Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem "Türkiye bize emanet"

        PKK terörünün 1990’lı yıllarda Hakkari-Van-Şırnak üçgeninde en çok kan akıttığı bölgedeyiz. Şırnak’ın Cizre ilçesinden Uludere’ye doğru yola gün ışımadan koyuluyoruz. Cizre ile Şırnak arasındaki Kasrik Boğazı’nda bulunan güvenlik noktasından geçiyoruz. Şırnak’ın güne huzur içinde başladığına tanık olup, güzergâhımıza devam ediyoruz. Güneş artık kendini göstermeye başlıyor. FOTO GALERİ İÇİN TIKLAYIN

        Uludere’ye yaklaşırken Balveren-Şenoba mevkiinde, Hezil Çayı’nın üzerinde görevden dönen bir timle karşılaşıyoruz. Avcı kolu yürüyüşünde bir Mehmetçik elindeki mayın arama dedektörüyle grubun güven içerisinde birliğine dönmesi için en önde gidiyor. Komandoların yanına yaklaşıyoruz. İstanbul Bağcılar’da yaşayan aslen Urfalı Mehmet’e “Nasılsın” diye soruyoruz. Urfalı Mehmet’in yanıtı “İstanbul Bağcılardanım, aslen Urfalıyım. Vatani görevimizi yapıyoruz” oluyor. Mehmet, avcı kolunda nizami yürüyüşünü bozmadan yanımızdan geçip gidiyor.

        MEHMETÇİĞİN ELİ TETİKTE MORALİ YÜKSEK EMİR BEKLİYOR

        Mehmetçik sınırda 24 saat devriye geziyor. Birlikler hazır ve görev bekliyor. Emir geldiği an K.Irak’a girilecek. Hepsini şimdiden bir telaş almış halde... Yoldan koşar adım ilerleyen bir komando eri “Kimse bizi merak etmesin, analara selam olsun. Türkiye rahat uyusun, biz buradayız” diyor. Mehmetçik, bölge halkınının sorunlarıyla da yakından ilgileniyor. Halkın desteği ve askerin yüksek morali, buraya adeta üs kurmuş Batılı gazetecilerin de dikkatinden kaçmıyor.

        Herkes komando olamaz!

        Hezil Çayı Köprüsü üzerinde evlerinden çıkmış dolaşan yöre çocuklarını görüyoruz. Olan bitenden habersiz şarkılar söyleyerek köprüde geziniyorlar. Ağrılı Erol onlara sert çıkıyor: “Ne yapıyorsunuz siz bu saatte. Marş marş okula” diye bağırıyor. Çocuklar gülüşüp kaçışıyor. Timle kaynaşıyoruz... Muğlalı Mehmet memleketini, Samsunlu Ömer ise en çok annesini özlediğini söylüyor. Kaç saattir görevde olduklarına ilişkin sorumuz havada kalıyor ancak Samsunlu Ömer’den, “Herkes komando olamaz, bu dağlara çıkamaz. Biz onurumuzla bu görevi yerine getiriyoruz” cümlesini duyuyoruz. Ömer’in bu sözlerine Urfalı Aziz, “Her şey vatan için” diyerek destek veriyor.

        Her köşede asker var!

        Onlar bunları söylerken telsizden Kato Dağı güney eteklerinde Beytülşebap yakınlarında güvenlik güçleriyle PKK arasında yer yer sıcak çatışmanın devam ettiği haberini alıyoruz. Timle vedalaşıp, Uludere istikametine doğru yolumuza devam ediyoruz. Gabar, Cudi, Kato ve Bestler-Dereler Dağları arasındaki Kurt dağının eteğinde yeni birliklere rastlıyoruz. Hepsi bir ağızdan bağırıyor: “Siz merak etmeyin. Vatan bize emanet...” diye el sallayıp geçiyor.

        Sevkiyat devam ediyor

        Uludere’ye 8, Irak sınırına 3.5 kilometre uzaklıktaki Kanca Jandarma Karakolu mevkiinde Kasrik Boğazı’ndan çok sayıda askeri aracın geçiş yaptığı bilgisine ulaşıyoruz. Geri dönüyoruz. Şırnak’ı geride bırakıp İkizce’ye yaklaştığımız sırada üzerinde otomatik tüfek bulunan Short-land diye tabir edilen askeri aracın arkasında büyük bir askeri konvoy görüyoruz. Hepsinin yüzünde aynı ifade... Sanki birkaç dakika sonra çatışmaya gireceklermiş gibi...

        MEHMETÇİK OKULA KADAR ÇOCUKLARA EŞLİK EDİYOR

        Şırnak’a 43, Uludere’ye 73 kilometre uzaklıktaki bu yolda Diyarbakırlı Hüseyin’in ilkokula giden mavi önlüklü dört küçük öğrenciye eskortluk yaptığını görüyoruz. Duruyoruz, fotoğrafını çekiyoruz ve Hüseyin’e

        “Şafak kaç?” diye soruyoruz. Hüseyin’in gözleri doluyor, yanıt vermek yerine anlamlı bir tebessümle selamlıyor. Anlıyoruz ki daha çok var. Biz ona el sallarken o çocuklara sesleniyor: “Geç kaldınız haydi hızlanın...”

        10 METRE ARAYLA YÜRÜYORLAR

        Askerler en az 10’ar metre ara ile yürüyorlar. Bazılarında makinalı M-4 var. Her an açılacak ateşe karşı eller tetikte. Önde giden Short-Land zırhlı aracı ise eskort yaparak güvenliği sağlıyor. Üzerinde uzun namlulu biksi var.

        EN RİSKLİ GÖREVİ O YAPIYOR

        Adına “Rambo” diyen bir Mehmetçik ise elinde mayın tarayıcı ile yolun kenarından yavaş yavaş yürüyor. Arkadaşları onun adımlarını takip ediyor. Aslında en zor işi o yapıyor. Çünkü Şırnak-Uludere arasındaki bu güzergâhta son haftalarda 8 kişi PKK’nın döşediği mayına basarak öldü.

        PATLAMADA GÖZÜ KORUYAN GÖZLÜK

        BRT-60 askeri panzerlerin arkasında yol alan cemselerle Şırnak’a doğru asker sevkiyatı gerçekleşiyor. Nereye konuşlanacakları konusunda yetkililer bilgi vermiyor, ama Şırnak’a doğru yol alan Mehmetçik el sallıyor. Hepsi de ABD askeri gibi, olası bir patlamadan gözlerini koruyacak gözlükler takıyor.

        BANDANALI KOMUTAN

        Gece görüş dürbünü sayılı askerde var. G-3 piyade tüfeğinin üzerine rahatça takılabiliyor. Gece en ufak bir hareketi bile farkedebiliyor. İsmini söylemeyen bandalı tim komutanı ise kendinden emin bir şekilde ilerliyor. “En büyük dileğim, teröriste dağda göz açtırmamak, kökünü kazımak. Askerimi ise burnu bile kanamadan evine ailesinin yanına sağsalim döndürebilmek” diyor.

        Burak Kara/ Alper Uruş

        Vatan

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ