Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'ndan İsrail dönüşü açıklamalar
Son dakika... Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu İsrail ziyareti dönüşünde yaptığı açıklamada, karşılıklı büyükelçi atanmasına ilişkin, "Lapid'in Türkiye ziyaretinde konuşacağız" dedi. Bakan Çavuşoğlu ayrıca, "İsveç ve Finlandiya NATO üyesi olmak istiyorsa beklentilerimizi karşılamalı, bunları madde madde sunduk" açıklamasında bulundu.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 15 yıl sonra İsrail'e gerçekleşen tarihi ziyareti dönüşünde içlerinde Habetürk TV Diplomasi Editörü Sena Alkan'ın da bulunduğu gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Hem Filistin hem İsrail diyalog için hazır diyen Bakan Çavuşoğlu, İsrail ile karşılıklı büyükelçi atama konusunun İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid'in Türkiye ziyaretinde konuşulacağını söyledi.
Çavuşoğlu, "İsveç ve Finlandiya NATO üyesi olmak istiyorsa beklentilerimizi karşılamalı, bunları madde madde sunduk" dedi.
Yunanistan ile ilişkilere değinen Çavuşoğlu, "Adalar konusunda çok ciddiyiz, blöf yapmıyoruz" ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu'nun açıklamalarının tamamı şöyle;
Büyükelçi atama konusunu İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid'in Türkiye ziyareti marjında değerlendireceğiz, en kısa zamanda geleceğini söyledi henüz tarih belli değil. Görüşmeler baş başa da heyetler arası da gayet yapıcı geçti.
ENERJİ
Doğu Akdeniz'de bir işbirliği konferans teklifi vardı, işbirliğine hazır olduğumuzu söyledik. Kendileri de Türkiye'nin de bütün platformlarda yer alması gerektiğini söylediler, biz hakça paylaşımdan yanayız. Kimse bizi dışlamasın bizim de kimsenin hakkında gözümüz yok dedik. Teknik kısmı bakanlar görüşür.
FİLİSTİN
Söyledik kalıcı barışın yolunun iki devlet olduğunu söyledik. Kendi hassasiyetlerimizi de ilettik. Bunu zaten kendisi de biliyoruz dedi, diyalogun sorunların çözümüne katkı sağlamasını temenni ettiğimizi söyledik. Her iki taraf arasında bir diyalogun başlamasını istiyoruz. Bu konuda üzerimize düşeni yapacağımızı da söyledik, İsrail tarafıyla diyaloga Filistin tarafı hazır, İsrail'den de hazır olduklarını duymaktan memnuniyet duydum. Kudüs Mescid-i Aksa statüsü korunması -ki koruyacağız dediler- filistin ve bizim beklentilerimizi de aktardık
Büyükelçilerin görev yetkileri, yapması ve yapmaması gerekenler Viyana Sözleşmesi'nde açıkça var. Bir büyükelçinin özellikle siyasi taraf tutması Viyana Sözleşmesi'ne de aykırı, görev ve yetkisinin içinde değil, bunların ihlali demektir. Herhangi bir büyükelçi Türkiye'de iç siyasete karışamaz buna müsaade etmeyiz. Büyükelçinin açıklaması haddini aşan açıklamadır, kasıtlıdır. Biz açıklama ile de karşılık verdik ama kendisini bakanlığa çağırarak gerekli uyarıyı yaptık, bir büyükelçi haddini aşmamalı. Kaldı ki 10 büyükelçi vakası var her ne kadar vatandaşlarımızı uyardık dese de iyi niyetli görmedik ondan çağırdık yoksa herkes herkesle görüşür ama bir siyasi planlama çerçevesinde olursa başka. Biz biliyoruz ki bazı siyasi partilerde bazı ülkelerin büyükelçilerine danışmadan hareket etmiyor.
Barış Pınarı harekatı bölgesi olsun diğer bölgeler olsun oradan Türkiye'ye yönelik tehdit artmaya başladı, biz bunları niye yaptık tehdidi ortadan kaldırmak için yaptık. Tehdit artıyorsa görevimiz de buna yönelik tedbir almak, bu klasikleşti. ABD'liler de NATO süresince de görüyoruz "endişeleri anlıyoruz" ne demek endişe gerçek sadece anlamayın gereğini de yapın.
ABD ortak açıklama ile birlikte bu bölgelerdeki terör örgütlerini 30 km indirme sözü verdi, madem endişeyi anlıyorsun madem operasyon yapmamı istemiyorsun -ona da bağlı değil gerçi ama- temizleme sözü verdin tutmadın, o zaman temizle. Rusya da aynı şekilde onlarla da mutabakata vardık her iki ülkenin de sorumluluğu var. Sonuçta bu olmadı ve son zamanlarda terör saldırıları artıyor, Türkiye olarak da elimiz kolumuz bağlı kalamaz ne zaman bize saldıracaklar diye bekleyemeyiz, gereğini yapmamız lazım.
Suriye yönetimi herkes dönsün diyor, af ilan ediyor. Diğer taraftan insanların dönmesini teşvik amaçlı dönecek insanları destekliyoruz, bunu da kabul etmiyoruz diyor, insanlar dönmek istiyorsa bunlara yardımcı olmak lazım. Bu, Suriye rejiminin de samimiyet testidir.
İSVEÇ VE FİNLANDİYA
Endişelerimizi ve beklentileri içeren bir belge vardı bunu arkadaşlarımız yazılı olarak verdi. Karşı taraf da aldı, medeni bir ortamda Sedat Bey başkanlığında ilgili arkadaşlar ve Kalın Bey'in katılımıyla önce her iki heyetle de ayrı ayrı görüşüldü, öğle yemeğinde de üçlü şekilde bir araya gelindi. Onlar da belgeyi aldıklarını, ülkelerine götüreceklerini söylediler. Biz de beklentimiz budur dedik. Yok efendim terörle mücadele, yok efendim kendi mevzuatımız, AB mevzuatı şudur budur mazeret istemiyoruz. Belge, bilgi kanıtladık mevzuat değişecekse de değişir, beklentiler bunları karşılamalı.
Belge de hepsini söyledik gerek terörle ilgili destek gerek farklı terör örgütlerinin mevcudiyeti DHKP-C,PPK,PYD,FETÖ bu konuda atması gereken adımlar verilen silahlar yaptırım kararları. Bir kağıdı karşı tarafa verdik, bunun üzerinde daha çalışacağız. Bizim endişe ve beklentilerimizi açık net somut madde madde kapsayan belgeyi verdik.
ABD'ye açıkça söyledik, ABD'nin gerek Kıbrıs konusunda gerekse Türkiye, Yunanistan Egeler dahil bir denge politikası var. Bu dengeden bir sapma görüyoruz bunu ABD Dışişleri Bakanı Blinken'a da söyledik, uyarıyı da yaptık
Diğer taraftan Yunanistan'ın 1923 Lozan ve 1947 Paris barış anlaşması çerçevesinde şartlı olarak kendisine verilen adaların statüsünü bozması uluslararası hukuka aykırı. Yunanistan ne gerekçe bulursa bulsun gerekçesi geçerli değil. Şartlar nedir bu adaları silahlandırmayacağı, Yunanistan 1960'dan beri silahlandırdı biz de vazgeçmezse egemenlik tartışması başlar dedik, gayet açık. Son derece ciddiyiz, blöf yapmıyoruz çünkü şartlı verilen Adalar'dır, her konuşmasında uluslararası hukuk anlaşma diyen Yunanistan buna uymazsa biz bu işi daha ileri noktaya götüreceğiz.
Müzakere sürecinde durağanlık var şu anda hatta Ukrayna müzakereyi durduklarını söyledi, sahada mücadele devam ediyor. Ayrıca özellikle tahıl ürünlerinin uluslararası piyasalara çıkması biri güvenlik sebebiyle mümkün değil.
Ateşkes müzakereleri geri plana düştü, İtalya'nın girişimini tam bilmiyoruz, İsrail'in de oldu BM'nin oldu, Afrika Birliği'nin bir çalışması var. İlgili kişilerin de bu tür girişimlerden önce Türkiye'ye gelmek istediklerini görüyoruz, kimseyle rekabet içinde olmadık, çabaları birleştirebileceğimizi bize teklif edenlere söyledik. Kim barış için çaba sarf ederse o çabalara da destek veririz İtalya'nın planı ile ilgili somut bilgi yok.
İki askeri uçak, orada bir sıkıntı yok bakımları da yapıldı. Havaalanında da mayınlar var, Ukrayna hava sahasının açılması önemli. Bu olmadan riskli görüyoruz, uçakları riske atmak istemiyoruz. Şu an oradaki konumlarında da sıkıntı görünmüyor.
