Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Öne Çıkanlar Nimet Abla vefatından önce 28 Milyon TL, vefatından sonra 135 milyon TL dağıttı - Haberler

        Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde 1'inci sınıf öğrencisiyken Nişantaşı yerleşkesindeki kantinin kapı camında şöyle bir ilan vardı;

        "Son Baskı'da yarı zamanlı çalışmak isteyen arkadaşlar gelsin."

        'Vay Canına. Biz iş aramıyoruz, işveren bizi arıyor' demiştim.

        Arkadaşım Mürsel Kan ile birlikte iş başvurusunda bulunmak üzere Son Baskı'nın binasına gittik.

        Meğer muhabir değil, gazete satacak eleman arıyorlarmış.

        Son Baskı, günün haberlerini en sıcak şekilde yayımlayan akşam gazetesiydi.

        O günün haberlerinin yer aldığı gazete, saat 17'de İstanbul'un merkezi yerlerinde satışa çıkardı.

        Muhabir değil de gazete satan eleman aranmasının hayal kırıklığını'Olsun, ileride gazeteciliğe gazete satarak başladık deriz' şeklinde psikolojideki 'Bahane Bulma'ya sığınarak imzalarımızı attık.

        Video Editörü: Emre NAMOĞLU

        REKLAM

        Tekerlekli stant, sarı pelerin ve lacivert şapka verdiler.

        Görev yerimiz, Sultanhamam - Eminönü.

        Ben standın başında sabit, Mürsel ise seyyar satıcıydı. 'Son Baskı, Son Baskı! En sıcak haberler burada' diye bağırarak gazete satıyorduk.

        Adam başı 50 gazete satabilirsek günlük harçlığımızın yarısı çıkıyordu.

        Günlerden bir gün işler öylesine kesattı ki standı bir yere zincirleyip koltuğumun altına aldığım gazetelerle o gün seyyar satıcı olmaya karar verdim.

        Sultanhamam'dan iskeleye doğru inerken bir kalabalık bir kalabalık...

        Siz deyin onlarca, ben diyeyim yüzlerce metre kuyruk.

        Kuyrukta can sıkıntısı çeken yığınla insan potansiyel gazete alıcısı demek.

        Sanki Grasberg'de altın damarı bulmuştum.

        Nimet Abla'nın önündeyim.

        Her yıl, yılbaşı çekilişi öncesi Eminönü'nde görmeyi kanıksadığımız Milli Piyango bileti kuyruğu...
        Her yıl, yılbaşı çekilişi öncesi Eminönü'nde görmeyi kanıksadığımız Milli Piyango bileti kuyruğu...

        Umut sırasındaki insanlara gazete satmaya çalışırken benim gibi sarı pelerin giymiş, lacivert şapka takmış bir meslektaşım yanıma gelip 'Burası benim muhitim' diyerek yumruğu çaktı.

        Ben yere düşünce etrafa saçılan gazeteler çamura bulanınca o günkü yevmiye gitti.

        Bir adam yanıma gelip hem kanayan burnuma tampon yaptı hem de beni teselli etti.

        O adam, Nimet Abla'da çalışan biriymiş.

        'Nimet Abla Piyango Bayii'ni biliyordum ama Nimet Abla'nın kim olduğunu bilmiyordum.

        Ertesi gün Taksim'deki Atatürk Kütüphanesi'ne gidip öğrendim.

        Bir adı temiz ruhu diğer adı iyiliği temsil ediyordu.

        Bir Milli Piyango bileti satıcısı için daha uygun bir isim olamazdı.

        Melek Nimet Özden...

        1926'dan itibaren Milli Piyango biletiyle zengin olma umudunun sembol ismi oldu.

        Ölümünün üzerinden 41 yıl geçmesine rağmen günümüzde de o umudun sembol ismi olmaya devam ediyor.

        Ne var ki bir özelliği sağlığında da vefatından sonra da hep ıskalandı.

        Girişimciliği...

        REKLAM

        Türkiye Cumhuriyeti kurulalı 3 yıl olmuş olsa da kadınların ticaret hayatında olması toplumun çoğu kesimi tarafından hâlâ 'Uygunsuz' karşılanıyordu.

        Melek Nimet Hanım'ın 'Ticarette ben de varım' demesine olan tepkilerin günümüzdeki karşılığı şu; 'Hayırdır, yürek mi yedin?'

        Kadın olmasına ve erkek rakiplerinin engellemelerine rağmen yılmadan yoluna devam ederek sergilediği girişimciliği de bir sembol olmalıydı.

        Kendisi parayı gece - gündüz çalışarak kazanırken, şans yoluyla kazandıkları paraları dağıttığı insanların mutluluğunu görmenin hazzını yaşadı.

        Şans oyunu ticareti yaparak edindiği büyük serveti, 1971'den itibaren yoksul ailelerin çocuklarını okutmak için kullandı.

        Melek Nimet Özden, vefatından kısa bir süre önce Anıtkabir'i ziyaret etti.
        Melek Nimet Özden, vefatından kısa bir süre önce Anıtkabir'i ziyaret etti.

        Sıdıka Hanım ile Raşit Bey'in kızları olarak 1899'da İstanbul'da doğan Melek Nimet Özden, 28 yaşında evlendi.

        Eşi İsmail Bey, Eminönü Yeni Cami Meydanı'nda yer alan bir tütün ve sarraf dükkanının sahibiydi.

        Türk Tayyare Cemiyeti, 9 Ocak 1926'da Tayyare Piyangosu çekilişi düzenledi.

        İsmail Bey, bayiliğini aldığı Tayyare Piyangosu'nu tanıtmak için biletleri Eminönü'ndeki esnafa dağıttı.

        Çarşı esnafı, kendilerine hediye edildiğini düşünerek biletlerin ücretlerini ödemeyince İsmail Bey, maddi sorunla karşılaşıp iflas etmenin eşiğine geldi.

        REKLAM

        Eşini iflasın eşiğine getiren Tayyare Piyangosu, Melek Nimet Hanım'ın girişimci ruhunu harekete geçirdi.

        İsmail Bey, iflas etmemek için dükkanını devretmeye çalışırken Melek Nimet Hanım, 'Hayır, devretme. İşi bana bırak' dedi.

        Soluğu Türk Tayyare Cemiyeti'nin o dönemdeki müdürü Fikret Bey'in makamında aldı.

        'Cemiyetin 1 numaralı bayiliğini istiyorum'...

        Melek Nimet Özden - İsmail Özden
        Melek Nimet Özden - İsmail Özden

        Melek Nimet Hanım, istemesine istedi ama cemiyet işi yokuşa sürdü.

        Aralarında Uzun Ömer ve Cüce Simon'nun da olduğu başka bayiler ise bu duruma itiraz ederek 'Kadından piyangocu mu olurmuş canım' dedi.

        Tayyare Cemiyeti'nin işi yokuşa sürmesine, rakiplerinin engellemelerine rağmen Fikret Bey'i bin bir güçlükle ikna ederek aldığı 1.500 biletle işe başladı.

        O biletleri kısa sürede satıp paraları tahsil etmesine rağmen bir sonraki çekiliş için bilet talebine cevap alamadı.

         Uzun Ömer ile Cüce Simon..
        Uzun Ömer ile Cüce Simon..

        'Vermezseniz Ankara'ya giderim'...

        Ankara'ya şikayet etme tehdidi savurunca 10 bin bilet verildi.

        Akabinde de bir kampanya yapma fikriyle girişimci ruhunu gözler önüne serdi.

        Lion Fabrikası'na gidip tanesi 30 kuruştan 10 bin adet 250 gramlık şekerleme yaptırarak 'Bir bilet alana bir kutu şekerleme bedava' şeklinde promosyon yaptı.

        O 10 bin biletin kısa sürede satılması Tayyare Cemiyeti'nden bilet alma sorununu kökten ortadan kaldırdı.

        Melek Nimet Özden'in alametifarikası şuydu; çok çalışması ve girişimciliğiyle rakiplerinden daha çok bilet satıyordu.

        Bu da büyük ikramiyenin Nimet Abla dükkanından satılan bir bilete isabet etme oranının yüksek olması demekti.

        Öyle de oldu.

        Melek Nimet Özden, büyük ikramiyeyi kazanan talihlilere ödemeyi Nimet Abla dükkanın önünde halka açık bir şekilde yaptı. Çekilen fotoğrafları dükkanın içine ve dışına astı.

        Talihlilere paralarını halkın önünde vermesi dönemin yüksek tirajlı gazeteleri olan İkbal, Tasvir ve Efkar'da haber oldu.

        Böylelikle namı İstanbul dışına taştı.

        Günümüzde olduğu gibi Milli Piyango bileti almak için başka şehirlerden İstanbul'a gelenler oldu.

        Ardından da "Talih Nimet Abla'dan doğuyor" inancı doğdu.

        * Tayyare Piyangosu'nun adı 5 Temmuz 1939'da Milli Piyango olarak değiştirildi.

        REKLAM

        Gece gündüz Milli Piyango bileti satan Melek Nimet Özden, çoğu zaman evine gidemediği için dükkanın üst katında yattı.

        Günümüzde Milli Piyango biletinin yanı sıra diğer şans oyunlarının da olması nedeniyle yaklaşık 15 metrekarelik dükkanda 8 kişi çalışıyor.

        36 yaşında Hacca giden Melek Nimet Özden, büyük hayranlık duyduğu Atatürk'e her yıl mevlit okuttu.

        1970'de Esentepe'de kendi adına cami yaptıran Melek Nimet Özden, 1971'de Boğaziçi'ndeki yalısını satarak yoksul ailelerin çocuklarının okuması için Hacı Nimet Vakfı'nı kurdu.

        Melek Nimet Özden, yoksul ailelerin çocuklarını sünnet de ettirirdi.
        Melek Nimet Özden, yoksul ailelerin çocuklarını sünnet de ettirirdi.

        Diğer bütün gayri mülklerini de satarak gelirlerini vakfa bağışladı.

        Günümüzde de birçok yoksul ailenin çocuğu Hacı Nimet Vakfı'ndan öğrenim bursu alıyor.

        Melek Nimet Özden, vakfı kurup gayri mülklerini sattıktan kısa bir süre sonra felç geçirerek çalışamaz duruma geldi.

        28 Temmuz 1978'de de hayatını kaybetti.

        Melek Nimet Özden, yurt dışı gezilerini çok seviyordu. Özden, 1952'de gittiği Paris'te görülüyor.
        Melek Nimet Özden, yurt dışı gezilerini çok seviyordu. Özden, 1952'de gittiği Paris'te görülüyor.

        Melek Nimet Özden, hayatını kaybetti ama Nimet Abla'dan Milli Piyango bileti alanlar umudunu kaybetmedi.

        Kendi çocuğu olmadığı için erkek yeğenlerinden birine 'Nimet' adının verilmesini isteyen Melek Nimet Özden'in başlattığı "Talih Nimet Abla'dan doğuyor" inancını 1978'den bu yana o yeğeni sürdürüyor.

        Melek Nimet Özden, Esentepe'de yaptırdığı caminin temel atma töreninde...
        Melek Nimet Özden, Esentepe'de yaptırdığı caminin temel atma töreninde...
        REKLAM

        Nimet Abla'dan satın alınan Milli Piyango Biletleri'ne çıkan yılbaşı ikramiyeleri günümüzde kaç TL eder?

        * O yıllarda kazanılan ikramiyelerin günümüzdeki değerini Reşat altınıyla hesapladık.

        1931

        Yılbaşı İkramiyesi: 25 bin TL (Çeyrek Bilet)

        Reşat Altın Fiyatı: 9 TL

        Alınabilen Reşat Altını: 2.778

        Günümüzde TL Karşılığı: 4.755.936 TL

        1939

        Yılbaşı İkramiyesi: 50 bin TL (Çeyrek Bilet)

        Reşat Altın Fiyatı: 13 TL

        Alınabilen Reşat Altını: 3.846

        Günümüzde TL Karşılığı: 6.584.352 TL

        1947

        Yılbaşı İkramiyesi: 350 bin TL (Yarım Bilet)

        Reşat Altın Fiyatı: 34 TL

        Alınabilen Reşat Altını: 10.294

        Günümüzde TL Karşılığı: 17.623.328 TL

        1980

        Yılbaşı İkramiyesi 10 milyon TL (Çeyrek Bilet)

        Reşat Altın Fiyatı: 9119 TL

        Alınabilen Reşat Altını: 1.097

        Günümüzde TL Karşılığı: 1.878.064 TL

        1982

        Yılbaşı İkramiyesi: 15 milyon TL (Tam Bilet)

        Reşat Altın Fiyatı: 11860 TL

        Alınabilen Reşat Altını: 1.264

        Günümüzde TL Karşılığı: 2.163.968 TL

        1986

        Yılbaşı İkramiyesi: 250 milyon TL (Çeyrek Bilet)

        Reşat Altın Fiyatı: 48.000 TL

        Alınabilen Reşat Altını: 5.208

        Günümüzde TL Karşılığı: 8.916.096 TL

        1992

        Yılbaşı İkramiyesi: 7 milyar 500 milyon TL (Çeyrek Bilet)

        Reşat Altın Fiyatı: 434.000 TL

        Alınabilen Reşat Altını: 17.281

        Günümüzde TL Karşılığı: 29.585.072 TL

        REKLAM

        1995

        Yılbaşı İkramiyesi: 40 milyar TL (Yarım Bilet)

        Reşat Altın Fiyatı: 3.300.000 TL

        Alınabilen Reşat Altını: 12.121

        Günümüzde TL Karşılığı: 20.751.152 TL

        2000

        Yılbaşı İkramiyesi: 750 milyar TL (Çeyrek Bilet)

        Reşat Altın Fiyatı: 34.000.000 TL

        Alınabilen Reşat Altını: 22.509

        Günümüzde TL Karşılığı: 38.535.408 TL

        2009

        Yılbaşı İkramiyesi: 6 milyon 250 bin TL (Çeyrek Bilet)

        Reşat Altın Fiyatı: 320 TL

        Alınabilen Reşat Altını: 19.531

        Günümüzde TL Karşılığı: 33.437.072 TL

        * Hesaplamalar ikramiyelerin verildiği yıllardaki Reşat altını üzerinden yapılmıştır.

        Günümüzde olduğu gibi ilk günlerinde de uğurlu olsun diye biletler çocuklara çektirilirdi.
        Günümüzde olduğu gibi ilk günlerinde de uğurlu olsun diye biletler çocuklara çektirilirdi.

        Vefatından önce Nimet Abla'dan alınan biletlere çıkan en büyük ikramiye toplamı: 28.963.616 TL

        Vefatından sonra Nimet Abla'dan alınan biletlere çıkan en büyük ikramiye toplamı: 135.266.832 TL

        TOPLAM: 164.230.448 TL (Günümüzdeki TL karşılığı)

        Bugüne kadar Nimet Abla'dan satılan biletlere çıkan büyük ikramiyeleriyle toplam 95.929 Reşat altını alınabilirdi.

        * 27 Temmuz 2019'daki Reşat altının değeriyle...

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ