İdlib'de yükselen gerginlik:Suriye rejiminin saldırıları ve muhaliflerin karşı hamleleri
Son dönemde, Suriye'nin kuzeybatısında yer alan ve Türkiye'ye komşu olan İdlib bölgesinden çatışmalar yeniden yoğunlaştı. Rusya'nın hava saldırıları ve Suriye rejimi ile milis güçlerin kara operasyonları, bölgede gerginliği artırmış durumda. Habertürk TV Güvenlik Politikaları Koordinatörü Çetiner Çetin'in haberi...
Son dönemde, Suriye'nin kuzeybatısında yer alan ve Türkiye'ye komşu olan İdlib bölgesi, yeniden yoğun çatışmalara sahne oluyor. Rusya Federasyonu'nun hava saldırıları ve Suriye rejimi ile milis güçlerin kara operasyonları, bölgede gerginliği artırmış durumda.
Rusya ve Suriye rejimi, bu saldırıların İdlib'teki muhalif grupların askeri kapasitesini zayıflatmayı hedeflediğini belirtirken, artan sivil kayıplar, bu iddiaları gölgede bırakmış ve uluslararası kamuoyunda tepkiye neden olmuştur.
SİVİL KAYIPLAR ARTIYOR
Son haftalarda rejim güçlerinin saldırıları sonucunda 30'un üzerinde sivil hayatını kaybetmiş, 100'den fazla kişi yaralanmıştır. Özellikle bir Kur'an kursuna düzenlenen saldırıda üç çocuğun yaşamını yitirmesi ve onlarca çocuğun yaralanması, bu trajedinin boyutunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Saldırılar nedeniyle yüz binlerce sivil, yeniden güvenli bölgelere göç etmeye zorlanmış, bölgede insani kriz derinledi.
MUHALİFLERDEN KARŞI OPERASYON
Suriye rejimi ve milis gruplarının saldırılarına yanıt olarak, İdlib bölgesindeki muhalif gruplar, Halep yönünde sınırlı bir operasyon başlatmıştı. Muhaliflerin bu operasyonu, rejim unsurlarının kontrol ettiği stratejik bölgelere yönelik olmuştu. Başlangıçta sınırlı olarak planlanan operasyon, rejim güçlerinin ve milislerin cephe hatlarından geri çekilmesiyle genişlemiş, hedef, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’nin (IGAB) 2019’da mutabık kalınan sınırlarına ulaşılması olarak belirlenmişti.
TÜRKİYE’NİN TUTUMU
Türkiye, İdlib'de artan gerilimi kontrol altına almak için muhalif grupların geniş çaplı operasyonlarını engelleme yönünde adımlar attı. Bölgede tansiyonun daha da yükselmemesi amacıyla Türkiye, İsrail’in saldırganlığı ve bölgesel gerilimler arasında dengeli bir politika izlemeye çalışmakta. Türkiye ayrıca, Suriye rejiminin saldırılarının durdurulması yönündeki beklentisini Astana süreci başta olmak üzere uluslararası platformlarda gündeme getirmiştir. Ancak garantör ülkelerden ve uluslararası topluluktan bu konuda somut bir adım atılmadı.
2019 ANLAŞMALARI VE REJİMİN İHLALLERİ
İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi sınırları, 2019'da Türkiye, Rusya ve İran arasında yapılan görüşmelerle belirlenmişti, ancak 2019-2020 döneminde Suriye rejimi ve destekçilerinin operasyonları, bu sınırların rejim lehine değişmesine yol açtı. Türkiye, rejimin bu dönemdeki İdlib'i tamamen ele geçirme çabalarına doğrudan müdahale ederek, büyük ölçüde engel oldu.
ULUSLARARASI BOYUT
İdlib’de artan saldırılar ve devam eden operasyonlar, bölgede yeni bir insani krize ve göç dalgasına yol açtı. Türkiye'nin diplomatik çabaları, sahadaki çatışmaların kontrol altına alınması ve sivil kayıpların önlenmesi açısından kritik önem taşıyor. Ancak uluslararası toplumun İdlib’deki durumu görmezden gelmesi, Türkiye’nin yükünü artırmakta ve bölgedeki krizi derinleştiriyor.
Türkiye’nin bölgede attığı adımlar, yalnızca İdlib’deki gerginliği azaltmakla kalmayıp, aynı zamanda Suriye rejimi ve destekçileriyle olan dengeleri yeniden tesis etme çabalarının bir parçası. Önümüzdeki süreçte, garantör ülkelerin alacağı tutum ve uluslararası toplumun tepkisi, İdlib’deki krizin seyrini belirleyecek.
*Haberin görseli AA tarafından servis edilmiştir. Temsilidir.