Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık 10 yaşındaki kız çocuğuna Whatsapp yoluyla taciz!

        Sosyal medyada son zamanlarda sıkgördüğümüz 'çocuk istismarı' ile ilgili mesajlarabir yenisi daha eklendi. 10 yaşındaki kız çocuğunun internet üzerinden maruz kaldığı cinsel tacizi fark eden anne, bu mesajları sosyal medya üzerinden paylaşınca, binlerce kullanıcı tarafından 'çocuğa yönelik cinsel istismar'a büyük tepki gösterildi.

        Tepkinin sosyal medyadan büyümesinin ardından harekete geçenŞanlıurfa Emniyet Müdürlüğü ekipleri, küçük yaştaki kıza cinsel içerikli mesaj gönderen Hasan D.'yi gözaltına aldı. Emniyetteki sorgusunun ardından adliyeye sevk edilen şahıs, tutuklanarak cezaevine gönderildi.

        "KONUŞTUKLARIMIZI SİL ANNEN GÖRMESİN"

        10 yaşındaki bir kız çocuğunu mesajlarıyla taciz eden ve kendisini 'Hasan' olarak tanıtan kişi; yazdıkları mesajları annesine göstermemesi için küçük kızı uyardı.

        Önce arkadaş olmak istediğini söyleyen kişi, 'Ben annenle konuşurum' diyerek, küçük kızı kendisiyle konuşmaya devam etmesi içinikna etmeyeçalıştı. Hasan isimli kişi,daha sonra da 'Sevişmeyi biliyor musun?' gibi iğrenç sorularıyla tacizini sürdürdü.

        Bir kız çocuğuna gönderilen o iğrenç mesajların detayları şöyle;

        ÇOCUKLARINIZA 3-4 YAŞINDAN İTİBAREN MUTLAKA BİLGİ VERİN!

        Taciz edilen ama kimseye bir şey söyleyemeyen bir çocuk nasıl anlaşılır? Çocukların kendilerini koruyabilmeleri için ne zamandan itibaren ebeveynler bilgi vermeli? Pedofili hakkında bilgiler veren Psikiyatrist Prof. Dr. Ali Bozkurt, çocuklarımızı koruyabilmek için önerilerde bulundu.

        Ebeveynler çocuklarına pedofili hakkında nasıl bilgiler vermeli?

        Çocukların aileden ayrılmaya başladığı 3-4 yaşlarından itibaren çocuklara bu konuda bilgi verilmeye başlanmalı. Çocuğa özel organlarının nereler olduğu anlatılmalı. Buna çeşitli yöntemlerle kimsenin dokunmaması gerektiği açıklanmalıdır. Bunların kendisine ait bölgeler olduğu böyle bir davranışta bulunan biri olduğunda korkmadan öğretmenine ya da anne babasına anlatması gerektiği söylenmelidir.

        Tacize maruz kalan ve ebeveynlerine bir şey söyleyemeyen çocukların ailesi bunu nasıl anlayabilir?

        Küçük çocuklarda cinsel içerikli oyunlarda artış, anneye daha fazla yapışma, çiş-kaka kaçırma, yeni başlayan korkular, yaşından daha küçük gibi davranmaya başlama, huzursuzluk, irkilme, bu eylemde bulunan kişi veya hemcinslerinden uzaklaşma korkma görülebilir. Daha büyük çocuklarda ise depresyon, madde alkol kullanımına yönelme, saldırgan davranışlar ortaya çıkabilir.

        ÇOCUĞUN DÖRT ÖZEL BÖLGESİNE ASLA DOKUNULMAMALI!

        Her geçen gün çocuk istismarına bir yenisinin eklendiğini düşünürsek, bu devrede ailelere çok büyük görevler düşüyor. Çocuk istismarının önlenmesi konusunda tavsiyelerde bulunan Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Ercan Abay, şunları söyledi:

        "Çocuğun dört özel bölgesine (ağız, göğüs, kasık ve kalça), annesi banyo yaptırması dışında dokunulması istismar anlamına gelir. Çocukluklarında istismara uğrayan kişiler yetişkin yaşamlarında istismarcı olabiliyorlar. Bu nedenle, istismar şiddet içerikli döngüsel bir olaydır. Çocuk istismarı fiziksel, duygusal ve cinsel içerikli olabilir. Cinsel istismar, çocuğu cinsel amaçlı kullanmaktır. Cinsel istismar için mutlaka cinsel içerikli fiziksel temas olması gerekmez. Çocuğa pornografik görüntüler izlettirmek, kendi cinsel davranışlarını seyrettirmek, kendi cinsel organlarına dokundurmak cinsel istismardır.

        AKRABAYA BİLE GÜVENMEYİN!

        Cinsel istismar yaşayan çocukların genellikle en yakın akraba olan kişiler tarafından istismara uğradığı bilinmektedir. Bu kişiler, üstelik çocuğun en güveneceği kişilerdir. İstismara uğrayan çocuk, böyle bir durumda yaşamı boyunca sürebilecek sıkıntılar yaşar, psikolojik travma yaşar. Anne ve babanın çocukla ilişkilerinin olay öncesi ve sonrasında sevgi ve güven verici, olumlu olması, böyle bir durumda çocuğun anne ve babasına açılması daha kolaydır. Aksine, çocuğun anne ve babası ile ilişkileri korku üzerine kurulu ve güvensizse, böyle bir olayı anne ve babasına açıklamaktan korkar ve paylaşmaz. Bunun başına büyük sorunlar açacağından korkar. Anne ve babaların çocukları ile ilişkileri güven verici, sevgiye dayalı ve açık olmalıdır.

        İSTİSMARCI, ÇOCUĞA BUNUN BİR SIR OLDUĞUNU SÖYLER...

        İstismar eden kişinin çocuğa bu ilişkinin bir sır olduğunu, kimseyle paylaşmamasını söylemesi, bu durumun çocukta gizli kalması düşüncesini yaratır. Anne ve babalar, çocuklarının nereye gittiklerini, gün boyunca ne yaptıklarını, günlerini nasıl geçirdiklerini izlemesi uygun olur. Anne ve babalar böyle bir yol izlerlerse, çocuğun davranışlarındaki değişmeye, derslerindeki başarının düşmesine, iştahsızlık, uykusuzluk ve neşesizlik gibi durumlara bir anlam verebilirler. Çocukların hiçkimseye söyleme, kimseyle paylaşma şeklindeki ilişkiye dayalı sırların (vücudun mahrem yerlerine, örneğin kasık ve göğüs bölgelerine dokunulması) neler olduğu öğretilmelidir. Çocuklara, bu durumlardan korunmayı öğretmelidir. Çocuk böyle bir durum yaşadığında kendini korur ve sevgi ve güven duyduğu yakın bir yetişkinle bunu paylaşır.

        SORULARINIZI ÇOCUĞUNUZU KORKUTMADAN SORUN!

        Anne ve babaların çocuğu anlayışlı ve dinleyen yaklaşımı olumlu bir tutumdur. Çocuk, istismara uğradığını anlattığında anne babanın bunu yapanı suçlayıcı davranmamaları olumlu bir tutum olur. Anne ve babanın suçlayıcı bir tutum alacağını düşünmesi çocuğun istismarcıyı korumasına neden olur. İstismar eden kişi, o güne kadar çok sevdiği, güven duyduğu kişi, örneğin dayısı, amcası, öğretmeni olabilir. Çocuğun böyle bir durumu korumak bahanesiyle gizlemek bahanesi olmamalıdır. Örneğin vücudunda yara, bere, iz görülürse “bunun nasıl oluştuğu konusunda konuşmak ister misin? gibi bir soruyla çocuğa yaklaşım gösterilebilir. Bu sorular öfke ve kızgınlıkla sorulursa çocuk korkabilir, açıklama yapmayabilir.

        Fiziksel ve cinsel istismar ile travmatize çocuklar, erişkin yaşamlarında genellikle kaygı bozuklukları ve depresyon gibi ruhsal bozukluklara adaydır."

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ