Bilim insanı Figen Çalışkan'dan kız çocukları ve kadınlara mesaj var
8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne özel olarak akrep zehri çalışmalarıyla dünya literatürüne giren bilim insanı Doç. Dr. Figen Çalışkan ile konuştuk. Çalışkan, "Kadın, tüm tanımların ötesinde yaşamın her anına dokunan, her anında var olan ve sürekli üreten bir canlıdır" diyor. Doç. Dr. Çalışkan, bilimsel kimliğimim yanında Birleşmiş Milletler ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi işbirliğiyle yürütülen projeyle de 6 binden fazla sığınmacı kadına kol kanat gerdi. Çalışkan, cinsiyet eşitsizliğiyle ilgili de şunları söylüyor: "Bir kız çocuğuna 'Sen pilot olamazsın, hemşire ol' dersek, güzel hedefler koymasını bekleyemeyiz; Ama onun yetenek ve istekleri doğrultusunda bir yönlendirme yaptığımızda onun nerelere ulaşacağını bilemeyiz." "Güçlü kız çocuğu ve güçlü kadın demek; güçlü erkekler ve güçlü toplum demek" diyen Çalışkan, şunları söylüyor: "Güçlü bir toplum olursanız güçlü bir ülkesiniz demektir."
ABONE OL8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne özel olarak gerek bilimsel kimliği gerekse de toplumda örnek vatandaş kimliğiyle ülkemizin önemli bir değeri olan bilim insanı Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ), Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü Öğretim üyesi Doç. Dr. Figen Çalışkan ile konuştuk.
Doç. Dr. Figen Çalışkan, 2007'de Genç Liderler ve Girişimciler Derneği (Junior Chamber International) tarafından "Tıbbi Yenilik ve Buluşlar Dalı"nda "Türkiye’nin 10 Başarılı Genci” arasında birinciliğe layık görüldü.
Akrep zehri üzerine çalışmalar yapan Doç. Dr. Çalışkan, 2012 yılında Türkiye’nin en zehirli akrep türlerinden öldürücü molekülleri belirleyerek dünya literatürüne girdi. Çalışmaları dünya basınına yansıyan Doç. Dr. Çalışkan, bilimsel çalışmalarına devam ediyor.
Çalışkan, bilim insanı kimliğinin yanında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) ortaklığında Kadın Sağlığı Danışma Merkezi'nin Proje yürütücülüğünü ve koordinatörlüğünü yapıyor. Çalışkan, bu projeyle bu güne kadar 6 binden fazla kadın ve kız çocuğunun hayatına dokunduklarını söylüyor.