Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Çevre kirliliğinin yeni aktörleri: Maskeler ve eldivenler...

        Yeni tip koronavirüs (Covid-19) pandemisiyle beraber dünyanın ciddi bir sorunu olan çevre kirliliğine yeni aktörler eklendi. İnsanları virüse karşı korumada büyük bir rol oynayan cerrahi (tek kullanımlık) maskelerin ve uzmanların vatandaşlara kullanılmasını önermediği eldivenlerin gelişigüzel bir biçimde çevreye atılması, kanayan yaramız çevre kirliliğine tuz biber oldu. Koronayla mücadele günlerinde sokaklar, parklar, bahçeler hatta İstanbul Boğazı'nın derinlikleri bile maske ve eldivenlerle doldu taştı.

        YERE ATILAN MASKE BAŞKA KİŞİLERİ HASTA EDEBİLİR

        Kullanılmış maske ve eldivenlerin bilinçsizce yerlere atılması virüsü taşıyan kişinin, başkalarına da virüs bulaştırması anlamına geliyor. Öte yandan koronayla mücadele kapsamında vatandaşın eldiven takması önerilmiyor. Bilimsel veriler ışığında uzmanların önerileri doğrultusunda davranmak hem kişiyi hem de çevreyi tıbbi atıklara karşı koruyor.

        Plastik kirliliğiyle mücadele kapsamında pek çok ülke harekete geçmişken ve plastiğin hayatımızdaki yerini minimuma indirmeye çalışırken Covid-19 pandemisi kaynaklı tıbbi atıklar var olan problemin katlanarak büyümesine sebep oldu. Atıklar nedeniyle milyonlarca hayvan hayatını kaybetti. Mikroplastikler insan vücuduna dahi ulaştı. Avusturya Çevre Dairesi'nde yapılan bir araştırmada, insan dışkısında büyüklüğü 50 ile 500 mikrometre arasında değişen dokuz farklı plastik çeşidi tespit edildi. Bu noktada maske ve eldivenlerin doğru kullanılması gerektiğini bilmemiz gereken bu korona günlerinde plastik ürünlere karşı da mesafemizi korumalıyız.

        Prof. Dr. Derya Unutmaz

        BİYOATIK TEHLİKESİNE DİKKAT!

        ABD'de Jackson Laboratuvarı Enstitüsü'nde baş araştırmacı olan İmmünoloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Unutmaz, "Çevre kirliliği, hem plastik olarak hem de biyoatık denilen tehlikeli bir kirlilik olarak karşımıza çıkıyor ve bu çok tehlikeli bir durum. Bu konuda çok dikkatli davranılması ve cezai yaptırımların getirilmesi gerekiyor. Çünkü o maske virüs bulaşmış bir biyoatık olarak da düşünülebilir. Örneğin; bir hastanede bunu yapamıyorsunuz. Hastadan aldığınız bir maddeyi sterilize etmeden atamıyorsunuz. Bu gibi maddelerin dışarıya atılması çok yanlış. Eldiven kullanmanın çok faydası olduğunu zaten düşünmüyorum. Eldivenler sağlık personeli veya hastalarla çok ilişkili olan, riskli ortamlarda bulunan kişilerin kullanması açısından uygundur ve onların da çok sık bir şekilde değiştirilmesi gerekir. Diğer insanların ise ellerini devamlı dezenfekte etmesi ve ellerini yüzlerine götürmemeleri yeterli olacaktır" diye konuştu.

        "VİRÜS, PAMUKLU MASKELERDE UZUN SÜRE YAŞAYAMIYOR"

        Maske kullanımı konusunda da bilgi veren Prof. Dr. Unutmaz, "Tek kullanımlık maskeler virüse karşı belki biraz daha önleyici olabilir ama yan etkileri de var ve sık sık değiştirilmeleri, doğru bir şekilde atılmaları gerekiyor. Kişiler tek kullanımlık maske yerine pamuk kumaşlı maskeler kullanabilirler. Bu konuda bir yayın da çıktı. Çalışmaya göre pamuklu maskelerde virüsün uzun süre yaşayamadığı ve maskenin oldukça engelleyeci etkisi olduğu açıklandı. Amaç virüsle enfekte olmuş bir kişinin karşısındaki kişiye virüsü bulaştırmasını önlemektir. Maskeyi herkes taktığında ise risk ciddi şekilde düşüyor. Bu maskeler yıkanabildiği ve tekrar tekrar kullanılabildiği için bu süreçten sonra belki de en uygun maske tipi diyebiliriz. Böylece çevreye olan zarar da azalmış olur çünkü bunların rastgele atılması virüsün yayılmasına da yol açabilir. Faydadan çok zararı da olabilir. Bu nedenle hem çevresel olarak hem sağlık açısından çok duyarlı olmak gerekiyor" dedi.

        Aslı Pasinli

        "MASKE VE ELDİVENLERİN ETRAFA ATILMASI CİDDİ BİR SORUNA DÖNÜŞMEYE ADAY"

        WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Genel Müdürü Aslı Pasinli, “Tek kullanımlık maske ve eldivenlerin gelişigüzel etrafa atılması ciddi bir soruna dönüşmeye aday. Bunların kesinlikle doğru şekilde bertaraf edilmeleri gerekiyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın konuyla ilgili genelgesinde ev ve işyerlerinde kullanılan maske ve eldiven atıklarının bir poşette 72 saat bekletildikten sonra evsel atıkla birlikte atılması, dışarıda ise tıbbi atık kutularının kullanılması öneriliyor.

        Daha güzeli tek kullanımlık maskeleri hiç kullanmayıp, çok kullanımlık kumaş maskeleri tercih etmek olabilir. Dünya Sağlık Örgütü bunların da doğru kullanıldığında etkin olduğunu ifade ediyor. Eldiven kullanmak yerine elleri sık sık ve doğru şekilde yıkamak da yeterli bir önlem gibi görünüyor.”

        VİRÜSLE MÜCADELE EDERKEN DE BU KURALLARA UYALIM!

        Greenpeace, plastik kullanımını azaltmak için 6 öneride bulunuyor:

        1. Yanınızda tekrar kullanılabilir şişe taşıyın!

        Yanınızda tekrar kullanılabilir şişe taşıyarak hem plastik kullanımına son vermiş hem de paradan tasarruf etmiş olursunuz.

        2. Plastik pipetlere 'hayır' deyin!

        Plastik pipetler denizlerimiz için kötü haber niteliği taşıyor. Bir içecek siparişi verirken pipete gerçekten ihtiyacınız olup olmadığını düşünün; eğer yoksa istemediğinizi söyleyin. Hatta her zaman gittiğin kafeyle konuşup içeceklere standart olarak eklenen çubuk karıştırıcı kullanımından vazgeçmelerini isteyin.

        3. Yeniden kullanılabilir kahve fincanı edinin!

        Kahve fincanınızı yanınızda taşıyın! Bazı kafeler kendi fincanınızı getirdiğinizde küçük bir indirim de yapıyor.

        4. Alışverişte plastiğe yönelmeyin!

        Süpermarketlerde veya alışverişe gittiğiniz diğer yerlerde plastikle ilişkinizi kesin. Plastik poşet kullanmamak için yanınızda kendi bez çantanızı veya filenizi götürün. Plastik paketli meyve–sebzeleri almayın.

        5. Plastik çatal-bıçak kullanmayın!

        Bir kafeden yiyecek aldığınızda ya da dışarıdan yemek siparişi verdiğinizde önünüze gelen çatal-bıçaklar genelde plastik oluyor! Dışarıdan yemek söylediğinizde ilgili restoran veya kafeye plastik çatal-bıçak istemediğinizi not düşün. İş yerindeki çekmecenize kendi çatal-bıçağınızı koyun. Hatta çantanızda da bir set bulundurabilirsiniz.

        6. Mikro taneciklerden kaçının!

        Satın almadan önce ürünlerin etiketlerini kontrol edin; polietilen (PE), polipropilen (PP), polietilen tereftalat (PET), polimetil metakrilat (PMMA), politeirafloroetilen (PTFE) ve naylon içeren ürünlerden kaçının. Sadece birkaç küçük değişiklik yaparak günlük hayatınızda kullandığınız plastik miktarı üzerinde çok ciddi etki yaratabilirsiniz.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ