Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Güncel Kan donduran 30 yıllık cinayet: Arabasını tamir ettirmek için anne ve iki çocuğu öldürdü! - Haberler

        Emniyet kayıtlarında, vahşice işlenmiş birçok cinayet dosyası yer alır. Bu kayıtların bazılarında filmlerde izlediğimiz acımasız katilleri geride bırakan ve daha da ürperten cinayetlerle, nefretimizi üst seviyeye çıkartan gerçek vakalar yer alıyor. Başarılı sokak polisliğine dayanan çalışmalarla çözülen bu vahşetlerden biri de 1993 yılında İstanbul’da yaşandı.

        PEŞ PEŞE İHBARLAR

        Tarih yaprakları 6 Mayıs’ı gösteriyordu. Türkiye yeni Cumhurbaşkanı seçimine hazırlanıyordu. 10 gün sonra ise TBMM’de yapılacak oylamada Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı seçilecekti. Siyaset dünyası sıcak günler yaşıyordu. Ancak İstanbul sokaklarında da suç oranları artmıştı. Saat 15.30 sıralarında, polise peş peşe ihbarlar geldi. Gelen ihbarlar Büyükçekmece’de korkunç cinayetlerin işlendiğini bildiriyordu.

        REKLAM

        MANZARA TÜYLER ÜRPERTTİ

        Olay yerine giden ilçe ekiplerinin anonsu, Gayrettepe’deki cinayet masasını hareketlendirdi. Haber Merkezi 45 24 kodlu ekibi anons etti ve hemen Büyükçekmece’de verilen adrese gidilmesi istendi. Anons edilen 45 24 kodlu ekip o gün ‘A’ bölgesinde sorumlu olan cinayet masasının ekibiydi. Görevlendirilen ekip cinayet masasının önemli ekiplerinden biri olan Ramazan Ballı ve ekibiydi. Cinayet uzmanı polis memuru Ramazan Ballı ve ekibi hızla olay yerine gitti. İçeri girdiklerinde karşılaşılan manzara tüyler ürpertti. Bir anne ve 2 ile 9 yaşlarındaki iki kız çocuğunun boğazı kesilerek öldürülmüştü.

        ANAHTAR KAPININ ARKASINDAYDI

        Birçok cinayet ile karşılaşan cinayet uzmanı emekli polis memuru Ramazan Ballı, teknolojinin bu kadar gelişmediği bir dönemde sokak polisliğinin ön planda olduğunu belirterek şöyle konuştu: “İçerideki manzara elbette korkunçtu. Bir anne ve iki küçük çocuğu vahşice öldürülmüştü. Çocukların cinayeti içimizi her zaman acıtırdı. Evin kapısında bir zorlama yoktu. Kapıda anahtar olduğunu gördük. Sonra evin yedek anahtarını alıp anahtar kapıdayken açılıp açılmadığına baktım. Dışarıdan anahtarı çevirdiğimde kapının açıldığını gördüm. Eğer bir cinayet vakasında küçük çocuklar öldürülüyorsa o cinayet vakasında genellikle katil tanıdık biri çıkıyor. Bizim için de katil, tanıdıktı. Olayda görülen tablo oydu."

        REKLAM

        ÖNCE BABA OLABİLİR Mİ?

        Anne ve 2 yaşındaki kızı yatak odasında öldürülmüştü. 9 yaşındaki kız çocuğu da kendi odasında öldürülmüştü. 3 kurbanın da boğazı kesilerek vahşice katledilmişti. Bu tür cinayetlerde her zaman olduğu gibi önce birinci derece kişilerin profilleri incelenir. Bu yüzden önce babanın profili incelendi. Anlatılanlara göre baba sabah 05.30'da evden çıktı. Saat 15.00 sıralarında eve geldi. Kapıyı anahtarla açtığında, anahtarın kapıda olduğunu gördü. Yatak odası ve odanın kapısı kapalıydı. İçeri girdiğinde, eşini ve çocuklarının vahşice öldürüldüğünü görünce şok geçirdi. Baba orman mühendisiydi ancak servis aracı işi yapıyordu. Cinayet uzmanı emekli polis memuru Ramazan Ballı “Tabi önce babadan başladık. O bu cinayetleri işleyebilir mi diye. İfadesini aldığımızda ve yaptığımız görüşmelerde, bu kişinin yalan söylemediğini anladık. Bizim tecrübelerimiz bunu diyordu." dedi.

        ÇIĞLIKLAR DUYULMUŞTU

        Elde edilen bilgilere göre olay sabah 07.00 sıralarında meydana gelmişti. Daireden kadının çığlıkları ve çocukların ağlamaları gelmişti. Bu çığlıkları duyan hiçbir komşu ne polisi aramıştı ne de dairede neler oluyordu diye bakmıştı. Olay yerini incelediklerini anlatan cinayet uzmanı Ballı “Biz olay yerini detaylıca inceleyerek katille ilgili detay bulmaya çalışıyorduk. Yatak odasında cesedi bulunan anne ve çocuğunun yanında ekmek vardı. Bu olayda katilin üzerinin kan olduğunu düşündük. Adama evden eksik kıyafetinin olup olmadığını sorduk. Babanın pantolonu ve kıyafetleri eksikti. Bu da katilin kıyafetini çıkartıp babanın kıyafetlerini giydiğini gösteriyordu. Katil kıyafetini ekmeğin olduğu poşetin içine koyup götürmüştü. Yatak odasında üstünü değiştirmişti. O yüzden ekmekler yatak odasında bulunuyordu diye düşündük" şeklinde konuştu.

        Emekli polis memuru Ramazan Ballı
        Emekli polis memuru Ramazan Ballı
        REKLAM

        YANINDA BİR SÜRE BİRİ ÇALIŞMIŞTI

        Polise göre, katil kapıyı anahtarla açmıştı. Bir yandan da kadının bir yasak aşk ilişkisi yaşama ihtimali olabilir mi diye de araştırma yapıldı. Ancak öyle bir durum söz konusu değildi. Cinayet uzmanı Ballı, babayı karşılarına alarak bir kez daha konuştuğunu belirtti. Ballı şöyle devam etti “Biz babaya, bu anahtar kimse de olabilir mi dedik. ‘Yok’ dedi. Peki çevrenizde kimler var eve gelip giden diye sorduk? Bize bir ara yanında muavin olarak çalışan Coşkun adında biri olduğunu söyledi. Ama o da çok iyi biriydi dedi. Bizim için bu çok önemliydi? Bu ismi mercek altına aldık” dedi.

        BASINDA BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ

        Büyükçekmece’de işlenen bu vahşet Türkiye gündemine oturmuştu. Medya da işlenen vahşetin bir sapık tarafından gerçekleştiğini yazıyordu. Basında çıkan haberlere göre, katil zanlısı önce genç kadına tecavüz etmiş sonra çocuklarıyla öldürmüştü. Ancak yazılanlar gibi bir tecavüz olayı yoktu.

        BU KİŞİNİN PROFİLİ ÇIKARILDI

        Peki babanın bahsettiği Coşkun Ö. kimdi? Hemen bu kişiyle ilgili detaylar çıkarıldı. Elde edilen bilgilere göre, baba Erdal U.'nun yanında bir süre çalışan Çoşkun Ö., Avusturya’da yaşıyordu. Tatil için İstanbul’a gelmişti. İstanbul’da kaza yapınca arabası pert olmuş ve otoparka çekmişti. Arabasını yaptırmak için üzerinde yeterli para olmayınca servis aracında kısa sürede çalışmıştı. Elde edilen bu bilgiler cinayete uzanan izlere gidiyordu. Bu bilgiler üzerine şüphelinin Çoşkun Ö. olduğunu anlatan Ballı “Arabasını tamir ettirmek için para arıyordu. Bu kişi daha önce eve girip çıkıyormuş. Muhtemelen para ya da ziynet eşyası için eve girdiğini düşünmeye başladık. Ve sorularımıza cevap bulmak için onu bulmamız lazımdı” dedi.

        REKLAM

        KANLI KIYAFETLERİ BULUNDU

        Tüm bu bilgilere bir gün içinde ulaşılmıştı. Bu vahşeti yaşatan katilin tespit edilip yakalanması gerekiyordu. Cinayet masasının tecrübeli ekibi bu olaya kilitlenmişti. Çoşkun Ö., ortalarda yoktu. Kardeşinin çalıştığı inşaata gittiklerini anlatan Ballı “Dolabında, poşet bulduk. Poşeti açtığımızda içinde kanlı kıyafetler çıktı. İşte o an doğru iz üzerinde olduğumuzu anladık. Kardeşini sorguladık. Nerede olduğunu bilmiyordu. Biz bunun kesinlikle tekrar yurt dışına kaçacağını düşünüyorduk" ifadelerini kullandı.

        PASAPORT İÇİN SİNOP’A GİTMİŞ

        Otobüs firmaları tek tek incelendi. Yapılan çalışmalarda şüphelinin Sinop Boyabat’a doğru gittiği tespit edildi. Emekli cinayet uzmanı Ramazan Ballı o detayları şöyle anlattı: “Boyabat’a gittiğini tespit ettik. Orada pasaport çıkartıp yurt dışına kaçacaktı. Biz hemen Boyabat ilçe emniyet müdürlüğünü aradık. Böyle bir şahıs gelecek onu gözaltına alın biz geliyoruz dedik. Biz apar topar İstanbul’dan yola çıktık” dedi.

        KATİL ZANLISI İTİRAF ETTİ

        Olaydan bir gün sonra Sinop Boyabat’a gittiklerini anlatan Ballı, şüpheliyi gözaltına aldıklarında cinayeti itiraf ettiğini söyledi. Ballı “Bu anlatılanlar sanki bir ayda gerçekleşmiş gibi oluyor ancak olayı bir günde aydınlattık o zaman. Biz katili ilçede aldığımızda, suçunu hemen itiraf etti" şeklinde konuştu.

        REKLAM

        BOYABAT’TAKİ CİNAYET

        Ballı ve ekibi, katil zanlısını Boyabat’tan teslim aldıklarında, orada ilginç bir olay yaşadı. Boyabat İlçe Emniyet Müdürü, kendilerine “Burada bir cinayet oldu çözemedik” dedi. Ramazan Ballı ve ekibi, önce orada yapılan çalışmaları dinledi. İlçe emniyet müdürlüğü ekipleri cinayet sonrası, suç kaydı olanların gittiği bir kafeyi kapattıklarını öğrendi. Ballı ve ekibi “Müdürüm neden orayı kapattınız. O mekan suçluların ve sabıkalıların mekanıysa hemen açın. Ve oraya tanınmayan bir sivili vatandaş gibi yerleştirin. Şüpheli oraya gelir veya suç alemi bu cinayetin kimin işlediğini kendi aralarında konuşurlar. Ve bazı çalışmaların nasıl yapılacağını anlattık onlara" dedi.

        VAHŞİ CİNAYETİ ANLATTI

        Anne ve iki çocuğunu öldüren katil zanlısı sorgulanmak üzere İstanbul’a getirildi. Cinayeti detayları ile anlattı. Katil zanlısı Çoşkun Ö., bir süre yanında çalıştığı Erdal U.’nun evine arada gittiğini söyledi. Verdiği ifadeye göre, evin anahtarını gizlice yaptırdı. Arabasının tamirini yaptırmak için evde bulunan ziynet eşyası veya parayı almak için sabah 07.00 sıralarında eve gitti. Babanın her sabah erken evden ayrıldığını biliyordu.

        ÖNCE ANNE VE KÜÇÜK KIZI ÖLDÜRDÜ

        Eve giren katil zanlısı annenin uyanmasıyla, harekete geçti. Önce anneye saldırdı. Anne bağırınca, bıçakla boğazını kesti. Ardından annenin odasında bulunan 2 yaşındaki küçük kız ağlamaya başladı. Katil zanlısı bu kez küçük çocuğu vahşice katletti. Bağırışlara uyanan 9 yaşındaki kız çocuğu da odasından çıkıp katil zanlısını gördü. Katil zanlısı küçük kızın kendisini görmesi üzerine bu kez onu da öldürdü.

        REKLAM

        KIYAFETİNİ DEĞİŞTİRDİ

        Cinayetleri vahşice işleyen katil zanlının kıyafetlerine kan bulaştı. Mutfağa giden zanlı, içinde ekmek olan poşeti aldı. Yatak odasına gelerek ekmekleri yatak odasına attı ve üzerindeki kanlı kıyafetleri çıkarttı. Kanlı kıyafetlerini poşete koydu. Ardından evde bulunan babanın kıyafetlerini giydi. Kanlı kıyafetlerin bulunduğu poşeti, kardeşinin iş yerindeki dolaba koydu. Ardından çaldığı ziynet eşyalarıyla, Boyabat’a giderek pasaport çıkartıp yurt dışına kaçacaktı.

        BOYABAT CİNAYETİ ÇÖZÜLDÜ

        Cinayet uzmanı emekli polis memuru Ramazan Ballı, katil zanlısına tatbikat yaptırıldığını belirterek “Mahalleli toplanmış onu linç edecekti. Her detayı anlattı. Sonra tutuklandı. Dediğim gibi olayı bir günde çözdük. Ama sanki aylardır çalışıyor gibiydik. Bu arada bir süre sonra Boyabat ilçe emniyet müdürü aradı bizi, oradaki cinayeti bizim söylediğimiz gibi çalışınca çözdüklerini anlattı. Bize teşekkür etti” dedi.

        Boyabat’ta işlenmiş bir cinayetin çözülmesine de yardımcı olan Ramazan Ballı ve ekibinin bu çalışması, Gayrettepe cinayet masası biriminin Türkiye’nin en önemli ve iyi dedektiflerin yer aldığı birim olduğunu bir kez daha göstermiş olmuştu.

        ACI TESADÜF

        6 Mayıs 1993 günü yaşadığı bu büyük acıyı yenen Erdal U., yıllar sonra ikinci evliliğini yaptı. 20 Kasım 2008 günü Konya’ya giden Erdal U. eşini ve 11 yaşındaki kızını telefonla aradı. Ancak telefona cevap alamadı. Bunun üzerine sitenin güvenliğini arayarak yardım istedi. Eve çilingirle giren güvenlik görevlileri, Erdal U.’nun 11 yaşındaki kızını ölmüş olarak buldu. Yapılan çalışmalarda, küçük kız annesi tarafından yastıkla boğularak öldürülmüştü. Psikolojik sorunlar yaşayan anne, hastanede tedavi altında tutulurken yaşamına son verdi. Erdal U., bir kez daha hem eşini hem çocuğunu kaybetmiş oldu.

        “DUYDUM ÜZÜLDÜM”

        Çözdükleri bu olayın hafızalarında silinmeyen bir olay olduğunu anlatan Ramazan Ballı, emekli olduktan sonra babanın aynı benzer bir acıyı yaşadığını duyduğunu söyledi. Ballı “Baba çok önemli bir orman mühendisiydi. Sonradan yeniden aynı acıyı yaşadığını duydum çok üzüldüm.” dedi.

        ÖNERİLEN VİDEO

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ