Dünyanın en gizemli yerlerinden: Paris Yeraltı Mezarlığı'nın karanlık yüzü!
18. yüzyıl Paris'i o dönemlerde batının en büyük ve en gözde yerlerinden birisiydi. Ancak şehirde artan ölüm sayılarından dolayı bir yer altı mezarı oluşturuldu ve yüzyıllar içerisinde farklı amaçlar için kullanıldı. Dünyanın en gizemli ve korkutucu yerlerinden birisi olan Paris Yeraltı Mezarları hakkında bilmeniz gerekenleri derledik.
18. yüzyılda Paris batının en gözde yerlerinden birisiydi ve şehir çok hızlı büyüyordu. Şehir nüfusunun bu kadar hızlı artması, kirliliği ve salgın hastalıkları beraberinde getirdi. Bu durumdan dolayı ölümler artı ve şehir mezarlıklarında yer kalmadı. Ayrıca tüm şehire ceset kokusu yayılmaya başladı. Paris halkının sağlığı ciddi derecede risk altına girdi bir şeyler yapılması gerektiği için çözüm arandı.
6 MİLYON İNSANIN CESEDİ PARİS YER ALTI MEZARLIĞINDA
Çözüm olarak son derece zekice ancak bir o kadar da ürkütücü bir yol bulundu. Ölü sayısı 6 milyonu aşıyordu. Paris Yer Altı Mezarlığı'nın mimarı Charles-Axel Guillaumot'un aklına gelmişti. Dönemin kralıi Charles'a maden olarak kullanılan bu tüneli düzenlemesi için izin verdi ve gereken ayarlamalar yapılması yıllar aldı.
CESETLERİN TAŞINMASI 80 YIL SÜRDÜ
Üst zemin güçlendirilmesi ve gömme işlemi başlamadan önce stabilize edilmesi gereken birçok şey vardı. Zorluğa rağmen Charles, 8 sene gibi bir süre içerisinde tünelleri sağlamlaştırdı. 1785'e gelindiğinde tünel artık sağlamdı ancak cesetlerin ritüllere göre uygun bir şekilde kazılıp taşınması seksen yıl sürdü.
MEZARLIK MÜZEYE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ
Mezarlığın kaderi farklı bir yola doğru evrimleşmeye başladı. Bu süreci başlatan ise Fransa'nın meşhur kralı Napolyon Bonapart oldu. Napolyon, Devrim'den sonra iktidara geldikten sonra şehirde düzenlemeler yaptı. Bunlardan birisi de Paris Yer Altı Mezarlığı oldu. Napolyon'a göre mezarlık, gizemli ve cazibeli özelliği ile çok ilgi çekebilecek bir yerdi. Bu nedenle Napolyon şehrin genel müfettişi Hericart de Thury'i görevlendirdi ve yer altı mezarının insanların görmek isteyebileceği bir yer haline gelmesini istedi.
EN GİZEMLİ FİGÜR DECURE HALA BULUNAMIYOR
Verilen emir üzerine Hericart de Thury kazılıp tekrardan gömülmüş olan kemikleri, kemik süsleri olarak düzenlediler. Tünellerin duvarları bugün görüldüğü gibi cesetlerin kafatasları ve kemikleri ile döşendi. Ziyaretçileri etkilemek için semboler ve tabelalar kondu. Mezarlığın ürkütücülüğünü artırmak için yer altı mezarlığına gizli odalar açıldı ve labirentler ile dolduruldu.
Sergi odaları birçok oda kuruldu, mezarlığın en akılda kalıcı ve gizemli figürü ise Decure adlı bir figür tarafından şekillendirilen bir dizi taş oyması. Bu taş oymaya gizemi veren özellik, yer altı mezarlığına açılan gizli odalardan birinde saklı olması ve hala bulunamaması.
KAYBOLAN BİR KİŞİ 11 YIL SONRA BULUNDU
1793 yılında Paris Yer Altı Mezarlığı'nda kaybolan bir adamın bulunması tam 11 yıl sürdü. Davetsiz misafirlerin yer altı mezarlığına izinsiz girmesi popülerdi. Bu kişilerden birisi de Philibert Aspairt. Aspairt, mezarlığa izinsiz girdi ve birdaha kimse onu canlı görmedi. Talihsiz adamın cesedi tam 11 yıl sonra, 1804'te tünellerin çıkış noktasında yakın bir yerde bulundu.
250 km'den uzun olan Paris Yer Altı Mezarlığı'nın sadece 2 km'si ziyarete açık. Burada kaybolmak ölüm anlamına geliyor.
Kaynak: Evrimağacı