Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar Bilgi

Buhar çağında başlayan hafif‑hava hayalleri, sonrasında gaz dolu balonların ötesine geçip mühendislikle birleşti. Fakat tarih sayfalarında gezinirken kesin bir isim bulmak sanıldığı kadar basit değil.

Zeplinin doğuşu, tek bir milli gurur yarışından öte, 19. yüzyılın teknolojik atılımlarının doğal bir sonucudur. Sanayi Devrimi’nin ritmi, çelik iskeletleri ve yüksek saflıktaki hidrojen gazını mümkün kıldı. Buna, yeni keşfedilen hafif alaşımlar eklenince dev balon fikri mühendislik çizimlerine dönüştü. İlk başlarda askeri gözlem platformu olarak tasarlanan bu araç, kısa sürede lüks yolcu taşımacılığının sembolüne evrildi. Paris Exposition’dan Amerikan kıyı şehirlerine kadar uzanan tanıtım uçuşları, dönemin gazetelerine manşet oldu. Ve elbette, 1937’de Hindenburg’un trajedisi bu rüyaya karabasan gibi çöktü. Fakat öncesindeki parlak fikirlere ve adanmış mühendislere yakından baktığımızda, “zeplinin mucidi kim?” sorusunun yanıtı biraz daha netleşiyor.

ZEPLİNİ KİM BULDU?

Popüler kültürde zeplinin mucidi olarak Kont Ferdinand von Zeppelin öne çıkar. Ancak "bulmak" fiili, bir keşiften ziyade uzun bir tasarım sürecini işaret eder. Von Zeppelin, Amerikan İç Savaşı’nda gözlem balonlarını inceleyerek potansiyeli fark etmiş, döndüğünde Almanya’da şirket kurarak katı iskeletli ilk prototipi inşa etmiştir. Yine de pratikte, patent başvurularından önce benzer prensipleri test eden Fransız mühendis Henri Giffard’ın 1852’deki buharlı direksiyonlu balonu unutulmamalı. Dolayısıyla zeplin fikri eşzamanlı kıpırtılarla gelişti; "kim buldu" sorusu tek bir laboratuvarın kapısına kilitlenmiyor.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ