Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam Büyük, küçük, ortanca kardeş veya tek çocuk musunuz? Doğum sıranızın etkisi inanılmaz!
        1

        Alfred Adler'in Bireysel Psikolojik kuramı, bireylerin aile içindeki konumuna ve kardeşler arası ilişkiye göre, bu konularda en kapsamlı açıklamaları yapar. Adler'in kişilik özellikleri kuramına göre, doğum sırası en büyük, ortanca, en küçük ve tek çocukların farklı kişilik eğilimleri geliştirdikleri iddia ediliyor.

        Adler' göre psikolojik doğum sırasının oluşumunda, kardeşler arasındaki yaş farkları, çocuktaki fiziksel veya zihinsel engel ya da hastalık, bir kardeşin ölümü, cinsiyet farklılıkları, aile yapısında boşanma, üvey kardeş durumu ve ebeveyenlerin çocukları yetiştirme tarzı ya da sosyo-kültürel olgular önemli rol oynuyor.

        2

        EN BÜYÜK ÇOCUK (İLK ÇOCUK)

        Adler teorisine göre en büyük kardeş ailede daha çok ve tek çocuk olduğu sürece ilgi odağı olmaya devam eder. Ebeveynlerin ilk deneyimi olduğu için şımartılabilirler. İkinci çocuk doğdunda ise ilk çocuk kendini mahrum hissedebilir ve otorite konumunu korumak için çalışabilir. Hatta yardımcı ebeveyn rolü üstlenebilir.

        Dolayısıyla ilk çocuk zamanla başı çekmeye çalışır yönlendirici olmaya başlar ve kardeşlerine tavsiyelerde bulunur. Bu tip davranışların sonucunda ise itibar ve takdir görmeyi bekler.

        İlk çocuklar daha kolay sorumluk sahibi olur, güvenilir ve çalışkan olma eğilimindedir, fakat hep bir adım önde olma baskısının altında çaresiz hissedebilirler.

        3

        ORTANCA ÇOCUK

        Ortanca çocuk, aile içerisinde genellikle öncelikli konumda olan ilk çocuk ile üzerine fazla düşülen küçük kardeş arasında kalarak aile dışına itilmiş gibi hissedebilir.

        Bu durum aynı zamanda ortanca çocukların ailelerinin dikkatini ve taktirlerini çekmediğini düşündürebilir. Ortanca çocuk diğer kardeşleri gibi yetenekli olmadığını düşünerek "zavallı ben" tutumu sergileyebilir.

        Yaşamın adaletsiz olduğuna inanabilir ve genellikle adalet ve eşitlik konularına duyarlı davranabilirler.

        4

        KÜÇÜK ÇOCUK (EN KÜÇÜK ÇOCUK)

        Ailenin en küçük çocuğu daha fazla şımartılabilir. Çoğunlukla çevreleri tarafından "prens" veya "prenses" olarak görülürler. Genellikle diğer aile üyeleri tarafından ciddiye alınmazlar ve aile için her zaman çocuk kalabilirler. Bu durum en küçük çocuğun benmerkerzci tutumlarını geliştirmesine, kendisinden daha güçlü yetenekli gördüğü kardeşlerinin varlığından kaynaklanan yetersizlik duygusunu oluşmasına neden olabilir.

        5

        TEK ÇOCUK

        İlk doğan çocuklar gibi aile içinde tek çocuklar eşsiz bir konuma sahiptir. Ebeveynleri tarafından şımartılarak büyütülebilirler. Tek çocuk her zaman ailesinin bütün ilgi ve sevgisini üzerinde toplamak ister, eğer konumu tehlikeye girerse bütük bir haksızlık olarak görebilir.

        Paylaşmayı ve diğer çocuklarla işbirliği yapmayı sonradan öğrenebilirler, genellikle yapandan çok alan kişiler olabilirler.

        6

        PEKİ, KARDEŞLERİN DOĞUM SIRASI GERÇEKTEN KARAKTERİ ETKİLER Mİ?

        Mersin Üniversitesi, Psikoloji Bölümü'nde yapılan bir çalışmada, Alfred Adler'in teorisi elene alınarak 354 üniversite öğrencisi katılım sağlamıştır. Çalışmada öğrencilere "Genel adil dünya inancı psikolojik doğum sırasına göre anlamlı bir değişme göstermekte midir?" ve "Bireysel adil dünya inancı psikolojik doğum sırasına göre anlamlı bir değişme göstermekte midir?" sorularına yanıt aranmıştır.

        Çalışma sonucuna göre ise psikolojik doğum sırası en büyük çocuklar genel olarak gösterilen ilgiden büyük payı almış ve başarı odaklı, çalışkan, kendi değerlerini bilen kişiler olarak saptandı. Bunun nedeni ise sevinçle karşılanan ailenin kurallarına uyan, aile içinde özel bir konuma sahip olan bireyin, benlik saygısının yüksek olduğu düşünüldü.

        7

        ORTANCA ÇOCUKLAR GENELLİKLE ADALETSİZ BULUYOR

        En küçük çocukların genel olarak şımartıldığı ve son çocuk olduğu için farklı bir özellik içinde büyütüldüğü düşünüldü.

        Tek çocukların aileyle çokça zaman geçirmesi, ailenin maddi ve manevi kaynaklarının tek başına kullanıyor olması ve rekabet edecek kimse olmaması, bireyin adil dünya inançlarının yüksek bulduğunu gösterdi.

        Ortanca çocuklarda ise yoğun olarak ailesine değilmiş duygusu yaşadığı ve aile içinde kendisine uygun bir yer aradığı, dolayısıyla ortanca çocukların ilk çocuklardan ayrıcalık yakalamak için sevimli görünme yarışı içerisinde olduğu düşünüldü. Bu özellikler sonuncunda ortanca çocuklarda genellikle dünyanın insafsız ve adil bir yer olmadığı değerlendirilmesi alındı.

        Araştırmacılar tüm bu sonuçların yanı sıra daha farklı kültürlerden de karşılaştırmaların yapılması gerektiğini söylüyor.

        Kaynak: Mersin Üniversitesi - Psikoloji Bölümü - "Psikolojik Doğum Sırasına Göre Adil Dünya İnancı (Çakır, Şen)"

        Haberi Hazırlayan: Kübra Çorluk

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ