Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Öne Çıkanlar Hande Soral, bir gecede meşhur olarak oyunculuğa yöneldi

        Hande Soral, henüz 8 yaşında Bursa'da yatağında mışıl mışıl uyurken 153 km ötedeki İstanbul'da bir adamın koşarak söylediği şarkının klibi, o güne kadar benzeri görülmemiş bir etki bırakmıştı.

        Mirkelam'ın 'Her Gece' adlı şarkısının klibi ilk kez 1995'te yayınlandı.

        Klibin haberi, ertesi günü ulusal gazetelerin birinci sayfasından yayımlanınca Mirkelam, bir gecede şöhret oldu.

        Mirkelam, her ne kadar bir gecede meşhur olmayı planlamamış, hatta hayal etmemiş olsa da meşhur olmak yaptığı işin doğal bir sonucuydu.

        Hande Soral ise 'Bir gecede meşhur olmak' kavramına yeni bir anlam kazandırdı.

        Doğası gereği meşhur olacağı bir iş yapmıyordu. Aslında bir iş bile yapmıyordu.

        Psikoloji üzerine İstanbul'da öğrenim gören 21 yaşında bir öğrenciydi.

        Çocukluk yıllarından itibaren eğitimini alıp oyuncu olmak istiyordu.

        Lise döneminde konservatuvar sınavlarına hazırlanırken bazı öğretmenleri oyuncu olmak istemesine şiddetle karşı çıktı. Çok sevdikleri Hande Soral'ın başka bir meslek seçmesini istiyorlardı.

        Hayaliyle başka bir meslek arasında kalan Hande Soral, ailesinin 'Başka bir mesleğe yönel. Sonra istersen oyunculuk yaparsın' telkinleri sonucu psikoloji öğrenimi görmeye karar verdi.

        REKLAM

        'Sonra istersen oyuncu olursun'...

        Hep istiyordu ama nasıl olacaktı?

        'Eğitimini aldım, sektöre girdim' derken yaş 25'lere dayanacaktı?

        O yaşlarda şansı ne kadar olabilirdi?

        Ayrıca öğrenimini gördüğü mesleğe adım attığında hayat gailesi, hayalini perdelemeyecek miydi?

        Seyrettiği her tiyatro oyununda, izlediği her filmde veya dizide 'Ahhh' demeyecek miydi?

        Demeyecekti.

        Çünkü hayalini kurduğu mesleğine ulaşacak sefere bileti almıştı ama kendisi henüz bunun farkında değildi.

        Arkadaşlarından biri Tolga Çevik'in Ses Tiyatrosu'ndaki 'Komedi Dükkanı'na gitmeyi önerdi.

        Aldığı o bilet, işte hayalini kurduğu mesleğine ulaşacak sefere aldığı biletti.

        'Komedi Dükkanı'nı seyre dalarken geleceğini seyrettiğini henüz bilmiyordu.

        Kim bilir o anlarda aklından neler geçiyordu.

        Belki de 'Ben de böyle sahneye çıkabilirdim. Ben de böyle alkışlanabilirdim' geçiyordu.

        Belki de o anlarda hayaline ulaşamamış olmanın sancısıyla yüreği sıkışmıştı.

        Belki de o anda o düşünceleri, içindeki oyunculuk arzusu gözlerine yansıdı.

        Belki de gözleri o anda Tolga Çevik'in gözleriyle çarpıştı.

        Tolga Çevik'in seyircilerden birini veya birilerini skeçlerde kendisine eşlik etmesi için sahneye çıkarması programın formatı gereğiydi.

        Ne var ki sanki o gün Hande Soral'ı sahneye çıkarması formatın gereğinden ziyade doğanın 'Su, eninde sonunda akar yolunu bulur' kanununungereğiydi.

        Sanki Tolga Çevik, gözlerinden çakmak çakmak fışkıran 'Ben oyuncu olmak için doğdum ama şartlar işte...' isyanını fark etmişti.

        Sanki Tolga Çevik'in davetiyle sahneye çıkarken bastığı her basamak kendisini adım adım hayaline ulaştırıyordu.

        Sahneye çıkmış, inmek bilmiyordu.

        Daha doğrusu, Tolga Çevik, Hande Soral ile birlikte oynadığı 'Taytanik' skecini bitirmek bilmiyordu.

        Tam tamına 45 dakika...

        Sanki Tolga Çevik, Hande Soral'ın oyunculuk arzusunu ve yeteneğini milyonlarca kişiye sunma misyonunu üstlenmişti.

        Sanki hayat, oyuncu olması için bütün şartları o gece bir araya getirip hayalini gerçekleştirme adına bir büyük fırsatı altın tepside sunmuştu.

        Çok izlenen bir programda 45 dakika sahnede kalması...

        Tolga Çevik için 'Demek ki bir ışıltı gördü ki sahnede uzun tuttu' düşüncesinin oluşması...

        Skecin sinemanın fenomen hikâyelerinden biri olan 'Titanik' ile ilgili olması...

        Sanki bütün bunlar bir işaretti.

        O gün, beğenisini ve sempatisini kazandığı izleyicilerin nazarında şöhret olan Hande Soral'ın 'O An'ı program bitiminde çıkış kapısındayken meydana geldi.

        Programın yapımcısı Fırat Doğu Parlak, 'Bakabilir misiniz?' diyerek oyuncu olmayı düşünüp düşünmediğini sordu. 'Düşünebilirim' cevabıyla birlikte Parlak'ın istemesiyle telefon numarasını da verdi.

        Telefon numarasını verdi vermesine ama aranacağı yönünde pek bir umudu yoktu.

        Bu konuda hiç hayal kurmadı, kendini beklenti akımına kaptırmadı.

        İstediği kadar hayal kurmasın, beklenti içine girmesin.

        Kaderinin ağları oyunculuk üzerine çoktan örülmeye başlanmış, sektördeki birileri planlarını yapmaya çoktan başlamıştı.

        Bir hafta içinde Fırat Doğu Parlak aradı.

        Hayali, 'Küçük Kadınlar' ile gerçeğe dönüştü.

        Bu diziyle yapımcıların kapsama alanına girmesiyle birlikte kırmızı halı, kariyer yoluna döşendi.

        YARIN: Ferhat Göçer

         Bulaşıkçılıktan 'Ersin Korkut'luğa
        Bulaşıkçılıktan 'Ersin Korkut'luğa Haberi Görüntüle
         Hayatı 11 bin metrede değişti
        Hayatı 11 bin metrede değişti Haberi Görüntüle
         Güldür bizi Gazi
        Güldür bizi Gazi Haberi Görüntüle
         Sen de pişman olacaksın
        Sen de pişman olacaksın Haberi Görüntüle
        Haberi Hazırlayan: Mehmet Çalışkan
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ