"Sorunlu Çocuk' kavramı paylaşımı
Minguzzi cinayeti davasında ailenin avukatı olan Dr.Rezan Epözdemir, 'çocuk suçlular' kavramı ile ilgili tartışmalara değindi. Epözdemir, "Vahşice, canavarca hisle, tasarlayarak, eziyet çektirerek, bir örgütün faaliyeti kapsamında, sırf suç işlemek için suç işleniyorsa yahut fail suç işlemeyi alışkanlık haline getirmişse yani itiyadi suçluysa yaş itibariyle çocuk sayılsa da Fransız ceza hukukundaki gibi 'Hukukla Sorunlu Çocuk' olarak nitelendirilmeli ve mahkemenin takdiriyle yaş küçüklüğü burada bir indirim sebebi olarak uygulanmayıp fail yetişkin gibi cezalandırılabilmelidir. Yani yaş küçüklüğü kurumu ceza sorumluluğunu ortadan kaldıran veya azaltan takdiri indirim sebebi olmalıdır." ifadelerini kullandı
ABONE OLTürkiye'de bir süredir, 'çocuk suçlular' kavramı vicdanları yaralayan cinayetler nedeniyle gündemde yer alıyor. İstanbul Kadıköy'de vahşice öldürülen 15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi cinayeti ve benzeri bazı olaylarda katillerin 18 yaş altında olması, gözleri bu konudaki yasalara çevirdi.
'Çocuk suçlular'da toplum vicdanını yaralayan ceza indirimleri tartışılırken, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da, "Bu noktadaki çalışmalarımız devam ediyor. Önümüzdeki günlerde de milletvekillerimizin takdirlerine çocuk yargılamalarıyla ilgili yeni bir yargı paketini milletvekillerimizin takdirlerine arz edeceğiz" dedi.
Minguzzi ailesinin avukatı Avukat Dr.Rezan Epözdemir de konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Son dönemde vekili olduğumuz canice katledilen biricik yavrumuz Mattia Ahmet Minguzzi’nin faillerinin yargılandığı dosya kapsamında yapılan bir kısım tartışmalara ilişkin kısa bir açıklama yapma zarureti hasıl olmuştur." dedi.
Epözdemir şunları söyledi: 'Suça sürüklenen çocuk' kavramı 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 3. maddesinde 'Kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddiası ile hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılan ya da işlediği fiilden dolayı hakkında güvenlik tedbirine karar verilen çocuk' şeklinde tanımlanmıştır. 'Suça sürüklenmiş çocuklar mağdurdur' şeklindeki açıklama hem hukuken hem de vicdanen kabul edilebilir bir yaklaşım değildir. Aksinin kabulü halinde ceza yargılaması sujesi olan faille mağdur sıfatı aynı kişide birleşmiş olur ki bu hukuken mümkün değildir. Başta Sayın Mahmut Tanal olmak üzere (sonradan düzeltilse dahi) bir kısım meslektaşlarımızın da bu yaklaşımı esas alarak kamu vicdanının bu kadar rahatsız olduğu bir süreç hakkında müvekkil aileyi üzen açıklamalar yapması son derece talihsiz olmuştur.