İbrahim Yıldız: Kim kaybetti!

UEFA, 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’nın Almanya’da yapılmasını kararlaştırdı. İsviçre’de UEFA merkezinde yapılan oylama sonucu çıkan karar, başta Almanlar olmak üzere herkesi şaşırttı. Bilindiği gibi şampiyona için iki ülke yarışıyordu. Almanya ve Türkiye bu büyük organizasyonu almak için gerekli hazırlıkları yapmış ve iyi bir tanıtım hazırlamışlardı…

2019 Süper Kupa ve 2020 Şampiyonlar Ligi Finallerinin Türkiye’de yapılacağının açıklanmasının ardından, Avrupa Şampiyonası’nın Türkiye’ye verilmeyeceği açıktı. UEFA Türkiye’nin ağzına bir parmak bal çalıp gönül almaya çalıştı aslında…

Bu nedenle çıkan karar sürpriz olmadı…

Bugüne kadar olduğu gibi, lobisi güçlü olanın kazandığı bir sonuçla karşı karşıyayız. Mesut Özil başta olmak üzere Türk kökenli oyunculara yönelik ırkçılık en çok da Almanya’da eleştirilmişti. Hatta, bugüne kadar görülmeyen statlardaki, “turnuvayı istemiyoruz” protestoları UEFA yönetimini hiç etkilemedi…

Almanya Milli Takımı Teknik Direktörü Löw bile, “Her şeyiyle Türkiye hak etmişti” diyerek kararın gerçek bir değerlendirmeden çok siyasi bir tercih olduğunun altını çizdi…

1.5 milyar Euro getirisi olan, ülke tanıtımı için büyük bir organizasyonun Türkiye’ye verilmeyişini anlamak için çok fazla kafa yormaya gerek yok…

UEFA’nın “No to Racism" ırkçılık karşıtı kampanyasının sadece slogandan başka bir şey olmadığı da bir kez daha gün yüzüne çıktı…

Eğer karar tesisler ve statların kalitesi ile ilgiliyse, en iyisinin hatta en yenilerinin Türkiye’de olduğu bir gerçek…

Parasal ve tanıtım olarak belki Türkiye çok şey kaybetti. Peki, UEFA ne kazandı?

24 ülkenin katılacağı şampiyonanın bir başka coğrafyada yapılmasının getireceği kazanımlar göz ardı edildi ne yazık ki…

Üstelik, belediyeler, valilikler ve devlet olarak her türlü güvence verilmesine rağmen alınan karar sporun Fair-Play (dürüst oyun) ruhuna hiç mi ama hiç uymadı…

***

VAR NE KADAR ADALETLİ

İlk kez Rusya’da yapılan Dünya Kupası Şampiyonası’nda kullanılan VAR (video yardımcı hakem) sistemi Süper Lig'e de damgasını vurdu…

İlk haftadan itibaren birçok maçta hakemlerin başvurduğu VAR sistemi, bazı kulüpleri memnun ederken bazılarını da mutsuz etti…

Sistemdeki asıl sorun, VAR hakemlerinin verdiği kararlar. Karşılaşmaları izleyenler her şeyi çok iyi görüyorlar. Öyle pozisyonlar var ki, her maçta farklı kararlar veriliyor. Kısacası VAR bazı takımların işine yarıyor… Anlaşılan, VAR merkezinde bulunan hakemlerin kararsızlığı söz konusu… Ya da pozisyonları değerlendirirken etki altında kalıyorlar. Kim bilir?

Basit bir örnek vermek gerekirse, Galatasaray- Akhisarspor karşılaşmasında altı pas içinde verilen penaltı kararı ile Kasımpaşa- Alanyaspor maçında verilmeyen penaltı pozisyonları birebir aynıydı…

Soru şu; aynı hareket, benzerlik taşıyan eylem için neden farklı karar verildi?

Böyle olunca, VAR’ın adaleti sorgulanıyor doğal olarak…

Sorun, hakemler arasındaki iletişimsizlik mi, yoksa değerlendirme yapanların basiretsizliği mi?

Henüz sezonun başı, ilerleyen haftalarda VAR’ın kararları sorgulanırsa Süper Lig’in marka değeri ne olur? Düşünen var mı?