Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Teknoloji Oyun Detroit Become Human inceleme - Detroit Become Human karakterler - Teknoloji Haberleri

        Oyun dünyasının özel yapımcı firmalarından Quantic Dream, uzun zamandır konuşulan ve büyük merakla beklenen Detroit Become Human'ı satışa çıkardı. Firma, Omikron, Fahrenheit, Heavy Rain, Beyond: Two Souls gibi her biri oyundan çok "etkileşimli drama" olarak nitelendirilen yapımlara imza atmıştı. Hem hikayeleri hem de anlatımlarıyla oyunculara adeta sürükleyici bir filmin içindeymiş hissi yaratan Quantic Dream, beşinci oyunu Detroit Become Human ile karşımızda.

        REKLAM

        Yıl 2038. Otomotiv endüstrisiyle tanınan Detroit kenti artık robot ve android teknolojilerinin öncüsü konumunda. İşsizlik %38 seviyesine ulaşmış çünkü android'ler, insanların işlerini yapar hale gelmiş. Bu da, özellikle işsiz kalan halkın android'lere karşı tepki göstermesine yol açmış. Böyle bir dünyada, Markus, Kara ve Conner adlarında 3 farklı android'i yönetiyoruz.

        Connor bir polis destek birimi; olay mahalline gidip kanıt toplayıp, gerçek bir dedektif gibi olay örgüsünü çıkarmaya çalışıyoruz. Kara bir ev hizmet birimi; çalıştığımız evde temizlik ve çocuk bakıcılığı gibi görevlerimizi yerine getiriyoruz. Markus da benzeri bir hizmet birimi fakat o, hizmet verdiği kişi tarafından felsefi bir bakış açısı kazandırılıyor... Oyunun da dramatik tarafı aslında bu. Bir nevi karakterlerin (android'lerin) uyanışına ve emirleri yerine getirmeyip özgürleşmelerine, yani gerçek birer birey olmalarına şahit oluyoruz. Her karakterin bir kırılma anı var ve verdiğimiz kararlarla, bu kırılma anı ve devamındaki hikayeye yön veriyoruz. Oyunda, kararlar üzerinden ilerleyen bir şema da mevcut. Yaptığımız seçimlerin bizi hangi yöne soktuğunu menüden görebiliyoruz. Bu da oyunu tekrar tekrar oynayıp, diğer kararlar neticesinde neler olduğunu görmemiz için bizi tetikte tutuyor. Ancak ara videoların geçilmediğini ve oyunun etkileşimli drama olduğu için çok fazla ara videoya sahip olduğunu da hatırlatmak gerek. Tekrar oynamak, pek çok aynı görevi yapmak ve aynı videoları izlemek anlamına da gelecektir.

        Detroit Become Human, biraz ağır ilerliyor. Özellikle de ilk 2-3 saat standart görevler yapmaktan ibaret ama bu süreç, oyuncuyu karakterle bir bağ kurması ve empati yapması adına fırsat sağlıyor. Açıkçası Quantic Dream, her yeni oyununda bu türde daha da ustalaştı. Özellikle anlatım açısından hep üstüne koyarak ilerliyor. Detroit Become Human, hikayeyi sunuş biçimiyle, adeta sinema filminden farksız ve hatta pek çok filmden de daha başarılı görsel yönetmenlik işi sunuyor.

        Grafik kalitesi bakımından son derece tatmin edici olan yapım, aslında sunuş biçimiyle eksiklerini son derece başarılı bir şekilde örtüyor. Ayrıca yapımda pek çok ünlü aktör ve aktris kullanılarak, karakterlere yüz ve mimik kazandırılmış. Sesler ve seslendirmeler ise gayet başarılı. Ancak aynı şeyi diyalog kalitesinde göremiyoruz.

        Genel olarak bakıldığında, firmanın diğer oyunları gibi dallanıp budaklanan bir hikaye ile karşı karşıyayız. Bu hikayenin sunumu ağır ama bir hayli başarılı. Eğer firmanın diğer oyunlarını sevdiyseniz, Detroit Become Human'ı da seveceksiniz. Daha önce Quantic Dream oyunu oynamadıysanız, yapımın karar vermeler ve doğru zamanda doğru aksiyonları yerine getirmelerle dolu etkileşimli bir drama olduğunu hatırlatalım. Kararınızı buna göre verin...

        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ