Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Deutsche Bank’ın küratörü İzmir’i neden takipte

        Deniz Çağlar -HABERTÜRK PAZAR

        mail@denizcaglar.com

        Sanat dünyasının merkezinde New York’ta Frieze Sanat Fuarı, Londra’da Art 16 ve milyonlarca dolarlık eserlerle son bulan müzayedeler var. Diğer yanda ise zaman zaman varlığı dahi unutulan ‘ulaşılabilir sanat’ kavramı... Geleceğin ünlü sanatçılarının keşfedildiği bu kulvar gittikçe güçleniyor. Bakın bu pazarda, İzmir’in nasıl bir rolü var?

        Sanatın lüks tüketim unsuru haline geldiği günümüzde, sanat eserlerine yalnızca belli bir kesim mi sahip olabiliyor? Hayır. Aslında güncel sanata ulaşmak tahmin edildiği kadar zor değil. Dünyada oldukça yaygın olan “ulaşılabilir sanat”, Türkiye’de var olan boşluğu doldurmak üzere son yıllarda yaygınlaşıyor. Gelişmiş sanat pazarlarına baktığımızda, gelişmiş sanatçılar kadar genç sanatçılar da pazarın içinde. Uluslararası gerçek koleksiyoner, genç ve yetişmekte olan sanatçılarla da ilgileniyor.

        Bugün çağdaş sanatın en önemli isimleri arasında gösterilen Damien Hirst, Tracey Emin, Sarah Lucas bundan 20 yıl önce Goldsmith’s College’da okudukları yıllarda, sene sonu şovlarında koleksiyoner Charles Saatchi tarafından keşfedildi. Orta vadeli yatırım olarak görülen eserler, yaklaşık 10 yıl Saatchi’nin koleksiyonunda kalıp Saatchi Gallery’de sergilendikten sonra piyasaya girdi ve bugünkü sanat pazarına bizi bir adım daha yaklaştırdı. Bugün de birçok bireysel ve kurumsal koleksiyoner aynı yolu izliyor. Avrupa ve Amerika’daki prestijli sanat okullarının ‘Degree Show’ dediğimiz yıl sonu etkinliklerini çok sıkı takipteler... Degree show’da son sınıf öğrencilerinin en başarılı bulunan çalışmaları sergilenir; resim, heykel, seramik, grafik çalışmaları, hatta mimari projeler ve moda tasarımı öğrencilerinin defileleri yer alır. Okullar belli haftalarda halka açılır, sanatseverler hem genç sanatçılarla tanışma hem de beğendikleri eserleri satın alma imkânı bulur.

        Avrupa’da başı çeken okullar İngiltere’deki Slade School of Fine Art, Goldsmiths College ve Central Saint Martins College of Art and Design iken Amerikalı koleksiyonerlerin gözdesi Rhode Island ve New York’taki Pratt Üniversitesi’dir.

        15 FARKLI ŞEHİRDE ULAŞILABİLİR SANAT FUARI

        Bugün büyük fuarlar da bünyelerinde hiç olmadığı kadar genç sanatçılara yer veriyor, genç sanatçıları destekleyen platformlar her yıl sayıca artıyor. Geçtiğimiz hafta Frieze New York’ta en çok talep gören eserlerin 5.000- 15.000 dolar aralığındaki eserler olması da dikkat çeken bir detay. Büyük fuarların ulaşılabilir sanat platformlarına ek olarak en çok ilgi gören etkinliklerden biri de Affordable Art Fair, ulaşılabilir sanat fuarı. Affordable Art Fair’in özelliği 10 bin dolar üst fiyat limiti üzerinden ilerliyor olması. Her yıl Londra, Brüksel, New York, Singapur, Amsterdam, Milan, Stockholm, Hamburg, Seul ve Hong Kong’un aralarında bulunduğu 15 şehirde düzenleniyor.

        Yine benzer bir fuar olan Brüksel’in Accessible Art Fair’ı ise bu yıl ilk kez New York’ta yapılacak. Üstelik en şaşırtıcı kısmı fuar 3-5 gün değil, önümüzdeki kasım ayı boyunca sürecek.

        ALISTAIR HICKS HER YIL SANAT İÇİN İZMİR’E GELİYOR

        Peki, ülkemizde genç sanatçıları nasıl keşfedebiliriz? Bizim bile farkında olmadığımız potansiyeli şöyle özetleyeyim: Dünyanın en büyük kurumsal koleksiyonuna sahip Deutsche Bank’ın küratörü Alistair Hicks her yıl sırf bu iş için İzmir’e geliyor!

        Kendisinden ilk duyduğumda son yıllarda en çok şaşırdığım şeylerden biri olmuştu bu. Evet, bizim bile tanımadığımız sanatçıları İzmir’in ara sokaklarında ‘warehouse’ olarak nitelendirdiği sanatçı stüdyolarından keşfediyor. Bu sanatçıların eserleri bugün Deutsche Bank koleksiyonunda yer alıyor.

        Avrupa ve Amerika’dakine benzer şekilde ülkemizdeki sanat okullarındaki yetenekleri keşfederek güncel sanatı yakalamak güzel bir başlangıç.

        İstanbul’dan Marmara Üniversitesi, Mimar Sinan Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi ve elbette İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi’nin güzel sanatlar fakültelerinde okuyan öğrencilerin çalışmaları takip edilebilir.

        Heykel, seramik, resim, geleneksel Türk sanatları, fotoğraf, grafik tasarımı bölümlerinde okuyan öğrencilerin çalışmaları periyodik olarak okul binalarında sergileniyor ve isteyenler görebiliyor. Mimar Sinan Üniversitesi’nin geçtiğimiz yıl yeniden açtığı Resim Heykel Müzesi de bu amaca hizmet ediyor.

        Türkiye’de ulaşılabilir sanatı destekleyen önemli projelerden biri ise Mamut Art Project. Mamut Art Project her yıl, tanınmamış ve bir galeri temsiliyetine sahip olmayan sanatçıları bir karma sergide buluşturuyor. Maslak Küçükçiftlik Park’ta 60 civarı sanatçının katılımıyla gerçekleşen sergi, adeta bir fuar havasında gerçekleşiyor ve sanatçılar geniş bir seyirci kitlesine ulaşıyor. Türkiye’nin her yerinde katılımcıların başvurduğu projede yer alacak sanatçıları jüri belirliyor. Sergide 350 TL’den başlayan eserler yer alıyor.

        Ülkemizde genç sanatçıları destekleyen bu tip organizasyonların sayısı artarken bakalım uluslararası sanat âleminde hangi Türk sanatçıların adını göreceğiz?

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ