Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem 3. Sayfa İş yerini ele geçirmek için ortağının sekreterini öldürdü!

        Türkiye’de 1971'den sonra ortalama sıcaklığın en yüksek yaşandığı yıl 2010 yılı olmuştu. O yıl ortalama sıcaklık 15,6 derece olarak kayıtlara geçilmişti. Bu sıcaklık İstanbul’daki nem oranıyla da birleşince, hava daha da bunaltıcı hale geliyordu. İşte o sıcak günlerin birinde İstanbul’un bir semtinde işlenen kadın cinayeti, sıcaktan dolayı geriye bırakılan ter ve saç kepeği DNA’sı ile çözülmüştü. İşte o cinayetle ilgili yaşananlar;

        GENÇ KADIN İKİ GÜNDÜR İŞE GELMEMİŞTİ

        Ağustos sıcağında Laleli piyasası akşam üstü hareketliydi. Bu haraketlilik özellikle tekstil firmalarında daha net göze çarpıyordu. O gün bir dekorasyon firmasında ise farklı bir hava vardı. Firma sakindi ama iş yeri ortaklarından biri olan Ömer A. huzursuzdu. Sekreteri İlona T. iki gündür işe gelmiyordu. Telefonla aradığı 37 yaşındaki kadına bir türlü ulaşamamıştı. İlona T. de neden gelmediğini ya da gelemeyeceğini iş yerini arayıp söylememişti. Ömer A.’nın meraklanması çok doğaldı, çünkü sekreteri aynı zamanda sevgilisiydi. Ve genç kadının kendisini terk ettiğini bile düşünmüştü.

        KADIN EVİNDE ÖLDÜRÜLDÜ

        O gün polis dilinde İstanbul’un ‘B Bölgesi’ diye tabir edilen Beşiktaş, Şişli, Sarıyer, Beyoğlu ve Kağıthane’deki 5 ilçede Cinayet Büro Amirliği’nin nöbetçi ekibi Tayfun Kayın ve ekibiydi. Akşam saatlerinde ekibi hareketlendiren bir anons geldi. Haber merkezi Tayfun Kayın’ın ekibine “İvedilikle Kasımpaşa Camii Kebin Mahallesi’ne geçin” denildi. Açık verilen bir adrese hızla yol alındı. Kayın ve ekibi verilen adrese geldiklerinde, mahalleden toplanmış kalabalığı geçip eve doğru gittiler. İlçe polislerinin güvenliğini sağladığı evin içine giren Tayfun Kayın ve ekibi, korkunç bir olayla karşılaştı. Kan gölüne dönmüş odanın içinde bir kadın cesediyle karşılaştılar.

        Emekli polis memuru Tayfun Kayın
        Emekli polis memuru Tayfun Kayın

        “KAPIDA ZORLAMA YOKTU”

        Cinayet Masası dedektifleri olay yerinde hemen çalışma başlattı. O günü anlatan emekli polis memuru Tayfun Kayın, öldürülen kadının Moldova uyruklu İlona T. olduğunu belirterek “Kadın boğazı kesilerek öldürülmüştü. Kadının pozisyonu ve odanın durumuna baktığımızda, kadın mücadele etmişti. Biz tabi önce kadının kimliğini kim olduğunu da tüm bilgileri toplarız. Çalışıyor mu? İlişkisi var mı? Yabancı olduğu için ne zamandır Türkiye’de tüm bu bağlantıları araştırmaya başlarız" dedi.

        REKLAM

        “PATRON SEVGİLİSİ ÖLDÜRMÜŞ OLABİLİR”

        Olay Yeri İnceleme ekiplerinin gerekli incelemeleri yaptığını anlatan Kayın “Kadın Laleli'de çalışıyordu. Çalıştığı iş yerinde iki patronu vardı. Cesedi bulan kişi patronlarından biriydi. Tabi kısa araştırmamızda cesedi bulduğunu söyleyen kişinin aynı zamanda onun sevgili olduğunu öğrendik. Bize sevgilisinin iki gündür işe gelmediğini ve ona bakmak için eve geldiğini. Evin anahtarının da kendisinde olduğunu söyledi. Anahtarla açıp girmiş ve kadını sözde böyle bulmuştu. Acaba bu eve geldi tartıştılar sonra öldürmüş olabilir mi diye düşündük? Tabi bu ihtimali de hemen düşündük. Biz sevgilisini şubeye götürecektik. Bu sırada olay adresine diğer iş ortağı geldi. Bu da kadının diğer patronuydu” ifadelerini kullandı.

        EVDEKİ ELDİVENLER DE ALINDI

        İki patronu şubeye götürmeden önce, olay yerinde araştırma yaparken, çöp kutusunda iki çift eldiven bulduklarını söyleyen Kayın “Kanlı bir eldiven değildi. Hani kadınlar evde temizlik yaparken bazen eldiven kullanırlar. Bu da öyle gibi duruyordu. Çünkü ıslaktı bir yerleri temizlerken ıslanmış da olabilir. Ancak tüm ihtimaleler üzerine o eldiveni de incelenmesi için aldırdık" dedi.

        REKLAM

        “KOLDAKİ İZ VE ADRES HİKAYESİ”

        İki patronu Cinayet Masası’na getirdiklerini söyleyen Kayın, “İkisine şüpheli olarak davranmadık. Çay falan ikram ettik. Sohbet ettik. Elde maddi bir delil olmadan birine şüpheli davransak sonra boşa düşeriz. Sohbet ederek tepkilerini ölçüp açıklarını yakalamaya çalıştık. Bizim ilk etapta dikkatimizi ölen kadının sevgilisi olmayan patronun kolunda çok küçük bir iz çekti. Hava sıcak olduğu için kısa kol gömlek vardı. Kolunda sanki çizilmiş bir tırnak izi vardı. Biz belli etmedik. Bu kişi ifade verirken şöyle bir kelime kullandı “Ben İlona’nın adresini bilmiyorum” dedi. Biz bunu duyunca hemen şunu düşündük ‘Peki bu adresi bilmiyorsa olay günü adrese nasıl gelmişti’ bu da ikinci kuşkumuz oldu" şeklinde konuştu.

        “TAKİBİMİZ BAŞLADI”

        Karşılarındaki iki patronun da şüpheli olduğunu anlatan Tayfun Kayın “Biz bu iki kişiyi mercek altına aldık. Bir yandan öldürülen kadının başka bağlantıları olup olmadığını incelerken, iki patronla ilgili elde edebileceğimiz diğer ipuçları nelerdir çalışmaya başladık. Kadının sevgilisi olmayan ikinci patronun çok kez tatile gittiğini tespit ettik. Adam gezmeyi tozmayı seven biriydi. Biz bu adamdan da çok şüphelenmeye başladık. Çünkü ilk olarak bize yalan söyledi ikincisi ise kolundaki o iz bizim düşündüğümüz şüpheli durumu sevgilisi olan patrondan alıp onun üzerine çekmeyi başardı. Ancak kadının bu adamla bir görüşmesi yoktu. İşimiz zordu. Maddi delil bulmalıydık” dedi.

        “SAÇ KEPEĞİ VE ELDİVENDEKİ DNA”

        Olay yerinde alınan donelerle birlikte kadının üzerinden alınan kıyafetleri de Polis Kriminal Laboratuvarı’na gönderdiklerini söyleyen Kayın iyi bir haber geldiğini belirtti. Kayın “Kriminal, kadının üzerinde bir tane saç kepeği buldu. Ayrıca kadının kullandığını düşündüğümüz eldivenin iç kısmında da ter DNA’sı çıktı. Ve bu iki DNA erkek DNA’sıydı. Aynı zamanda bu iki DNA aynı kişiye aitti. Bir cinayet olayında en büyük delillerden biri de katile ait DNA’nın bulunmasıdır.” ifadelerini kullandı.

        TIRNAK ARASINDA DA DNA ÇIKTI

        Bu iki DNA çok önemliydi. Ama bir önemli DNA’ya daha ulaşılıyordu. Kayın’a göre kadın katiliyle boğuşmuştu. Kayın, “Dediğim gibi bir boğuşma olmuş. Ve sıcak olduğu için katil kısa kolluydu muhtemelen. Kadının bu boğuşmada katilinin kolunu çizmesi kaçınılmazdı. Ve kadının tırnak arasında yapılan inceleme sonucu da geldi. Katile ait bir DNA vardı. Bu DNA’yı da diğer iki DNA’yla karşılaştırdık. Ve üçü aynı erkeğe ait çıktı." dedi.

        REKLAM

        “KATİL PATRON ÇIKTI”

        Ellerinde artık önemli bir kanıt vardı. Mahkemenin kararı ile iki patron Ömer A. ile Ömer K.’nın kan örnekleri alındı. Yapılan DNA karşılaştırmasında Ömer K.’nın DNA’sı, saç kepeğine, eldivendeki tere ve kadının tırnak arasındaki DNA’yla uyuştu. Kadının sevgilisi olan kişi ise katilin 5 yıllık ortağı olduğunu duyunca şok geçirdi.

        İZ BIRAKMAMAK İÇİN ELDİVEN KULLANMIŞ

        Üç ay sonra çözülen bu cinayetin ayrıntıları da ortaya çıktı. Kayın, katilin cinayeti işlerken iz bırakmamak için eldiven kullandığını söyledi. Kayın “İz bırakmamak için bunu yapmış ama aslında daha çok iz bırakmış. Bu kadını öldürdükten sonra bıçakla eldivenli elini yıkıyor. Sonra eldiveni çıkartıp çöpe atıyor. Hava sıcak olduğu için, eldivenin dışını yıkasan ne olacak içinde terlemiş eli ve ter DNA’sı bırakmış. Sadece saç kepeği çıksa kendini kurtarabilirdi. İş yerinde yanına yaklaştığım için saç kepeğim düşmüştür diyebilirdi. Tabi tırnak arasındaki DNA’nın çıkması çok önemliydi. Kadın kendini kurtarmak için direnmiş ve onu tırmalamış" dedi.

        REKLAM

        AMACI ORTAĞINI KATİL DİYE CEZAEVİNE GÖNDERMEKTİ

        Cinayetin neden işlendiği detayına gelince korkunç gerçek ortaya çıktı. İddialara göre, Ömer K.’nın piyasada borcu çoktu. Ve kendisi tek başına bu firmayı yönetmek istiyordu. Bunun için de bir plan yaptı. Planına göre, sekreteri öldürdükten sonra, sekreterin katili olarak iş ortağı görülecek ve tutuklanacaktı. İş ortağı tutuklanınca da bütün iş yeri buna kalacaktı. Katil zanlısı tüm bu planları yaparken, karşısında ‘En büyük tepe Gayrettepe’ namıyla ünlenen Cinayet Masası’nın ‘Kurt’ ekiplerinin olacağını unutmuştu.

        MÜNEVVER KARABULUT CİNAYETİNDE DE YER ALDI

        Tayfun Kayın, yıllarca İstanbul Cinayet Büro Amirliği’nde çalıştı. Birçok cinayet dosyasını takip etti. Birçok önemli dosyada görev yaptı. Örneğin Türkiye’nin yıllarca konuşulan Münevver Karabulut cinayetinde olay yerine giden ilk polis memurlarından biriydi. Ve Münevver Karabulut dosyasına bakan ekipte yer almıştı. Tayfun Kayın 2020’de emekli oldu.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ