Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Kemik ağrısı bir kemik iliği kanseri olan Multiple Myelom’un tipik belirtisi

        Tedavisinde son yıllarda önemli gelişmeler yaşanan Multipl Myelom, nadir görülen ve hastaların büyük bölümünde kendini nedeni bilinmeyen kemik ağrılarıyla gösteren bir hastalık. Habertürk’ten Ceyda Erenoğlu’nun haberine göre gelişimi hastadan hastaya değişmekle birlikte organ hasarı başladığı andan itibaren gelişen şiddetli kemik ağrıları farklı hastalıklardan şüphelenilmesine neden olabiliyor. Görülme yaşı ortalama 70 olduğu için ileri yaş hastalığı olarak kabul edilen Multipl Myelom’un bir kemik iliği kanseri çeşidi olduğunu söyleyen Memorial Bahçelievler Hastanesi Hematoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Ali İrfan Emre Tekgündüz, hastalık ve hastalığa dair tedavi yöntemleri hakkında önemli bilgiler veriyor.

        OLGULARIN ÜÇTE İKİSİ 65 YAŞ ÜSTÜ

        Kemik iliği kaynaklı plazma hücrelerinin habis hastalığı olan Multipl Myelom’un plazma hücreli kanserlerin en sık görülen çeşidi olduğunu söyleyen Tekgündüz, “Olguların yaklaşık üçte biri 65 yaş altında, üçte ikisi ise 65 yaş üzerinde ortaya çıkıyor. Belirgin olarak cinsiyet ayırımı göstermemekle birlikte erkeklerde daha sık görülüyor” diyor. Multipl Myelom sıklıkla; kansızlık, kemik ağrısı, travma ile ilişkisiz veya basit travmalar sonrası oluşan kemik kırıkları, böbrek yetmezliği, halsizlik, güçsüzlük, kilo kaybı, şuur bulanıklığı, bulantı-kusma, kabızlık, çok su içme, sık idrara çıkma, bağışıklık sisteminin çökmesi sonucu hayatı tehdit edebilen enfeksiyonlar, omurga kırıklarına bağlı felç gibi nörolojik belirtiler ve uyuşmalarla kendini gösteriyor.

        REKLAM

        TEDAVİYE HASTANIN ÖZELLİKLERİNE GÖRE KARAR VERİLİYOR

        Olguların büyük çoğunluğunda hastalık serum ve idrar testleri ile saptanabiliyor. Ancak tanı için mutlaka kemik iliği biyopsisi ile kemik iliği dokusunun incelenmesi gerekiyor. Bunun dışında hastalık sıklıkla kemik dokusunu ve bazen kemik dokusu yakınındaki yumuşak dokuları da tuttuğu için kemik grafisi, BT, MR, PET/BT gibi görüntüleme yöntemleriyle değerlendirilmesi de önem taşıyor. Multipl Myelom olgularının seyri hem hastanın kendisine bağlı; yaş, performans, eşlik eden sistemik hastalıklar, böbrek yetmezliği gibi mevcut ek hastalıklarına hem de Multipl Myelom’u oluşturan plazma hücrelerinin genetik özelliklerine göre değişiyor. Tedaviyi yönlendirme konusunda bu faktörler birlikte değerlendiriliyor.

        REKLAM

        KÖK HÜCRE NAKLİNE UYGUNLUK ARANIYOR

        Multipl Myelom olgularında temel tedavi yöntemlerinin kemoterapi ve hastadan alınan kök hücrelerin kullanıldığı kök hücre transplantasyonu olduğu belirtiliyor. Radyoterapi ve omurga kırığı gibi bazı özel koşulların varlığında; kifoplasti, vertebraplasti cerrahi operasyonları gibi yardımcı tedavi yöntemlerine başvuruluyor. Tanı sonrası yaklaşımı belirleyen ilk faktör hastanın kök hücre nakli için uygun olup olmadığıdır” diyen Doç. Dr. Tekgündüz, performansı uygun, kalp, solunum ve böbrek fonksiyonları yeterli tüm hastalara kök hücre nakli uygulanabileceğini söylüyor. Nakil için kronolojik yaştan çok hastanın biyolojik yaşının önemine vurgu yapılıyor. “Multipl Myelom tekrarlarla seyreden kronik bir hastalık olduğu için zaman içinde uygulanan tedaviler ile hastalıksız süreler azaltılıyor. Hasta nakil adayı olsun ya da olmasın tüm Multipl Myelom olgularında uzun süreli tedavi gerekiyor.

        REKLAM

        STANDART RİSKLİ HASTALARIN ORTALAMA YAŞAM SÜRESİ 8-10 YIL

        Multipl Myelom hastalığının tedavisindeki gelişmelere bağlı olarak son yıllarda hastaların yaşam sürelerinde kayda değer artışlar bulunuyor. Yüksek riskli hastalarda 2-3 yıl olan ortalama yaşam süresi standart risk olan olgularda 8-10 yıl düzeyine ulaşıyor. Hastalığın ortalama 70 yaş civarında görüldüğü dikkate alındığında bu yaşam sürelerinin değeri daha iyi anlaşılıyor. Hastalarda omurga kırıkları veya tümör kitlesinin omuriliğe baskıları felçle sonuçlanabiliyor. Bu nedenle bacaklarda güçsüzlük, hareket kaybı, dışkı veya idrar kaçırma hallerinde kalıcı felç gelişiminin önlenmesi için zaman geçirmeden bir uzmana başvurulması gerekiyor. Bu sorunları radyoterapi veya cerrahi girişimle çözmenin mümkün olduğu belirtiliyor.

        HASTALARIN ASLA YAPMAMASI GEREKEN 3 HATA!

        REKLAM

        *Hastalar kemik ağrıları nedeniyle çeşitli ağrı kesicileri bazen doktorlarından habersiz olarak kullanabiliyor. Bilinçsiz ve doktor kontrolü dışında kullanılan ağrı kesiciler böbrek yetmezliğine neden olabiliyor. Ağrı kontrolünde kullanılabilecek etkili ve böbrek fonksiyonlarını bozmayacak ilaçların bu alanda uzmanlaşmış hekimler tarafından verilmesi gerekiyor.

        *Enfeksiyonlar, Multipl Myelom olgularında en önemli ölüm nedeni olarak görülüyor. Bu nedenle çevresinde gribal enfeksiyonu olan kişilerle yakın temastan kaçınılması ve ateş gibi enfeksiyon bulguları varlığında zaman geçirmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması öneriliyor.

        * Tedavinin temel taşlarından biri olan steroid türevi ilaçlar vücutta su tutulmasına ve kan şekerinin yükselmesine neden oluyor. Bu nedenle özellikle steroid tedavisi sırasında tuz ve şeker kısıtlaması büyük önem taşıyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ