Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi İş-Yaşam İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran: Katma değerli bir üretime odaklanmalıyız - İş-Yaşam Haberleri

        İstanbul’da gerçekleştirilen ‘OSB'lerde İkiz Dönüşüm Buluşmaları’ başlıklı etkinlikte konuşan İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, mevcut ekonomi programına ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

        Ekonomi programıyla ilgili doğru yerde doğru şekilde bir mola vermenin faydalı olacağına inandığını söyleyen Aran, “Çünkü milli gelirimiz yükseliyor. Türkiye'nin risk primi (CDS) düşüyor ve kişi başına düşen milli gelir artıyor. Artık gelişmekte olan ülkeler arasında düşük gelirli ülkelerden çıkıp düşük gelir seviyesinde olmayan yüksek gelirli ülkeler arasına giriyoruz. Bunlar son derece olumlu sinyaller. Merkez Bankası’nın artan rezervleri, dış borç ödeme kapasitemiz, gelmekte olan dış yatırımlar, hane halkında oluşmaya başlayan beklentilerdeki iyileşme… İşte tüm bunlar programın yavaş yavaş sonuç vermeye başladığını ve uzun süredir güvenmekte tereddüt eden bütün tarafların da güven görmeye başladığını gösteren olumlu sinyaller” dedi.

        REKLAM

        Kişi başına düşen milli gelir artışının toplumun tüm kesimleri tarafından aynı şekilde hissedilmediğine de değinen Aran sözlerine şöyle devam etti:

        “Sanayi kesiminin içinde savunma sanayinin hissettiğiyle üretim sanayinin, imalat sanayinin hissettiği kişi başına gelirdeki artış, hizmet sektöründe hissedilen ile üretim sektöründe hissedilenin aynı olmadığı, birbirinden ayrıştığı, 15 bin doları geçmiş olan ve 17 bin dolar mertebesine ulaşmış olan bu kişi başı gelirin medyan gelirden uzaklaşmış olması ve medyan gelirinin halen 4-5 bin dolar seviyesinde olması ve bu konudaki farkın açılıyor olmasının da kendi başına topladığı başka problemler, başka sorunlar var. O nedenle büyüme çok güzel, toplam gelirin artması güzel, enflasyonla mücadele etmek güzel ama genel olarak yan etken olarak nitelendirebileceğim konularımızın da mutlaka dikkate alınması gerekiyor. Çünkü son dönemdeki bu izlenmekte olan sıkı para politikasıyla özellikle orta grupta yer alan orta direk kesimlerin maalesef ya yoksulluğa doğru ya da refah seviyesi artarak zenginliğe doğru kaydığını ve doğru hava yastığı olarak görülen orta segmentin zayıfladığını görüyoruz”

        REKLAM

        “GELİR DAĞILIMINDAKİ ADALETSİZLİĞİN ARTMASINI GÖZDEN KAÇIRMAMAK LAZIM”

        “Gelir dağılımındaki adaletsizliğin artmasını gözden kaçırmamak lazım. Bu nedenle bir türlü ev sahibi-kiracı barışı sağlanamıyor. Bu nedenle hepimiz asgari ücret artışlarının nereye bağlanacağını merak ediyoruz. İşveren sendikaları ve işçi sendikalarının bu sorumluluğu ortak alabilmesi konusu her geçen gün zorlaşıyor. O yüzden bunların da ana konumuz kadar önemli olduğunu ve oraya da artık odaklanmak için dediğim gibi bir nefeslenmeye ihtiyacımız olduğuna inanıyorum.”

        “BU ZORLU DÖNEMİN NASIL GEÇTİĞİNİN UNUTULMAMASI GEREK”

        Sağlıklı bir kredi büyümesinden söz etmenin giderek zorlaştığını belirten Aran, borç yapılandırmaları ve af uygulamalarının bankaların aktif kalitesini olumsuz etkilediğini söyledi. Yaşanılan ekonomik süreci sert bir kış mevsimine benzeten Aran, "Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz" atasözüne atıfta bulunarak, bu zorlu dönemin nasıl geçtiğinin unutulmaması gerektiğini vurguladı. Aran, “Bu dönem başlamadan önce paranın bol olduğu dönemde kredileri nasıl kullandığımızı, ne amaçla kullandığımızı gözden geçirip, bundan sonra mola verildiğinde ve politika değişikliğiyle tekrar finansal yaşam rahat hâle geldiğinde nasıl kullanmak gerektiğini bence çok iyi değerlendirmek gerekiyor. Aksi takdirde biz yine aynı hataya düşebiliriz” dedi.

        “UCUZ İŞ GÜCÜYLE REKABET ETME DÖNEMİ GERİDE KALDI”

        Aran, ticaret dünyasında fiyat belirleme gücüne sahip olabilmesi için üretimin mutlaka verimli ve değer zincirinin üst halkalarında yer alan katma değerli bir üretim etrafında buluşması gerektiğinin altını çizdi. Irak, Suriye, Rusya ve Afrika gibi pazarlarda hâlâ yüksek bir büyüme potansiyeli bulunduğunu ifade eden Aran, Türkiye’nin artık ucuz iş gücüyle rekabet etme dönemini geride bıraktığını belirtti. Aran, bu konuda tekstil sektöründen örnek vererek şunları söyledi:

        “Mısır'la rekabet edebilme şansımız yok. Mısır’ın kalkınma düzeyi, Mısır'daki yaşam oradaki kişilerin şu anda razı olduğu asgari ücret seviyesinde. Türkiye'de ucuz iş gücü bulunmasını beklersek çok bekleriz. O yüzden bizim çözümümüz artık ucuz iş gücü odaklı değil, mutlaka katma değerli üretim olmak durumunda.”

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ