Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Glikoz şurubunun zararları

        Glikoz şurubu son yılların en çok sorulan soruları arasında bulunuyor. Kafaları karıştıran glikoz şurubu hakkında bilgi veren Diyetisyen Emre Uzun, "2006 yılı itibarıyla dünyada yüksek fruktozlu mısır şurubu üretimi yaklaşık 12.5 milyon ton iken, ülkemizde 2010 yılı itibarıyla 400 bin ton civarında. Ucuz olması ve vücudun haz bölgesini uyarması sebebiyle kullanımı giderek artıyor. Ayrıca glikoz şurubunun başta pankreas kanseri riski olmak üzere böbrek ve akciğer hastalıklarına da davetiye çıkarıyor."

        Mısır şurubu, şekerden daha ucuz ve bazı gıdalara arzu edilen özellikleri kazandırması sebebiyle gazlı ve meyveli içecekler, çikolata, kek, şekerleme, reçel, marmelat ve jöle gibi birçok işlenmiş üründe yaygın bir şekilde kullanılıyor. Uzun süre glikoz şurubu bakımından zengin diyetle beslenme şişmanlık, kardiyovasküler hastalıklar ve diğer metabolik sendromların riskini artırabiliyor.

        Ülkemizde yaygın olarak kullanılan bu maddenin nişastadan elde edilen bir hidroliz ürün olduğunu belirten Diyetisyen Emre Uzun, "Yiyeceklerin raf ömrünü uzattığı, maliyet olarak şekerden daha ucuz olduğu için tercih edilmektedir. Aynı zamanda soğutulmuş gıdalara kristalleşmeyi önler iyi kıvam sağlar, kurabiye tarzı gıdalara da gevrekliklerini korumasını sağlar. Nişastadan üretilebildiği için de kolayca tedarik edilebiliyor" diyor.

        PANKREAS KANSERİ OLASILIĞINI ARTIRIYOR

        Son yapılan çalışmalarda sükroz ve mısır şurubu şekerinin pankreas üzerindeki etkilerinin incelendiğini belirten Emre Uzun, sonucunda sükrozun pankreas kanseriyle ilişkisi bulunmazken, mısır şurubunun pankreas kanseri olasılığını artırdığı istatistiksel olarak belirlendiğinin altını çiziyor. Bunun yanı sıra mısır şurubunun akciğerlerde histopatolojik değişikliklere sebep olduğu ve lezyonlar oluşturduğu ayrıca yüksek miktarda fruktoz tüketiminin böbrek hastalıkları ve toplum sağlığını kötü yönde etkilediğini de vurguluyor.

        Yurtdışında yapılan birçok araştırmaya göre; nişasta bazlı şeker ile beslenen farelerde algıda zayıflamanın ortaya çıktığını belirten Uzun, "Ayrıca nişasta bazlı şeker kullanımına bağlı olarak Alzheimer ve demans benzeri sinir sistemi dejenerasyonu ortaya çıkıyor ve bunun farklı mekanizmaları bulunuyor. Bu hastalıkları tek bir sebebe bağlamak doğru değildir, ancak içlerinden bir faktör olarak nişasta bazlı şeker gösterilebilir, aynı zamanda karın içi yağlanma, karaciğer yağlanmasına da sebep olabilir" diyor.

        'DONDURMA TÜKETİMİNİ SINIRLAYIN!'

        Birçok dondurmanın da bu zararlı şekeri içerdiğini kaydeden Uzun, şunları söyledi: "Bundan korunmak için dondurma tüketimlerini kısıtlamalısınız. Aynı zamanda bazı içecek çeşitlerinde, çikolatalarda, bisküvi ve pastalarda da bulunuyor. Nişasta bazlı şeker içerikli besinlerden de uzak durmalısınız, paketlerin üzerini kontrol etmeli ve içerik kısmında bulunan bu maddeleri tespit ederek, alışverişinizi sağlıklı bir alışverişe dönüştürmelisiniz."

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ