Türkiye'nin en büyük gölündeki tehlikeye böyle dikkat çektiler!

GÖLDE BİSİKLET SÜRDÜLER

Metrelerce çekilmenin yaşandığı Van Gölü'nün kıyılarında, eski yapılar ve araziler tekrar su yüzüne çıkarken, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi yerleşkesindeki sahilde küçük adacıklar oluştu.

Bisiklet tutkunları da Van Gölü'ndeki çekilmeye ve küresel ısınmaya dikkati çekmek amacıyla çekilmenin yaşadığı bölgeye giderek suyun sığ olduğu bölgeler ile adacıklarda bisiklet sürdü. Üniversitedeki öğrenciler de suyun sığ olduğu bölgelerde yürüdü, fotoğraf çektirdi.

"KÜRESEL ISINMAYA DİKKAT ÇEKMEK AMACIYLA DÜZENLEDİK"

Arkadaşları ile göl üzerinde bisikletle gezen Erkan Kumrioğlu, göldeki çekilmenin boyutunun her geçen gün arttığını söyledi. Üniversite sahilinde de çekilmenin yaşandığını anlatan Kumrioğlu, şunları kaydetti:

"Van Gölü'nün çekilmesine ve küresel ısınmaya dikkati çekmek amacıyla bisiklet etkinliği düzenledik. Van Gölü sahilinde bisiklet turunu tamamladık. Suyun çekildiği bölgelerde bisiklet sürdük. Son yıllarda küresel ısınma var ve Van Gölü de çekildi ve adacıklar ortaya çıktı. Kumlar yüzeye daha yakın hale geldi."

Van'a ilk kez geldiğini belirten Serkan Akçan da kenti çok beğendiklerini söyledi. Van Gölü'nün üniversite yerleşkesindeki sahilin çok güzel olduğunu dile getiren Akçan, göldeki çekilmenin üzücü olduğunu ifade etti. Gülis Akçan, "Çekilmenin olduğu yerlerde dolaştık, fotoğraf çektirdik." dedi.

ULUSLARARASI İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ KONGRESİ

Bu arada, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi ev sahipliğinde Uluslararası Avrasya İklim Değişikliği Kongresi düzenlendi. YYÜ'nün internet sitesinden yapılan bilgilendirmeye göre, kongre, Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü tarafından Mühendislik Fakültesi konferans salonunda gerçekleştirildi.

Kongrede konuşan YYÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli, iklim, doğa ve çevreyle ilgili konuların dünyadaki ülkelerin neredeyse tamamının birlikte hareket edebildiği nadir konulardan olduğunu söyledi.

"2100'LÜ YILLARDA 2 İLA 4 DERECE ARTACAK"

İklim değişikliği ve küresel ısınmanın etkilerinden söz eden Şevli, "İklim değişikliğinin olası etkilerine karşı Türkiye'nin fiziki konumuna bakıldığında, risk grubu ülkeler arasında yer alıyor. İklimle ilgili değişimlerin, yaşadığımız bölgedeki etkilerine baktığımızda, Van bölgesinde 2100'lü yıllarda sıcaklıkların 2 ila 4 derece arasında artacağı ve yağış miktarının genel olarak aynı kalacağı tahmin ediliyor. Bu durum da buharlaşmanın artması ve Van Gölü gibi kapalı havzalardaki suların azalması anlamına geliyor." dedi.

"SU KULLANIMI VE SU TASARRUFUNDA DOĞRU STRATEJELER"

"Van Gölü Havza Koruma Eylem Planı ve Uygulama Programı" kapsamında alınan önlemlerin önemine dikkati çeken Şevli, şunları kaydetti:

"İklim değişikliğinin bölgemizde hayvancılık, tarım ve turizm faaliyetleri üzerinde olumsuz etkilerinin olabileceği belirlenmiştir. Bu nedenle, su kullanımı ve su tasarrufu konularında doğru stratejilerin geliştirilmesi ve gelecekte suyun daha verimli kullanılması konularında Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın da yasa çalışmaları devam ediyor. Yine Sayın Emine Erdoğan'ın Sıfır Atık Projesi için üniversitemiz, israfın önlenmesi ve kaynakların daha verimli kullanılması gibi konularda pilot üniversite olarak seçilebilecek en güçlü aday üniversitelerdendir. Bu kapsamda sunulacak bildirilerin ve paylaşılacak bilgilerin, gelecekte daha yaşanılası bir dünya için verimli olmasını diliyor, kongremizin gelecek yıllarda daha geniş katılımlarla devam etmesini temenni ediyorum."

"DÜNYADA YAŞAYAN HER CANLININ GELECEĞİNİ TEHDİT EDİYOR"

Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu da iklim değişikliğinin bütün bir ekosistemi ve başta insanoğlunu olmak üzere, dünyada yaşayan her canlının geleceğini tehdit eden en somut ve en ciddi sorun olduğunu dile getirdi.

İklim değişikliğinin yarattığı tehlikenin boyutunun çok büyük olduğunu ifade eden Alaeddinoğlu, şöyle devam etti:

"50 yılı aşkın bir süredir, dünyamız neredeyse sürekli ısınıyor. Bugün, sıcaklık ortalamalarında bir derecelik sıcaklık artışı, yakın gelecekte 2-3 derecedeki artışla ifade edilecek. Dünyanın birçok yerinde hava ve iklim olaylarında artış görülmeye başlanacak, hiç tanıklık etmediğimiz sıcak günler artarken soğukların azaldığına şahitlik edeceğiz. Aşırı yağış değerleri kaydedilirken sel baskınları hiç de uzak ihtimal olmayacak. Dolayısıyla bütün bu sonuçlar ekonomik ve sosyal hayatı derinden etkileyecektir."

Ulusal ve uluslararası bilim dünyasından akademisyenlerin 68 bildiriyle katkı sundukları kongreye Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Nadir Yağcı, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sedat Yayla ile akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

30 KİLOMETREDEKİ KUŞ CENNETİNDE DE AYNI MANZARA

Öte yandan, Van Gölü'nün 30 kilometre doğusunda yer alan ve bölgenin kuş bakımından en zengin alanı konumundaki Erçek Gölü'nde de aynı manzara ortaya çıktı. Nesli tükenme tehlikesi altındaki birçok kuş türü ile birlikte yaklaşık 230 kuş türüne yaşam alanı olan ve bu yüzden "kuş cenneti" olarak anılan, Van Gölü Havzası'ndaki Erçek Gölü'nde sazlık alanlardaki sular tamamen çekildi.

"BU ÇEKİLME DURACAK GİBİ GÖRÜNMÜYOR"

Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, Van Gölü kapalı havzası içerisinde irili ufaklı birçok gölün olduğunu ve su tutma kapasitesi bakımından Erçek Gölü'nün önemli bir yeri olduğunu belirtti. Alaeddinoğlu, "Erçek Gölü, havzadaki iklim değişikliğinin etkilerini maalesef en olumsuz şekilde yaşayan göllerimizden biridir. Havzada irili ufaklı birçok göl var. Çok yüksekte olan göllerin önemli bir kısmı su kaybı yaşıyor ve hatta bir kısmı ise kurudu. İklim değişikliği ve sonuçları hem Van Gölü hem de daha küçük olan Erçek Gölü'nde dramatik şekilde karşımıza çıkıyor. Bu çekilmenin duracak gibi görünmediğini, çekilmenin devam edeceğini bize gösteriyor" dedi.