geçmeden çığ düştü altında kaldık, sonra kurtarılıp hastaneye götürüldük.

        Biz kendimize değil kaybettiğimiz canlar için acı çekerken kaynağı olmayan yalan bilgiler yaymak yalan üzerinden siyaset üretmek nedir bunun da adını siz koyun. Bülent Aydemir gazeteciyse böyle bir iddia duyduysa keşke biraz daha araştırsaydı gerçeği öğrenirdi. Tabii Bülent Bey bunu duymamışsa kendisi bu senaryoyu üretmişse utanılası haline yalancılığı da eklememiz gerekecektir."

        ÖMER ÇELİK: HASSASİYET GÖSTERİLMELİ

        AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, gazetecilere yaptığı açıklamada konuya ilişkin şunları söyledi:

        "Cumhurbaşkanımızın Başdanışmanı eski milletvekili arkadaşımız biliyorsunuz çığ altından kurtarıldı. Gülşen Orhan arkadaşımız. Maalesef bu saatlere kadar bir gazetecinin son derece yakışıksız ve vicdansız bir şekilde çığ felaketinin sanki arkadaşımız sebep olmuş gibisinden, hiçbir şekilde gazetecilik faaliyeti ile izah edilemeyecek bir yaklaşımı oldu. Saatler boyunca insanların çeşitli yorumlar yapmasına sebebiyet veren, haksız, vicdansız, kendisi de yaralanmış bir arkadaşımızı derinden üzen bir yaklaşım oldu. Arkadaşımız kapsamlı bir açıklama yaptı bunlarla ilgili, zannediyorum arkadaşlarımızın verdiği bilgiye göre o gazeteci de özür dilemiş, ‘yanlış bir beyanatta bulundum’ demiş ama görüyorsunuz tek bir cümlenin, tek bir haberin felaketler söz konusu olduğunda ne kadar önemi var. İnsanların canlarını bir kere daha yakıyoruz, insanları boş yere kaygı ve endişeye sevk ediyoruz. Boş yere panik oluşmasına sebep oluyor. O sebeple bunun dili konusunda çok yüksek bir hassasiyet gösterilmesi gerektiğinin bir kere daha altını çiziyoruz"

        VAN VALİLİĞİ: İDDİALAR ASILSIZ

        Van Valiliği'nden de konuya ilişkin bir açıklama yapıldı. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

        "Gülşen Orhan Hanımefendi Eski Van Milletvekili ve Bahçesaraylı olması nedeniyle hemşehrilerine yardım etmek, acılarına ortak olmak ve olay yerinde yapılan çalışmaları görmek için gittiği ve AFAD Müdürü'nden de bilgi aldığı esnada ikinci çığ felaketi gerçekleşmiştir. Kendisi de çığın altından yaralı olarak kurtarılmıştır. Elim olayın yaşandığı bölgedeki yollar ilk çığ felaketi itibariyle trafiğe kapatılmıştır. Kamuoyunda çıkan bu asılsız iddialar kesinlikle gerçek dışı olup, karalama ve art niyet içermektedir.

        "ACELE VE İLERİ DEĞERLENDİRMELER"

        Bülent Aydemir de konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı:

        "38 vatandaşımızın hayatını kaybettiği olayla ilgili acele ve ileri değerlendirmeler yaptım. Bu acele ve ileri değerlendirmelerimizde dahi kimseyi çığa yol açmakla veya bir ölümlere neden olmakla suçlamadım. İkaz ettiğimiz husus, çığa müdahalede aceleci ve tedbirsiz, ilgili-ilgisiz herkesi alarme edecek şekilde özensiz davranıldığı ve bölgede, çığa müdahaleyi bozan kalabalıklaşma ve yığılmaya yol açıldığı söylendi. Kimseyi çığa sebep olmakla ya da ölümlere yol açmakla itham etmedim. Kalabalıklaşmaya yol açan işleyiş var dedim. Düzeltiyorum, acele ve ileri bir değerlendirme yapmış olabilirim. Yerel kaynaklarımla görüşme yapmadan bu detaylara girmemem gerekirdi.

        "ÖZÜR DİLERİM"

        Gülşen Orhan'ın açıklamaları çerçevesinde aktardığım iddiaların doğru olmadığı ortaya çıkmıştır.Bu erken ve teyit edilmemiş ifadelerimden dolayı gereksizce zan altında kalan üzülen yurttaşlarımızdan ve izleyicilerimizden özür dilerim."

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ