Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika Son dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan 15 Temmuz şehitleri için Kur'an okudu

        15 Temmuz demokrasi zaferinin 3. yıl dönüme etkinlikleri çerçevesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Külliye önünde bulunan 15 Temmuz Şehitler Anıtı’na çiçek bıraktı. 15 Temmuz gazileri ve şehit yakınları ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi girişinde buluşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, mehter marşları eşliğinde şehit yakınları ve gazilerle birlikte 15 Temmuz Şehitler Anıtı’na yürüdü. Erdoğan, 15 temmuz şehitleri için anıta çiçek bıraktı.

        Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra şehit yakınları ve gazilerle birlikte Millet Camii’nde okunan Hatm-i Şerif merasimine katıldı. Erdoğan, şehitler için okunan dualara eşlik etti.

        REKLAM

        CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN MECLİS'TE

        Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Genel Kurulunda, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla yapılacak özel oturumu izlemek üzere TBMM'ye geldi.

        Erdoğan, Mecliste, TBMM Başkanvekili Celal Adan tarafından törenle karşılandı.Tören kıtasını selamlayan Erdoğan, Şeref Kapısı'ndan Meclise geçti. Erdoğan'ı burada da AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı, AK Parti Grup başkanvekilleri ve AK Parti milletvekilleri karşıladı.Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra özel oturumu izlemek üzere Genel Kuruldaki locasına geçti.

        ŞENTOP'TAN 15 TEMMUZ MESAJI

        Meclis Başkanı Mustafa Şentop yaptığı açılış konuşmasında "Milletimiz o geceki fedakarlıkları ve vatanperverlikleri unutmayacaktır. Milletimizi ve istiklalimizi hedef almıştır. İstiklal azmine dayanan bu Gazi Meclis'te toplanmamız büyük önem taşımaktadır. Darbeci anlayışın yaptıkları ve 15 Temmuz gecesi yaşananlar göz önünealındığında darbecilere karşı alınacak tavrı kendiliğinden ortaya çıkmaktadır" dedi.

        REKLAM

        Şentop sözlerini şöyle sürdürdü:

        "Türkiye 15 Temmuz gecesi gerçek yüzünü gösteren FETÖ'ye karşı başarılı bir mücadele yürütmüştür. Bu örgütün hangi amaçlara hizmet ettiği açıktır. FETÖ'nün her ülke için bir tehdit olduğunu da unutmamak gerekir. 15 Temmuz gecesi iradesine sahip çıkan vatandaşlarımıza ateş açabileceğini gösteren bu terör örgütüne karşı oluşan mutabakatı devam ettirmemiz önem taşımaktadır. Bu terör örgütüne karşı hukuk içinde kalarak mücadele etmeli ve bu mücadeleyi yürütmeyi sürdürmeliyiz."

        AK PARTİLİ MUŞ: DARBE DÖNEMİ KAPANMIŞTIR

        AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş şunları söyledi:

        "Bundan tam 3 yıl önce aziz milletimiz tanklara karşı gövdesini siper ederken, bizler de buradan darbeci hainlere meydan okuyorduk. Aziz milletimiz işgale hiçbir zaman boyun eğmemiştir. Bu milletin özünde vatan şuuru hep var olmuştur. Vatan üzerinde yaşanan bir toprak parçası değil, aziz şehitlerin bizlere emanetidir. 1015'te düşman askerleri büyük bir yenilgi almış ve geri dönmek zorunda kalmıştır. GaziMustafa Kemal Atatürk 1919'da Samsun'a ayak bastığında, Amasya ve Sivas'ta bu millete güvenmiştir. Milletimiz büyük bir kahramanlık destanı yazmıştır. Bu aziz millet şehitler vermiş, gaziler vermiş ama bu vatanıvermemiştir, bayrağı yere düşürmemiştir.

        REKLAM

        Asker kılığına girmiş bu darbecilerin planı Meclis'in iradesini gasp etmekti. Bu milleti tankla, topla sindirebileceklerini sandırlar. Cumhurbaşkanımızın, hükümetimizin, milletvekilimizin, askerimizin, polisimizin, milletimizin hemen teslim olacağını düşündüler. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın o geceki sözleri tarihte önemli bir yere oturmuştur. 17/25 Aralık'ta başaramadıkları darbe girişimini 15 Temmuz'da yapacaklarını zannettiler. Bu aziz milletin evlatları önce vatan diyerek bu vatanı savunmuştur. Vatan sever ordu mensupları bu darbe girişimine iştirak etmemiştir. Ömer Halisdemir gibi vatan kahramanları darbecilerin karşısına dikilmiştir. Biz bu darbecileri asker olarak nitelemiyoruz.

        Meclis'i açık tutarak, darbecilere meydan okuyarak, darbecilerin planları altüst etmiştir. Kurtuluş Savaşı'nda top sesleri duyulurken yılmayan Meclis, ikinci kez Gazi Meclis unvanına kavuşmuştur. Bu kutlu Meclis tüm dünyaya demokrasi dersi vermiştir.

        Darbeci hainler ve işbirlikçileri yakalanmış ve yargıya teslim edilmiştir. Bağımsız yargı hak ettikleri cezaları vermektedir. FETÖ ile mücadele sona ermemiştir, bu mücadele sürmektedir. Bundan sonra her kim millete silah doğrultmayı düşünürse karşısında milletimizi bulacaktır. Aziz milletimiz darbe dönemini kapatmıştır.

        TBMM'den bir kez daha çağrımızı yineliyoruz, FETÖ elebaşını topraklarınızda himaye etmeyin, Türkiye'ye teslim edin. Hiçbir gerekçe darbecileri aklayamaz. Bu vatan hepimizin. TBMM'nin üyeleri olarak bizler de gösterdiğimiz ortak duruşu milli meselelerde devam ettirmeliyiz. Ortak bir duruş sergilemeliyiz. Farklılıklarımızı zenginlik sayarak ortak aklı egemen kılabiliriz."

        REKLAM

        CHP'Lİ ÖZKOÇ'UN KONUŞMASI GERGİNLİK YARATTI

        CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç'un yaptığı açıklamalar şöyle:

        "Cumhuriyet tarihimizinen kanlı darbe girişimidir. Bu uğurda yaşamını yitiren şehitlerimizeAllah'tan rahmet diliyorum. 15 Temmuzdarbe girişimininöncesi ve sonrası vardır. Öncesinde dershaneler, yurtlar, Türkçe olimpiyatları, yargıda-güvenlikte örgütlenme ve siyaseti araç olarak kullanmak. Bu dönemde kim FETÖ'ye yardımcı olmuştur, bunun cevabını Sayın Cumhurbaşkanı vermektedir. "Ne istedilerseniz verdik" demişlerdir. Asıl olay tam bu değildir, asıl olay Balyoz ve Ergenekon davalarıdır. uzun yıllardan beri örgütleniyor. Türkiye'yi tek başına idare eden bir kişi nedeniyle hiç bu kadar güçlü konuma ulaşmamıştı. Savcı ZekeriyaÖz'ün önü açılıyordu. Dönemin başbakanı sayesinde darbenin tüm hazırlıklarını yapıyordu. Bu ülkenin Genelkurmay Başkanı müebbet hapse mahkum ediliyordu. Darbeci subaylar önemli yerlere atanıyordu. Hainler görev başına getiriliyorlardı. Adil Öksüz denen sözde imam istihbarata ve emniyete rağmen Türkiye'de cirit atıyordu. 15 Temmuz FETÖ'cü generallerim emriyle köprüler kesiliyor, GaziMeclis bombalanıyordu. CHP milletvekilleri ve diğer siyasi parti milletvekilleriarkadaşları TBMM'ye gelerek 'Öleceksek bu çatı altında ölelim' dediler ve demokrasimize sahip çıktı. Halk tankların önüne geçti. 251 insanımız şehit düştü. El birliğiylemeşru direnme hakkını kullandık. Darbeyi ne MİT ne istihbarat haber verdi. Adil Öksüz yakalandı kelepçelendi sonra eline pasaport verildi bırakıldı. Zekeriye Öz elini kolunu sallayarak yurtdışına çıktı. Bu organizasyonun arkasında duran kişi 'Hata ettik affedin dedi hala Cumhurbaşkanı. 15 Temmuz gazisi Sabri Önal o geceden sağ çıkmayı başardı. Cumhurbaşkanı bu kişiyi alnından öptü. Fethullahçılarla çocukluktan beri Pensilvanya'ya giden, FETÖ'nün çağrısıyla üniversite kuran Fettah Tamince'nin yargıda tertemiz çıkmasıydı. Darbe girişiminin kilit ismi 141 kez ağırlatılırmışhapse mahkûmolan Şaban Dişli büyükelçi yapılıyordu. On binlerceinsan işten çıkarıldı. Bu kişilerin içinde asker, polis, öğretmen var ama bir tek siyasi yok.

        Çözüm güçlü parlamentodadır. 15 Temmuz gecesi Gazi Meclisimizde ölümü göze alan tüm siyasi partiler güçlü parlamenter sistemi yeniden tesis etmeliyiz. Enkazı kaldırmalıyız. Yenidarbelerin oluşmasına engel olmalıyız. Güçler ayrılığının temelinde güçlü Meclis, bağımsız yargı ve denetlenebilir yürütme olmalıdır. 15 Temmuz kendi halkına kurşun sıkan FETÖ'ye de ona yol verenleri de asla unutturmayacaktır. Eğer kurucu lider arıyorsak o liderin adı Mustafa Kemal Atatürk'tür. Bir rejim arıyorsak o laik ve demokratik parlamento sistemidir."

        AK PARTİLİ BOSTANCI'DAN CHP'Lİ ÖZKOÇ'A YANIT

        AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, Engin Özkoç'un açıklamalarına yanıt verdi. Bostancı'nın açıklamaları şöyle:

        "Konuşmayı yapan Sayın Engin Özkoç da olayları takip etmiştir. Bu alçak terör örgütünün hedefinde Sayın Cumhurbaşkanıydı. Beni üzen aynı gece burada bütün partilerden milletvekilleri vardı ve onlar demokrasiye sahip çıktı. Burada darbe direnen bütün partilerden miletvekillerini hatırlayın. Sayın Engin Özkoç, sizin konuşmanız Marmaris'e paralel düşüyor. Biz burada Türkiye'nin demokrasisine kast etmiş bir terör örgütüne karşı temel hususiyetimiz ortak. Türkiye'nin geçmişinde neler olduğunu biliyoruz. Millet balık hafızalı değil. Sayın Özkoç Ergenekon ve Balyoz'dan bahsetti. O zamanlar yalanlarla, ihbarlarla bu işlerini yürüttüğünü söylüyordunuz. Aynı yöntemlerle 17/25 Aralık'ı gerçekleştirdiklerini sizin pozisyonunuzu da düşünmek lazım. Bu konuda kendiniz check etmeniz gerekiyor. Böyle bir günde gönül isterdi ki Meclis 15 Temmuz'un hatırasına sahip çıksın. Burada sahip çıkılacak olan darbeye ortak karşı duruştur. Farklı bir akılla, kesinlikle terör örgütünün ekmeğine yağ sürecek anlayışla bir tavır ve konuşma sergilenmiştir. Çok üzgünüm."

        "CANINA KASTEDİLEN TÜRK MİLLETİDİR, DÜŞMAN BELLİDİR"

        MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, TBMM'de gerçekleştirilen 15 Temmuz Özel Oturumu'nda şöyle konuştu:

        251 kahramanımız şehit edilmiştir. Darbecilerimizin bomba ve kurşunlarına göğsünü siper eden şehitlerimize Allah'tan rahmet dilerken, ülkeye ve demokrasiye sahip çıkan aziz vatandaşlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz.

        Yıllar boyunca din kisvesi ve cemaat baskısıyla devlet kurumlarına sızan FETÖ, devleti felç etme girişiminde bulunmuştur. Devlet Türk milletinin egemenliğinin güvencesi, istiklalin garantisidir. 15 Temmuz göstermiştir ki, anlamsız çekişmeler, sert kutuplaşmalar bitmelidir. Hepimiz temel milli hedeflerde buluşabilmeliyiz. Canına kastedilen Türk milletidir, düşman bellidir. Bu düşman karşısında birleşemeyeceğiz de kime karşı birleşeceğiz. Biz Türk milletiyiz. Hep birlikte Türkiye'yiz.

        Siyasi görüşümüz ne olursa olsun, hainlere karşı birlik olmak zorundayız. FETÖ'cü hainler Türkiye'nin varlığını ve demokrasiyi hedef alırken, bazı siyasi şahsiyetler 15 Temmuz'la ilgili tiyatro ve kontrollü darbe gibi konuşmalar yapabilmiştir. 15 Temmuz'a tiyatro, kontrollü darbe diyenlerin kendileri kontrollü siyasetçilerdir. FETÖ ağzıyla konuşanlar 251 şehide ne diyecektir? Bunların bazıları FETÖ ile mücadele sürecinin basın özgürlüğüne tehdit olduğunu söylemiştir. İhanetin, cinayetin, işgal heveslerinin, darbeye teşebbüsün özgürlüğü olmaz. 15 Temmuz'da sonra FETÖ ile acil, etkin mücadele edilsin diye OHAL yasası çıkarılmıştır. OHAL anayasal ve acil bir tedbirdir.

        ABD'nin ve bir kısım batılı devletlerin 15 Temmuz hadisesi ve terör örgütleriyle ilgili iki yüzlü tavırları tehlikenin geçmediğini göstermektedir. ABD ve Avrupa FETÖ'nün avukatlığına soyunmuştur. FETÖ bunların ucuz maliyetli maşasıdır. 15 Temmuz'da amacına ulaşamayan hainler ve efendileri ekonomik operasyonlara da girişmişlerdir.

        FETÖ ile mücadelede devlet aklı topyekün devrede olmalıdır. FETÖ ile mücadelenin bir stratejisi olmalı, siyasi ve hukuki eylem planı hazırlanmalıdır. FETÖ'cülüğün standart bir tanımı yapılarak bu örgütle mücadelenin öncelikleri belirlenmelidir. 15 Temmuz darbesinin her türlü elemanları tespit edilip yargı önüne çıkarılmalıdır. FETÖ'nün en son ferdi yakalanıp adalete teslim edilinceye kadar FETÖ ile mücadeleye devam edilmeli. Türk milleti hiçbir hain güce boyun eğmeyecektir. Tarih geçmişten ders çıkarmayanların hezimetleriyle doludur. Hiçbir ayrım yapmadan bayrak, vatan ve millet ortak paydasında buluşmanın zamanı çoktan gelmiştir.

        "FETÖ'CÜLÜK BİR MİLLETİN İSTİKBALİNE PUSU KURMAKTIR"

        İYİ Parti Grup Başkanvekili Yavuz Ağıralioğlu'nun, Meclis'te yaptığı konuşma şöyle;

        Biz 15 Temmuz alçaklığını bir sebep olarak görmüyoruz. 15 Temmuz bir sonuçtur. 15 Temmuz milletin ahlakına pusu kurmuş bir şebekenin, milletin bu topraklardaki ideallere pusu kurmuş bir şebekenin yaptığı iştir.

        Biz bugün 15 Temmuz'u anarken, devleti muhafaza edeceğimiz ölçüleri de belirlemek zorundayız. Devlet devlet olmazsa, her cemaat devlet olabilir. Erzurum'dan vaiz olarak kalkan bir adamın bu cüreti kendinde bulabilmesi düşünülmelidir. Tohum ekildiği dönemlerde sağdan ve soldan himaye cümleleri duyuldu. Bugün tekrar etmek istemediğim pek çok takdir cümlesi iktidar grubumuzdan da duyuldu. Mesuliyetinizi 'Biz kandırıldık' diye savuşturamazsınız. Bundan sonra kimse kandırılmayacak hale gelene kadar devletin dönüştürülmesi gerekmektedir.

        Biz ruhları üniformalı bir millet olarak devleti ve milleti asla kurda kuşa yem etmeyiz. Siyasetin omuzlarına milletin yüklediği mesuliyet, sadece FETÖ'cülerle değil FETÖ'cülükle de mücadele edilmelidir. Her alçaklığın cezasını devlet verebilmelidir.

        Sadece FETÖ'cüler değil, FETÖ'cülük kendi sensörleri içerisinde objektif kriterlerle değerlendirilmelidir. FETÖ'cülük kendi hakkı olmayan yerleri ele geçirmek için muhattaplarına iftira etmektir. FETÖ'cülük şahsiyet gaspıdır. FETÖ'cülük bir milletin istikbaline pusu kurmaktır. Devletin kurumlar kurumu olduğunu, devleti ayakta tutan şeyin adalet olduğunu unutursak. Türk milleti her türlü alçaklığa karşı cevabı adalet olan millettir.

        Bu organizasyon bütün gücünü sizin iktidarınızda buldu. Ahmet Necdet Sezer'in başkomutan ve Cumhurbaşkanı olduğu orduya kızılabilir ama Recep Tayyip Erdoğan'ın olduğuna niye kızılsın keyfiliğinden vazgeçilmelidir. Kurallara uymak, kurallara intiba edenleri korumak zorundayız. Kurallarla yaşanacak, adaletle hüküm sürülecektir.

        Dine de, dindarlara da, din adamların itibarlarına da suikast edilmiştir. Darbenin ilk defa bu formu görülmüştür. Örgütün darbe teşebbüsünün arkasındaki siyasi ayağı hala bilinememektedir. 30 yıldır her şeyi planlayan bir örgütün, diğer detayları darbeden sonra planlayacağına inanamayız. Bugün bu teşebbüsün arkasında, 30 yıl boyunca Türk milletine pusu kuran bu organizasyonun kimlerle bu işi planladığını ortaya çıkaramazsak bu mücadele eksik kalacaktır.Biz devleti sadece hesap sorarken değil hesap verirken de göstermek zorundayız. Adalet sadece kendi yakınlarınızı muhafaza etme gücü haline gelmemelidir.

        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ