Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Enfeksiyon ve Salgın Çağın Hastalıkları KKKA tehdidi sürüyor, kırım kongo kanamalı ateş hastalığı, kene

        Halk arasında 'kene ısırması' olarak bilinen KKKA virüsü, geçen yıllarda olduğu gibi yine Orta Anadolu bölgesinde görüldü. Chrsamed Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Makine Mühendisi Yusuf Aktaş, KKKA virüsünün kaynağının keneler değil hayvanlar olduğuna dikkat çekerek "Hayvanları kene istilasından koruyamadıkça, insanları KKKA virüsünden korumak mümkün değildir" dedi. Aktaş, hayvanları kenelerden uzak tutacak ilaçların ölümcül virüsle mücadelede etkili ve başarılı sonuç getirdiğini belirtti.

        KENELER TAŞIYICI

        Kene sorununu çözebilmek için kenenin biyolojik özelliklerini bilmemiz gerektiğine vurgu yapan araştırmacı işadamı Yusuf Aktaş, öncelikle sorunun kene değil Kırım Kongo Kanamalı Ateşi virüsü olduğunu hatırlattı. "Kene öldürmüyor, virüs öldürüyor. KKKA virüsü kenelerde oluşan bir virüs değildir, bu virüs hayvanlardan kenelere geçer" diyen Aktaş, kenelerin taşıyıcı olduğunu, 50'den fazla virüs ve hastalığın taşıyıcısı olduklarını hatırlattı. İnsanların grip virüsüne yakalandıktan sonra bir hafta içerisinde kendi vücut direnciyle yenebildiği gibi KKKA virüsüne yakalanan hayvanların da bu virüsü 7-10 günde yok edebildiğine dikkat çeken Aktaş, KKKA virüsünün insan vücudunda çok çabuk ürediğini ve bunun da ölümle sonuçlandığını belirtti. Aktaş, KKKA virüsü insanlara ve hayvanlara kene ısırmasından bulaşabildiği gibi, hayvanlardan insanlara ise, kan, salgı ve çiğ etten geçebildiğini belirterek "Hatta sütten dahi geçebildiği tahmin ediliyor" diye konuştu.

        Chrysa patentinin sahibi olan ve ChrysaNanokapsülTeknolojisi'ni bulan Aktaş, asıl tehlikenin, bu virüsün hayvanlardan insanlara bulaşması olduğunun altını çizdi. Aktaş, hayvanların kene ısırmalarına daha fazla maruz kaldığını anlattı. Hayvanların bir keneden aldığı virüsü yenemeden başka kenelerden de virüs aldığını aktaran Aktaş, bu durumun bir taraftan kenelerin hızla çoğalmasına ve virüsün hızla yayılmasına neden olduğuna dikkat çekti. Aktaş, bu kısır döngünün diğer taraftan virüsün hayvanlardan insanlara bulaşma ihtimalinin artmasına neden olduğunu ifade etti.

        KENE MÜCADELESİNİN YOLU HAYVANLARI KORUMADA

        Kenenin yaşam zincirinin yumurta-larva, larva-nimf, nimf-erişkin kene olarak devam ettiği bilgisini veren Yusuf Aktaş, kene ile başarılı mücadele için kenenin kan emme zincirinin kırılması gerektiğine değindi. Kenenin kan emme zincirini kırmanın ancak büyükbaş, küçükbaş ve kanatlı hayvanların, barınaklarıyla birlikte aynı anda doğru bir kene ilacı ile ilaçlanmasıyla mümkün olduğunu vurgulayan Aktaş, şunları söyledi: "Kenelerin çoğu hayvanlar üzerinde asalak olarak yaşar. Doğru bir ilaç ve bilinçli bir uygulamayla, hayvanların üzerlerindeki ve barınaklarındaki kene yok edilebilir. Kene mücadelesinde en önemli unsur doğru ilacın kullanmasıdır. Herhangi bir haşere ilacını hayvanlara ve kendi üzerimize süremeyiz. Mevzuat gereği, haşere ilaçlarının etiketinde uyarılar bölümü aynı bilgileri içerdiğinden, insanlarımız tehlikeli ilaçlarla tehlikesiz ilaçları ayıramamaktadır. Chrysamed haşere ilacı ile hayvanları barınakları ile birlikte, hayvanlar içerideyken bile ilaçlamak mümkündür. Bu durumda, hayvanların üzerindeki ve çevresindeki tüm keneleri yok edip, yenilerinin o alana uzun süre gelmesini önlemiş oluruz. Chrysamed haşere ilacı aynı zamanda haşereler üzerinde caydırıcı, uzaklaştırıcı etkiye sahiptir. Halkın yoğun olduğu piknik ve pazaryerlerini, cadde-sokak ve evlerimizin etrafını da Chrysamed ile ilaçlarsak kene sorununu çözmüş oluruz."

        Aktaş, son yıllarda kenelerin hızla çoğalmasının en büyük nedenini bilinçsiz ilaçlamadan kaynaklandığını sözlerine ekledi.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ