İnternetten teşhis koyma videoları tehlikeli boyutlara ulaştı
Araştırmalar, uzun süreli sosyal medya kullanımının gençleri kendi kendine teşhis koyma, Tourette sendromu ve diğer bozukluklarla ilgili videolara yönelttiğini gösteriyor. Uzmanlar ise, gençlerin sağlık sorunlarına kendi kendine teşhis koymaları ile sosyal medya kullanımı arasındaki bağlantıyı çözmek için 'acil ihtiyaç' olduğunu vurguluyor.
Teknolojinin gelişmesi ile birlikte hayatımız daha da kolaylaştı. Bilgilere ulaşmamız elimizdeki ve evimizdeki teknolojik cihazlar sayesinde çok daha hızlı olmaya başladı. Peki ulaştığımız her bilgi doğru bilgi mi?
Özellikle sosyal medya üzerinden hastalıklar konusunda alınan her bilginin doğru olmadığı, izlenen videoların gençleri olumsuz etkileyebildiği konusunda ciddi tartışmalar gündemde. Bu videolarla konulan tanılar, çoğu zaman gerçeği yansıtmadığı gibi hastalık belirtilerinin gençler üzerinde yaygın bir şekilde görülmesine de sebep olabiliyor. En dehşet vericisi ise, gençler bu hastalık belirtilerini yaşarken kendi videolarını çekmeye ve yayınlamaya başladılar.
DOKTOR YERİNE SOSYAL MEDYAYA İNANIYORLAR
Psikiyatristler ve çocuk doktorları, özellikle çocuk ve gençlerin sosyal medya üzerinden izledikleri videolar ile kendilerine tanılar koymaya başlamasının tehlikeli boyutlara ulaştığını belirtiyorlar. Özellikle nörolojik durumlar, akıl hastalıkları ve kişilik bozuklukları yaşamaya başlayan gençlerin sosyal medyadan kendi kendine tanı koyma videolarına yönlendiği ve bunun araştırılması konusunda "acil bir ihtiyaç" olduğu vurgulanıyor. Gençlerin izledikleri videolar ile kendi kendine teşhis koyarak hastalığın etkilerini yaşamaya başladıkları vurgulanıyor. Bu durumun sağlık hizmetlerine erişimde zorluklardan kaynaklandığı da uzmanlar tarafından belirtiliyor.
PANDEMİ SONRASI DAHA DA ARTTI
Comprehensive Psychiatry dergisinde yayınlanan bir makale, özellikle TikTok ön planda olmak üzere Twitter, YouTube gibi video paylaşım platformlarında uzun süreli sosyal medya kullanımının, gençleri kendi tanımladıkları tikler, Tourette sendromu ve diğer kendi kendine teşhis edilen bozukluklar hakkında video çeken birçok sayıda içerik oluşturucuya maruz bıraktığını gözler önüne seriyor.
Toronto Üniversitesi psikiyatri bölümünden Dr. John Haltigan liderliğindeki makale, "Bu artış, Covid-19 pandemisi sırasında psikiyatri hizmetlerine fonksiyonel tik benzeri davranışlar olarak adlandırılan davranışlarla başvuran gençlerin sayısının artmasıyla aynı zamana denk geldi" dedi.
TANILAR HASTALIĞI YAŞATIYOR
Dr. Haltigan, "ABD, İngiltere, Almanya, Kanada ve Avustralya'dan gelen artan sayıda rapor, Covid-19 pandemisi öncesinde ve sırasında fonksiyonel tik benzeri davranışlarda bir artış olduğunu ve Tourette sendromu ve tiklerle ilgili sosyal medya içeriğindeki artışla çakıştığını belirtti. Benzer hadisenin son zamanlarda ayrıştırıcı kimlik bozukluğu ile ilgili olarak da yaygınlaşmaya başladığını görüyoruz" şeklinde konuştu.
Tourette sendromu, tikler adı verilen tekrarlayan, ani ve istemsiz hareketler veya seslerle karakterize kompleks bir hastalıktır. Makale, gençlerin doktorlarına sundukları modern fonksiyonel tik benzeri davranışların klasik Tourette sendromundan farklı olduğunu söylüyor.
SEMPTOMLARI YAŞARKEN VİDEOLARINI PAYLAŞIYORLAR
Bu gençlerin genellikle, "alkışlama, işaret dili, nesneleri fırlatma, kendini göğse, kafaya veya uyluğa vurma veya diğer insanlara vurma gibi kolların ve ellerin karmaşık hareketleri" tepkilerini gösterdiği belirtiliyor.
Bütün bunlara ek olarak, istemsizce rastgele kelimeler, ifadeler veya saldırgan ifadeler de dahil olmak üzere sesli tiklerden etkilendikleri de belirtilirken, gerçek Tourette sendromu teşhisi konanların %15'inden azında bunların gerçek olduğu belirtiliyor. Gençler bu tikleri yaşarken kendi videolarını paylaşıyor, yayınlarını #tics ve #TS gibi etiketlerle etiketliyorlar.
“PAYLAŞIMLAR, ACI ÇEKMEDİKLERİ ANLAMINA GELMİYOR”
Orygen Gebçlik Ruh Sağlığı Servisi Genel Müdürü Prof. Pat McGory, gençlerin bazılarının kendi teşhislerini paylaşmaları ve doktorlara sunmaları nedeniyle, acı çekmedikleri anlamına gelmediğini not etmenin önemli olduğunu söyledi.
Pat McGory, "Pandeminin ardından dünya çapında depresyon ve anksiyetede büyük bir artış oldu ve bu özellikle gençlerde belirgin. Bu kendi kendini teşhis etme sadece bir tür dikkat arayışı veya kitlesel histeri salgını değildir. Yeme bozuklukları, obsesif-kompulsif bozukluklar ve kendine zarar verme gibi gerçek ciddi durumlardan muzdarip gençlerde bir artış var" şeklinde değerlendirmede bulundu.