Günlük hayatta kullandığımız deyimler nereden geliyor?
Günlük hayatta, duygularımızı ifade etmek için birçok deyim kullanıyoruz. Aslında deyimler, öylesine bir söylem değil; bir durumu veya bir olayı işaret eden, geçmişi olan ifadelerdir.
PABUCUN DAMA ATILMASI
Osmanlı zamanında esnafları denetleyen devlet görevlileri, satılan malda bir hile veya kalitesizlik bulursa esnafın dükkanının üzerine bir pabuç atarlardı. Böylece, o esnafın ayıplı mal sattığı herkese ilan edilirdi. "Pabucum dama atıldı" ifadesi buradan geliyor.
DUT YEMİŞ BÜLBÜLE DÖNMEK
Bülbüller dutları çok sever ancak dut yediklerinde ishal olur ve konuşamazlar. Bu yüzden sessiz kişilere dut yemiş bülbül denir.
TABURCU OLMAK
Savaş yıllarında cephedeki doktorlar yaralanan askerleri tedavi ettikten sonra tekrar savaşsınlar diye onları taburlarına geri gönderirdi. Bu yüzden hastaneden çıkarken taburcu olmak deyimini kullanıyoruz.
AVUCUNU YALAMAK
Avucunu yalamak deyimi kışın karlı ve soğuk havalarda inine kapanarak, tabanlarının altını yalamak suretiyle karın doyurmaya çalışan ayıları anlatır. Kışın yemek bulamayan ayılar, avucunu yalasa da karnını doyuramaz ve boşa çaba göstermiş olurlar.
OCAĞINA İNCİR AĞACI DİKİLMEK
İncir ağacı, bir yere kök saldığı zaman orayı sahiplenir. Kökler kesilse bile ağaçtan kurtulmak çok zordur. İncir ağacının yakınındaki evler de hep kökten dolayı zarar görür. Bu deyim de bu durumu ifade eder.
KURTLAR SOFRASI
Eğer bir kurt sürüsü avlanamaz ve aç kalırsa aralarındaki en zayıf olanı seçip yerler. Kurtlar sofrası deyimi de buradan gelir.
NALLARI DİKMEK
Atların dizlerinde bir tür kilit mekanizması vardır. Bacaklarını bu mekanizma ile kitleyebilen atlar, öldüğünde ve sırt üstü devrildiğinde kitlenen bacaklar havaya kalkmış halde durur. Bugün ölmek anlamında kullanılan nalları dikmek deyimi de bunu anlatıyor.
KÜPLERE BİNMEK
Türk masallarında, Batı masallarındaki cadının karşılığı olarak, kocakarı karakteri bulunur. Kocakarılar, büyü yapan kötü karakterlerdir. Kocakarılar kızdıklarında süpürge yerine küpe binerler ve sihir yaparlar.
Küplere binmek deyimi Türk masallarında yer alan kocakarı karakterinin bu hareketinden gelir. Buradaki küpten kasıt geometrik olan küp değil, topraktan yapılan küplerdir.
FOYASI MEYDANA ÇIKMAK
Kuyumcular süs eşyalarında kullandıkları elmasların arkasına foya denilen bir madde sürer ve ayna gibi ışığı yansıtarak daha çok parlamasını sağlar. Ancak zamanla bu foya dökülür ve taş da eski parlaklığını yitirir. Buna da foyası meydana çıkmak denir.
TİMSAH GÖZYAŞLARI
Timsahlar avlarını yedikten sonra sinüslerinde sıkışan hava sonucu gözyaşı dökerler. Yani bunun acıyla bir ilgisi yoktur. Bu nedenle üzülmediği halde ağlayan insanlar için timsah gözyaşları ifadesi kullanılır.