Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem İnanç Şuara Suresi Okunuşu ve Anlamı: Şuara Suresi Arapça Yazılışı, Türkçe Anlamı, Meali, Tefsiri, Fazileti ve Okunuşu
        1

        Şuara Suresi, İslam dini için önem taşıyan dualar arasındadır. Şuara Suresi, Kur'an'ın 26. suresidir. Sure, 227 ayetten oluşur. Sure ismini, 224. ayette geçen ve şairler anlamına gelen “eş-Şu’ara” kelimesinden almıştır. Mekke döneminde indirildiğine inanılır. Surede Tanrı'dan Rahman olarak bahsedilir. Ayrıca şairlerin kötülüğünden ve yalancı oluşlarından bahsedilmesinin yanında Musa, Harun, Firavun mücadelesi, İbrahim, Nuh, Hud, Salih, Lut ve Şuayb gibi peygamber kıssaları anlatılmaktadır. Şuara Suresi Arapça okunuşu, Türkçe anlamı ve yazılışı hakkında bilgi sahibi olmak için doğru yerdesiniz. Bu sureyi ezberinizden bilmiyorsanız önce okumalı, daha sonra tekrar etmelisiniz. İşte, Şuara Suresi Türkçe - Arapça okunuşu, anlamı, Diyanet meali, tefsiri, fazileti ve yazılışı...

        2

        Şuara Suresi Arapça Okunuşu

        Bismillahirrahmanirrahim.

        1.Ta sım mım

        2.Tilke ayatül kitabil mübın

        3.Lealleke banıun nefseke ella yekunu mü'minın

        4.İn neşe' nünezzil aleyhim mines semai ayeten fe zallet a'nakuhüm leha hadııyn

        5.Ve ma ye'tıhim min zikrim miner rahmani muhdesin illa kanu anhü mu'ridıyn

        6.Fe kad kezzebu fe seye'tıhim embaü ma kanu bihı yestehziun

        7.E ve lem yerav ilel erdı kem embetna fıha min külli zevcin kerım

        8.İnne fı zalike le ayeh ve ma kane ekseruhüm mü'minın

        9.Ve inne rabbeke le hüvel azızür rahıym

        10.Ve iz nada rabbüke musa eni'til kavmez zalimın

        11.Kavme fir'avn e la yettekun

        12.Kale rabbi innı ehafü ey yükezzibun

        13.Ve yedıyku sadrı ve la yentaliku lisanı fe ersil ila harun

        14.Ve le hüm aleyye zembün fe ehafü ey yaktülun

        15.Kale kella fezheba bi ayatina inna meaküm müstemiun

        16.Fe'tiya fir'avne fe kula inna rasulü rabbil alemın

        17.En ersil meana benı israiyl

        18.Kale e lem nürabbike fına velıdev ve lebiste fına min umürike sinın

        19.Ve fealte fa'letekelletı fealte ve ente minel kafirın

        20.Kale fealtüha izev ve ene mined dallın

        21.Fe ferartü minküm lemma hıftüküm fe vehebe lı rabbı hukmev ve cealenı minel murselın

        22.Ve tilke nı'metün temünnüha aleyye en abbedte benı israıl

        23.Kale fir'avnü ve ma rabbül alemın

        24.Kale rabbüs semavati vel erdı ve ma beynehüma inküntüm mukının

        25.Kale li men havlehu ela testemiun

        26.Kale rabbüküm ve rabbü abaikümül evvelın

        27.Kale inne rasulekümüllezı ürsile ileyküm le mecnun

        28.Kale rabbül mesrikı vel mağribi ve ma beynehüma in küntüm ta'kılun

        29.Kale leinittehazte ilahen ğayrı le ec'alenneke minel mescunın

        30.Kale e ve lev ci'tüke bi şey'im mübın

        31.Kale fe'ti bihı in künte mines sadikıyn

        32.Fe elka asahü fe iza hiye sü'banüm mübın

        33.Ve nezea yedehu fe iza hiye beydaü lin nazırın

        34.Kale lil melei havlehu inne haza lesahırun alım

        35.Yürıdü ey yuhriceküm min erdıküm bi sıhrihı fe maza te'mürun

        36.Kalu ercih ve ehahü veb'as fil medaini haşirın

        37.Ye'tuke bi külli sehharin alım

        38.Fe cümias seharatü li mıkati yevmim ma'lun

        39.Ve kıyle lin nasi hel entüm müctemiun

        40.Leallena nettebius seharate in kanuhümül ğalibın

        41.Fe lemma caes seharatü kalu li fir'avne einne lena le ecran in künna nahnül ğalibın

        42.Kale neam ve inneküm izel le minel mükarrabın

        43.Kale lehüm musa elku ma entüm mülkun

        44.Fe elkav hıbalehüm ve ısıyyehüm ve kalu bi ızzeti fir'avne inna le nahnül ğalibun

        45.Fe elka musa asahü fe iza hiye telkafü ma ye'fikun

        46.Fe ülkıyes seharatü sacidın

        47.Kalu amenna bi rabbil alemın

        48.Rabbi musa ve harun

        49.Kale amentüm lehu kable en azene leküm innehu le kebirukümüllezı allemekümüs sıhr fe le sevfe ta'lemun le ükattıanne eydiyeküm ve ercüleküm min hılafiv ve la üzallibenneküm ecmeıyn

        50.Kalu la dayra inna ila rabbina münkalibun

        51.İnna natmeu ey yağfira lena rabbüna hatayana en künna evvelel mü'minın

        52.Ve evhayna ila musa en esri bi ıbadı inneküm müttebeun

        53.Fe ersele fir'avnü fil medaini haşirın

        54.İnne haülai le şirzimetün kalılun

        55.Ve innehüm lena le ğaizun

        56.Ve inna le cemıun hazirun

        57.Fe ahracnahüm min cennativ ve uyun

        58.Ve künuziv ve mekamin kerım

        59.Kezalik ve evrasnaha benı israıl

        60.Fe etbeuhüm müşrikıyn

        61.Felemma terael cem'ani kale ashabü musa inna le müdrakun

        62.Kale kella inne meıye rabbı seyehdın

        63.Fe evhayna ila masa enıdrib bi asakel bahr fenfeleka fe kane küllü firkın ket tavdil azıym

        64.Ve ezlefna semmel aharın

        65.Ve enceyna musa ve mem meahu ecmeıyn

        66.Sümme ağraknel aharın

        67.İnne fı zalike le ayeh ve ma kane ekseruhüm mü'minın

        68.Ve inne rabbeke le hüvel azızür rahıym

        69.Vetlü aleyhim nebee ibrahım

        70.İz kale li ebıhi ve kavmihı ma ta'büdun

        71.Kalu na'büdü asnamen fe nezallü leha akifın

        72.Kale hel yesmeuneküm iz ted'un

        73.Ev yenfeuneküm ev yedurrun

        74.Kalu bel vecedna abaena kezalike yef'alun

        75.Kale e feraeytüm ma küntüm ta'büdun

        76.Entüm ve abaükümül akdemun

        77.Fe innehüm adüvvül lı illa rabbel alemın

        78.Ellezı halekanı fe hüve yehdın

        79.Vellezı hüve yut'ımünı ve yeskıyn

        80.Ve iza merıdtü fe hüve yeşfın

        81.Vellezı yümıtünı sümme yuhyın

        82.Vellezı at'meu ey yağfira lı hatıy'etı yevmeddın

        83.Rabbi heb lı hukmev ve elhıknı bis salihıyn

        84.Vec'al lı lisane sıdkın fil ahırın

        85.Vec'alnı miv veraseti cennetin neıym

        86.Vağfir li ebı innehu kane mined dallın

        87.Ve la tuhzinı yevme yüb'asun

        88.Yevme la yenfeu malüv ve la benun

        89.İlla men etellahe bi kalbin selim

        90.Ve üzlifetil cennetü lil müttekıyn

        91.Ve bürrizetil cehıymü li ğavın

        92.Ve kıyle lehüm eyne ma küntüm ta'büdun

        93.Min dunillah hel yensuruneküm ev yentesırun

        94.Fe kübkibu fıhahüm vel ğavun

        95.Ve cünudü iblıse ecmeun

        96.Kalu ve hüm fıha yahtesımun

        97.Tellahi in künna le fı dalalim mübın

        98.İz nüsevvıküm bi rabbil alemın

        99.Ve ma edalleha illel mücrimun

        100.Fe ma lena min şafiıyn

        101.Ve la sadıkın hamım

        102.Fe lev enne lena kerraten fe nekune minel mü'minın

        103.İnne fı zalike le ayeh ve ma kane ekseruhüm mü'minın

        104.Ve inne rabbeke le hüvel azızür rahıym

        105.Kezzebet kavmü nuhınil murselın

        106.İz kale lehüm ehuhüm nuhun ela tettekun

        107.İnni leküm rasulün emın

        108.Fettekullahe ve etıy'un

        109.Ve ma es'elüküm aleyhi min ecr in ecriye illa ala rabbil alemın

        110.Fettekullahe ve etıy'un

        111.Kalu enü'minü leke vettebeakel erzelun

        112.Kale vema ılmı bima kanu ya'melun

        113.İn hısabühüm illa ala rabbı lev teş'urun

        114.Ve ma ene bi taridil mü'minın

        115.İn ene illa nezırum mübın

        116.Kalu le il lem tentehi ya nuhu le tekunenne minel mercumın

        117.Kale rabbi inne kavmı kezzebun

        118.Fettah beynı ve beynehüm fethav ve neccinı ve mem meıye minel mü'minın

        119.Fe enceynahü ve mem meahu fil fülkil meşhun

        120.Sümme ağrakna ba'dül bakıyn

        121.İnne fı zalik le ayeh ve ma kane ekseruhüm mü'minın

        122.Ve inne rabbeke le hüvel azızür rahıym

        123.Kezzebet adünil murselın

        124.İz kale lehüm ehuhüm hudün ela tettekun

        125.İnnı leküm rasulün emın

        126.Fettekullahe ve etıy'un

        127.Ve ma es'elüküm aleyhi min ecr in ecriye illa ala rabbil alemın

        128.E tebnune bi külli riy'ın ayeten ta'besun

        129.Ve tettehızune mesanıa lealleküm tahlüdun

        130.Ve iza betaştüm betaştüm cebbarın

        131.Fettekullahe ve etıy'un

        132.Vettekullezı emeddeküm bima ta'lemun

        133.Emeddeküm bi en'amiv ve benın

        134.Ve cennativ ve uyun

        135.İnnı ehafü aleyküm azabe yevmin azıym

        136.Kalu sevaün aleyna e veazte em lem teküm minel vaızıyn

        137.İn haza illa hulükul evvelın

        138.Ve ma nahnü bi müazzebın

        139.Fe kezzebuhü fe ehleknahüm inne fı zalike le ayeh ve ma kane ekseruhüm mü'minın

        140.Ve inne rabbeke le hüvel azızür rahıym

        141.Kezzebet semudül murselın

        142.İz kale lehüm ehuhüm salihun ela tettekun

        143.İnnı leküm rasulün emın

        144.Fettekullahe ve etıy'un

        145.Ve ma es'elüküm aleyhi men ecr in ecriye illa ala rabbil alemın

        146.E tütrakune fı ma hahüna aminın

        147.Fı cennativ ve uyun

        148.Ve züruıv ve nahlin tal'uha hedıym

        149.Ve tenhıtune minel cibali büyuten farihın

        150.Fettekullahe ve etıy'un

        151.Ve la tütıy'u emral müsrifın

        152.Ellezıne yüfsidune fil erdı ve la yuslihun

        153.Kalu innema ente minel müsahharın

        154.Ma ente illa beşerum mislüna fe'ti bi ayetin in künte mines sadikıyn

        155.Kale hazihı nakatül leha şirbüv ve leküm şirbü yevmim ma'lum

        156.Ve la temessuha bi suin fe ye'huzeküm azabü yevmin azıym

        157.Fe akaruha fe asbehu nadimın

        158.Fe ehazehümül azab inne fı zalike le ayeh ve ma kane ekseruhüm mü'minın

        159.Ve inne rabbeke le hüvel azızür rahıym

        160.Kezzebet kavmü lutınil murselun

        161.İz kale lehüm ehuhüm lutun ela tettekun

        162.İnnı leküm rasulün emın

        163.Fettekullahe ve etıy'un

        164.Ve es'elüküm aleyhi min ecr in ecriye illa ala rabbil alemın

        165.E te'tunez zükrane minel alemın

        166.Ve tezerune ma haleka leküm rabbüküm min ezvaciküm bel entüm kavmün adun

        167.Kalu leil lem tentehi ya lutu le tekunenne minel muhracın

        168.Kale innı li ameliküm minel kalın

        169.Rabbi neccinı ve ehlı mimma ya'melun

        170.Fe necceynahü ve ehlehu ecmeıyn

        171.İlla acuzen fil ğabirın

        172.Sümme demmernel aharın

        173.Ve emtarna aleyhim metara fe sae metarul münzerın

        174.İnne fı zalike le ayeh ve ma kane ekseruhüm mü'minın

        175.Ve inne rabbeke le hüvel azızür rahıym

        176.Kezzebe ashabül eyketil murselın

        177.İz kale lehüm şüaybün ela tettekun

        178.İnnı leküm rasulün emın

        179.Fettekullahe ve etıy'un

        180.Ve ma es'elüküm aleyhi min ecr in ecriye illa ala rabbil alemın

        181.Evfül keyle ve la tekunu minel muhsirın

        182.Vezinu bil kıstasil müstekıym

        183.Ve la tebhasün nase eşyaehüm ve la ta'sev fil erdı müsidın

        184.Vettekullezı halekaküm vel cibilletel evvelın

        185.Kalu innema ente minel müsahharın

        186.Ve ma ente illa beşerum mislüna ve in nezunnüke le minel kazibın

        187.Fe eskıt aleyna kisefem mines semai in künte mines sadikıyn

        188.Kale rabbı a'lemü bi ma ta'melun

        189.Fe kezzebuhü fe ehazehüm azabü yevmiz zulleh innehu kane azabe yevmin azıym

        190.İnne fı zalike le ayeh ve ma kane ekseruhüm mü'minın

        191.Ve inne rabbeke le hüvel azızür rahıym

        192.Ve innehu le tenzılü rabbil alemın

        193.Nezele bihir ruhul emın

        194.Ala kalbike li tekune minel münzirın

        195.Bi lisanin arabiyyim mübın

        196.Ve innehu lefı zübüril evvelın

        197.E ve lem yekül lehüm ayeten ey ya'lemehu ulemaü benı israıl

        198.Ve lev nezzelnahü ala ba'dıl a'cemın

        199.Fe karaehu aleyhim ma kanu bihı mü'minın

        200.Kezalike seleknahü fı kulubil mücrimın

        201.La yü'minune bihı hatta yeravül azabel elım

        202.Fe ye'tiyehüm bağtetev ve hüm la yeş'urun

        203.Fe yekul hel nahnü münzarun

        204.E fe bi azabina yesta'cilun

        205.E feraeyte im metta'nahüm sinın

        206.Sümme caehüm ma kun yuadun

        207.Ma ağna anhüm ma kanu yümetteun

        208.Ve ma ehlekna min karyetin illa leha münzirun

        209.Zikra ve ma künna zalimın

        210.Ve ma tenezzelet bihiş şeyatıyn

        211.Ve ma yembeğıy lehüm ve ma yestetıy'un

        212.İnnehüm anis sem'ı le ma'zulun

        213.Fe la ted'u meallahi ilahen ahara fe tekune minel müazzebın

        214.Ve enzir aşiratekel akrabın

        215.Vahfıd cenahake li menit tebeake minel mü'minın

        216.Fe in asavke fe kul innı berıüm mimma ta'melun

        217.Ve tevekkel alel azızir rahıym

        218.Ellezı yerake hıyne tekum

        219.Ve tekallübeke fis sacidın

        220.İnnehu hüves semıul alım

        221.Hel ünebbiüküm ala men tenezzelüş şeyatıyn

        222.Tenezzelü ala külli effakin esım

        223.Yülkunes sem'a ve ekseruhüm kazibun

        224.Veş şüaraü yettebiuhümül ğavun

        225.E lem tera ennehüm fı külli vadiy yehımun

        226.Ve ennehüm yekulune ma la yef'alun

        227.İllellezıne amenu ve amilus salihati ve zekerullahe kesırav ventesaru mim ba'di ma zulimu ve seya'lemüllezıne zalemu eyye münkalebiy yenkalibun

        3

        Şuara Suresi Türkçe Anlamı

        Rahman ve Rahim olan Allah'ın ismiyle.

        1.Ta Sin Mim.

        2.Bunlar, apaçık Kitab'ın ayetleridir.

        3.Ey Muhammed! Mü'min olmuyorlar diye adeta kendini helak edeceksin!

        4.Biz dilesek, onlara gökten bir mucize indiririz de, ona boyun eğmek zorunda kalırlar

        5.Rahman'dan kendilerine gelen her yeni öğütten mutlaka yüz çevirirler.

        6.Onlar (Allah'ın ayetlerini) yalanladılar, fakat alay edegeldikleri şeylerin haberleri başlarına gelecek.

        7.Yeryüzüne bakmazlar mı, orada her türden nice güzel ve yararlı bitkiler bitirdik.

        8.Şüphesiz bunlarda (Allah'ın varlığına) bir delil vardır, ama onların çoğu inanmamaktadırlar.

        9.Şüphesiz senin Rabbin, elbette mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir.

        10, 11.Hani Rabbin Musa'ya, "Zalimler topluluğuna, Firavun'un kavmine git! Başlarına geleceklerden hala korkmuyorlar mı?" diye seslenmişti.

        12.Musa şöyle dedi: "Ey Rabbim! Muhakkak ki ben, beni yalanlamalarından korkuyorum."

        13."Göğsüm daralır. Akıcı konuşamam. Onun için, Harun'a da peygamberlik ver (ve onu bana yardımcı yap)."

        14."Bir de onlara karşı ben suçlu durumundayım. Bu yüzden onların beni öldürmelerinden korkarım."

        15.Allah dedi ki, "Hayır, korkma! Mucizelerimizle gidin. Çünkü biz sizinle beraberiz, (her şeyi) işitmekteyiz."

        16."Firavun'a gidin ve deyin: "Şüphesiz biz alemlerin Rabbinin elçisiyiz",

        17."İsrailoğullarını bizimle beraber gönder."

        18.Firavun şöyle dedi: "Seni biz küçük bir çocuk olarak alıp aramızda büyütmedik mi? Sen ömrünün nice yıllarını aramızda geçirdin."

        19."(Böyle iken) sen o yaptığın işi yaptın (adam öldürdün). Sen nankörlerdensin."

        20.Musa şöyle dedi: "Ben onu, o vakit kendimi kaybetmiş bir halde iken (istemeyerek) yaptım."

        21."Sizden korktuğum için de hemen aranızdan kaçtım. Derken, Rabbim bana hüküm ve hikmet bahşetti de beni peygamberlerden kıldı."

        22."Senin başıma kaktığın bu nimet (gerçekte) İsrailoğullarını köleleştirmen(in neticesi)dir."

        23.Firavun, "Alemlerin Rabbi de nedir?" dedi.

        24.Musa, "O, göklerin ve yerin ve her ikisi arasında bulunan her şeyin Rabbidir. Eğer gerçekten inanırsanız bu böyledir."

        25.Firavun, etrafındakilere (alaycı bir ifade ile) "dinlemez misiniz?" dedi.

        26.Musa, "O, sizin de Rabbiniz, geçmiş atalarınızın da Rabbidir" dedi.

        27.Firavun, "Bu size gönderilen peygamberiniz, şüphesiz delidir" dedi.

        28.Musa, "O, doğunun da batının da ve ikisi arasındaki her şeyin de Rabbidir. Eğer düşünüyorsanız bu, böyledir" dedi.

        29.Firavun, "Eğer benden başka bir ilah edinirsen, andolsun seni zindana atılanlardan ederim."

        30.Musa, "Sana apaçık bir delil getirmiş olsam da mı?" dedi.

        31.Firavun, "Doğru söyleyenlerden isen haydi getir onu," dedi.

        32.Bunun üzerine Musa, asasını attı, bir de ne görsünler asa açıkça kocaman bir yılan olmuş.

        33.Elini koynundan çıkardı, bir de ne görsünler, bakanlara bembeyaz olmuş.

        34.Firavun, çevresindeki ileri gelenlere, "Şüphesiz bu bilgin bir sihirbazdır" dedi.

        35."Sizi, yaptığı sihirle, yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne dersiniz?"

        36.Dediler ki: "Onu ve kardeşini alıkoy.Şehirlere de toplayıcı adamlar gönder."

        37."Sana bütün usta sihirbazları getirsinler."

        38.Böylece sihirbazlar, belli bir günün belirlenen bir vaktinde bir araya getirildiler.

        39.İnsanlara da "Siz de toplanır mısınız?" denildi.

        40."Umarız, üstün gelirlerse sihirbazlara uyarız" (dediler.)

        41.Sihirbazlar gelince, Firavun'a, "Eğer biz üstün gelirsek gerçekten bize bir mükafat var mı?" dediler.

        42.Firavun, "Evet, hem o takdirde mutlaka bana yakın kimselerden olacaksınız" dedi.

        43.Musa onlara, "Hadi ortaya atacağınız şeyi atın" dedi.

        44.Bunun üzerine onlar iplerini ve değneklerini attılar ve "Firavun'un gücüyle elbette bizler üstün geleceğiz" dediler.

        45.Musa da asasını attı. Bir de ne görsünler, asa onların düzdükleri sihir takımlarını yutuyor.

        46.Bunun üzerine sihirbazlar derhal secdeye kapandılar.

        47."Alemlerin Rabbine inandık" dediler.

        48."Musa'nın ve Harun'un Rabbi'ne."

        49.Firavun, "Ben size izin vermeden ona inandınız ha? Mutlaka o size sihri öğreten büyüğünüzdür. Yakında bilip göreceksiniz siz! Andolsun, ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve hepinizi asacağım" dedi.

        50.Sihirbazlar şöyle dediler: "Zararı yok, mutlaka Rabbimize döneceğiz."

        51."(Burada) ilk inananlar biz olduğumuz için şüphesiz Rabbimizin, hatalarımızı bağışlayacağını umuyoruz."

        52.Biz Musa'ya, "Kullarımı geceleyin yola çıkar, muhakkak ki takip edileceksiniz" diye vahyettik.

        53.Firavun da şehirlere (asker) toplayıcılar gönderdi.

        54.Dedi ki, "Bunlar pek az ve önemsiz bir topluluktur."

        55."Şüphesiz onlar bize öfke duyuyorlar."

        56."Ama biz uyanık ve tedbirli bir topluluğuz."

        57, 58.Biz de Firavun'un kavmini bahçelerden, pınar başlarından, servetlerden ve iyi bir konumdan çıkardık.

        59.İşte böyle yaptık ve onlara, İsrailoğullarını mirasçı kıldık.

        60.Firavun ve adamları gün doğarken onları takibe koyuldular.

        61.İki topluluk birbirini görünce Musa'nın arkadaşları, "Eyvah yakalandık" dediler.

        62.Musa, "Hayır!, Rabbim şüphesiz benimledir, bana yol gösterecektir" dedi.

        63.Bunun üzerine Musa'ya, "Asan ile denize vur" diye vahyettik. Deniz derhal yarıldı. Her parçası koca bir dağ gibiydi.

        64.Ötekileri de oraya yaklaştırdık.

        65.Musa'yı ve beraberindekilerin hepsini kurtardık.

        66.Sonra ötekileri suda boğduk.

        67.Bunda şüphesiz bir ibret vardır. Ama pek çokları iman etmiş değillerdi.

        68.Şüphesiz ki senin Rabbin elbette mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir.

        69.Ey Muhammed! Onlara İbrahim'in haberini de oku.

        70.Hani o babasına ve kavmine, "Neye tapıyorsunuz?" demişti.

        71."Putlara tapıyoruz ve onlara tapmağa devam edeceğiz" demişlerdi.

        72.İbrahim dedi ki: "Onlara yalvardığınızda sizi işitiyorlar mı?"

        73."Yahut size fayda veya zararları dokunur mu?"

        74."Hayır, ama biz babalarımızı böyle yaparken bulduk" dediler.

        75, 76.İbrahim şöyle dedi: "Sizin ve geçmiş atalarınızın taptığı şeyleri gördünüz mü?"

        77."Şüphesiz onlar benim düşmanımdır. Ancak alemlerin Rabbi olan Allah dostumdur."

        78."O, beni yaratan ve bana doğru yolu gösterendir."

        79."O, bana yediren ve içirendir."

        80."Hastalandığımda da O bana şifa verir."

        81."O, benim canımı alacak ve sonra diriltecek olandır."

        82."O, hesap gününde, hatalarımı bağışlayacağını umduğumdur."

        83."Ey Rabbim! Bana bir hikmet bahşet ve beni salih kimseler arasına kat."

        84."Sonra gelecekler arasında beni doğrulukla anılanlardan kıl."

        85."Beni Naim cennetinin varislerinden eyle."

        86."Babamı da bağışla. Çünkü o gerçekten yolunu şaşıranlardandır."

        87."(Kulların) diriltilecekleri gün beni utandırma!"

        88."O gün ki ne mal fayda verir ne oğullar!"

        89."Allah'a arınmış bir kalp ile gelen başka."

        90.Cennet, Allah'a karşı gelmekten sakınanlara yaklaştırılacak.

        91, 92, 93.Cehennem de azgınlara gösterilecek ve onlara, "Allahı bırakıp da tapmakta olduklarınız nerede? Size yardım ediyorlar mı veya kendilerini kurtarabiliyorlar mı?" denilecek.

        94, 95.Artık onlar ve o azgınlar ile İblis'in askerleri hepsi birden tepetakla oraya atılırlar.

        96.Orada onlar taptıklarıyla çekişerek şöyle derler:

        97."Allah'a andolsun! Biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz."

        98.Çünkü sizi, alemlerin Rabbi ile bir tutuyorduk."

        99.Bizi ancak (önderlerimiz olan) suçlular saptırdı."

        100.İşte bu yüzden bizim şefaatçilerimiz yok."

        101."Candan bir dostumuz da yok."

        102.Keşke (dünyaya) bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak.

        103.Elbet bunda bir ibret vardır. Onların çoğu iman etmiş değillerdi.

        104.Şüphesiz senin Rabbin, mutlak güç sahibi olandır, çok merhametli olandır.

        105.Nuh'un kavmi de Peygamberleri yalanladı.

        106.Hani kardeşleri Nuh, onlara şöyle demişti: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız?"

        107."Şüphesiz ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim."

        108."Artık Allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin."

        109."Buna karşılık sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim ancak alemlerin Rabbi olan Allah'a aittir."

        110."O halde Allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin!"

        111.Dediler ki: "Sana hep aşağılık kimseler uymuş iken, biz hiç sana inanır mıyız."

        112.Nuh şöyle dedi: "Onların yaptıklarına dair benim ne bilgim olabilir?"

        113."Onların hesaplarını görmek ancak Rabbime aittir. Bir anlayabilseniz!"

        114."Ben inananları kovacak değilim."

        115."Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım."

        116.Dediler ki: "Ey Nuh! (Bu işten) vazgeçmezsen mutlaka taşlananlardan olacaksın!"

        117.Nuh şöyle dedi: "Ey Rabbim! Kavmim beni yalanladı."

        118."Artık onlarla benim aramda sen hükmet. Beni ve benimle birlikte olan mü'minleri kurtar."

        119.Derken biz onu ve beraberindekileri dolu geminin içinde (taşıyıp) kurtardık.

        120.Sonra da geride kalanları suda boğduk.

        121.Şüphesiz bunda bir ibret vardır. Onların çoğu ise iman etmiş değillerdir.

        122.Şüphesiz senin Rabbin mutlak güç sahibi olandır, çok merhametli olandır.

        123.Ad kavmi de peygamberleri yalanladı.

        124.Hani kardeşleri Hud, onlara şöyle demişti: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız?"

        125."Şüphesiz ben, size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim."

        126."Öyle ise Allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin."

        127."Buna karşılık sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim ancak alemlerin Rabbi olan Allah'a aittir."

        128."Siz her yüksek yere bir alamet bina yapıp boş şeylerle eğleniyor musunuz?"

        129."İçlerinde ebedi yaşama ümidiyle sağlam yapılar mı ediniyorsunuz?"

        130."Tutup yakaladığınız zaman zorbaca yakalarsınız."

        131."Artık Allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin."

        132, 133, 134."Bildiğiniz her şeyi size veren, size hayvanlar, oğullar, bahçeler ve pınarlar veren Allah'a karşı gelmekten sakının."

        135."Çünkü ben, sizin adınıza büyük bir günün azabından korkuyorum."

        136.Dediler ki: "Sen ister öğüt ver, ister öğüt verenlerden olma, bize göre birdir."

        137."Bu, öncekilerin geleneklerinden başka bir şey değildir."

        138."Biz azaba uğratılacak da değiliz."

        139.Böylece onlar Hud'u yalanladılar. Biz de bu yüzden onları helak ettik. Şüphesiz bunda bir ibret vardır. Onların çoğu ise iman etmiş değillerdir.

        140.Şüphesiz senin Rabbin mutlak güç sahibi ve çok merhametli olandır.

        141.Semud kavmi de Peygamberleri yalanladı.

        142.Hani kardeşleri Salih onlara şöyle demişti: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız?"

        143."Ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim."

        144."Öyle ise Allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin!"

        145."Buna karşılık sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim ancak alemlerin Rabbi olan Allah'a aittir."

        146, 147, 148."Siz buradaki bahçelerde, pınar başlarında, ekinlerde, meyveleri olgunlaşmış hurmalıklarda güven içinde bırakılacak mısınız?"

        149."Bir de dağlardan ustalıkla evler yontuyorsunuz."

        150."Artık Allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin."

        151, 152."Yeryüzünde ıslaha çalışmayıp fesat çıkaran haddi aşmışların emrine itaat etmeyin."

        153.Dediler ki: "Sen ancak büyülenmişlerdensin."

        154."Sen de ancak bizim gibi bir beşersin. Eğer doğru söyleyenlerden isen haydi bize bir mucize getir."

        155.Salih, şöyle dedi: "İşte bir dişi deve! Onun (belli bir gün) su içme hakkı var, sizin de belli bir gün su içme hakkınız vardır."

        156."Sakın ona bir kötülük dokundurmayın. Yoksa büyük bir günün azabı sizi yakalar."

        157.Derken onu kestiler, fakat pişman oldular.

        158.Böylece onları azap yakaladı. Şüphesiz bunda bir ibret vardır. Onların çoğu ise iman etmiş değillerdir.

        159.Şüphesiz senin Rabbin mutlak güç sahibi ve çok merhametli olandır.

        160.Lut'un kavmi de peygamberleri yalanladı.

        161.Hani kardeşleri Lut onlara şöyle demişti: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız?"

        162."Şüphesiz ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim."

        163."Artık Allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin."

        164."Buna karşılık sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim ancak alemlerin Rabbi olan Allah'a aittir."

        165, 166."Rabbinizin, sizin için yarattığı eşlerinizi bırakıyor da insanlar arasından erkeklere mi yanaşıyorsunuz? Siz gerçekten haddi aşan bir topluluksunuz."

        167.Dediler ki: "Ey Lut! (İşimize karışmaktan) vazgeçmezsen mutlaka (şehirden) çıkarılanlardan olacaksın!"

        168.Lut şöyle dedi: "Şüphesiz ben sizin yaptığınız bu çirkin işe kızanlardanım."

        169."Ey Rabbim! Beni ve ailemi onların yaptıkları çirkin işten kurtar."

        170, 171.Bunun üzerine biz de onu ve geri kalanlar arasındaki yaşlı bir kadın hariç bütün ailesini kurtardık.

        172.Sonra diğerlerini helak ettik.

        173.Onların üzerine bir yağmur (gibi taş) yağdırdık. (Başlarına gelecekler konusunda) uyarılanların yağmuru ne kadar da kötü idi!

        174.Şüphesiz bunda büyük bir ibret vardır. Onların çoğu ise iman etmiş değillerdir.

        175.Şüphesiz senin Rabbin mutlak güç sahibi ve çok merhametli olandır.

        176.Eyke halkı da peygamberleri yalanladı.

        177.Hani Şuayb onlara şöyle demişti: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız?"

        178."Şüphesiz ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim."

        179.Artık Allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.

        180."Buna karşılık sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim ancak alemlerin Rabbi olan Allah'a aittir."

        181.Ölçüyü tam yapın. Eksik verenlerden olmayın."

        182."Doğru terazi ile tartın."

        183."İnsanların mallarını ve haklarını eksiltmeyin. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın."

        184."Sizi ve önceki nesilleri yaratana karşı gelmekten sakının."

        185.Onlar şöyle dediler: "Sen ancak büyülenmişlerdensin."

        186.Sen sadece bizim gibi bir insansın. Biz senin yalancılardan olduğunu sanıyoruz."

        187."Eğer doğru söyleyenlerden isen, haydi gökten üzerimize bir parça düşür."

        188.Şuayb, "Rabbim yaptıklarınızı en iyi bilendir" dedi.

        189.Onlar Şuayb'ı yalanladılar. Derken gölge gününün azabı onları yakaladı. Şüphesiz o, büyük bir günün azabı idi.

        190.Şüphesiz bunda bir ibret vardır. Onların çoğu ise iman etmiş değillerdir.

        191.Şüphesiz senin Rabbin mutlak güç sahibi ve çok merhametli olandır.

        192.Şüphesiz bu Kur'an, alemlerin Rabbi'nin indirmesidir.

        193, 194, 195.Uyarıcılardan olasın diye onu güvenilir Ruh (Cebrail) senin kalbine apaçık Arapça bir dil ile indirmiştir.

        196.Şüphesiz bu (Kur'an'ın indirileceği) öncekilerin kitaplarında da vardı.

        197.İsrailoğulları bilginlerinin onu bilmesi, onlar (Mekke müşrikleri) için bir delil değil midir?

        198, 199.Biz onu Arapça bilmeyenlerden birine indirseydik ve o da bunu kendilerine okusaydı yine buna inanmazlardı.

        200.İşte böylece biz onu (Kur'an'ı) suçluların kalbine soktuk.

        201, 202, 203.Onlar, farkında olmadan ansızın kendilerine gelecek olan elem dolu azabı görüp de, "Bize mühlet verilmez mi?" demedikçe, ona inanmazlar.

        204.Bizim azabımızın çabuklaşmasını mı istiyorlar?

        205.Ey Muhammed! Ne dersin; biz onları yıllarca (dünya nimetlerinden) yararlandırsak,

        206.Sonra da kendilerine tehdit edildikleri şey gelse, (halleri nice olurdu?)

        207.(Dünyada) yararlandırıldıkları şeyler onlara fayda sağlamazdı.

        208.Biz hiçbir memleketi uyarıcıları olmadıkça helak etmedik.

        209.Bu bir hatırlatmadır. Biz zalim değiliz.

        210.O Kur'an'ı şeytanlar indirmemiştir.

        211.Zaten bu onların harcı değildir, buna güçleri de yetmez.

        212.Çünkü onlar (vahyi) işitmekten uzaklaştırılmışlardır.

        213.Öyle ise sakın Allah ile beraber başka bir ilaha yalvarma, sonra azaba uğratılanlardan olursun!

        214.(Önce) en yakın akrabanı uyar.

        215.Mü'minlerden sana uyanlara kanatlarını indir.

        216.Eğer sana karşı gelirlerse, "Şüphesiz ben sizin yaptığınız şeylerden uzağım" de.

        217, 218, 219.Namaza kalktığında seni ve secde edenler arasında dolaşmanı gören; mutlak güç sahibi, çok merhametli olan Allah'a tevekkül et.

        220.Şüphesiz O hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.

        221.Şeytanların kime ineceğini size haber vereyim mi?

        222.Onlar, her günahkar yalancıya inerler.

        223.Bunlar da şeytanlara kulak verirler. Onların çoğu ise yalancıdır.

        224.Şairlere ise haddi aşan azgınlar uyarlar.

        225, 226.Görmez misin ki onlar, her vadide şaşkın şaşkın dolaşırlar ve yapmadıkları şeyleri söylerler.

        227.Ancak iman edip salih amel işleyen, Allah'ı çok anan ve haksızlığa uğratıldıktan sonra öçlerini alanlar başka. Zulmedenler hangi akıbete uğrayacaklarını göreceklerdir.

        4

        Şuara Suresi Konusu

        Ağırlıklı olarak Allah’ın birliği, peygamberlik, vahiy ve ahiret inancı gibi konular ele alınmaktadır. Ayrıca Kur’an-ı Kerim’den, onun kaynağından, şanının yüceliğinden ve müşriklerin Kur’an karşısındaki tutumundan bahsedilmekte, örnek ve ibret alınması için bazı peygamberlerin kıssaları ve tebliğlerinden kesitler verilmektedir. Bu kıssalarda tarih sürecinde insan karakterinin değişmediğine, bu sebeple insanda gerçeği inkar etme eğiliminin her dönemde görülebileceğine, insanoğlunun zenginlik, iktidar, nüfuz ve şöhret düşkünlüğüne, kitlesel kültür ve ideolojilere körü körüne bağlılığına dikkat çekilmektedir. Kur’an’ın bir şair tarafından meydana getirildiği iddiaları çürütülmekte; gerçeği kabul etmeyen dönemin şairleri yerilmekte, ancak mümin ve makbul şairlerin de bulunduğu ifade edilmektedir.

        Şuara Suresi Nuzül

        Mushaftaki sıralamada yirmi altıncı, iniş sırasına göre kırk yedinci suredir. Vakıa suresinden sonra, Neml suresinden önce Mek­ke’de inmiştir. 197. ayeti ile son dört ayetinin (224-227) Medine döneminde indiğine dair rivayetler de vardır (Süyuti, el-İtkān, I, 12; İbn Aşur, XIX, 89-90).

        5

        Şuara Suresi Tefsiri (Kur’an Yolu)

        Bazı surelerin başında bulunan bu tür harflere “huruf-ı mukattaa” adı verilmektedir (bilgi için bk. Bakara 2/1).

        Sure başlarındaki huruf-ı mukattaadan sonra genellikle kitaptan, ayetlerden veya vahiyden söz edilmektedir. Nitekim burada da aynı üslup kullanılmıştır. “Apaçık kitap” ifadesinden kastedilenin hangi kitap olduğu konusunda farklı görüşler olmakla birlikte müfessirlerin çoğunluğu bunun Kur’an olduğu kanaatindedir (Razi, XXIV, 118; Şevkani, IV, 91; İbn Aşur, XIX, 92; bu konuda bilgi için ayrıca bk. Ra‘d 13/1; Hicr 15/1). “Apaçık” diye tercüme ettiğimiz mübin kelimesi “açıklayıcı” anlamına da gelmektedir. Buna göre Kur’an ayetleri gelişigüzel söylenmiş sözler değil; anlamı açık, doğruluğunda şüphe olmayan ve gerçekleri açıklayan ilahi kitabın ayetleridir. Bu sebeple ona şanına yakışır bir şekilde saygı gösterilmesi ve emirlerinin yerine getirilmesi gerekir.

        6

        Şuara Suresi Kaç Ayet?

        Şuara Suresi 227 ayetten oluşmaktadır.

        Şuara Suresi Kaçıncı Sayfa ve Cüzde Yer Alıyor?

        Şuara Suresi, Kur’an-ı Kerim’de 366. Sayfada başlayıp 375. Sayfada biter ve 19. cüzde yer alır.

        7

        Şuara Suresi Abdestsiz Okunur Mu?

        Vakıa suresi, 79. ayette “Temizlenmiş olanlardan başkası ona el süremez.” şeklinde emredilir. Bu nedenle, cünüp olan ya da abdestsiz birisinin Kur’an-ı Kerim’e el süremeyeceği gibi herhangi bir ayeti de okuyamaz.

        Özetle, abdesti olmayan birisi, Kur’an-ı Kerim’e el dokundurmadan ezberinden bildiği ayet ve sureleri okuyabilir. Bu caizdir; ancak abdestsiz olan birisi Kur’an’a dokunarak Şuara suresini okuyamaz. Ayet el-Kürsi, Fatiha ve İhlas gibi ayet ve sureleri okumak isteyen kimse, bunları dua niyetiyle okursa caizdir. (Elmalılı Hamdi YAZAR, Tefsir, Vakıa 79. ayet in izahı; Celal Yıldırım, İslam fıkhı, IV/157)

        Keza, başörtüsü olmadan da Şuara suresi okunabilir; ancak Kur'an'a saygıdan dolayı başörtülü olunması tavsiye edilmektedir.

        Şuara Suresi Adetliyken Okunur Mu?

        Şuara suresinin adetliyken Kur'an-ı Kerim'den ya da ezberden okunması caiz olmamaktadır.

        8
        Haberi Hazırlayan: Mehmet Kerem Hançer

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ