HT Gastro
Arkeoloji

Tarih kitaplarını değiştiren Arslantepe artık bir dünya mirası

Anadolu'nun en eski şehir devletinin kurulduğu 7 bin yıllık geçmişe sahip Malatya'daki Aslantepe höyüğü, Türkiye'den, Unesco'nun Dünya Mirası Listesi'ne kaydedilen 19. eser oldu. Listeye en son Göbeklitepe girmişti.

Giriş: 29.07.2021 - 13:49 Güncelleme: 31.07.2021 - 00:35
Haberler Gastro Arkeoloji Malatya Arslantepe höyüğü UNESCO dünya mirası kalıcı listesinde

Anadolu topraklarının zengin tarihi kültürünü yansıtan, ilk şehir devletinin kurulmasına sahne olan Malatya'da, Arslantepe Höyüğü'nün UNESCO Dünya Miras Listesi'ne alınmasının sevinci yaşanıyor. Aristokrasinin doğduğu, ilk devlet şeklinin ortaya çıktığı yer olarak kabul edilen ve yaklaşık 7 yıl önce UNESCO "Dünya Miras Geçici Listesi"ne alınan Arslantepe, Çin'in ev sahipliğinde online düzenlenen Dünya Mirası Komitesi'nin genişletilmiş 44. oturumunda Dünya Miras Listesi'ne alındı.

1

Milattan önce 4'üncü bin yıl boyunca Doğu Anadolu ve Mezopotamya uygarlıklarında devletin oluşum sürecine ve dönemin gelişmelerine tanıklık eden Arslantepe Höyüğü, UNESCO'nun kalıcı listesine girdi.

2

Duvarlarına renkli figürler işlenmiş kerpiçten sarayı, 5 bin 500 yıllık geçmişe sahip tapınağı, ilk kılıç ve mızraklarıyla tarih kitaplarını değiştiren ve 2014 yılında Dünya Mirası Geçici Listesi'ne alınan Battalgazi’deki Arslantepe Höyüğü, Fırat Nehri'nin batı kıyısında, Malatya iline 7 kilometre mesafede, yüksek tarım potansiyeli, sulak alanları ve nehrin taşkınlarından korunan yapısı sayesinde binlerce yıl insanoğluna kucak açmış tarihi mekanlar arasında bulunuyor.

3
 Anadolu'daki 'İlk Şehir Devleti' 

Anadolu’daki ‘İlk Şehir Devleti’

İtalya Roma La Sapienza Üniversitesi'nin 1961'den bu yana kazı çalışması yaptığı Arslantepe'de, Anadolu’daki ‘İlk Şehir Devleti’nin yapıları ortaya çıkarıldı. Kazılarda M.Ö. 3300-3000 yıllarına ait bir kerpiç saray, M.Ö. 3600-3500 tarihine ait tapınak, iki bini aşkın mühür baskısı, kaliteli metal eserler bulundu. Elde edilen veriler gösteriyor ki o dönemde Arslantepe, aristokrasinin doğduğu ve ilk devlet şeklinin ortaya çıktığı resmi, dini ve kültürel bir merkezdir. Kerpiç saray kompleksi gıda dağıtımında kullanılan mühürleme sistemi, dünyada bugüne kadar bulunan en eski kılıçlar devlet sisteminin burada ortaya çıktığını gösteriyor. Seramik parçalarından fincana, ok ucundan boncuk tanelerine, kemik alet ve ağırşaklardan, çakmak taşlarından müzik aletlerine ve 5 bin 700 yıllık çocuk iskeletine rastlandı.

4

Arslantepe’nin prestijli Unesco listesine girmesinde 1976 yılından beri kazıları sürdüren Roma’daki La Sapienze Üniversitesi’nden Profesör Marcella Frangipane’nin payı büyük. Yakındoğu’da Devletin Doğuşu, Arslantepe: Gücün Kökeni gibi kitapları olan Frangipane’ye göre Arslantepe devletin ilk doğuşuna tanık olan yer.

5

Kazılarda ortaya çıkarılan buluntular Malatya Müzesi’nde sergileniyor. Ayrıca Geç Uruk Dönemi’ne ait kerpiç Saray Kompleksinin Açık Hava Müzesi haline getirilmesi yönündeki projelendirme çalışması da devam ediyor.

6
 Arslantepe Höyüğü'nü Dünya Mirası yapan özellikleri

Arslantepe Höyüğü'nü Dünya Mirası yapan özellikleri

Arslantepe Höyüğü'nün UNESCO Dünya Miras Listesi'ne kaydedilmesi kararında, kültürel gelenekler ve toplumsal değerlerin değişimi, hiyerarşi, sosyal farklılıklar ve ekonomik ayrıcalıklara dayanan sosyal ve siyasi sistemlerin ortaya çıkışına tanıklık etmesi gibi özellikleri etkili oldu.

Anıtsal mimari, idari, teknoloji ve sanat alanında dönemin iktidarına özgü gelişmelerine kaynaklık eden höyük, Mezopotamya ve çevresinde döneminin en kapsamlı kazılmış kamu komplekslerinin korunmuş örneklerinden biri olarak gösteriliyor.

Arslantepe Höyüğü'nün, Yakın Doğu'da ilk devlet toplumunun ortaya çıkışına tanıklık etmesi, bölge ekonomisini kontrol eden ve merkezi otorite uygulayan bir yönetimin ortaya çıkışına sahne olması gibi pek çok özelliği, dünya mirası listesine girmesinde komite tarafından dikkate alındı.

7

Milattan önce 3 bin 300 yılına dayanan dünyanın ilk sarayı burada. Sarayda bulunan mühürler bürokrasinin ilk kez burada filizlendiğinin kanıtı. Arslantepelilerin kendi devlet sistemlerini yarattıklarını söyleyen Frangipane şu önemli noktaya vurgu yapmıştı: Arslantepe’den önce yerleşik sistemlerin odak noktası tapınak. Arslantepe’de ise Saray. Din ve devlet ayrılmış. İlk laik sistemin Arslantepe’de başladığını iddia edebiliriz’ demişti Frangipane.

8
 Frangipane: Tapınak kerpiç saraydan daha eski 

Frangipane: Tapınak kerpiç saraydan daha eski

Arslantepe Höyüğü Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Marcella Frangipane, “Sürpriz şekilde ortaya çıkan tapınak çok büyük değil fakat önceki yıllarda bulduğumuz, duvar kalınlığı iki metreye yakın olan kerpiç saraydan daha eski. Tapınak MÖ. 3600 – 3500 yıllarına tarihleniyor. Saray ise 3350. Demek ki tapınaktan 100-150 yıl sonra sarayı yapmışlar. Mezopotamya’daki yapılarda olduğu gibi tapınağın duvarlarında nişler bulunuyor. Ancak bu nişlerin içindeki dekorasyon farklı. Mezopotamya’da böyle dekorasyon yok. Bu lokal, kırmızı bir dekorasyon. Baklava ve üçgen şeklinde duvara dekorasyon yapmışlar. Maalesef bu duvar düşmüş ama sağlam şekilde düşmüş. Malatya ile bütün Yukarı Fırat’ta neolitik ve kalkolitik döneme tarihlenen buluntular var. Bu dönemde duvarda çizim yapıyorlar. Kırmızı çizim ama bu farklı bir şey. Belki mührü duvara koymuşlar. Biraz rölyef gibi geliyor. Rölyef üzerine kırmızı renk koymuşlar. Çok güzel bir dekorasyon. Maalesef düşmüş. İnşallah seneye biraz daha açacağız. İlerleyen zamanlarda yürüteceğimiz çalışmalarla, üç odalı ve üçgen şeklindeki bu yapı hakkında daha fazla bilgiye ulaşacağız.”

9
 <strong>Devlet sistemi önce tapınakta başladı</strong> 

Devlet sistemi önce tapınakta başladı

Devlet sisteminin önce tapınakta başladığını belirten Prof. Dr. Frangipane, “Kazılarda küçük çanak ve birçok mühür baskıları bulduk. Şimdiye kadar belki 100 çanağa rastladık. Demek ki tapınakta saraydan önce kontrol sistemi başlamış. Sonra tapınak orada kalmış. Yeni bir bina, yeni sistem yapmışlar ama orada bu sistem nasıl başlamış bilmiyoruz. Devlet yavaş yavaş büyüdü. Devlet sistemi önce tapınakta başlıyor. Saray yapılmadan önce tüm güç tapınağın elindeydi. Sonra başka bir sistem başladı. Tapınak ayrı, kral ayrı, din ayrı, devlet ayrı. Beraber gidiyorlar. Bir bağlantı var ama kontrolde değişiklik oldu, ayrıldı” dedi.

10
 <strong>Dünyanın en eski kerpiç sarayı Arslantepe'de</strong> 

Dünyanın en eski kerpiç sarayı Arslantepe’de

Anadolu’nun ilk şehir devletinin yer aldığı Arslantepe’de bulunan 5000 yıllık kerpiç sarayda, geçtiğimiz haftalarda kerpiçten yapılmış bir taht gün yüzüne çıkarılmıştı. Edinilen bilgiye göre, arka kısmında iki pencere bölmesi bulunan taht, bir sarayı yani kral binasını işaret ediyor. insanlar sarayın ön kapısından avluyu takip ederek tahtın olduğu platforma geçip, kral ya da şefin huzuruna çıkıyordu.

11
 <strong>Dünyanın en eski kerpiç sarayı Arslantepe'de</strong>

Dünyanın en eski kerpiç sarayı Arslantepe’de

Anadolu’nun ilk şehir devletinin yer aldığı Arslantepe’de bulunan 5000 yıllık kerpiç sarayda, geçtiğimiz haftalarda kerpiçten yapılmış bir taht gün yüzüne çıkarılmıştı. Edinilen bilgiye göre, arka kısmında iki pencere bölmesi bulunan taht, bir sarayı yani kral binasını işaret ediyor. insanlar sarayın ön kapısından avluyu takip ederek tahtın olduğu platforma geçip, kral ya da şefin huzuruna çıkıyordu.

12
 Arslantepe: Laik bir sistemin ve devlet sisteminin başladığı yer

Arslantepe: Laik bir sistemin ve devlet sisteminin başladığı yer

Arslantepe MÖ 5 binli yıllara dayanan yerleşim birimine sahip bir yer. Devam eden kazılarda bundan önceki tarihlere de gidebilecek potansiyele sahip. 1932'de başlayan kazılar bugüne kadar devam etti. 1961 yılına kadar çıkarılan eserler Anadolu Medeniyetler Müzesi'nde sergileniyor. Burada devletin, devlet teşkilatının ilk örneklerini görmek mümkün. MÖ 3000-3300'de inşa edildiği tahmin edilen kerpiç saray var, burada bulunan mühür örnekleri var. Burada devlet teşkilatının nasıl örgütlendiğini bize gösteriyor. Yine aynı tarihlerde yapıldığı tahmin edilen dünyanın en eski kılıçları da burada.

13
 "Türkiye'nin bir kültür varlığı daha dünya mirası oldu"   

"Türkiye'nin bir kültür varlığı daha dünya mirası oldu"

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Twitter hesabından konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Türkiye'nin bir kültür varlığı daha dünya mirası oldu. Arslantepe Höyüğü 44. Dünya Miras Komitesi toplantısında alınan kararla UNESCO Dünya Miras Listesi'ne kaydedildi. Hayırlı olsun." ifadesini kullandı.

14
 Türkiye UNESCO miras listesi

Türkiye UNESCO miras listesi

1. Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası (Sivas) 1985

2. İstanbul'un Tarihi Alanları (İstanbul) 1985

3. Göreme Millî Parkı ve Kapadokya (Nevşehir) 1985 (Karma Miras Alanı)

4. Hattuşa: Hitit Başkenti (Çorum) 1986

5. Nemrut Dağı (Adıyaman) 1987

6. Hieropolis-Pamukkale (Denizli) 1988 (Karma Miras Alanı)

7. Xanthos-Letoon (Antalya-Muğla) 1988

8. Safranbolu Şehri (Karabük) 1994

9. Truva Arkeolojik Alanı (Çanakkale) 1998

10. Edirne Selimiye Camii ve Külliyesi (Edirne) 2011

11. Çatalhöyük Neolitik Alanı (Konya) 2012

12. Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğunun Doğuşu (Bursa) 2014

13. Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı (İzmir) 2014

14. Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzajı (Diyarbakır) 2015

15. Efes (İzmir) 2015

16. Ani Arkeolojik Alanı (Kars) 2016

17. Aphrodisias (Aydın) 2017

18. Göbeklitepe (Şanlıurfa) 2018

15
16
17
18
Bu içeriği paylaş
İLGİLİ İÇERİKLER
İşte haftanın kültür sanat ajandası
Bu hafta vizyona giren dikkat çeken filmlerinin başında Dublör (The Fall Guy) yer alıyor. Eğlenceli bir aksiyon filmi izleme fırsatı veren Dublör'de, dublörlüğe geri dönen ve bir yandan kayıp yıldızı aramaya koyulan Colt Seavers'ın hikâyesini anlatıyor. Bu haftanın bir diğer dikkat çeken filmi Rekabet (Challengers). Luca Guadagnino yönetmenliğindedeki filmde, tenisi bırakmak zorunda kalınca koçluk kariyerine başlayan ve bu süreçte kendisini bir aşk üçgeninin içerisinde bulan Tashi’nin hikayesini konu ediniyor. Yerli korku filmleri arasında ise, yönetmenliğini ve senaristliğini Erman Bostan’ın üstlendiği Cadı filmi öne çıkıyor. Bir diğer yerli korku filmi de Zah-Har "Cin Ahalisi". Çocukların ve animasyon tutkunlarının ilgisini çekecek Küçük Don Kişot’un Maceraları (Giants of la Mancha), kasabasını korumaya çalışırken kendisini heyecan dolu bir maceranın içerisinde bulan bir çocuğun hikayesini konu ediniyor. Bu haftanın tiyatro oyunu ise yeni sahnelenmeye başlanan Kardeşlerimi Arıyorum oldu. 28 Nisan'a kadar devam edecek olan Artweeks İstanbul'da Türkiye'nin önde gelen sanat galerilerinin yanı sıra, kurumsal ve özel koleksiyonlarından, müze koleksiyonlarından eserler sanatseverlerle buluşuyor. Dünya Dans Günü kapsamında İBB Kültür tarafından bu yıl ilk kez düzenlenen Uluslararası İstanbul Dans Günleri, 2 Mayıs Perşembe günü sona erecek. Haftanın kültür sanat ajandasını Haberturk.com Yazı İşleri Koordinatörü Kadir Kaymakçı, HT Mikrofon'da Helin Genç'e değerlendirdi.