Ankara 2. Baro'ya ilk başkan adayı ünlü avukat Mustafa Semiz
Ankara 2. No'lu Baro için Avukat Mustafa Semiz, başkanlığa adaylığını koydu. Semiz, yaptığı açıklamada avukatlık sorunlarına mevcut baronun çözüm bulamadığını belirtti ve Baro'nun siyasallaştığına yönelik eleştirilerini dile getirdi. Semiz, özellikle genç avukatlar için planlarını anlattı
Ankara 2. No'lu Baro'ya başkan adayı olan Avukat Mustafa Semiz, açıklamasında şunları kaydetti:
21 yıl önce Zirve Hukuk bürosunu kurarak Ankara Barosu'na kaydımı yaptırdım. Aralıksız 21 yıl sürdürdüğüm Avukatlık hizmetim boyunca 150 Stajyer arkadaşımız büromda stajını tamamlamış ve yurdun dört bir yanında mesleklerini icra etmeye başlamışlardır.
Neden 2. Baroya geçtim:
Avukatlık stajını bitirdiğimde ruhsat almak için Ankara Barosu'na başvurdum ve birçok arkadaşım gibi ruhsat harcını verecek durumda değildim. Sağ olsun o zamanki Başkanımız kendi imkanlarıyla destek oldu ve ruhsatımı öyle alabildim.
Bu sene yeni mesleğe başlayacak arkadaşlarımız ruhsatlarını almak için 3.400 TL ruhsat harcı vermek zorundalar. Maalesef bu parayı veremeyecek birçok stajyer arkadaşımız var.
21 yıl geçmiş Baromuz bu konuda hiçbir çözüm üretmemiş. Sıkıntı hala aynı... Oysaki imkanı olmayan arkadaşların başvuru harçlarını 2 yıl erteleyip taksitle ödeme imkanıyla bu sorun çok kolay çözülebilirdi.
Aynı şekilde avukatlık stajına başladığımızda staj boyunca çalışmamız yasaktı. 1 yıl boyunca çalışmadan geçinmek zorundaydım. Stajyer arkadaşlarımın çoğu benim gibi imkansızlıklar içinde stajlarını bitirdiler.
Aradan 21 yıl geçti hala sorun aynı... stajyerlerimiz zor durumda. Çalışmadan staj yapmak zorunda... Baro kendi imkanlarını kullanarak stajyerlerimize stajları boyunca asgari ücretten de olsa bir maaş bağlamayı beceremedi...
Stajyerlerimiz mesleğimizin geleceği. Hepimiz bu sıkıntıları yaşadık ancak o günleri çabuk unutuyoruz. Barolar öncelikle stajyerlerinin ve mesleğe yeni başlayan avukatlarının ekonomik sorunlarını çözmek için projeler geliştirmelidir.
BİR ARPA BOYU YOL ALINMADI
Yukarıda da söylediğim gibi Ankara Barosu alternatifi ve rakibi olmadığı için avukatlığın temel sorunlarının çözümünde bile yıllardır bir arpa boyu yol alamamıştır.
Eğer çoklu baro sistemi çok önceden getirilmiş olsaydı, oluşacak rekabetin sonucunda Barolar meslektaşlarını kazanmak için onların sorunlarının çözümünde yarışa girecek ve kazanan avukatlık mesleği olacaktı.
Bu sebeple çoklu baronun gerekliliğine inanıyorum ve yeni kurulan baroda yer aldım.
Yeni baronun kurulması ile oluşacak rekabet ile meslektaşlarımızın yaşadığı birçok sorunun çözüleceğine ve avukatlık mesleğinin kaybetmiş olduğu değeri kısa sürede tekrar kazanacağına inanıyorum.
21 yıldır Ankara Barosu'nda birçok seçim yaşadım. Baro başkan adaylarımıza bu sorunları sürekli ilettim. Maalesef hiçbir önerimiz dikkate alınmadı. Çünkü başkan adaylarımızın seçim kazanmak için bizlere ihtiyacı yoktu.
Eğer başka bir baroya geçmek imkanımız olsaydı başkan adayları bizleri kaybetmemek için önerilerimizi dikkate almak zorunda kalır ve avukatlık mesleği bugünkü gibi yerlerde sürünmezdi.
Yukarıda da değindim Ankara Barosu'nda en çok stajyer yetiştiren avukatlardan biriyim.
Maalesef hiçbir baro başkanı bana yönetiminde yer vermedi. onlarla aynı siyasi görüşten olmadığım için hep dışlandım.
ADINDA NEDEN 'SOL' OLUR?
Yeni bir Baroya geçmek istememin önemli bir sebebi de budur. Başkan adaylarımızı hep uyardık. Ankara Barosu'na kayıtlı her avukat bilir. Ankara Barosu başkanı olmak için Demokratik Sol grubunun ön seçimini kazanmanız gerekir. Onu kazandığınızda sonra yapılan seçim aslında formalitedir ve sol görüşlü tüm avukat arkadaşlarımız o adaya oy verir. Düşünün biz sağ görüşlüyüz Demokratik Sol grubunun başkan adayına oy veriyoruz ya da vermiyoruz. Bu konuyu da 21 yıldır dile getirdim. Ama hiçbir baro başkan adayımız dikkate almadı. Başka baroya geçme şansımız olsaydı bu uygulamaların hiçbiri olmaz ve bizler dışlanmazdık. Bu ülke yıllarca sağ sol çekişmelerinden yıpranmadı mı...
Avukatlık mesleğindeki bir yapının adı neden sol olur? Bu durumdan hep rahatsızdık. Baroda siyaset yapmayın dedik ama sözümüzü dinletemedik.
Son olarak şuna değinerek sözlerimi bağlamak istiyorum.
Ankara Barosu'nda bu katı siyaseti yaparak bizleri kendilerinden uzaklaştıran bir yönetim zihniyeti var. Bu zihniyetin mensuplarının onaylamadığı hiç kimse Başkan ve yönetici olamaz. Baro başkanları çok önceden bellidir ve yönetimler ona göre şekillenir. Bunu tüm Avukat arkadaşlarımız bilir.
Siyaseti sizden olmayanları dışlayarak yaparsanız sonunda bu bölünmeler mecburi olur. Zaten çoğulculuk demokrasinin gereğidir. Bırakın 2. baro olsun 3. baro olsun barolar arasında rekabet olsun bu avukatlık mesleğini yüceltecek ve hukuk sistemimizin düzelmesine direkt olarak etki edecektir.
AYRILIK VAKTİ, İÇİM BURUK
Hatalardan ders alınması için Yeni baro kurulmasına sebep olan olayı hatırlatarak sözlerimi bağlayacağım. Diyanet İşleri Başkanlığının bir cuma hutbesine karşılık Ankara Barosu Başkanı dinimize, kutsal kitabımıza hakaret ederek bir açıklama yapmıştı. Siz üzerinize vazife olmayan mesleğimizin sorunları dışında saçma sapan konularda ve üyelerinizin birçoğunun görüşlerine aykırı beyanatlarda bulunursanız gün gelir ayrılık zorunlu olur. Ve bu konuda şikayet etmeye hakkınız yoktur.
Vesselam ayrılık vakti... 21 yıllık ilk göz ağrım baromdan ayrılmak zorunda kalıyorum... İçim buruk tabii ki...
Kutsal mesleği yüceltmek, hak ettiği yere getirmek için mücadele etmek için gidiyorum...
Hep birlikte meslektaşlarımıza daha iyi hizmet etmek için çalışacağız ve rekabet edeceğiz.
Geçen hafta 110 arkadaşımla 2. Baroya geçmek için dilekçelerimizi verdik ve bugün arkadaşlarımız baronun kurulması için gerekli 2000 sayısına ulaştığımızı bildirdiler.
2. baromuz tüm üye arkadaşlarımıza ülkemize ve avukatlık mesleğine hayırlar getirsin. Yolumuz açık olsun... Yeni baromuz büyük bir değişimin müjdecisi olacaktır. Demokrasiye hukuka ve cumhuriyetin gelişimine çok büyük hizmeti olacağına güvenim tamdır.
