Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem "PKK silah bırakmalı provokasyondan vazgeçmeli"

        VEYSİ İPEK /GAZETE HABERTÜRK

        ABD’nin Adana Konsolosu Linda Stuart Specht, “Güneydoğu’daki çatışmalar, çözüm sürecinde kaydedilen ilerlemeyi tehlikeye atıyor. PKK silahı bırakmalı, hendek kazmak, özerk bölgeler ilan etmek gibi provokasyonlara son vermeli” görüşünde. Türkiye ile ABD arasında yaşanan PYD krizi içinse, “PYD’ye daha fazla toprak almaması için baskıyı sürdüreceğiz, ama terörist ilan etmemizi gerektirecek bir sebep görmedik” diyor.

        Türkiye’nin Güneydoğu’sunda çatışmaların başladığı ve Suriye krizinin zirve yaptığı bir dönemde Adana’ya konsolos atandınız. Bu ortamda Güneydoğu’yu gezme fırsatı buldunuz. İzleniminiz ne?

        Güneydoğu’da şiddetin tekrar başlaması hiç kimsenin işine yaramadı. Şu anda çok ciddi bir insani sıkıntı var. Anneler çocuklarını kaybediyor, okullar kapalı ve çatışmalarda tahrip oluyor, camiler saldırıya uğruyor. Tüm bunlar, çözüm sürecinde üç yılda kaydedilen ilerlemeyi tehlikeye atıyor. Konuştuğum insanların bana anlattığına göre, süreçte herkes istediği her şeyi elde edemese de, gerçek bir ilerleme kaydedilmişti. En trajik olan da, insanların yeniden uçlara doğru itildiğini, toplum içindeki bölünmenin büyüdüğünü görmek. Bu, geri dönmeyi daha da zorlaştırıyor. Tarafların diyaloğa geri dönmesi için ilk önce PKK’nın silahları bırakması ve şiddeti bitirmesi gerekiyor. Yine PKK’ya bağlı örgütlerin de hendek kazmak, barikat kurmak, özerk bölgeler ilan etmek gibi provokatif eylemlere son vermeleri gerek. Çözüm, diyalogla, tartışmayla ve meşru siyasi kurumların kullanılmasıyla bulunabilir. Şu ana kadarki gidişata bakarsak, mevcut eylemler, problemi çözmektense daha kötü hale getiriyor. İzledikleri yol onları bir yere götürmüyor; aksine daha fazla bölünme yaratıyor, şiddet şiddeti doğuruyor.

        ‘PYD İLE İLİŞKİMİZ ÇOK FARKLI’

        Türkiye, ABD’nin, terör örgütü PKK’nın Suriye’deki kolu PYD/YPG’yi sahada ortak görmesinden rahatsız. ABD, Türkiye ile PYD’yi aynı kefeye mi koyuyor?

        Türkiye egemen bir ülke ve onlarca yıldır ABD’nin müttefiki. Pek çok konuda işbirliğimiz var. Bunlardan biri de Suriye’deki krizin çözümü ve DAEŞ’le mücadele konusunda uluslararası koalisyonla ortak yürüttüğümüz çalışmalar. Doğru, PYD ile çalışıyoruz. PYD bizim Suriye’de DAEŞ’e karşı çalıştığımız birçok gruptan biri, amacımız da DAEŞ’in Suriye ve Irak’ta sahip olduğu toprak miktarını ve kontrolünü azaltmak. Ama bu çalışma ilişkisi, bizim Türkiye ile olan derin ortaklığımızdan çok ama çok farklı bir ilişki şekli.

        ABD-PYD ilişkisi yüzeysel mi yani?

        Farklı bir ilişki, karakterize etmek istemiyorum. Şu anda dünyanın karşı karşıya olduğu bir durum var, DAEŞ herkesi tehdit ediyor. PYD ile o konuda birlikte çalışıyoruz. Bölgedeki önceliğimiz DAEŞ’i püskürtmek ve o alandan çıkarmak. Bizi ve koalisyondaki ortaklarımızı bunu yapmaktan alıkoyan her şey, durumu sadece daha karmaşık hale getirir ve bölgede DAEŞ için fırsatlar doğurur. Bu nedenle, PYD’nin hareket etmeye başladığını ve Türkiye’nin Suriye tarafını vurduğunu görünce endişelendik. Mevcut durumun karmaşıklığını artırmamalıyız, eylemlerimizi DAEŞ’le savaşmaya odaklayabilmeliyiz. Bu nedenle çok çaba gösterdik. PYD’ye “Karışıklıktan faydalanıp daha fazla toprak almayın, durun” dedik. Onlara bu yönde baskı yapmaya devam edeceğiz. Türk hükümetinden de sınır ötesini vurmayı bırakmalarını istedik. Ruslar, Amerikalılar, Türkler ve Suriye’de çatışan tüm gruplar, DAEŞ’le savaşa odaklanmalı.

        ‘PYD’Yİ TERÖRİST İLAN EDECEKBİR SEBEP GÖRMEDİK’

        Türkiye, ABD Başkanı Obama’nınDAEŞ’le Mücadelede Özel Temsilci YardımcısıMcGurk’ın Kobani’ye giderek PYD’lilerlegörüşmesini de sert sözlerle eleştirdi.

        Brett McGurk ve Savunma Bakanlığı’ndanbirkaç kişi, Kobani’ye oradaki savaşınbitişinin birinci yıldönümü nedeniyle gittiler.Aralarında Suriyeli Araplar, Türkmenler veKürtlerin bulunduğu çok çeşitli askeri yetkililerlebir araya geldiler. Orada PYD’yi teröristorganizasyon ilan etmemizi gerektirecekbir sebep görmedik.

        ‘İNCİRLİK’TEKİ ABD ASKERLERİ TEHDİT YÜZÜNDEN DIŞARI ÇIKAMIYOR’

        İncirlik daha önce “Küçük Amerika” olarak anılıyordu, yine eski günlerine mi dönüyor?

        Son altı ayda İncirlik’teki Amerikan askerlerinin sayısında dikkate değer bir artış yaşandı. Değişik zamanlardan geçiyoruz, dolayısıyla ilişkiler de farklılaşıyor. Ama maalesef İncirlik Üssü’nde yaşayan Amerikalılar, DAEŞ ve diğer aşırı örgütlerden gelen tehdit algısı nedeniyle dışarıya çıkamıyorlar

        ‘KARADENİZ’DE YÜRÜMEYİ ÇOK İSTİYORUM’

        Türkiye’de neleri seviyorsunuz?

        Taze sebze ve meyvelerini. Türk ürünlerinin en önemli özelliği direkt tarladan gelmesi. Gerçekten tazeler ve kokulular. Ayrıca her bir köşede tarihi binalar var. Burası, medeniyetler tarihinin açık tarih kitabı gibi. Toroslar’da trekking yapıyorum. Ama Karadeniz’e gitmeyi, orada yürümeyi çok istiyorum.

        LİSEDEN BERİ ‘GÖRMEDEN’ TÜRKİYE ÂŞIĞI

        Linda Stuart Specht, diplomatik kariyerine 1989’da başladı. ABD’nin Irak, Afganistan, Kamerun, Vietnam, Papua Yeni Gine ve Surinam’da bulunan temsilciliklerinde çeşitli pozisyonlarda görev aldı. 21 Ağustos 2015’te ABD’nin Adana Konsolosu olarak atandı. Türkçe, Hollandaca, Fransızca ve Vietnamca konuşabiliyor. ABD’de lise son sınıfa devam eden bir oğlu var. Specht, görevi nedeniyle ilk kez ayak bastığı Türkiye ile aslında dolaylı olarak lise yıllarında tanışmış. “Lisede babası ABD hava kuvvetlerinde görevli bir arkadaşının Adana’daki NATO hava üssü İncirlik’te kaldığını, onun kendisine anlattığı anılar nedeniyle liseden beri Türkiye’ye gelmek istediğini” söylüyor Specht... Türkiye’ye ayak basması, yıllar sonra Adana Konsolusu olarak kısmet olmuş. Görev gereği de olsa Türkiye’yi doya doya yaşıyor desek yeri... Görev alanı içerisinde bulunan 911 kilometrelik Türkiye-Suriye sınır hattını defalarca dolaşmış. ‘Görev alanı’ içinde olmayan tarihi ve doğal güzellikleri de görmeyi ihmal etmiyor. Ülkemizi bir “açık hava müzesi” olarak görüyor. En büyük üzüntüsü ise rehber kitap eşliğinde gezdiği Güneydoğu’da UNESCO Kültür Mirası listesine yer alan tarihi Diyarbakır Surları’nı, bölgedeki terör ve sokağa çıkma yasağı nedeniyle dolaşamak olmuş. Şimdilerde, 24 Temmuz 2016 Pazar günü yapılacak 28. İstanbul Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı’na hazırlanıyor. “Bir kıtadan diğerine yüzme fikri inanılmaz” diyor.

        Türkiye’de bir futbol takımı tutuyor musunuz?

        Yani Fenerbahçe ile Galatasaray arasında seçim yapıp yapmadığımı mı soruyorsunuz? Bu seçimi yapmamam gerektiğini öğrendim, çünkü birini seçersem Türkiye’nin kalan dörtte üçü benden nefret eder

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ