İbrahim Kalın Deutsche Welle'de Sebastian'a konuştu
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Deutsche Welle'deki Conflict Zone programında gazeteci Tim Sebastian'ın sorularına yanıt verdi. Sebastian'ın, Batı'nın son dönemdeki Türkiye'ye bakışı ile ilgili soruları yöneltirken zaman zaman saldırgan ifadeler kullanması dikkat çekti. İşte Kalın'ın sosyal medyada da gündem olan yanıtları
Almanya’da Deutsche Welle'nin Conflict Zone programına konuk olan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, gazeteci Tim Sebastian'ın sorularına yanıt verdi. Saldırgan sorularla da karşılaşan Kalın, Almanya’daki ve diğer Batı ülkelerindeki uygulamaları hatırlatarak yanıt verdi.
"ZİGZAGLARINI YORUMLAMAM"
Sebastian, Barış Pınarı Harekatı’na karşı müttefik ülkelerden gelen tepkileri Cumhuriyetçi senatör Graham’in “işgal” değerlendirmesini de hatırlatarak sordu. Kalın, Türkiye’nin Suriye’deki operasyonlarını teröre karşı yaptığını söylerken Graham’in yanıtını aldığını belirtti. Graham’in geçmişte YPG ile PKK arasında fark olmadığında dair açıklamalarının da bulunduğunu belirterek, “Onun bu zigzaglarını yorumlamak benim işim değil” ifadesini kullandı.
“TERÖR ÖRGÜTÜ İLE OLMAZ”
Bölgedeki hiçbir terörist unsurun hakimiyet kurmasını istemediklerini kaydeden Kalın, hapishanelerde tutulan DEAŞ’lı teröristleri PYD/PKK’nın serbest bıraktığını hatırlattı. Kalın, PYD/ PKK’nın DEAŞ’ı Batı’nın gözünde pazarlık aracı olarak kullanmak istediğini belirterek, “Batı’ya PYD/PKK olmadan DEAŞ’a karşı savaşın olamayacağını anlatmak istiyorlar. Bir terör örgütüyle başka bir terör örgütünü savaştırılamayacağını başından beri söyledik” şeklinde konuştu.
“İDDİALARIN HİÇBİRİ ÇIKMADI”
Sebastian’ın harekata çok az ülkenin ikna olduğunu belirtmesi üzerine Kalın, “İddiaların hiçbiri gerçek olmadı. ‘Operasyon insani kriz yaratacak’ dediler, bu gerçekleşmedi. İnsanlar evlerine geri döndü. ‘Kürtler’e saldırılacak’ dediler, sahadaki PYD/YPG teröristleri dışında hiçbir Kürt’e saldırılmadı. ‘Hristiyan azınlıklara baskı kurulacak, öldürülecek’ dediler, bunların hiçbiri gerçekleşmedi. Şimdi Rasulayn’da barış içinde ibadetlerini gerçekleştiriyorlar” yanıtını verdi.
“SAMİMİ OLMAK GEREKİR”
Kalın, insan hakları ihlalleri ile ilgili iddialara karşı yürütülen birtakım soruşturmaların hatırlatılması üzerine de Rakka’da 3 bin kadar sivilin Deyrizor ve Musul’da binlerce kişinin öldürüldüğünü belirterek samimi olunması gerektiğini söyledi. Sebastian’ın insan hakları ihlali konusunda iyi bir sicilin olmadığı konusundaki iddiası ve 15 Temmuz sonrası iddiaları hatırlatması üzerine Kalın, “Cezaevlerini, yargı sistemimizi işkenceden temizledik. Bu geçmişte vardı. Sizin bahsettiğiniz 15 Temmuz 2016’daki kanlı darbe girişiminin hemen ardından olanlar. FETÖ teröristlerinin düzenlediği darbe girişiminde bir gecede 251 kişi hayatını kaybetmişti” dedi.
"251 KİŞİYİ ÖLDÜRDÜLER"
Sebastian’ın “İşkence hakkını vermez” şeklinde araya girmesi üzerine Kalın, “İşkence var demedim. Bunu gerekçe olarak söylemiyorum. Bu iddialarda bulunanların gerçekte 251 kişinin öldüğü, yaklaşık 200 bin kişinin yaralandığı darbe girişiminin arkasındaki kişiler olduğunu söylüyorum. Niyetleri Türkiye’nin seçilmiş cumhurbaşkanını öldürmekti” diye konuştu.
“BATI’DA RAHATLARI YERİNDE”
Barış Pınarı Harekatı sırasındaki ‘sosyal medya gözaltılarının’ hatırlatılması üzerine Kalın, terör propagandasına izin verilmeyeceğini, “Batı’da yapılınca bunun adı kamu düzeni biz yapınca baskı” ifadeleriyle dile getirdi. Sebastian’ın gözaltılarla ilgili birtakım sayılar vererek gazetecilerin baskı altında olduğu eleştirilerini hatırlatması üzerine Kalın, şunları söyledi:
“Terörist şebeke adına propaganda yayan PKK’nın haber organlarıyla mücadele ederken 15 Temmuz’da darbe girişiminde bulunan FETÖ teröristleriyle mücadele ederken evet onların medya imparatorluğu vardı. FETÖ’cüler kendi propagandalarını yaymak için vergi mükelleflerinin paralarını kullananlar şu anda maalesef Batı başkentlerinde rahat bir yaşantıları var.”
“TERÖR PROPAGANDASI”
Kalın’ın Alman iç istihbaratının terör örgütü PKK ile ilgili geçmişteki bir raporunun hatırlatmasına “Bu bizi bir yere götürmez” diye müdahale eden Sebastian, İngiltere parlamentosunda hazırlanan ve “Türkiye’de hükümetin hassas meselelerde kendisiyle çelişenleri bastırdığı, itibarsızlaştırdığı veya cezalandırdığı” iddiasını içeren raporu hatırlattı. Kalın, bunun üzerine “İşini yapan gazeteciler var. onlar haber yapmakta eleştirel yorum yapmakta özgürler. Kimsenin bununla ilgili bir sorunu yok. Propaganda yayanlar var. Basın kimliğini kullanarak PKK için çalışanlar var” yanıtını verdi.
“YARGILAMALARI SÜRÜYOR”
Kalın, Ahmet Şık’ın tutuklanmasının hatırlatılması üzerine de “Kendisi öncelikle FETÖ’cüler tarafından cezaevine atıldığını, yargıdaki ve emniyetteki FETÖ’cülerin temizlendiğini” söyledi. Kalın, ihraçlarla ilgili Sebastian’ın “Haklarındaki suçlamalar yanlıştı, savunma şansları yoktu” ifadeleriyle sorduğu soru üzerine Doğu ve Batı Almanya’nın birleşmesinden sonra 500 bin kişinin işten atıldığını hatırlattı. Sebastian’ın konuların bağlamında değerlendirilmesi gerektiği yönündeki itirazı üzerine de Kalın, “Konu kendi meselelerinize gelince bağlamına oturtmak istiyorsunuz. Türkiye’ye gelince benim bağlam kurma hakkımı reddediyorsunuz” dedi. İhraçlar konusunda yargı yolunun devam ettiğini hatırlatan Kalın, “Elbette her şeyin mükemmel olduğunu söylemiyorum. Hâlâ düzeltilebilecek şeyler var. Bu insanların bütün haklarını güvence altına almak için halen yapmamız gereken şeyler var” diye konuştu.
TEHDİTKÂR SORUYA YANIT
Söyleşinin Deutsche Welle'nin sosyal medya hesaplarında yayınlanan kısa bir bölümünde Sebastian’ın tehditkâr soruları dikkat çekti. "Belki siz de yargılanırsınız sonraki hükümet geldiğinde. Bu hiç aklınızdan geçti mi? Gülenci bir gazetede çalışıyordunuz. Zaman'da" ifadesi üzerine Kalın, "Onlar için çalışmadım, orada yazdım, arada fark var" yanıtını verdi. Sebastian’ın "Türkiye'de devranın dönmesinden endişeli misiniz? Belki sıradaki geldiğinde... Siz mahkemeye çıkacaksınız" şeklindeki tekrarı üzerine Kalın, "Bilmiyorum, belki 5-10 yıl içinde Naziler sizce iktidara gelir ve sizi yargılar mı? sorusunu yöneltti.
