Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem 3. Sayfa 4 çocuğunu öldüren canavar babaya 'av' oyunu! - En son haberler

        Dünyada polisiye film ve dizilere damga vuran kahramanlar arasında hiç kuşkusuz, ünlü yazarların yarattığı Sherlock Holmes, Hercule Poirot, Komiser Mayk Hammer, Komiser Maigret ve Komiser Kolombo gibi isimler yer alıyor.

        Bu kahramanlar, teknolojiden yoksun sadece yaratıcı zekaları ve sokak polisliği ile yaptıkları çalışmalarla, o film ve dizileri ilgiyle izlememizi sağladı. O yüzden teknolojinin gelişmediği döneme ait yazılan polisiye romanlar veya çekilen polisiye filmler hep büyük ilgi görmüştür. Bugünki hikayemizde ise bu kahramanların yer aldığı polisiye filmleri aratmayan bir cinayet vakası var.

        39 YIL ÖNCE YAŞANDI

        Tarih yaprakları 1985 kasım ayını gösteriyordu. Bülent Ecevit'in eşi Rahşan Ecevit, Demokratik Sol Parti'yi (DSP) kurdu. Rahşan Ecevit 18 Kasım günü DSP Genel Başkanı olarak seçildi. Gündem siyasetle çalkalanırken, Eskişehir’de 35-40 yaşlarında genç bir adam Eskişehir Eminiyeti Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Masası'na geldi. Üzgün ve bitkin şekilde nöbetçi memura “Benim 4 çocuğum kayıp” dedi.

        REKLAM

        4 KARDEŞ KAYBOLMUŞTU

        Cinayet masası ekipleri, kayıp başvurusu yapan babanın ifadesini aldı. Polis memurları babayı dinlerken bu olayın yıllarca unutulmayacak bir vahşete dönüşeceğini asla düşünemezdi. Baba ifadesinde, “Benim ilk eşimden 4 çocuğum oldu. Sonra eşimden boşandım. İkinci evliliğimi yaptım. Çocuklarıma ben bakıyordum. Ancak bugün çocuklarım evde yoktu, bulamadım” dedi. Babanın ifadesine göre, 3 ila 9 yaşları arasında 4 kardeş esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolmuştu.

        ANNE KAÇIRMIŞ OLABİLİRDİ

        O dönem cinayet masasında genç bir memur olan Hasan Dinç, soruşturmanın içindeydi. Bu onun belki ilk büyük olayı olacaktı ama henüz bunun farkında değildi. Çünkü anlatılanlara göre, kayıp kardeşleri anneleri almış olabilirdi. Bu durumda olay basit bir şekilde çözülecekti.

        ANNENİN EVİNE GİDİLDİ

        Emekli polis memuru Hasan Dinç, yıllar önce yaşanan bu olayın ilk izlerini şöyle anlattı: “Elde edilen bilgilere göre, babanın boşandığı çocukların annesi Kırıkkale’de oturuyordu. Babanın akrabası da Kırıkkale’de oturuyordu. Birbirini tanıyan aileler bunlar. Kırıkkale’ye gittik. Ancak çocuklar annelerinde yoktu."

        Böyle düşünülmemişti. Anne verdiği ifadesine göre Eskişehir’e uzun süredir gelmemişti. Kimse tarafından da çocuklarını istememişti. Artık uzun soluklu bir yol başlamıştı.

        REKLAM

        BABANIN SÖZLERİ

        Bu kez başvuruyu yapan babanın Kırıkkale’de oturan akrabalarına gittiklerini anlatan emekli polis memuru Hasan Dinç “Müştekinin babası oturuyordu orada. Eve gittik. Kayıp başvurusunu yapan baba da gelmişti. Çocukları dedesine sorduk, dede bize hiç unutmadığım bir şey söyledi. Bize dedi ki ‘Ne bilirse oğlum bilir’ dedi. Bize kayıp çocukların babasını hedef gösterdi. O anı unutmam” dedi.

        BABANIN ELİNDEKİ İZ

        Sıradan bir kayıp gibi görünen 4 çocukla ilgili vaka, giderek esrarengiz bir duruma dönüşüyordu. Dedenin bu sözleri, dikkatleri babaya yöneltti. Babanın bir elinde izler fark edildiğini anlatan Dinç, kendisine bunu sorduklarını söyledi. Dinç şöyle devam etti: “Babanın elinde bir çizik vardı. Sanki bir diş izi gibi. Dolap işi yaptığı için bize dolabı taşırken çizildi dedi. İnanmış gibi yapmak zorunda kaldık. Çünkü elimizde daha hiçbir şey yoktu."

        Emekli cinayet uzmanı Hasan Dinç
        Emekli cinayet uzmanı Hasan Dinç

        5 MİLYON FİDYE

        Olay vahim bir duruma dönüşmüştü. Çocuklar ortada yoktu. Ve bu vaka Eskişehir’de kulaktan kulağa yayılmaya başlandı. Basın da bu olaya büyük ilgi duymaya başladı. Gazeteler, çocukların kaybolduğunu değil de çocukların kaçırıldığını ve 5 milyon fidye istendiğini yazıyordu. Durum gerçekten vahimdi.

        REKLAM

        ASAYİŞ ŞUBE MÜDÜRÜ EKİBİ YÖNETTİ

        Kayıp başvurusu yapan baba perişan ve üzgündü. Çocukları bir türlü bulunmuyordu. Gündemde bomba gibi yer alan bu olaya Eskişehir Asayiş Şube Müdürü Taşdan Erdan el attı. Bu olaya bakan ekibi toplayan emniyet müdürü Taşdan Erdan, bizzat süreci yönetmeye başladı. Emniyet müdürü Taşdan Erdan’dan büyük destek aldıklarını söyleyen emekli polis memuru Hasan Dinç, artık karşılarında sıra dışı bir olayın olduğunu düşünerek soruşturmayı genişlettiklerini söyledi.

        BABANIN PROFİLİ ÇIKARILDI

        Dinç, bu çalışmada babanın profilinin geniş bir şekilde çıkarıldığını anlattı. Çıkarılan profile göre, baba ilk eşinden boşanmış ve ikinci evliliğini yapmıştı. İlk eşinden 4 çocuğu vardı ve çocuklarına kendisi bakıyordu. 4 çocuktan ikisi zihinsel engelli ikisi ise çok zekiydi. Çocuklara bakan bir bakıcı kadın vardı. Bakıcı kadının ifadesini aldıklarını söyleyen Dinç, “Kadın bize çocukların kaybolduğu gün evde olmadığını söyledi. O gün izinli olduğunu söyledi. Ancak bu izinli gününde garip bir durum vardı. Normalde başka gün izin yaparken, çocukların kaybolduğu gün babaları tarafından bakıcıya izin verilmişti. Bu önemli bir başlangıçtı bizim için” ifadelerine yer verdi.

        Av filminde de rol alan emekli polis memuru Hasan Dinç set arasında Şener Şen ile birlikte
        Av filminde de rol alan emekli polis memuru Hasan Dinç set arasında Şener Şen ile birlikte

        “BABA RADARIMIZA GİRDİ”

        Çocukların babasının artık kendileri için şüpheli olduğunu anlatan Dinç “Baba radarımıza girdi. Çocukların kaybolmasından kesinlikle babanın parmağı olduğuna inanmaya başladık. Bunun için de çalışmaya devam ettik” dedi.

        REKLAM

        İki çocuğun zihinsel engelli olması, babanın bir başkasıyla evlenmesi ve yeni eşinin çocukları istememiş olma ihtimali üzerine, baba çocuklarına zarar vermiş olabilir miydi? Bunu düşünmek bile insanın kanını donduruyordu. Bir baba 4 çocuğunu öldürür mü? Böyle bir vahşet olabilir mi? Ya da çocuklarını bir yerlere mi götürüp sakladı? Tüm bu soruların cevabı, ortaya çıkacak detaylarla çözülecekti.

        CİNAYET FİLM VİDEOLARI BULUNDU

        Ortaya çıkarılan profil ve elde edilen bu bilgilerin ardından babanın evinde arama yapıldı. Cinayet uzmanı emekli polis memuru Hasan Dinç o günü şöyle anlattı: “Evi inceledik. Evde o dönemlerde videolar vardı. DVD’lere video koyup izlenirdi. Eskiler bunu bilir. Her evde de yoktu. Video filmlere baktık. Birçok cinayet filmini anlatan videoları gördük. Allah Alla dedik neden o filmlerden çok fazla sayıda var. Hepsini aldık. Sonra evde ruhsatsız silah bulduk. Babayı gözaltına aldık” diye konuştu.

        Av filminde de rol alan emekli polis memuru Hasan Dinç set arasında Cem Yılmaz ile birlikte
        Av filminde de rol alan emekli polis memuru Hasan Dinç set arasında Cem Yılmaz ile birlikte

        FİLMLERDEKİ DETAYLAR

        Evde bulunan içerikleri cinayet olan filmleri tek tek izlediklerini anlatan Dinç “O filmlerde şunu gördük. Katil cinayeti nasıl işleyip kurbanlarını nasıl ortadan kaldırıyordu. İzlerini nasıl kaybettiriyordu. Hatta bir film tam da çocuk cinayetiyle ilgiliydi. Çok dikkatimizi çekti bu film” dedi. Filmde, öldürülen çocuklar için kayıp başvurusu yapan bir katilin hikayesi yer alıyordu. Ve filmde katil zanlısının polise yakalanmamak için de cinayetleri nasıl işlediği anlatılıyordu. Bu tüyler ürperten bir olaydı.

        REKLAM

        BABA FİLMLERİ İZLEYİP CİNAYET İŞLEMİŞTİ

        Asayiş Şube Müdürü Taşdan Erdan da filmleri dehşet içinde izlemişti. 4 çocuğunun kayıp başvurusunu yapan baba, çocuklarını ortadan kaldırmak için bu filmlerden mi faydalanmıştı? Bu sorunun cevabı ortaya çıkacak itirafa bağlıydı. Baba gözaltındaydı.

        “EN ÇOK HANGİ ÇOCUĞUNU SEVİYORSUN”

        Baba sorguya alındı. O dönem gazeteler de şu başlığı atmıştı: “5 milyon fidye istenen olayda fidyeci parayı almadı. Baba ve anne gözaltında”

        Basın fidye olayını başa çekmişti ancak Eskişehir Cinayet Masası için vaka bambaşkaydı. Cinayet Uzmanı Hasan Dinç babanın sorgusunda yer aldı. Dinç “Babaya dedim ki en çok hangi çocuğunu seviyorsun, bana ‘En çok büyük kızımı seviyorum’ dedi. Baba bizim için baş şüpheliydi. Biz çocukların başına ne geldiğini öğrenmek istiyorduk. Ancak baba çocuklarla ilgili bir kelime bile etmiyordu. Suçlamaları asla kabul etmiyordu" dedi.

        BABAYA ‘AV’ OYUNU

        O dönem ruhsatsız silahla yakalanmak tutuklanma sebebiydi. Türkiye’de 1980 darbesinin izleri hala sürüyordu. Günlerce sorgulanan baba artık adliyeye götürülecekti. İtiraf yoktu. Emniyet Müdürü Erdan’ın yönettiği ekip olayın savcıyla görüştü. Baba tutuklanırsa, çocuklara gidecek bir iz tamamen yok olacaktı. Dinç, olayın kilidini çözecek gelişmenin olduğu anları şöyle anlattı: “Biz bu görüşteydik. Savcı beyle konuştuk. Bir taktik bir oyun yapmamız gerekiyordu. Plan yapıldı. Plana göre, savcı bey babayı serbest bırakacaktı. Biz de artık gece gündüz babayı gizlice takip edecektik. Baba bizi kesinlikle çocuklara götürecekti. Biz buna inanıyorduk. Ya çocukların ölüsüne ya da dirisine. Bir ‘AV’ oyununa başladık."

        REKLAM

        BABA POSTANEYE GİTTİ

        Plan aynen düşünüldüğü gibi yapıldı. Baba serbest kaldı. Baba serbestti ancak cinayet masasının yakın takibindeydi. Babayı 24 saat takip altına aldıklarını anlatan Dinç, “Babanın bir gün postaneye gittiğini gördük. Postaneye giderek bir mektup atmıştı. Bir süre sonra bu attığı mektubun bize yani cinayet masasına gönderildiğini duyduk. Bu bir itiraf mektubu dedik galiba. Heyecanla mektubu bekledik. Ama bu arada babayı takip etmeye devam ediyorduk” ifadelerini kullandı.

        “ÇOCUKLARI SİNAN ÖLDÜRDÜ”

        Birkaç gün sonra mektup Eskişehir Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Masası'na ulaştı. Ancak mektupta gönderenin ismi yerine Sinan diye bir kişinin ismi yazılmıştı. Dinç film senaryolarını aratmayan o olayı şöyle anlattı: “Sinan adlı biri bize yazmıştı. Mektupta ‘Çocukları ben öldürdüm. Beni boşuna aramayın. Ben Almanya’ya gidiyorum. Bu mektup size ulaştığında ben Almanya’da olacağım’ ifadeleri yer alıyorud. Tabi bizim için artık olay çözülmüştü. Bu mektubu baba Sinan ismiyle göndermişti.”

        ÖNCE İNKAR ETTİ

        Mektubun ardından baba gözaltına alındı. Babaya önce Sinan ismi soruldu. Sinan’ı tanımadığını söyledi. Bir süre sonra polis o mektubu kendisinin yazdığını söyledi. Dinç o anı şöyle anlattı: “Önce hayır dedi. Biz ona kendisini takip ettiğimizi o an postaneye giderek mektubu attığını bildiğimizi söyledik. Şoke oldu tabi. Sonra çocukları öldürdüğünü söyledi.

        İçimiz parçalandı tabi.”

        REKLAM

        ÖNCE FİLM İZLEDİ SONRA CİNAYET İŞLEDİ

        Baba kan donduran itiraflarda bulundu. Çocukları nasıl öldürdüğünü tek tek anlattı. Aynen polisin düşündüğü gibi cinayetleri işlemişti. Çocuklarından kurtulmak için önce birçok cinayet filmi izledi. Filmlerde cinayet nasıl işlenir ve yakalanmamak için katil neler yapar şeklinde tüyler ürperten sözde detayları öğrenmişti. Ve ardından çocuklarını teker teker boğarak öldürmüştü. Çocuklardan biri ona direnmişti ve elini ısırmıştı. O elindeki iz, dolabı taşırken değildi. Çocuğunun diş iziydi.

        İNANILMAZ GÖRÜNTÜ

        Katil zanlısı dehşete düşüren bu anlatımlar sonrası, çocukların cansız bedenlerini iki ayrı torbaya koyarak ormanlık alana götürüp attığını söyledi. Tüm bunlar 19 gün içinde yaşanmıştı. Babayı alıp cansız bedenlerin olduğu yere gittiklerini anlatan emekli cinayet uzmanı Dinç gördükleri manzaranın inanılmaz olduğunu söyledi. Dinç “Bulduğumuzda çocukların cansız bedenlerinin bozulmadığını gördük. 19 gün ormanda kalmıştı. Hayvanlar da dokunmamıştı. Çok üzüldüğümüz bir olaydı." dedi

        BU PLAN FİLMDE YOKTU

        Olay çözülmüştü. Katil zanlısı baba izlediği cinayet filmlerinden esinlenerek öldürdüğü çocuklarının ardından yakalanmayacağını düşünüyordu. Ancak izlediği filmde, polisin katili böyle takip edeceği bölümler yoktu.

        YILLAR SONRA YAŞANAN TESADÜF

        Tüm Türkiye bu vahşete kurban giden 4 çocuk için ağladı. Meslek hayatında unutamadığı olaylardan biri olduğunu anlatan Dinç, yaşadığı ilginç bir tesadüfü de şöyle anlattı: “Yıllar sonra Diyarbakır’da cinayet masasında çalışırken, bir komiser geldi yanıma ‘Hasan abi ben seninle çalışmak istiyorum’ diyerek benim ekibime geldi. Rütbe farkı olduğu halde bana ‘Abi’ diyerek hitap etti. Israrla benimle çalışmak istediğini söyledi. Sonradan bana ‘Ben kimim biliyor musun’ dedi. Yok dedim. ‘Ben dedi, yıllar önce Eskişehir’de öldürülen 4 kardeş vardı. O kardeşlerin kuzeniyim. O olaya sen bakmıştın. Dedemle konuşurken ben de oradaydım ve çocuktum. Seni görmüştüm. Çok üzülmüştüm kuzenlerim için. Ben de büyüyünce polis olmak istedim ve oldum’ dedi. Benim için de ayrı bir anı olmuştu” dedi.

        YILLARCA CİNAYET DOSYALARINI KOVALADI

        Cinayet uzmanı Hasan Dinç Diyarbakır’dan sonra Türk emniyet teşkilatının en ünlü yeri ve birimi olan Gayrettepe cinayet masasında görev yaptı. Ve İstanbul’da birçok önemli cinayet soruşturmasında çalıştı. Eskişehir Asayiş Şube Müdürü Taşdan Erdan ise birçok önemli olayın aydınlatılmasında görev aldı.

        ‘AV’ FİLMİNİN İÇİNDE YER ALDI

        Önemli başarılara imza adan Dinç, Cem Yılmaz ve Şener Şen’in unutulmaz polisiye ‘AV’ filminin hikayesinde yer aldı. Aynı zamanda filmde de rol alan Dinç, senaryo yazımında da senariste büyük destekte bulundu.

        ÖNERİLEN VİDEO

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ